17 Aralık 2020 Perşembe

ŞERİAT KELİMESİNDEN ANLAŞILMASI GEREKEN HUSUSLAR

Gelelim şeriat kanunlarına: Şeriat diyoruz amma, şeriatın ne olduğunu bilmiyoruz. (Şeriat) kelimesini iki heceye ayıralım, ne olur? (Şeri at) olur. Yani asıl şeriat, nefsimizdeki şerleri atmakmış. Şeriat, sadece namaz kılmak, oruç tutmak değil, ahlâkı da tasfiye etmektir. Şeriat bir kılıçtır. Muharebeye giren bir asker, düşmanını öldürdükten ve yurduna döndükten sonra da kılıcı mütemâdiyen elinde mi taşır? Şeriat şekli, Hakîkat ise ruhtur, özdür. Şeriat gül, Hakîkat esanstır. Esans hâline gelen gülün şekli kalır mı? Şeriat kanunu dediğimiz şey de değişip duruyor. Değişmediğini kim iddia edebilir? Eskiden fetva ile adam asarlardı; şimdi var mı öyle bir şey? Eskiden hırsızın elini keserlerdi; şimdi hapsediyorlar. Hangisi daha iyi? Elbette şimdiki kanun daha iyidir. Asıl mâharet, hırsızın değil, hırsızlık ahlâkının elini kesmektir. Medenîyet dünyasından bir el niçin eksilsin? Hırsızlık yapan eli ıslah edip hayır işlerinde kullanmalı. Bugünün kanunlarının gâyesi budur. Ahlâk kitabının ismi eskiden şeriattı, şimdi kanun oldu. Muhammed de (Zamanın değişmesiyle dini ahkâm da değişir!) demiyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder