29 Mart 2023 Çarşamba

MÜNİR DERMAN KAYIT 21

MÜNİR DERMAN KAYIT 21

MÜNİR DERMAN KAYIT 20

SABIR

 Sabırlı olanın gönlünde felaket asla yara açmaz.ister mümin,ister kafir olsun.Müminin kalbinde güller bitirir ve ona sabrından dolayı nice ihsanlarda bulunur

MÜNİR DERMAN KAYIT 19

MÜNİR DERMAN KAYIT 18

MÜNİR DERMAN KAYIT 17

MÜNİR DERMAN KAYIT 16

MÜNİR DERMAN KAYIT 15

MÜNİR DERMAN KAYIT 14

MÜNİR DERMAN KAYIT 13

MÜNİR DERMAN KAYIT 12

MÜNİR DERMAN KAYIT 11

28 Mart 2023 Salı

MÜNİR DERMAN KAYIT 10

MÜNİR DERMAN KAYIT 9

MÜNİR DERMAN KAYIT 8

MÜNİR DERMAN KAYIT 7

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNDE KARİYER SATIŞI

 Vakıf üniversitelerinin yönetimini eline geçiren siyasi iktidarın bu hamlesinin altında rant yatmaktadır.Parayı bastırana akademik ünvan satışı.Karşımıza DR,Doç.,PROF ünvanı ile çıkanlar bu ünvanların siyasetteki,medyadaki yahut üniversitelerdeki karşılığının para olduğunu en iyi bilenlerdir.Bu nedenle Dünya sıralamasında listede yokuz. 

iNGİLTERE CAMBİRİC ÜNİVERSİTESİ 250 yıl önce kurulmuş.Kontlar,şövelyeler üniversiteye gelmişler.Ünivresiteye para lazım.Şövelye Rektörün önüne bir kese altın koymuş efendim bana bir diploma ver.Diploması yazılmış adamın eline tutuşturulmuş.Şövalye atına binerken aklına gelmiş:Bir diploma da atıma alayım diye.tekrar dönmüş bir kese altın daha vererek bir diploma daha istemiş.Rektör:"Sana bir diploma vermiştik.ikincisi olmaz" demiş.Adam demiş ki:Evet ben kendime bir diploma aldım, ancak bu kez atımada bir diploma alacağım deyince,Rektör altın kesesini adamın önüne itip "Biz atlara değil eşeklere diploma veriyoruz" demiş.

MÜNİR DERMAN KAYIT 6

MÜNİR DERMAN KAYIT 5

MÜNİR DERMAN KAYIT 4

MÜNİR DERMAN KAYIT 3

MÜNİR DERMAN KAYIT 2

MÜNİR DERMAN KAYIT 1

MODERN HUKUK

 

 Sırf fıkıh okursanız, hayata o gözle bakarsınız, modern hukukun geliştirdiği kuvvetler ayrılığı, denetim ve denge, hesap verirlik, şeffaflık… Ve, çok ayrıntılı bir dal haline gelmiş olan ‘yolsuzlukla mücadele hukuku’ ve konusu dikkatlerin dışında kalıyor. 

Modern hukukta devlet başkanı “çoban”, tebaa da “sürü” değildir. Yetkileri anayasayla sınırlıdır, sadece yürütmenin başıdır, yasamada milletvekillerini tayin edemez, yargıyı etkileyemez. Kuvvetler ayrılığının manası budur mesela. 

Bu çağda ceza tertibi sadece kanunla olur, devlet “tazir”le yönetilemez. 

Müslümanların nasıl modern tıbba, fiziğe, kimyaya ihtiyacı varsa, modern hukuka da ihtiyacı var. 

İktisatçılar yolsuzluğun verimliği düşürerek ekonomiye zarar verdiğini gösterdiler. Müslümanların modern iktisada da ihtiyacı var. 

Müslümanlara bakıp da “din” olarak ‘İslam böyleymiş’ kanaatinin yayılmakta olması başlı başına vahimdir, esef vericidir.

FIKIH VE TARİH

 Muhterem ESKİ DİYANET REİSİ Ali Bardakoğlu’nun anlattığı gibi, fıkıh Abbasiler zamanında şekillenmiş insan zihninin mahsulü bir hukuk külliyatıdır. Büyük değere sahiptir. Fakat sanayi çağını ve sonrasını içermediği için zamanımızın ihtiyaçlarını karşılayamaz. Hatta bizzat Hayrettin Karaman, tarihteki müstebit hükümdarların fikir hürriyetini boğmaları yüzünden fıkıhta “kamu hukukunun gelişmediğini” yazmıştır. (Ana Hatlarıyla İslam Hukuku, I, 1987, s. 166) 

Kamu hukuku yani devletin yetkileri, sınırlandırılması, denetlenmesi, devlet karşısında fert hak ve hürriyetleri… 

Bu çağda böyle bir hukuk sistemine dayalı devlet olabilir mi? 

Fıkıh, tarihî bir hukuk külliyatı olduğu için, halifelerin, sultanların yetkileri de o çağın, kralları, imparatorları gibi düşünülmüştü. O çağın ihtiyaçları da öyleydi… İslam’dan önceki Main kralı, ataşe tapan Pers imparatoru, Çin ve Avrupa imparatorları gibi sultanlar da uygun gördüğü kişiye kamu mallarından arazi ve ‘hediye’ verebilirdi…. Bu din anlamında İslami değildir, tarihsel bir olaydır.

FATİH ERBAKAN

 Fatih Erbakan, iktidar gücüyle nimet dağıtarak taraftar tutmak konumunda değil. Niye aklına yolsuzlukla mücadele gelmedi? İlahiyat Fakültelerinde derslerin “ehl-i sünnete göre” düzenlenmesi aklına geliyor! Ama bu konu gelmiyor? 

Bu duyarsızlıkların sebebi ne olabilir?

YOLSUZLUK DUYARSIZLIĞI

 YOLSUZLUK DUYARSIZLIĞI? 

Sekiz yıl önce Daron Acemoğlu şu uyarıda bulunmuştu: 

“Yolsuzlukta büyük artışlar oldu. Yapısal reformlarda geri adımlar atıldı. Yargıda geriye gidiş var. Üretkenlik yerine devlet talebiyle, devlet katkısıyla büyüyen bir ekonomi görüyorsunuz. Böyle bir büyüme zaten çok uzun süreli olarak devam edemez.” (6 Temmuz 2015) 

Keşke bu uyarıyı dinleselerdi; düştüğümüz durum meydanda.

Hadi diyelim, güç tutkusu uyarıları ciddiye almayı engelledi. 

Fakat mesela Hayrettin Karaman’ın, emsali fıkıh hocalarının İhale Kanununda artık 200’e çıkmış değişiklikler ve yolsuzluklar hakkında uluslararası raporlar üzerine bir şeyler yazmaları beklenmez miydi? 

Rüşvet elbette öteden beri yaygın eleştiri konusudur. Benim kastettiğim yolsuzluk, iktidarın ‘tahsis’leriyle yapılan yolsuzluklardır. Bu manada fıkıh dünyasında yolsuzluk kavramının ciddiye alınıp akademik düzeyde irdelendiği bir makale, bir kitap görülmedi.

 

YOLSUZLUK,

Müslümanların yolsuzluk sorunu, kökeninde ‘Müslümanların hukuk sorunu’dur. Yolsuzluk dediğimiz, siyasi otorite eliyle haksız kazanç elde edilmesidir, İslam’dan önce ve sonra bütün toplumda görülmüştür, görülmektedir.  

‘Müslümanların sorunu’ diye özel olarak ele almamın sebebi, çok yoğun dini referanslarla, hatta “ahiretimizi kurtarma” söylemiyle oy isteyen ve özel hayatlarında da samimiyetle dindar olan kişilerin iktidarında, son yılda yolsuzlukların zirve yapmasıdır.

 Siyasi iktidar, kamu ihalelerini şeffaf rekabetle liyakati olana vermek yerine “bizden” birine vermenin yolsuzluk olduğunu kabul ediyor mudur? Yoksa bunun “davaya hizmet” olduğunu mu düşünüyordur?

Davutoğlu’nun hazırladığı yoksuzlukla mücadele paketine “il, ilçe başkanı bulamazsın” diyerek karşı çıkmıştı! (8 Ocak 2015) 

Nasıl düşündüğü belli. 

Zaten AB’nin, OEDC’nin, GRECO’nun yıllardır süren uyarına rağmen Yolsuzlukla mücadele yasalarını çıkarmadı. Sonunda FATF Türkiye’yi Gri Liste’ye aldı! (21 Ekim 2021)

27 Mart 2023 Pazartesi

TÜRKLERLE ALAKALI HADİS-İ ŞERİF

  

HADİS-İ ŞERİF

Türkler size dokunmadıkça siz onlara sakın dokunmayın"

"Ümmetimin idaresi sonunda Türk'lerin eline geçecektir"

VAKIF MÜESSESESİ

 Osmanlı mülkünün 1/5 i vakıf idi.Vakıf kavramı din ağırlıklı olduğundan Cumhuriyetin kuruluşunda dini gündemden kaldırmak çabaları neticesinde 22 Şubat 1926 tarihinde çıkartılan bir kanunlavakıfların satılabilmesinin önü açıldı.

Ancak bu kanun Gayrimüslümlerin vakıflarına uygulanmadı.Müslümanlar:" Vakıfların dokunulmazlığı vardır" düşüncesiyle satılan vakıf mallarını almağa yanaşmadılar ve cüzi para karşılığında müslüman vakıflar gayrimüslümlere satıldı.1950 li yıllara gelindiğinde Anadolu toprakları üzerinde neredeyse hiçbir vakıf malı kalmamıştı.


ÖMER HAYYAM

 Ömer Hayyam bir fahişe ile bir zahidi konuşturur:"Bir fahişe, bir zahide dediki:Bana fahişe diyorsun, doğrudur.Ben fahişeyim.Acaba sen de , göründüğün gibi gerçekten zahidmisin?"

Din adına konuşanlar bela ile imtihan edildiklerinde ne kadarı kadere rıza gösterir ve şikayetçi olmaz.Pek az.Yahut daha hafifini söyliyelim:"Din adına konuşanlar, dünyevi ikbal sahibi iktidar sahiplerinin davetine yahut taleplerine "Hayır" diyebilirler mi?..

25 Mart 2023 Cumartesi

TARİKAT NEDİR?

 Bir erene "Tarikat nedir?" diye sorulur.Hazretin cevabı:"Tarikat yoldur.Muhammedi yoldur.Bu yola girmek için müracaat edilir.Er olarak başlarlar.Onbaşı olurlar,çavuş olurlar,paşa olurlar.YAN KADEME KADEME YÜKSELİRLER.eN SONUNDA HUZURA ÇIKARLAR.Huzurla tanıştıktan sonra daha üst bir makama çıkmak onlara emredilir. Kulluk makamı.Biz kuluz, kul olarak hizmete devam ederiz.Biz Allah7ın kulu olarak ses vermekle yükümlüyüz.Barışı,güzelliği sevgiyi öğretmeye gayret ederiz.

