Halk dilinde ‘’Allah’ın hakkı Üç tür’’ diye bir özdeyiş
vardır. Bu deyiş, kişinin; kamil insan olma (salih insan olarak da
yorumlanabilir) yolculuğunda birlikte taşıdığı "kalp" yaşam sürecini;
‘’ruh‘’, gök ve yeryüzü arasında sıkışan insanın doğa ile uyumlu yaşama
sürecini; "Nefis", kötü tutkuları, kıskançlıkları ve buna benzer
olumsuz davranış biçimlerini erdemli yaşama dönüştürme sürecini tanımlar.
Peki! Bu yetkinleşme yolculuğunu kim yönetiyor? Yanıtını;
halk dili ile söylenen bir öz deyiş ile verelim; "Allah akıl fikir
versin", ne diyelim? Amin! İyi de Allah’ın verdiği bu nur-u ziyadan herkes
eşit bir şekilde yararlanabiliyor mu? "Evet" demek zor... Çünkü bu
yolculuk, aynı zamanda insan aklının, kalp, ruh ve nefsi ile olan bir
imtihanı... Bu imtihanı geçersen; kamil insan olursun. Geçezmesen? Hamil
(yaşamın ağır yükü) taşıyan insan olursun! Bu konuda Hz. Mevlana ne demiş;
"Zor diyorsun. Zor olacak ki imtihan olsun."
Ehh.. Biz de bu zor imtihana hep birlikte; çalışarak
hazırlanalım! Bakalım bu sınavı geçebilecek miyiz? Nereden başlayalım?
İnsanlığın var oluş sürecinden mi? Tamam hem fikiriz.
Önce kutsal kitaplarda yazılı olan kaynaklara bir göz atalım.
‘’Ve Allah (c.c.) Hz. Adem’i (a.s.) topraktan
yarattı" bunu hepimiz biliyoruz?
"Ve Allah (c.c.) Hz. Adem’i mutlu etmek ve insan
soyunu sürdürebilmesi için; Hz. Adem’in; kalbini koruyan kaburga kemiklerinden;
Hz. Havva’yı (a.s.) yarattı!" bunu da biliyoruz? O halde bildiklerimizden
iz sürerek; sorgulamalarımıza devam edelim!
İnsanın kaç kaburga kemiği var? 12 sağda 12 solda olmak
üzere toplam 24 adettir. Yani kalbi koruyan ve Hz. Havva (a.s) annemizin
doğumunun gerçekleştiği yerde(12 adet) kaburga kemiği var! Bu hikmetli doğuşu
gerçekleştiren kimdir? Yüce yaratan! (12+1 =13)
On üç rakamı, küme veya toplumların kültürel anlayışları
ve benimseyişleri içinde farklı anlamlar yükledikleri bir rakamdır. Çoğunlukla
en yüceyi, en güçlüyü, en üst yöneticiyi tanımlamak üzere kullandığımız; kimine
göre uğurlu, kimine göre uğursuz sembolik bir rakamdır.
Peki, insanoğlu bu sembolü (12+1=13) nerelerde
kullanmıştır?
Bunu öğrenebilmek için, gelin tarihin tozlu sayfalarını
birlikte karıştıralım.
Şamanizm inancı etkileşimi altında yaşayan, Orta Asya
Türklerinde bir yıl kaç aydır? On iki (12). Bu aylar on iki ayrı hayvan
isimleri ile sembolize edilir. Bu hayvanların doğa yasasına uygun yaşam
tarzlarına göre insanın yaşam kültürü sembolize edilir. Bir de, on iki taş
kültleri (inanç merkezi) var. Sizce, bu mistik törenlerin kurallarını belirleyen,
simgesel dili ile aktaran, yöneten ve
denetleyen kim? Birileriniz ‘’Şaman‘’ dedi galiba? Lütfen bunu söyleyen kamil
insanı alkışlar mısınız... Teşekkür ederim.
Yolcu yolunda gerek! Biz yolumuza engelleri kaldırarak
devam edelim...
Orta Asya’dan Hindistan’a inelim.
Sayısız inanç kültürünün bulunduğu bu topraklarda ana
inanç kültü kaç tanedir? "Rama" başta olmak üzere on iki (12) dir.
Oradan Mısır ülkesine inip; Nil Nehri'nin berrak
sularından içtikten sonra kızgın güneşe bakıp, Amun–Ra‘ya (Güneş tanrısı )
soralım. Senin meclisinde kaç tanrı var? Yahuu. "Bildiğiniz bir şeyi niye
bana soruyorsunuz?" Tamam! Tamam! Anladık... On iki (12).
KAMİL İNSAN OLMAK...
Şimdilik bize eyvallah... Buradan Mezopotamya’ya
çıkıyoruz. Hani, ülkemizin bağrından fışkıran, suya hasret topraklara hayat
veren, kavuşma ümidini yitirmiş aşklara inat, Şatt’ül–Arap’ta kavuşan; o coşku
ile Basra körfezine kendilerini atan, Dicle ve Fırat Nehirleri var ya, işte o
iki nehrin arasında bulunan topraklara gidiyoruz. Kim mi var oralarda?
Sümerler... Unutun mu? Hani, M.Ö. 3000'lere doğru yazıyı bulup; insanlığın
hizmetine sunmuşlardı ya! Evet, işte onlar!
Sümerler kalp gözünü kapattıkları, ruhlarını sattıkları
ve nefislerini körelttikleri zaman baş tanrı AN (anu), onlara kızgınlık duyar.
Tufanlar yaratır. Ortalığı derya deniz kaplar. Tufanla, günahlarının bedelini
fazlası ile öderler. Nefislerini terbiye etmeye çalışırlar, kalp gözünü
insanlığın ortak sevgisine açarlar. Kamil insan olmaya karar verirler.