BİZ FİŞİ TAKARIZ

 Ahmet Kayhan Dede hazretlerinin oğlu, bir anma proğramında babası ile alakalı şunları söyledi:"Küçük bir çocuktum.Babamın her kesimden ziyaretçileri olur onlarla konuşurdu.Ben 'Babacığım bu konuşmaları nerden buluyorsun?.Bana dedi ki:'Evladım biz konuşmuyoruz.Biz fişimizi takıyoruz,konuşan başkası"..

(Tur dağında hazret-i Musa ile ağaçtan konuşmaya inanıyoruz,peki Allah dostlarının ağzından konuşanın Hak teala olduğunu niçin kabullenmiyoruz?

24 Mart 2023 Cuma

GEORGE ORWELL,1984

 "Eğer Parti'nin söylediği yalanları herkes onaylıyor, tüm kayıtlar aynı masalı anlatıyorsa, o halde, yalan tarihe geçiyor ve makbul oluyordu"

TEK PARTİ DİKTATÖRLÜK MÜ?

 "TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE TEK PARTİ YÖNETİMİNİN KURULMASI 1923-1931) isimlieserinde Mete Tunçay eleştirme yapmıştır. Bu dönemde tek partinin herşeyden önce diktatörlük anlamına geldiğini belirtmiştir.

Milli Mücadelenin hemen ardından , çağdaşlaşma hedef gösterilerek bir takım devrimler gerçekleştirilmiştir. Önce, tarikatların desteğini alarak Hilafet kaldırılmış daha sonra da tekke ve zaviyelerle ilgili kanunla tarikatlar yasaklanmıştır. Şapka devrimi, Türk Tarih tezi,Türk Dil Reformu gibi uygulamalar bugün için mizahi bir nitelik taşıyor olsa da, 1950 yılına kadar süren terör ortamında pek çok cana mal olmuştur.1923/1931 dönemi içinde İstiklal Mahkemeleri eliyle uygulamaya konulan üç önemli intikam hareketi dikkat çeker.Birincisi takriri Sükun yasası ile basına karşı uygulanan şiddet, ikincisi Terakki perver Cumhuriyet Fırkası ile işbirliği yapmayan eski ittihatçılara karşı uygulanan şiddet, üçüncüsü de Serbest Cumhuriyet Fırkası destekçilerine uygulanan şiddettir.

8 Kasım 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde verilen bir gensoru oylamasının ardından , bazı milletvekilleri Cumhuriyet Halk partesinden ayrılarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurmuşlar örgütlü muhalefet olarak tek parti diktatörlüğüne karşı çıkmışlardır.5 Mayıs 1925 de Ankara İstiklal Mahkemesi hükümete başvurup Terakkiperver fırkasının kapatılmasını ister  hükümet ,parti tüzüğünde mevcut "Fikirlere ve dini inançlara saygılı olma" maddesi gerekçe gösterilerek muhalefet partisini kapatma kararı alır.

15 Haziran 1926 tarihinde İzmir'de Mustafa Kemal'e yönelik bir suikast girişimine karıştıkları gerekçesiyle İttihat ve Terakkinin eski kadroları, Terakkiperver fırkasının eski üyeleri idamla yargılanır.6 terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyesi milletvekili asılmıştır.

1930 yılında Mustafa Kemal'in emriyle Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulur.Daha sonraki süreçte bu partinin yöneticileri değilde bu partiye üye olan halk yığınlarıdır.4 Eyül 1930 ta İzmir'e gelen Serbest Cumhuriyet Fırkası yetkililerini çoşkun bir halk topluluğu karşılaması üzerine polis, fırka taraftarları üzerine ateş açar ondört yaşında bir öğrenci ölür dördü ağır onbeş kişi yaralanır.1930 Belediye seçimlerinde bu partinin sandık başında tüm hilelere rağmen başarı kazanması üzerine 15 Kasım 1930 da Mecliste ,partinin kapatma kararı çıkar  Akabinde 23 aralık 1930 da Menemen hadisesi ceryan eder .Menderes bu partinin Aydın İl başkanı olarak başladığı siyasette Halk partisine karşı yapılan muhalefetin bedelini idam sehpasında ödemiştir. 

1930 lu yılların yeni Türk Cumhuriyeti, kendisinin karşı tezi olarak gördüğü Osmanlı'dan farklılaşıp, Tanpınar'ın sözleriyle "Ben artık bir başkasıyım!" diyebilmek saadetine erişebilmek için Osmanlı'ya ait her şeyden bir an önce kurtulmaya çalıştı

TARİHİN TEKERRÜR ÖRNEKLERİ

 Suistimali yapanlar bilahere daha yüksek mevkilere getirilme örnekleri çoktur.Bu tek adam idareli  yapılarda sıkça rastlanır.1924 yılında İstanbul basını İçişleri Bakanı Ferit, Cumhuriyet gazetesi kurucusu Yunus Nadi,Gaziantep milletvekili Kılıç Ali nin karıştığı bir yolsuzluğu dile getirir.Mallarına el konulan Osmanlı tebaası ermeni azınlıklardan zengin ermenilerin rüşvet karşılığı mallarını geri almaları hadisesidir.Gazete başyazarı Kılıç Ali ve  Lasiztan milletvekili Rauf Bey tarafından dövülür.Kılıç Ali bilahere Takriri Sükun kanunu ile bu yolsuzluk hakkında yazı yazan basını yargılayacak Ankara İstiklal Mahkemesine üye seçilmiştir..

Bugün adı yolsuzluk soruşturmalarına karışmış bazı emniyet mensubu ve yargı mensuplarının kullanılmak üzere daha üst makamlara terfi ettirildiğini görmekteyiz.Yahut , yeni bir suçta kullanılmak için bazı mafya örgüt liderlerinin usulsüz bir şekilde hapishanelerden tahliye edildiğini okumaktayız.Adaletten ayrılma halinde bu tür tarihi tekerrürlerin yaşanması kaçınılmaz.

SÖYLENEMEYENLER

"sÖYLİYEMEME","SÖYLENMEZ" FARKLI ŞEYLERDİR. Bazı büyükler sohbet ederken bir yere gelir ve "Buradan ötesi söylenmez" derler.Bütün itiraz, şüphe ve anlıyamama bu noktadan başlar.Söylenmesinde manevi büyük bir töhmet vardır ki sual sorana raci olursa , söyleyene de bundan büyük pay vardır.

"Cahilim" demek İslam da doğru bir söz değildir.İnsanın kendine hakareti olur ki "Hakk insanda tecelli ettiği kadar hiç bir şeyde tecel etmedi" hadis-i kutsisini zedeler

PEYGAMBERDEN YARDIM TALEBİ

 Dünya da Resul-ü Ekrem efendimizden yardım talebi  "Ya Ebel Kasım" diye bir niyaz şeklinde olmalıdır.Veya "Ya Seyyidi Ya Resulullah"tarzında olmalıdır."Ya (M) şeklinde yapılması edep dışıdır.Efendimzin ismi şerifini(M) şeklinde abdestsiz söylememek gerekir.Değil O'nun ismi şerifini adi kelamı dahi abdestsiz söylememek gerekir.Bu ince nazik meseledir.Dokunmağa, örselemeye gelmez.

İMAM ŞAZELİ HAZRETLERİ

 Şazeli hazretleri çok güzel elbiseler giyermiş,Heybetli gayet Güzel bir insan.Veliliğin verdiği vilayet Nuru da simasına başka güzellik vermektedir.

Pejmürde kılıklı bir sofiye rastlamış.Bu sofi Şazeli hazretlerini tanımıyor.Nerden aldın kokusunu, görme gücünü..Şazeli hazretlerine:"Bu güzel elbiseler içinde Allah'a nasıl ibadet ediyorsun..

Şazeli cevaben:"- Benim elbisem insanlara ben kimseden bir şey istemem diyor, seninkiler ne olur bana yardım edin diye yalvarıyor"

23 Mart 2023 Perşembe

ZARARLI ŞEYDEN HAYVANLAR DAHİ KAÇAR

 Karıncalar çürümüş limon kokusundan kaçarlar.Ancak bu kaçış korkuya dayalı değildir.Bu hayvana yasak edilmiştir.Vücudu için ona yanaşmaz.Bir karınca vücudunun zarar görmemesi için yasak edilen birşeyden kaçarda, en şerefli mahluk olan insana hitaben men edilen haramlardan insan niçin kaçmaz.

ELİNDE BALTA OLMASIN

 Dünya bir orman.Oraya gir.Dolaş.fakat elinde balta olmasın.Baltasızlık kadere inkiyattır.

Savaş derler.Savaş işlenen cinayetlerin günahını örten bir kelimedir.Kinden doğar.Kin insanın acısını azaltmaz.İntikam başka birisinin acısını çoğaltır.Ondan da tekrar kin doğar  bu sürer gider.Nefret tuzlu su içmek gibidir.İçtikce susuzluğun artar.Öldürmek insana şeref kazandırmaz.Öldürmek cesaret işi değildir.Korkakların işidir.Herşeye iyi davranmak ancak insana şeref kazandırır.

DEDİKODUNUN BİR DİĞER YÜZÜ

 Müridin birisi Efendi'ye yaklaştı:Efendim falan arkadaş beni çekiştiriyor, kıskanıyor ve bana hiddet ediyor dedi.

Efendi hazretleri:"Hakkın var dedi.Fakat adam çekiştirmenin iyi bir şey olmadığını sana kim söyledi.Eğer o kıskançlık yüzünden cehenneme gidecekse, merak etme sende adamı çekiştirdiğin için başka yoldan ona yetişeceksin.

22 Mart 2023 Çarşamba

ÜMMÜ EYMEN

 Mekke'de kalan kızını görmek için Hz.Resul'den izin alarak Mekke'ye gelmişti.Müşrikler onu dövdüler, devesini , azığını, su kırbasını elinden alarak Mekke'ye sokmadılar.

Döndü yürüyerek mübarek kadın tekrar Medine 'ye.İki üç gün yürüdü,aç susuz.Kuvvet kalmadı çöktü yere öğle sıcağında .Rabbine yalvardı:"Ya ilahi, bu dudaklar senin Habibinin elinden su içmişti.Kurutma bunları da hem senin  İsmiCelilini son defa haykırayım, selam getireyim Medine'deki Habibine.

Kumdan birden bire iki el çıktı, billur bir kase içinde buz gibi su ile.İçti bunu kana kana.Kuvveti yerine geldi, yürüdü vardı Medine'ye  Ümmü Eymen.."Anamdan sonraki anamdır "dediği Resul-ü ekremin.

Bu hadiseden sonra Ümmü Eymen sekiz sene YAHUT ON İKİ SENE daha yaşamıştır.Bu seneler zarfında metabolizmasındaki su isteme isteği kapanmış ve hiç susamamıştır.

KAİNAT AHENGİ

 Hayat sizin değildir.Kainat ahenginin bir parçacığıdır.Ahengi bilselerdi,insan oğlu bu ahengi yıkmazdıİnsanların ilahi bir aheng, kanun ile idare edildiğinin bilinmesi gerekir.Kainatta her şey yaradılış süsü ve işleme nizamı ile insanlara güzel ve çirkin görünür, hayır ve şer şeklinde tecelli eder.Halbuki kainatta hiçbir şey manasız, eksik ve çirkin değildir.Haktela hepsini noksansız ve güzel yaratmıştır.Bizim Hakk'a yakınlık derecemize göre , çirkin veya fena şeklinde görülür.Fena ve çirkin görünen her şeyde bir güzellik, bir hikmet ve Hakkın tecellisi gizlidir.Onu görmeğe gayret edilmelidir.

Hakteala insanı kendi için yaratmıştır.O halde emirlerine onun uyması gerekir.Mal onun, rızk onun, cesed onun,Ruh onun,akıl irade onun..bunları muvakkat bir zaman için sana verdi.emanete ihanet etme..Hakka herşeyi bağlama nefsine bağla.Adem cennetten çıkartıldığı .Hakkın emriyledir bu.Bu çıkarılışı Adem gizledi.Hakk'a isnad etmedi ve af ve mağfiret diledi

ECDADIMIZDA PEYGAMBER SEVGİSİ

 Ecdadımız 400 sene boyunca Efendimizin ravzasındaki kandillerde zeytinyağı değil, gülyağı yaktırmışlardır.

Fatih Sultan mehmet'in babası İkinci Murad Han üç gecede bir Peygamberimizi rüyasında görürdü.

III.Mehmed,Peygamberimize muhabbetinden dolayı Resulullah'ın adı her anıldıkta hemen ayağa kalkardı.

Fransız Voltaire'nin yazdığı "Taassub" isimli piyeste Sahabeden Zeyd-Zeynep(R.E) meselesi dile dolanarak Peygamber efendimiz küçük düşürülmek istendi.Bunu duyan Osmanlı padişahı II.Abdülhamit elçilik vasıtasıyla derhal piyesin durdurulmasını istedi, aksi halde bunu siyasi mesele yapacağını Fransız hükümetine bildirdi.Fransızlar temsili durdurdular.Lakin tiyatro ingiltereye geçti ve aynı piyesin Londra'da icrasına karar verildi.

Sultan Abdülhamid, haberi biraz geç aldı aynı teklifi İngiltereye yaptı.İngiliz hükümeti geç kalındığını biletlerin  satıldığı, böyle bir hareketin vatandaşların hürriyetine tecavüz olacağını  beyan etti.Bu beyan üzerine  Abdülhamit Han şöyle yazı gönderdi:"Müslümanların halifesi olarak , İngilizler peygamberimizi tezyif ediyorlar diye islam alemine beyanname neşredeceğim" deyince bu ikaz üzerine ingilizler Temsili hemen durdurdu.

HATTATLIK

 Hattatlık insan ruhunun mühendisliğidir.Eski yazımızda bütün harflerin dimağ bilgisayarında nakşedilen şekilleri vardır.Bunların içinden seçilen harfler hattatın parmaklarında hat şeklinde tecelli eder.Bunlarda sessiz sözsüz vahyin şekil halinde ihtizazları gizlidir.Ressamlık hünerinin en gizli hüneri hattatlıkta görülür.Ruhiyat mühendisliğidir.

Kulakla duyulamayan (Kelam) titreşimleri Resul'de sese çevrildi.Sesler kelimelere, Kelimeler manalara,Manalar harflerde gizlendi.Harflerde(adet) ortaya çıktı.Duyulmayan vahiy sese.Ses kelimeye.Kelime harflere bürünerek yazı oldu..Harften kelimeye, Kelimeden mana.Manadan tekrar titreşime gidilirse aslına yani vahye varılır.Asıl ile de ledünni hududa girilir.Ledünni mana harflere gizlenmiştir.Bir tohum gibi..

Bu titreşimler kulakla alınmaz.Bu titreşimlerin manasını ortaya çıkaran, ruhda duyulan , ledünni duygunun insan parmaklarında ortaya çıkışı insanlığın en büyük hüneridir.

Yakut-u Müstahzemi hakkında kendisine çok hürmet eden Abdülkadir Geylani"Allah'ın sırrı onun parmaklarında tecelli etti" dediği bu cihan hattat'ı 1001 mushaf yazmıştır.

Sultan Selim türbesinde 584 tarihli,Ayasofya'da 654 tarihli, Hamidiye türbesinde 663 tarihli kelamı kadim mevcuttur. 787 hicride Bağdatta vefat etmiştir.

HAYVAN SU İÇME YALAĞI

 Sahipsiz hayvanlar için su içecek yalaklar.1900-1904 yılları arasında yapılan bir sayımda İstanbul da Saray, Şehir içi konak ve evlerde, Yalı ve Köşklerde:

15.000 adet suyu akar çeşme,1975 adet Şadırvan,2186 adet Hayvan su içme yalağı, 200 adet Devamlı bedava içecek su dağıtan sebil,9735 adet Suyu olmayan semtlere su taşıyan saka.

Hakteala'nın bedava olarak bize sunduğu bu nimetin hamd'i yapılmaz ise çekilecektir.Su için yapılacak hamd; besmele ile kullanmak, israf etmemek ve sokak hayvanların istifadesine sunmak.Suyu içkiye çevirenler, kolaya çevirenler,süte su katanlar.Kendi menfaatları için suyu haramda kullananlar, her güzel şeyin sonu mevcuttur.. Çöle dönmek..

TEVAZUUNUN İÇİNDEKİLER

 Çocuğa hürmet et.Çünkü küçük çocuk henüz yaradana karşı gelmemiştir.

Büyük  için de "benden yaşlıdır.Benden daha çok ibadet etmiştir.

Alimi görürsen "Bu alimdir.Benim bilmediğimi biliyor, bana verilmeyen ona verilmiştir.Onun bildiğini ben bilmiyorum"

Cahili görürsen "O bilmeyerek günah işliyor,ben bilerek yapıyorum"

Kahinle konuşursan "belki dine gelir, imanlı olur.Belki ben de günahlarımın yüzünden imansız gidebilirim.Sonumuzun ne olduğu bilinmez"

Tüm bunlar tevazu denilen hasletin içinde yer alır.

MADENLER VE HUYLAR VE MIKNATIS

 Mıknatıs Rumca'dan gelen bir kelimedir.Mıknatıs tezahurları ile kendini gösteren , tarifi elektrik gibi mümkün olmayan bir kainat kanunun icabı bir nesnedir.

Nikel, Bakır,Gümüş,Kurşun'u mıknatıs çekmez.Niçin? cevabı yoktur.Çinko,bakır,Kalay, Demir,Sezyum.Bunlar katyondur.Bu madenlerin hepsi vücudda muayyen bir nisbette mevcuttur.Bunların azalıp çoğalması bir takım sebeblerden olur.Dışardan gelen ve organizmaya tesir eden maddi nefsi sebebler,Ruhi bunalımlar,Stresler,gürültüler,hırslar,arzular,tatminsizlik Nefsi arzuların tezahurlarında vücudda (Çinko,Sezyum,Demir,Bakır)azalır.

Gümüş mıknatısı ref eder.Gümüş yüzük nedir?Kurşun mıknatısı ref eder, Başa kurşun dökerler,Kestane elektrkiyeti cezbeder.At kestanefesi ref eder.At kestanesi ağacına yıldırım düşmez.

21 Mart 2023 Salı

SİYASİLERİN SÖYLEMLERİNDEKİ ZITLIKLAR

 Siyasiler bir vakit önce söyledikleri sözün tam tersi anlamında yeni bir laf etmelerine şaşmamak gerekir.Çünkü siyasilerde gurur vardır.Gurur unutkanlık yapar.Kandaki , beyindeki potasyum muvazenesini bozar.

NAMAZ,

 NAMAZ

Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi yabancı bir gözlemciden aktarıyor...Hem de 110 yıl önce...“Türkler gayet mükemmel namaz kılan bir kavimdir.. Fakat onların ibadetlerinde kelimenin yüce manasıyla çok Din aranmamalıdır.. Türklerde namaz günlük vazifelerdendir..

 Kendiliğinden anlaşılır ki, bu vazife elbise giymek, işini yapmak, yemek yemek ve uyumak vazifeleri gibi yerine getirilir.. Eskiden beri alışılmış bir adet takip edilir.. Ne halde bulunulursa bulunsun ve hal ne kadar elverişsiz olursa olsun namaz kılınır..

 Bir şahıs az nazik bir hikaye anlatır.. O sırada müezzin ezan okumaya başlar.. Hikaye anlatan hikayeyi keser, namazını kılar, sonra hikayesine kaldığı yerden devam eder…

Bir tacir yalan söyler, aldatır, sonra namaz kılar, sonra yalan söylemeye ve insanları kandırmaya devam eder… Bir Paşa vahşice bazı zulümler veya cinayet için emirler vermekle meşgüldür..Ezan okunduğunu işitir, gayet huzurla seccadesini yayar, sakalını sıvazlar, rahat olduğu kadar muhteşem bir sima ile Namazına başlar.. Namaz kılındıktan sonra zalimane talimatını vermeye devam eder.. Çünkü namazı ile vicdanının hiçbir alakası yoktur ve hiç kimse bunda hayret edilecek bir şey görmez..

Hiç kimse bundan arlanmaz, herkes kılınması gereken zamanlarda namazını kılar ve bununla her şey olmuş bitmiş olur…”

 (Filibeli Ahmet Hilmi  İslam Tarihi s. 535-536)"

KAVM-İ BÜRA

 Kur'an-ı Kerim'de geçen bu lafız'ın manası dünya ve ahirete ait hayrı olmayan adam demektir.

Bu kavramı anlatabilmek için şu örnek verilir:Gemiden denize bir adam düştü.Onu kim evvel kurtaracak diye bahse giriştiler hemen para koydular ortaya..Adamı birlikte sandala çektiler.Fakat adamın bacakları yoktu.Şaşırdılar.Köpek balığı yemiş.Ne yaptılar biliyormusunuz? Bahs için ortaya koydukları parayı bölüştüleradamı da tekrar suya attılar.Adam bağırıyordu.Bu gibiler (Kavmi Bura)sınıfındadır.

Bu lafzın manasını anlayan baştan ayağa kadar merhamet kesilmesi gerekir.

20 Mart 2023 Pazartesi

MOLLA FENARİ HAZRETLERİ

 Yedi Süreyya yıldızı gibi olan ,yedincisi Şeyhülislam Yahya hazretleri olan devleti manevi kuvvetleri ile koruyan Şeyhülislamların ilki Fatih'in babası tarafından tayin edilen Şeyhülislam Molla Şemseddin Fenari efendidir.Bursada yaşamıştır.1.Murad,1.Beyazıd,1.mehmet Çelebi,2.Murad zamanlarında yaşamıştır.Son zamanlarında gözleri kapanmıştır ve inzivaya çekilmiştir.Bir gece rüyasında Efendimiz'i görmüş ,Efendimiz kendisinden TAHA suresini tefsir etmesini istemiştir.O  Ya Resulullah benim gözlerim artık görmüyor, bağışlayın demiş.Onun üzerine Efendimiz hırkasından bir parça pamuk çıkartarak Fenari'nin iki gözüne koymuş.Fenari uyandığı zaman gözlerinin üstünde pamuk parçalarını bulmuş  ve gözleri açılmıştır.Pamukların vefatında gözlerinin üzerine konmasını vasiyet etmiştir.