Anu; bu cezalandırmayı tek başına mı yapar? Yok canım
olur mu öyle? Ona da akıl veren on iki (12) yardımcısı var! "Yapma
ya...", ben yapmadım! Sümerler yapmışlar? Ben yalnızca okuduklarımı ve
duyduklarımı söyledim...
Kim bilir? Belki de Antik Yunan ve Roma’da da bir baş
tanrı ve on iki yardımcısı var diyeceksin? Sizi kutlarım. Düşünce mi bu kadar
ivedi, nasıl okuyabiliyorsunuz? Evet, Antik Yunan'da baş tanrı Jeus, Roma'da
ise Jupiter'dir. Onların da her birinin on iki yardımcısı var!
‘’Allah.. Allah..( c.c. )’’ Aklıma geldi, "Allah
(c.c )" demişken, isterseniz tek tanrı inancına bağlı dinlerin inanç
kültürüne bir göz atalım. Ne dersiniz?
‘’Aman Allah’ım’’ deriz. Amentü Billah! Allah-ü
Te’ala‘dan başka ilah yoktur. Biz onun (c.c.) yolunda salih (kamil) insan olmak
için sarf ettiğimiz çabaların; gelenek, göreneklerimiz ve iman yolunda
değiştirilemez yöntemlerin inanç kültürümüzdeki yerine göz atacağız. Şimdi oldu
mu? O zaman yolumuza devam edelim.
DİNSEL AÇIDAN SORUMLU TUTULMAZ
İlk durağımız Hz. Yakup ile olsun... Şimdi sormaya
başlayalım Hz. Yakup, dağılmış olan kaç İsrailoğulları kabilesini topladı? On
iki (12). Hz. Yakup kabilelerin başıdır. (13)
Sormaya devam edelim. Musevi kardeşlerimizde, dini
sorumluluk ve görev yaşı kaçtır? Bildiniz! On üçtür. (13) Neden mi? Çünkü, doğa
yasasının bir sonucu olarak (kız veya erkek fark etmez) ergenlik yaşı on üçtür!
On üç yaşına giren herkes, on emirde bulunan öğretilerden sorumludur. Bireyin
günah işleme olasılığına karşı, bir önlem olarak, dini öğreti o yaşta başlanır.
O yaşa kadar işlediği günahlardan dinsel açıdan sorumlu
tutulmaz!
Dede-baba yolunda ilerleyenlere dini öğreti hangi yaşta
verilir? 13 yaşında... (Bazı geleneksel yöntemlerde on üç yaşının bitmesi
beklenir ve 13. yaşın bitimiyle öğretime alınır)
İnanç Kültürel Mirasını, İsrailoğullarından alan
Hıristiyanlıkta kaç havari var? O da (12)... Hz. İsa İle beraber, (12+1=13) on
üçtür.
Hz. Muhamed(s.a.v) Mekke’den Medine’ye göç ettiğinde kaç
salih insanla (iman sahibi ) görüştü? O da (12) on iki...
Şii, Alevi kardeşlerimizin inanç kültüründe kaç imam var?
(12) on iki.
Ya... Masun-u Pak orucu? Üç gün tutulur, ardından 12 gün
Muharrem orucu tutulur. Toplam on beş gündür. On üçüncü (13) gün kurbanlar
tığlanır ve ondan Aşure dağıtılır!
Peki… Mevlevi olmak kolay mı? Hiç de kolay değil. Önce
İnsanlığa hizmetle başlayacaksın. Sonra teker teker sırası ile diğer hizmetleri
tamamlayacaksın. 12. hizmet olarak; maddi ve manevi bakımdan temiz olacaksın
(ussal ve bedensel arınma), yani senden istenen on iki hizmeti tamamlaman
gerekir.
SOSYAL YAŞANTIMIZDA 13...
Aslında daha birçok inanç kültüründe buna benzer,
araştırılması gereken ipuçları var ama bizim sayfamızı çok aşar.
Biz şimdi sosyal yaşantımızda (12+1=) 13’ü nerelerde
kullandığımıza bakalım.
Önce askeri düzenimizden başlayalım. Bir manga on asker;
on birincisi on başı, on ikincisi çavuş, on üçüncüsü takım komutanı (yüzbaşı).
Genekurmay Başkanı’nın şapkasında ve üniformasında on üç yıldız var. Atatürk
vefat etiğinde, başında on iki general nöbet tutmuş. Naaşını on iki asker
taşımış; on üçüncüsü kim olabilir?
Vefat eden Papa da öyle? Naaşını on iki kardinal taşımış.
Artık On üçüncüsünün kim olduğunu sormayayım?
Biliyorsunuz; Amerika ve başka bazı ülkelerde belli inanç
toplulukları on üç rakamını kullanmazlar. Örneğin, kapılara o rakamı koymazlar,
binalarda on üçüncü kat yoktur. On üçüncü kata 14 rakamını verirler. Peki
Amerika Başkanı’nın kod numarası kaçtır? Bildiniz! Teşekkür ederim. İlginç,
değil mi?
Avrupa bayrağında kaç yıldız bulunur? On iki. On üçüncü
yıldız kim? Artık bunu da siz bulun. Bu kadar ipucu verdim; öyle değil mi?
Nazım Hikmet’in dediği gibi, “Sen yanmasan, ben yanmasam,
nasıl karanlıklar çıkar aydınlığa?”
Eeee… Hamdım, Piştim! (diye umuyorum.) Sizden gelecek
katkılarla da yanacağım! Bu haftalık bu kadar!
Kalın sağlıcakla...
(Arkeolog Jozef Naseh)