4 - HACI AHMET KAYHAN DEDEMİZLE ANILARIMIZ

3 - HACI AHMET KAYHAN DEDEMİZLE ANILARIMIZ

2 - HACI AHMET KAYHAN DEDEMİZLE ANILARIMIZ

1 - HACI AHMET KAYHAN DEDEMİZLE ANILARIMIZ

19 Mart 2023 Pazar

AİLE HAYATI OLAN HAYVANLAR

 Kurt ,Tilki,Aslan,Kaplan,Ayılarda aile hayatı vardır.Sırtlan en kuvvetli aile hayatı bu hayvanındır.Kargalarda, Leyleklerde,Kırlangıçta aile hayatı vardır.Ana baba daima beraberdir.Birbirlerinden ayrılmazlar.

Aile hayatı olan hayvanlar başka hemcinsleri ile çiftleşmezler.Sebebi düşünülmelidir.İnsanlara bir ibret numunesidir.

Aile hayatı olan hayvanların etleri yenmez.Aile hayatı olmayanların da bir çoklarının etleri yenmez.

Aile hayatı olan hayvanları öldürmek ,eti yensin yahut yenmesin islam dininde yasaktır.bu hususta Resulullah efendimlizin bazı şeylere müsade ettiği rivayeti mevcuttur."Avlanınız,muzırları öldürünüz"

Bunlar emir değildir.Bir nevi izindir, ruhsattır.Hakiki insanın kendi kendisini imtihanıdır.Efendimiz Peygamberlikten öncede sonrada hiç avlanmamış hiçbir muzır hayvan öldürmemiştir.Bu hal kendi şahsi muallalarına ait bir sünnettir.

Ancak toplum bunu bilmiyor,Küçük bir hayvanın bir lokma eti veya postu için muzır diyerek öldürmek zulmün ta kendisidir.sonları hüsrandır.Dünyada iken bir gün ani olarak cezayı görürler.Allah zulmedenleri sevmez.İnsana,hayvana,Nebata herşeye karşı zulmü..

Kızarak birinin meyve ağaçlarını kesmek, yakmak,hayvanlarını öldürmek zalimlerin işidir.islam dininde bunlar kafir olur.Bunların tevbesi yoktur.Bedellerini verseler bile onlara can veremezler.Zarar gören taraf helal etse bile ..Kimin mahlukunu kime helal ediyorsun.

Evde fare dolu, hamam böcekleri var,sinek dolu ,pireler var.Onları zehirlemek doğru değildir.Sebeblerini ara.o sebebler ortadan kalktı mı çekilirler.

SELMAN-I FARİSİ

 Hz. Selman’ın, Halife seçimindeki muhalefeti

Sakife olayından sonra Selman, Gadr-i Hum olayını ortaya koyarak Allah Resulü’nün gerçek halifesinin Hz. Ali olduğunu her fırsatta beyan etmiştir
Sakife olayından sonra Selman, Gadr-i Hum olayını ortaya koyarak Allah Resulü'nün gerçek halifesinin Hz. Ali olduğunu her fırsatta beyan etmiştir.

Bu arada Hz. Ali geceleri hanımı Hz. Fâtımâ'yı, oğulları Hasan ve Hüseyin'i yanına alarak, Muhacir ve Ensar'ın evlerini dolaşıyor ve gasp edilmiş haklarını geri almak için onlardan yardım istiyordu.

Etrafında 40 kişi toplayarak onlardan canları pahasına söz aldı. Ve sabah şafak vakti saçlarını kazıyıp, kılıçlarını kuşanarak huzuruna gelmeleri için ahit aldı.

Sabah olduğunda ise sadece Selman, Ebuzer, Mikdad ve Zübeyr olmak üzere dört kişi saçlarını kazıtmış ve kılıçlarını kuşanmış olarak Hz. Ali'nin huzuruna geldiler.

Hz. Ali ertesi akşam tekrar aynı 40 kişiyi ziyaret ederek onlardan yardım istedi.

Onlar yine şafak vakti huzurunda olacaklarına dair söz verdiler. Ne yazık ki sabah olduğunda o dört kişiden başka kimse hazır olmadı.

Hz. Ali üçüncü gece tekrar aynı kişilerin evlerini ziyaret etti. Onlar yine aynı sözleri verdiler. Ancak yine o dört kişiden başkası gelmedi.

O zaman Hz. Ali, halkın vefasızlığını görünce hakkından vazgeçip evine kapandı. Ama boş durmadı. Bu süre içinde Kur'an'ı toplamaya başladı." 

Selman-ı Farisî her fırsatta Hz. Ali'nin hilafet ve imamet hakkını vurgulayan konuşmalar yapıyordu:

"Allah'a yemin olsun ki, Peygamberin vasiyeti ve ahdinize vefasızlığınızda her geçen gün daha da kötüleşiyorsunuz. Ve Ben-i İsrail kavminin akıbetine düçar olacaksınız.

Eğer Hz. Ali'nin velayet ve hilafetine sarılırsanız Allah'a yemin olsun ki yeryüzünün ve gökyüzünün nimet kapılarını sizlere açar. Ben sizleri uyarıyorum, şu andan itibaren sizlerle olan arkadaşlık ve dinî kardeşlik bağlarımı koparıyorum." 

İmam Sâdık, Selman hakkında şöyle buyuruyor:

"İmanın on derecesi vardır, Mikdad sekiz, Ebuzer dokuz ve Selman ise tamamına sahipti." 

Keşşi, İmam Sâdık'ın şöyle dediğini rivayet ediyor: "Selman, ilm-i evveli ve ahiri öğrenmişti, o ilim deryası ve biz Ehl-i Beyt'tendir."

Selman'ın en büyük faziletlerinden biri de Hz. Ali'nin mucizevi bir şekilde Medine'den Medain'e gelerek Selman'ın gusül kefen ve defin işlerini yapmasıdır." 

Câbir b. Abdullah Ensari şöyle anlatıyor:

"Bir gün Hz. Ali Medine'de bizimle sabah namazını kıldıktan sonra cemaate şöyle hitap etti: 'Ey cemaat! Yüce Allah, kardeşiniz Selman'ın vefatında sabırlarınızdan dolayı sizlere mükafat versin.'

Sonra Allah Resulü'nün sarığını ve cübbesini giyip, kılıcını aldı. Ve devesine binerek Kamber'le beraber Medain'e doğru hareket etti. Yolda giderlerken Kamber'e ona kadar saymasını söyledi.

Kamber olayı şöyle anlatıyor: 'Sayı saymaya başladım ve on dediğim sırada Salman'ın evinin önünde olduğumuzu gördüm.'

Selman'ın dostlarından Zadan şöyle diyor: 'Ey Selman! Sana kim gusül verecek?' diye sordum. Selman, 'Resulüllah'a gusül veren zat' dedi.

Zadan, 'Söylediğin kişi İmam Ali'dir ama O şimdi Medine'de, bu nasıl mümkün olabilir ki? Bin fersahlık yoldan gelip sana nasıl gusül verebilir?' diye sordu.

Selman, 'Ben öldükten sonra çenemi bağladığında O'nun ayak seslerini duyacaksın çünkü Allah'ın Resulü bunu bana haber vermişti' dedi.

Zadan şöyle diyor: Selman öldüğünde çenesini bağlatıp dışarı çıktığımda Hz. Ali'nin Kamber'le evin önünde deveden indiklerini gördüm. Hz. Ali, Selman'ı gusül ve kefenledikten sonra defnetti."

Selman-ı Farisî'nin vefat tarihi ihtilaflıdır. Kimi tarihçilere göre hicri 25 yılında, kimi tarihçilere göre de hicri 35 yılında Osman'ın hilafeti döneminde vefat etmiştir." (

"VERGİ KAÇIRMAK","VERGİDEN KAÇINMAK"

 Çıkartılan bir kararname ile Kızılay'a, Yeşilay'a yapılan bağışları mükellefler gider olarak muhasebelerine yazabilmektedir.Bu düzenleme sonrası Kızılay7ın geliri 32 kart artmış durumda.Kızılay bir dernek..İdaresi dernek yönetimine ait.Yaptığı işler muafiyetlerin gölgesinde.Kızılay'a bağış yapanlar Vergi mi kaçırıyor yahut vergiden mi kaçınıyor?Her ikiside değil.Kızılay maalesef bir havuz.Bu havuza su dolduranları sınıflandırırsan %80 inin devletle ihalesel ilişkileri olduğu görülecektir.Harcamaların denetimini dernek idarecileri yapmakta.Bugün Kızılay teşkilatının bulunduğu yerlerdeki idareci yahut sorumlu olan kimselere baktığınızda tamamıyla iktidarın belirledikleri kimseler.Kızılay öyle bir değirmen ki ne girerse hemen anında üğütmeye müsait.Arkada iz bırakmadan.Maddi aleme ait hayır hasenat manevi sahayı da ilgilendirdiğinden  maddi saha harcanırken manevi sahanında harcandığını insanlar nasıl göremez? Kimi kandırıyoruz.

İLMİ ERCÜL

Eskilerin (ilmi  ercül) dedikleri  ayak ilmi hakiki ilimdir.Bütün hastalıkların teşhisinde ayak altı bir kılavuz ve haritadır.Bu merkezlere dokunarak , kokusunu alarak ve tazyik ederek üzerlerinde nasıl olup olmadığına bakılarak birçok hastalıkların ve reflekslerin sebebleri tayin edilir.

EN UCUZ EN BEDAVA İBADET

 Büyükler derler ki denize girip kimse görmüyor diye denizin içine abdest bozma...dikkat et bundan ötürü oruçlu isen oruç bozulur hem de kefareti vardır.Burada (Settar'ı) unutmak vardır.Oruçlu da (Settar) ile gizlidir.En ucuz en bedava ibadet oruçtur.

BİR GARİP RÜYA

 Çilekeş bir gönül sahibi gördüğü manayı aktardı:Recep kaybetmiş ancak asker el koydu".Şüphesiz görülen manaların çeşitli tevilleri mevcuttur.Necib Sultanım'da buyurmuştu"İnşaallah insanlarımız sokağa çekilip çatıştırılmaz.Seçimden sonra kim gelecekse gelsin ekonomik olarak işi zor".

"Ölmemek için öldürmek(ecek)" sözünden bir şeyler beklemek gerek.Ülke tahmin edilmeyen bir depremi yaşarken, siyaseten yaşanabilecek bir depremin kayıplarını tahmin oldukça güç olsa gerek.

18 Mart 2023 Cumartesi

EN BÜYÜK MUTLULUK

Üzüntü insanı kanser yaparmış. Beşeriyet bugün stres havası içindedir.Bütün bunlardan kurtulmak için :
Kendine güven.Kanaatkar ol.Yalan bilme.Hırsa kapılma.Doğru ol.Şu suallere kendi kendine cevap ver:Kolaylıkla nefges alabiliyormusun?  elhamdülillah..Suyu içebiliyormusun? elhamdülillah..Bulduğun gıdayı yiyebiliyor musun? Elhamdülillahh.Gözün görüyor mu? Kulağın işitiyor mu?Rahatlıkla daralmadan yol yürüyebiliyor musun? evet..Elhamdülillah.Rahat uyuyabiliyor musun? Elhamdülillah..Bir yerinde ağrı sızı varmı? Hayır..Elhamdülillah,,
İşte en büyük mutluluk.

SEVAPLARIN GÜNAHLARI SİLMESİ MEVZUU

Yapılan iyiliklerin, günahları sileceği hususunu birileri yanlış anlatmaktadır.Şevki Yılmaz'ın İzmit Başiskele deki bir mescitte okuduğu cuma hutbesindeki konuşmaları bu yanlışlıın örneklerindendir.Cemaat içinde o yerin belediye başkanıda bulunmaktadır.Yapılan şehir hastahanelerinin, köprülerin metroların insanlara hizmet verdiğini, bunları yapanların , hatta bunları yapan idarecilerin mensup oldukları partiye oy verenlerin dahi günahlarının silineceğinden bahsetmiş.Mensubiyet, aidiyet hususu bugün için o kadar zirve yapmış ki kişinin gözlüğünde bu buğu oluşturmuş ve dışarısını göremez hale getirmiştir.Kamu parasıyla Kufe'de yahut bir başka şehirde cami yaptıran bir Vali'nin yaptığı bu camide namaz kılınamayacağını bir mübarek zat söylemişti."Kimin parası ile yaptırıyorsun?" demişti."Örtülü ödenek" dahi olsa o para kamunun hakkıdır.Hele hele, insanların mallarına çökerek, onu Vergi SGK tehditleri ile bağışa zorlayarak yapılan bir hayrın hiç kimseye ne sevabı ne de bereketi bulunmaz.İmara aykırılıklarda Belediyeye bağışa zorlanan insanların bağışları hayır değildir.Sevabı olmaz.Modern yağmacılıktır.Hırsızlıktır.İhalelerden alınan yüzdelerle hayır yapmanın asla fetvası olmaz.
Adamın biri, sevmediği bir adama iftira atmak istemiş ve şunu söylemiş:"Ben sana yapacağımı biliyorum amma bana bir Hacc'a sebeb olacak".Yani iftira atarak yaptığım kötülüğü Hacc ortadan kaldıracak. 

BİLMEMEK ÜZERİNE

 Hükümdarın birisi, alim ve hürmet ettği bir şahsa insanlar hakkında bir kitap yazmasını rica etmiş.Alim on senede on ciltlik bir kitap yazmış.Hükümdara sunmuş.Hükümdar, bunu okuyup anlamak zordur demş.Alim iki sene daha çalışmış.İki ciltlik kitap haline getirmiş.Koskocaman yazdığı eseri tekrar hükümdarasunmuş.Bunu da okumak bana çok güç demişler.Alim iki gün sonra hükümdara bir kağıt üzerinde şu yazıyı sunmuş:

"İnsanlar doğdular, yaşadılar, öldüler"

Hükümdar okumuş.Yine anlamamış.Alim bunun üzerine Hükümdarım, doğduğunuzu hatırlayamazsınız.

Şimdi yaşadığınızı da bilmiyorsunuz.

Yarın öldüğünüz zaman onu da bilmeyeceksiniz

TADİLİ ERKAN'IN VÜCUDUMUZA TESİRİ

 Namaz kılarken ayakta durma, rüku ,secde,tahiyyatta oturma şekillerine TADİLİ ERKAN denmiştir.Namazda otururken sol ayak sağa doğru yatık ve sol kalça üzerine oturacak.

Sağ ayak dik, parmakların alt uç kısımları yere değecek vaziyette dik ve baş parmaksol ayak parmaklarına temas halinde olacaktır.(Mecburiyet varmıdır)..Hayır.

Yalnız vücudun sağ ve sol beyin fonksiyonlarının elektrikiyet akımının bazı hususlarının temini, tadili erkanın cesedi, kimyevi , fiziki sırrını ortayaçıkartır.

Sol taraf beyin sağ tarafı idare eder

Sağ taraf beyin sol tarafı idare eder.Sol taraf beyindekibir afet sağ tarafta görülür.Sağ taraf beyindeki bir hasar sol tarafta görülür.Sol düşünce merkezidir.Sağda felç olanlar konuşamazlar.Soldaki felç konuşur Sağ beyin hareket merkezidir.Namazda başka türlü oturmaya çalışma

Kadınlarda durum başkadır.

Namazdaki tadili erkan vücud hareketlerine dimağı düşünce  ve aynı zamanda o anda husule gelecekuzviyet kimyasıyla alakası vardır.Namazda huşu da bu suretle husul bulur.

Huşu gürültüden uzak insanın kendi kendisiyle kalmasıdır.

Gürültü , kandaki dimağdaki potasyum muvazenesini bozar.Ani hiddetlerde bu muvazene yine bozulur.Delilerde potasyum muvazanesi bozuktur

BİR ŞİFA TARİFİ

 Efendimiz (SAV) her zaman bilhassa yatarken iki mübarek ellerini ağzına yanaştırır içine (Kul Euzü) ları ve üç ihlas okuyarak mübarek avuçlarına üfler ve yüzüne ve elinin yetişebildiği vücudunun her tarafına sürerdi.Bu bütün dertlere devadır ağrılara da..

17 Mart 2023 Cuma

POST EHLİNİ BULUR

 Şeyh efendinin bir hastalanmış.Etrafındakiler sormuş:Efendi emri Hakk vuku bulursa postunuzu kime verelim.Kime bırakacaksınız?

Mübarek zat:Telaşınız bu mu? üzülmeyin.Post ehlini bulur Zira post hayvan postudur.Yine kendisi gibi birini bulur size

İNSAN OLDUĞUNU İSPAT

 Hacı bektaş-ı Veli hazretlerine bir garip gelmiş

-Ya sultanım, bana öğüt ver de yapayım

-Hiç yapmadığını yap demiş.

-Garip , yapmadığım kalmadı.Yok demiş

-O halde bütün yaptıklarına tevbe et.Sonra gel kulağına bir şey söyliyeyim

Garip adam gitmiş bir sene sonra tekrar gelmiş.dediklerini Yaptım efendim.Kulağıma bir şey söyliyecektin..buyrun demiş..

Hünkar:Yanaştır kulağını demiş.Tevbe ettiklerine tekrar başla, tekrar gel demiş..

Garip gitmiş, bir sene sonra tekrar gelmiş.Yaptım efendim demiş

O zaman koca Sultan; Hayvanlar asla insanları kabul etmezler.İnsanlar ne kadar zorlasalar onların kadrosuna giremezler.İnsanlar bocalamalarında tahkir makamında hayvanların isimlerini kullanırlar.Halbuki hayvanlar en temiz mahluklardır.Onlara sual yoktur.Sual ve azap olmadığı haldeinsanların emrine verilmişlerdir.Bu sözlerimden bir şey anlamadın hiç..Eşek demiş..Sen dediklerimi yapmakla insan olduğunu ispat ettin.Hakkın emri böyle, muradı böyledir

HACI BEKTAŞ-I VELİ

 Hünkar vefat ediyor.Yüzü peçeli, bir at üzerinde uzun boylu bir zat geliyor Hacı Bektaş'a..Cenazeyi yıkıyor, kefenliyor, namazını kılıyor, Kabre indiriyor.Toprağı atarken (Ya Gani, Ya Allah, Ya Hayy,Ya Allah,Ya Gayyum,Ya Allah,Ya Gaffar Ya Rahim) okuyarak mezara üflüyor.Atına binerek ayrılırken hünkara otuz sene hizmet eden Sarı İsmail, atın dizginini tutarak :

Ya Erenler.Yıkadığın, namazını kıldırdığın ve defnettiğin er hakkı için kimsin, yüzünü aç göreyim" demiş.Peçesini kaldırmış..Sarı İsmail görmüş ki Hacı Bektaş-ı Veli..Derhal kapanarak atının sağ ayağını öpmüş."Ben sana otuz senedir hizmet ettim.Nasıl tanıyamadım" deyip ağlamaya başlamış.Hünkar:"Er ona derler ki kendi cenazesini kendi yıkar, namazını kıldırır defneder" diyerek yüzünü örter ve atını sürer gider.

Hacı Bektaş-ıVeli'nin türbesinde 7 asırdan beri her sene meyve veren bir kara dut ağacı vardır,Horasandan gelme.Bu dut ağacının yaprağından bir parça yemeği tavsiye ederler.Bu ağaç için Hünkar:Buağaç dut verdikçe Anadolu bizimdir"buyurmuştur."Hepiniz bir olun ,Biriniz sır olun" buyurmuştur.

AKLIN ERMEDİĞİ ŞEYLER

Aklhın dışındaki şeyleri akla sokmağa çalışmak küfürdür derler.Bilgi bilgisizliği içinde kalmamak gerekir.Çünkü gayb sınırı aklın hududur.Gayba akıl ermez değil, akıl yetmez. rUH ALEMİNİ ZEKA KADROSUNA SIĞDIRMAYA ÇALIŞMAK EN BÜYÜK BEŞER HAMAKATIDIR. gayb görülmeyen değildir.görülemeyendir.Gayba inanmak müminin ilk vasfıdır.

YEDİ RAKAMI ÜZERİNE

Ashabı kehf yedidir. Gökler 7 dir.Geceler 7 dir.Seyyareler 7 dir.Sefa Merve koşması 7 dir.İnsan yedi şeyden yaratılmıştır.Rızk yedi cinstir.HA MİM ler 7 ayettir.Fatiha 7 ayettir.Kur'an 7 sarf ve 7 lügat üzredir.Secde yedi aza üzerinedir.Cehennemin isimleri, kapıları , matları yedidir.Ad kavmi yedi günde helak olmuştur.Yusuf Peygamber 7 yıl zindanda kalmıştır.Zenginlik 7 yıldır.Kıtlık yılları 7 dir.Kadınlara akrabalık haramları 7 dir.Şehitlik türleri yedidir.Hak Teala Kur'an da yedi şeye yemin eder(Yıldızların mevkii, Kıyamete, Geceye, Atlara, Sabaha,Nuru Resulullah7a,Zatı ecel alalarına),Peygamberimize 7 şey farzdır(Gece namazı kılmak,Abdestli gezmek,Yerde yatmak, Soğan-sarımsak yememek,Kin tutmamak,affetmek,ruhunu teslim ettiği yere gömülmek)

KAHIRDA GİZLİ LÜTUF

 Kastamonu'da dergahı olan Şaban-ı Veli hazretlerinin mescidi yanmıştır.Yerine tekrar yaptırmamıştır.Efendimizin mağarada ölümle arasına bir örümcek ağı kondu.Bir devenin tercihi kimseyi gücendirmez.İnancın vaktini Allah tayin eder.Bazen hemen, bazen 10 yıl sonra.

NUN-HAMİM-ELİFLAM RA Bu üç hurufu mukatta surelerin başında vardır.Bu üç surede Allah7ın en büyük ismi gizlidir.

FATİHA SURESİ

Mekke'de bir defada nazil olmuştur.Fatiha kelimesinin anlamı; başlangıcı olmayan başlangıç manasınadır.Bu sure Kur'anın kalbidir derler.Aslında ,ERRAHMAN'ın kullarına kendisiyle nasıl temas edileceğini  ve ne isteyeceğni bildiren ilahi bir protokoldür.

HAMD, kelimesinin manası hiçbir dilde yoktur. 

HACCAC- ZALİM

 Hak Teala'nın yarattığı insanların en kötüsünde bile , Hakk yanında söz sahibi olmasını temin edecek iyi tarafı vardır.Hakikat hep bu iyi tarafta gizlidir.Hüner onu görmektir.Haccac bin Yusuf Taif'de doğmuştur.661-714 Sakafi kabilesinden Urve bin Mesut'un torunudur,Çok zeki, dirayetli, dindar kuvvetli bir devlet adamıdır."HACCAC" kelimesi zalim anlamına gelmez ancak alem olmuştur.Bu kelime Galebe etmek anlamındadırHaccac için ömründe sabah namazını kaçırmamıştır denilir.Yalnız bir defa.Haccac'ın İslama en büyük hizmeti , Kur'anın lehçe ayrılıklarından dolayı yanlış okunmasını önlemek için Kur'ana hareke koymuştur.Harekeyi icad eden kendisidir.Kufe camisinde okuduğu meşhur hutbe vardır.Arap hitabetinin büyük örneklerindendir.

YA EHLEL IRAK

YA EHLEL ŞIKAKI VEL NİFAK.İNNE LİŞŞEYTANE TAYFA, VELİS SULTANI SEYFA

Ey Irak halkı, ey eşkiya ve münafıklar.Siz şeytanın tayfası oldunuz.Fakat unutmayın ki elinde kılıcı bulunan Sultan var karşınızda..

AİDS

 Propaganda olarak Amerika'dan ortaya çıkmıştır.Daha ziyade pasif halde bulunan homoseksüellerde, yani rektumdan kendisine seks yaptıranlarda(İbnelerde) görülür.Livatacılarda görülür.Livata Yut kavminden gelme bir kelimedir..Sodom ve Gomore kadınlarını erkekler arkadan kullanırlardı.Pasif homoseksüeller dah ziyade B,0 kan guruplarında görülür.Psiikopatlar B kan gurubunda çoktur.Haris insanlarda homo çoktur.Asabi kimselerde tesadüf edilebilir.Amerika yerlilerinde, Hindistan Brahmalarında, Yahudilerde, hakiki müslümanlarda homo yok gibidir.

HAÇKALI HOCA

Trabzon yöresinde yaşamış Mustafa Rumi hazretlerinden yetişmiş Haçkalı hoca ,nereye seyahat etse , bir kafesi varmış içinde bir horozu onunla beraber gider imiş.Hakiki temiz bir gıda ile horoz beslemekte büyükler büyük hayır vardır derler.O evin bereketi vardır.Melaikeler o evi hıfzederler.Horozu şeytan temessül etmez,Horoz ötmeyen yerde oturmayınız.Horoz kurban olur amma horoza bıçak vurmayınız.Horoz dövüştürmek haramdır, azabı vardır.

Horoz niçin yerde bulduğu bir yemi etrafındaki tavuklara ikram eder de kendisi yemez.Denmiştirki horoz rızkın ne kadar bol geldiğini her sabah görürüm  Hakk'ın EL-GANİ olmasından, bu kadar rızk vermesinden utanıyorum da boğazımdan geçmiyor , dağıtıyorum der  

16 Mart 2023 Perşembe

SAYILAR/ADETLER

 Bir buğday başağı 4 sütundur.Beher sütun dizide 9 buğday vardır.4 sütun dizide 36 buğday bulunur.Silsilei adediyye göre 3+6=9 eder.Buda esma üzeredir.Bütün meyvelerdeki çekirdekler, daneler, dilimler hepsimuayyen adet üzerehalkedilmiştir.

Adet kainatın, Tekamül hayatın, Birlik Allah'ın kanunudur.Her şey ölçülü, hacımlı, sikletliyaratılmıştır.Değişmez.Zira Allah7ın kanunudur.

HASTALIKLARIN NEDENLERİ

 HER HASTALIK BİR İHTARI RAHMANİDİR.Kimse bunun farkında değildir.Çok üşüyenler ; cehennem azabı varmıdır diye şüphe içinde olanlarda görülür.Bunlarda troid guddesi eksildiği görülür.

Kalp hastalığı Allah'ı zikretmeyen kişilerde çok görülür.Akciğer hastalıkları; dinsiz, münafık, kumar, şehvet,dedikodu haramiyet dolumuhitlerde veya o muhitlere yakın oturanlarda görülür.

Bir memlekette sular çekilmeye başladığını görürseniz; o diyardan uzaklaşınBir yerde kuraklık olursa ; din adamları en küçüğünden en büyüğüne kadar mal, servet,para peşinde olduklarındandır.

Bir memlekette halk geçim sıkıntısına düşerse  zekat o memleketten Hakk tarafından uzaklaştırılmıştır.Faiz çoğalmıştır.Herkesin rızkına haramiyet girmiştir.

Bir çok hastalıklara , bütün dertlereKuran-ı Kerim şifadır.Okunan ayetlerle vücutta bulunan bir hastalığın terketmesi , manevipislik giderilebilir.Veya uzvun tevbesi temin edilir.İlaçlarla o uzva tövbe yaptırılmış olur.Bundan dolayıtedavi olunuz emri farzdır.

Saralık:

1-Nikahsız evlenmelerde

2-Gayrimeşru birleşen çiftlerde

3-Mecburi evlenmelerde

4-Zifaf namazı kılmayanlarda

5-Guslü icab eden hallerde gusül yapılmamış mükerrer cimaların neticesidir

BİR SAHABE PORTRESİ

 Ömer Bini Sabit..Uhud savaşında müşrik ordusunda iken müşrik ordusundan kaçar Resul-ü Ekrem'in yanına gelir."Ben bizimkilere karşı harp edeceğim "der.İlk önce harp edip sonra müslüman mı olayım? yoksa müslüman oluduktan sonra harp mi edeyim diye sorar.

Efendimiz Müslüman ol sonra harp et deyince şehadet getirir ve müşrikler üzerine yürür.ağır yaralanır, kendi akrabaları onu kucaklarlar aldılar götürdüler ne oldu?dediler.Harp ettim, hem de size karşı.Hem de müslüman oldum der ve ruhunu teslim eder.

Hiç namaz kılmadan/Bir defa secde etmeden/Bir gün bile oruç tutmadan/Başka bir hayır yapmadan doğrudan doğruya cennete giren kim dersen?Efendimiz bu sahabiyi işaret etmiştir.

YAN AMA TÜTME

 Tarihi malumattır:Trabzon imparatoru Karlo Jonnes Uzun Hasan'a ,Fatih'e karşı birleşmeyi teklif ediyor.Uzun hasan İmparatorun kızı Katerina'yı ister.anlaşırlar.Despina Hatun  Akkoyunlu sarayına gelin gider.Uzun Hasan'dan üç kızı bir oğlu olur.Uzun Hasan 40.000 müridi olan (Cüneyt'i) davet eder.Uzun hasan kız kardeşi (Hatice Begüm) 'i Cüneyt'te verir.Begüm, gebe kalır.Cüneyt terk eder gider.(Begüm) bir erkek çocuk doğurur.Cüneyt hala ortada yok.Çocuk büyür.Uzun Hasan'ın despinadan olan kızlarından en küçüğünü bu çocukla evlendirirler.Bir çocukları olur işte.Şah ismail budur."Yan ama tütme" ermiş kadın Begüm Sultanını sözüdür

HZ.HASAN'IN DUASI

 Hz.Hasan'ın kayınpederi Türk'dü.Kufeye girdiği zaman Hz.Hasan kucağında ölürken şu duayı etti:"Allahümme Yuzafferikümmül etraki ilel ebedi".Bu dua Türkleri yaşattı.

Eba Müslim Horasani 3000 kişi ile 50.000 kişilik Kerbelayı yaşatanları kılıçtan geçirdi.

HALLACIN İNTİKAMI

 Başlık belki biraz keskin.Evliyada intikam olmaz.ancak onların davasını Hak Teala devam ettirir.Şeriatı muhafaza adına bu vahşeti yaşattılar.Halk hınç ve tehevvür içinde Bağdat meydanında .Mansur Koltuklarından asılıyor

Halk taş atıyor.Evvela ayaklarını bileklerinden kesiyorlar.Sonra elleri bileklerinden.Semaya dikili gözlerini oyuyorlar,dilini kesiyorlar.Hınca doymuyorlarcesedini parçalıyorlar, sonra ateşte yakıp küllerini savuruyorlar.O günden sonra neler oluyor Bağdat'a.bakalım;

Hülagu , Bağdat'ı tahrip ediyor400 bin kişinin kafasını kesiyor.

Hassas orada 70.000 kişinin kafasını uçuruyor.Saddam ve sonrası.Kıyamete kadar edecek bir bela yağmuru devam edecek o coğrafyada.

Vahşet derecede ceza,şeriatın neresinde?

Bu hadiseler  niçin oluyor.? Allah, Benim dostlarımla uğraşmak zatı ahadiyetimde büyük hata olduğunu anlatmak için muradı ilahiyyesidir.Mansur, kendisine yapılan bu zulümleri yapanları affetti amma Allah affetmedi bunları yapanları.Allah Teala,Zül intikamdır.Bu öç alıcı demek değildir.Kainatta yarattığı kanun böyledir 

SAÇ SAKAL TIRNAK KESMEK

 Saç, sakal, tırnak kesmeden evvel abdestli olmak gereklidir.Bunlar vücuddan ayrılırken, bizim abdestli olduğumuza şehadet edeceklerdir.Saç, sakal, tırnağı ateşe atmak haramdır.Günahtır.Hakaret vardır.Tırnakları ya gömmeli ya atmalıdır.Tırnak büyütmek insanı sonunda zelil eder.Saç bırakmak sünnettir."Saçlarınıza ikram ediniz" hadis-i şeriftir.saçımıza ve tırnağımıza bir şey dokunduğunda hissederiz ancak keserken acı duymayız.Tırnak kesmeyenlerde kişinin hissedemeyeceği tedrici hastalıklar husule gelir.Aynı zamanda insana verilen manevi kıymete hakaret olur.Tırnaklardan bir çok hastalıkların teşhisi mümkündür.Ruhi hastalıkların bir çoğu tırnak kesmemekten kaynaklanır.

ERENLERDEKİ FİKİR AYRILIKLARI

 Erenler meclisinde zuhura gelmemiş hadiselerin müzakeresi yapılıp karara bağlanırmış.Bu müzakerelerde oylama bile olurmuş.Efendimiz (SAV) 'in desteklediği tarafın kararı Hakk tarafından tecelli ettirilirmiş.O müzakereler esnasında birbirlerine zıt meşreplerin farklılıkları meclisin yapısını hiç etkilemezmiş.

Necib Sultanımla hizmete ilk başladığımız zamanlarda "Solcuların evliyası, sağcıların evliyası" kavramlarını ilk defa duymuştum.Bloğun ilk yazılarında buna ilişkin anekdotlar mevcut olsa gerek.Hatta12 Eylül zamanı bir sağcı Evliya ile Solcu evliya arasında şu konuşmalar olmuş."Biz bugün sizden ...kadar kişiyi öldürdük".gibi

Acaba bu tür hadiselerde vefat eden kişileri Hak Teala farklı bir lütufla mı muamele edecek? Bu sorunun cevabını bulabilsek, hadiselerin varlığı bizleri fazla meşgul etmeyecek.  

mADDİYAT SAHASINDA SAYISIZ HADİSELERİ VÜCUDA GETİREN İLAHİ KUDRET MANEVİYAT ALEMİNDE DE NİHAYETSİZ ŞUUNA(OLURLARA) VÜCUT VERMEKTEDİR.

SAKAL BIRAKMAK

 Sakal, Peygamber Efendimizin kendi cesetlerine ait bir sünnettir.Sakal bırakın, Sakal bırakınız diye bir emri yoktur.Soranlar ihtiyarına bırakılmıştır.Hoşunuza gidiyorsa bırakabilirsiniz buyurması Mesuliyeti maneviyesi cesede aittir.Bencesede şefaat edemem, ruhunuza şefaat etmem müsade edildi.

Zekatını tam vermeyenlerin , sakal bırakması doğru değildir.Sünnet niyeti ile sakal bırakan mecburi bir sırra karşı söz vermiş olur ki , o zaman o sırrın ifade ettiği şeyleri örselememesi mecburiyetine girmiş olur.Sünnet olarak sakal bırakmak o kadar kolay değil.

Bir çok Veliler vardır sakal bırakmamışlardırBir çokları dabırakmışlardır.O da iki parmak uzunluğunda.Sahabeden brçoklarının sakalı yoktu.İslam halifelerinden birçoklarının da sakal bıraktığı görülmemiştir.Bediüzzaman sakal bırakmamıştır.

Sakal bırakmak Resul'e bir ittibadır.Görünüşte onun çehresini taklittir."Ben içten ona benzemeye çalışıyorum, bunu dışarı vurmak istiyorum demektir."Eğer sakal bırakmak istiyorsanız Nasranilere benzemeyin"hadis-i müfret olarak (benzemeyin) yani her kim bırakıyorsa demektir.Bu emirdir.

Sakal bu şekilde bırakıldıktan sonra bir çok kuyudat ortaya çıkar.Sakal bırakan bir insan kendine mübah olan bazı fiillerini, hareketlerini, ve gıdaları terk etmesi lazımdır.Terk etmezse, yaparsa günaha yanaşır.Sakal bırakmada takayyudat o insanın manevi makamına göre fazlalaşır.veağırlaşır ki o takayyudat adeta ona farz olur.Terki küfre doğru gider.

Sakal Resule ittiabın bir nevi cesedi şahididir.Zekat farz olan bir mümin in zekatı vermesi, ibadetlerin kabulüne en birinci vesile ve şarttır.

Efendimiz (SAV) sakalı Medine'de bırakmıştır.

(KASATALANİ) den rivayet edildiğine göre Efendimizi alem-imanada görenlerin büyük Velilere göre (Kulak memesinden hafif başlayıp çenede azami iki parmak uzunluğunda imiş..)

Hz.Ali efendimiz, Hz.Fatıma annemizin irtihalinden sonra sakal bırakmıştır

Efendimizin Mekke'de saçları uzun idi.Saçları omuzuna yakın kulak memeleri hizasında idi.

Veysel Karani hazretlerine Sakal bıraksana demişler.Hazret:"Resulü Ekrem'i ceseden görmeyi Hakk bana nasip etmedi, nasıl bıraktığını bilmiyorum, utanırım demişler

İbni Berekat,Rakıbı İsfehani Muhattarat isimli kitabında sakal hakkında şu bilgiler mevcuttur:

3 lerde sakal yoktur.Mecburidir

7 lerde sakal yoktur.Bırakmazlar.

40'larda sakal yoktur.Bırakmazlar

300' lerin bazısında vardır bazısında yoktur.ihtiyaridir

3.000' lerde sakal yoktur.

7 lerin ve 40 ların vefatlarında yerine seçilecekler sakalsızdır

30.000 'lerin bazısında vardır bazısında yoktur.

Kutup ve Gavs'da bir parmak, Resul'ün bıraktığı tarzda vardır.

OLGUNLUK

 Olgunluk, başka bir insanın dünyasında yaşayabilmek demektir.Topal postacı da hakikati getirebilir.İnsanda maddi yönlerden başka "inanmak, semek,korkmak,düşünmek" gibi başka yönleri de vardır.Her şeyi akıl yönünde mütala etmek akıl nemına herşi inkardır.Akıl kadar insanoğlu inanmağa muhtaç ve hatta mecburdur.

Düşünmek kadar inanmak, sevmek kadar korkmak insanın yaradılışına uygundur.Bu cihaz insanda mevcuttur.İman, inanma aklın hududunun dışındadır.Akıl ile iman arasında bir denge kuran insan Yunus Emre'yi anlayabilir.Onun için Yunus "Ete kemiğe büründüm,Yunus diye göründüm" der.İmana insan akıl yardımı ile varır ve vardığı alemi tarif akıl ile olamaz.İmanın tarif ettiği alemden , akıl hududuna "ete kemiğe bürünerek geldim" le gelinir.

İBNİ ARABİ,İBNİ RÜŞT

 muhyiddin İbni Arabi (vahiy) yolunun yolcusu...İbni Rüşt (akıl) yolunun yolcusu.Filozof.aynı devrde yaşamışlarİspanya'da(endülüste)..İbni arabi , İbni Rüşt ile görüşmek arzusunda idi.Fakat rüyasında , Filozofla arasında bir perde girdiğini görüp bu arzusundan vazgeçti..Arabi, Endülüste Tuleytile'ye bağlı küçük bir köyde doğmuş, İbni Rüşt İşbiliye'de .İbni Rüşt, Arabi'den yaşca büyük..

15 Mart 2023 Çarşamba

YUNUS EMRE HAZRETLERİNİN PORTRESİ

 Orta boylu,Şişman değil,Kemikli, Yüz cildi soluk.Elmacık kemikleri hafif çıkık.Gözleri derinde siyah.Köseye yakın tüysüz,Sakal yok..Göğsü açık.Ayakları büyük.Dişleri seyrek.Dudakları kalın,düzgün.Sesi ince düzgün ahenkli.Teker teker konuşur, yüksek sesle değil..

GÖNÜLDEN GELEN

 

...

14 Mart 2023 Salı

KADININ SÜTÜNÜN KESİLMESİ

 Sebebi manevidir.Sütsüz kadın normal değildir.Bu bir hastalıktır.Hem maddi ve hem manevi.Kadının sütünün kesilmesinde manevi bakımdan babanında büyük rolu vardır.Ailesine haram yoldan rızk getiren.Kumar ,İçki, haram peşinde koşan.G"usul nedir bilmeyen erkekler bundan mesuldürler.Hem anaya, hem evlada en büyük kötülüğü yapmış olmaktadırlar.Meme kanserlerinin manevi sebebi süte hakaretten başlar,Her hastalığın bir maddi sebebi olduğu gibi bir manevi sebebi mevcuttur.Mikrobun o uzva arız olmasının manevi sebebi vardır.Adalet,Ahlak,Doğruluk,Maddi ve manevi temizlik.Bunların örselenmesi Gıpta,Haset, Hırs , şehvanişiddetli arzular.Zina, haram, içki Kumar, hırsızlık,YalanHer türlü maddi ve manevi akli, ruhi, bedeni muavenesizlik.

Alemdeki muavazeneyi bozan insandır.

Rahim kanserleri, prostat, meme kanserleri, çocuk doğmadan imha edenlerde, zina yapanlarda görünür.Bu hiç şaşmayan bir hakikattır.

TEŞEKKÜR ETMEK

 Teşekkür ederim.Şükran.Müteşekkirim

Lafızları: Bana yaptığınız iyilik veya ikram ettiğiniz şey, yardımınız, Allah tarafından size ilham ile bildirilmiş ve sizi vesile, alet olarak bunu yaptırmıştır veya yapmışsınızdır.

Sizin vasıta olmanız dolayısıyla sizin kanalınızdan Allah'a şükrederim demektir.İnsandatecelli eden iyilikler hep Allah'ın rızasına çevrilidir.Teşekkür aynı zamanda bir nevi duadır.Teşekkürü icap ettiren hali, hadiseyi yapana bir nevi Allah nezdinde bugibi hallerionda daim kıl ya ilahi demektir.Allah seni bu ecir işinde devam ettirsin manasını da taşır.

HİNT ATASÖZÜ

 Uluhiyyet, taşlarda uyur,Nebatta teneffüs eder,Hayvanda hülyalara dalar ve insanda uyanır

13 Mart 2023 Pazartesi

EL

 Arapça karşılığı YED. Sağ elin yapacağı işler, sol elin yapacağı işler ayrılmıştır. "Arzı vasi ister isen, Gir Veli'nin kabzına. Arşı kürsiden geniştir, bir Veli'nin ayesi". Aye, sağ el avuç içidir. Onun kabzına gir. Tırnaklarda his vardır. Sinek konsa duyarsın ancak keserken acımaz. Saç içinde aynı şey geçerlidir. Sağ el ile elbise düğmelerini ilikleyemezsin Efendimiz (SAV) sağ el işaret parmağını kaldırarak (Er refiki ala) diye son nefesinde söylemiştir. Sağ el yaratılış itibarı ile kötü gibi görünen işlerde beceriksiz gibi görünür. Her iki el birbirlerinin sırrını gizlemek için umumiyetle birbirlerine yardım ederek iş görürler. "Elini, Belini, Dilini temiz tut" demiştir bir Allah dostu. Mühür eli korumak için yapılmıştır. Mühür yerine parmak basarlar. Bu, Allah şahit olsun ki doğrudur demektir"
Tahta kapta, tahta kaşık ile oturarak yemeyi hiç kimse yapmaz.

ANADOLUNUN MANEVİ GÜC KAYNAKLARI

Mevlana Celaleddin, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Hacı Bayram-ıVeli, Hacı Şaban-ı Veli,Nesimi, Muhyiddin Arabi, Hallac-ı Mansur Anadolu'nun manevi gücünün menbalarıdır. Onların yetiştirdiği büyüklerin manevi kudret ve duaları ile duruyoruz. Duracağız da. Kabirlerini ziyaret ediniz. Boş tarafımızı onların haykırdığı (Allah)ile doldurunuz. Ruhaniyeti Resululah ile yıkayınız. Ehli beyt aşkı ile tek vücud olunuz.


EVLENMEYEN EVLİYALAR

 Hacı Bekaş-ı Veli evlenmemiştir.Hacı Şaban-ı Veli hazretleri evlenmemiştir.Bunların niçinleri vardır.Güneş elmaya ve Bibere  aynı şekilde vurur.Elma kızarınca tatlılaşır.Biber kızarınca acılaşır.Herkes elmaya koşar.Bibere koşan pek azdır.

Elma yiyene kimse bir şey söylemez.Biber yiyene yüzlerce söz söylerler.tatlılık ve acılık hep güneşin ışıkları ile oluyorsa da aralarındaki fark  yani acılık ve tatlılık güneşten değil kendilerindendir.Evliyaullah işte bu (kendilerindendir) nedir onu anlatırlar.

SECDE AYETLERİ

 Bütün secde ayetleri Mekke'de nazil olmuştur.Bunlar :

ARAF 206, RAAD 16,NAHL 48,İSRA 107, MERYEM 58 , HAC 18 , FURKAN 60, NAHİL 15, SECDE 15, SAD 24, FUSSİLET 27, NECM 62, İNŞİKAK 22, ALAK 19

Tilavet secdesi denilen bu ayetleri duyan kulak , söyleyen ağız sahibine farzdır.

İBADET SECDESİ , Ruh ve cesede farzdır.En kıymetli secdedir.içinde rıza-i İlahi gizlidir.

TEHİYYAT SECDESİ:İnsanın aslına ademiyetine tazimdir.

ŞÜKÜR SECDESİ: Er Rahim, El Gani esmalarına tazimdir ve cesede farzdır.Ruha değil.

SEHİV SECDESİ: Nefsin tevbesi ve hatanın tamiri içindir.

SIR SECDESİ : Sırdır.

HİÇLİK SECDESİ:Halvette öğretilir.Halvet secdesidir


12 Mart 2023 Pazar

RÜYA

 Rüyada hakim olan ruhtur.Ceset Ruhun emrindedir.Otomobil kullanmak da öyledir.Cesedin bütün hareketlerini Ruhun emrine aldığın zaman şöför olursun.Cesedi Ruhun emrine almakta bir secde ayeti vardır.İlahi esmaların bir kısmı imkan aleminde caridir.Bir kısmı da kudret aleminde caridir.Diğer bir kısmı da her iki kudret ve imkan aleminde caridir.

Cesedi ruhun emrine alan:

1- Kudret aleminde cari esmalar yardımıyla Ruh, imkan aleminde her yere gider tesir eder.

2- İmkan aleminde cari esmalar yardımıyla ses gönderir, başka yerde görünür

3-Her iki aleminde cari esmaları yardımıyla Tayyi mekan yaparlar.Bunlar tasarruf sahipleridirler.

KUR'AN DA BULUNAN (BEN),(BİZ) LAFIZLARI

 BEN=Zatı ahadiyetleri

BİZ= Esmalarıyla tecelli şekilleri, kudret ve güçlerin ve bütün bu tecellilerin ustası yapanı yani (Rab'bı)

Ben=Vahiy= Zatı ahadiyetinden südur eder

Biz= Kudret ve kuvvetlerinin tezahürüdür

Vahyin Şekilleri:

1-(Ben) dağa vahyettim

2- (Ben) Ağaca vahyettim

3- (Ben) Arıya vahyettim

4-(Ben) Meryem'e vahyettim

5- (Ben) Resul'e vahyettim

6-(Biz) Nebilere vahyettik

Kuran-ı Kerimde :Bazen Cenab-ı Hakk doğrudan doğruya konuşur.Bazen Resul'ün ağzından konuşur.Bazen ortak gibi başkasının ağzından konuşur.Bazen yokmuş gibi başka biri konuşur zannedersin.(Yarattık),(Yarattı),(Yaratacak), (Yaratıldı) .Lafzı celleri bunu apaçık ifade etmektedir.

SES,İHTİZAZ(TİTREŞİM),GÜRÜLTÜ,KUVVETLİ ZİYA,KOKU

 İnsan uzviyetinin hem maddesine hemde kimyasına , metabolizmasına direkt ve indirekt tesir etmektedir.Direkt olarak insan ruhuna , sinirlerine, duygularına tesir ediyor.Vücudda o anda bilmediğimiz bir cevher meydana geliyor.Bundan ötürü hiddet, sinirlilik hali tezahür ediyor.Devamlı üzüntülü hallerde vücutta hormonal biyolojik  cevherler teşekkül ediyor, metebolizmadaki anyon , katyon  ve diğer tabi cevherlerin azalmasına yahut çoğalmasına sebeb oluyor ve vücut hasta oluyor.

Kur'an da "Sesinizi nebinin sesinden fazla yükseltmeyiniz" emri mevcuttur."Allah yavaş konuşanları sever"ayeti mevcuttur Bu ayet ve hadisteki mana nedir niçin böyledir.

Allah her yerdedir.Her şey onda hazır ve nazırdır.Fazla yüksek ses Hakk'ın her yerde bulunduğunu ve işittiğini unutmak olur.Gürültünün birçok allerjik ve vücutta aksi tesirler yaptığını fen tespit etmiştir.

ŞEYTAN

 Şeytan:Haris isminde bir melektir.Haris, Allah'ı münkir değildir. Meleklerde irade yoktur.Emrolunanları yaparlar.Buna karşı çıkamazlar.Kendilerine verilen vazife ne ise mütemadiyen onunla meşguldürler.Şeytan bu vazifesinden dolayı mesul değildir.Temsil ettiği fena  işleri, recmedilmiş hareketleri yapanlar mesuldür.

Hakteala,fenalıkları bir külliyat halinde şeytan ismiyle toplamıştırBunun da kendi muradı olduğunu gizleyerek , kendiüzerine alarak  şeytana vazife vermiş ve kendini gizlemiştir.

İyiliği ve kötülüğü de seçmek insana düşer.İnsan kötülük yaparsa , kendisine verilen cüzi iradeyi ve serbestiyeti inkar etmiş olur.Bu hususlar çok ince mevzulardır.ayak kayması her an mümkündür.

ABDEST ALMAK NEDİR?

 Hak Teala'nın yarattığı su, bizden bekler ki abdest alsın. Abdestin En basit manası , "Ben Hakk'ın istediği yolun doğru yolcusuyum.Ona teşekkür edeceğim.Huzura çıkacağım, temiz olayım.Abdest bir niyettir.Kirli  olan abdest alamaz.Buradaki asıl kir, harici necaset değil, içimizdeki necasettir.Su gördüğün vakit, abdest almak suya hürmettir.Su "Bende abdest alanla Hakk'ın huzuruna çıkmak" şerefine nail olayım der.

AZAP

 DÜNYEVİ AZAP:Maddi,manevi, cesedi ve ruhidir.

UHREVİ AZAP:İman ve tasdik ettiğimiz cehennem azabıdır.

mADDİ VE CESEDİ AZABI RUHUMUZ DUYAR.ıZDIRABINI ACISINI O ÇEKER.bİR ZENGİN İFLAS ETMİŞTİR.ACIYI RUHU YÜKLENİR.bİLİP YAPMADIĞI, VEYA BİLMEYEREK BİR ÇOK HATALARIN SEBEBLERİNİ BİR ARAYA TOPLAMASI BU AZABI HUSULE GETİRİR.

Cesedi azap , bir çok dikkatsizlikler hastalık sebeblerini bir araya toplar.Hastalanır.onun acısını ruh yüklenir.

Bütün hastalıklarda bir ihtarı Rahmani gizlidir.Bu hastalık, daha önce yapılan hataların temizlenmesi  için vücudu istiğfar ettirir.Dünyevi azap, uhrevinin milyonlarda bir nebzesidir.

Allah7ın emirlerini yapmazsan Allah üzülür.Cenab-ı Hak sana nimet, rızık, mal, mülk veriyor, akıl veriyor.Bu halinle bunlara ihanet etmiş olursun.Tıpkı evladının sana hücum etse, hayır ve iyilik yollarına karşı çıksa üzüldüğün gibi.Evladına üzülürsün.Hakk'ın üzüntüsü ise senin üzüntünün milyar fazlasıdır.Hakiki saadet, Hakk'ın emirlerini yerine getirmektir.Vakit geçmiş değil, tevbe kapıları kapanmamıştır.

HERKES ATEŞİNİ BURADAN(DÜNYADAN) GÖTÜRÜR

 Hakk'ın emirlerini yapmamak:Zekat vermemek, Namaz kılmamak, Oruç tutmamak  gibi ibadetleri yerine getirmeyenler bunları terk etti diye azaba duçar olmazlar.Allah'ın ibadete ihtiyacı yoktur.(Ben ins ve cinni bana ibadet etsinler diye yarattım) ayeti..Bu ibadetler iyilik sebeblerini bir araya getirmeleri için bir düsturdur.Bir yoldur.Bunlar insandaki iyilik doğruluk sebeblerini ortaya çıkartan sebeblerdir.Bunlar ortaya çıkmazsa, fenalık sebebleri ortayaçıkar.O zaman insan kendiliğinden azabı hazırlamış olur.Azaba yuvarlanır.

Cehennem ateşi, bol, odun yoktur.Herkes ateşini buradan götürür.Cenab-ı Hak zulüm yapmaktan münezzehtir.Hayır ve şer sebeblerini evvelden halk ettiği için bu zıddiyetlerden nizamı kainat ortaya çıkmıştır.Sebebleri bir araya getirmek de çalışmak  ve iyi niyetle olur.Men (yasak)buyurduklarının hepsi bir çok şer sebeblerini ortaya getirir.Bunları yapanlar kendiliklerinden azaba düşerler.Uhrevi azapta bunun semeresidir.Dünyada ne dikersen ahirette onu biçersin.Peygamber, rahmeten lil alemindir.İnsanlara rahmet yollarını hayır vesilelerini göstermiştir.

CÜNEYD BAĞDADİ-

 Cüneyd-i Bağdadi hazretleri bir köy evinin önünden geçiyordu.Orada bir kuyu vardı.13 yaşlarında bir kız çocuğu evin kapısında duruyordu.Cüneyd:"Kızım şu kuyudan su alıp abdest tazeleyeceğim ipli bir kovanız yok mu? diye sordu.Kız çocuğu şaşırmış gibi:Ne Kovası dedi.Cüneyd'e gel dedi.Kız kuyunun başına geçti:"Herkes Allah'ın kulu.Ben muhammedin ümmetiyim.Yüksel" dedi.Su yükseldi.Cüneyd abdest aldı.derin bir hayret ve düşünceye daldı.

Kızın bu sırrını cüneyd öğrendi:Gece namazı, Tesbih.Salavatı Şerife.Amma hangi tesbih, hangi salavatı şerife.Kız, herkes sizi bilir mi ya Cüneyd dedi.Öyleyse kendini unuttur.Allah'ın bilmesi sana yeter

YERYÜZÜNDEN KALDIRILACAK OLANLAR

 Yeryüzünden ilk kaldırılacak şeyler şunlardır buyurmuştu Efendimiz (SAV):Hacerül Esved, kuran-ı Kerim.Rüyada peygamberi görmek.

11 Mart 2023 Cumartesi

NESLİ TÜKENENLER

 Bu ifadeyi bitkiler ve hayvanlar olarak değerlendiririz.Bunlarda çok hikmetler gizlidir.Kıyamet arefesindeyiz diyoruz.İkilmlerdeki intizam sarsılmıştır,Bir çok gayritabi hadiseler olmuştur.Olacaktır.Bunların insan karakterine tesir eden yönleri vardır.İnsan karakteri değişmiştir.Bir karışıklık içindedir.milletler birbirine girmiştirİnsanların içtimai nizamlarını koruyan ve devam ettiren kainatta ruhi nizam da vardır.Adalet,doğruluk,Ahlak.Bunlar bugün kaybolmuştur.

Binlerce sene evelden kalma bir ağaç cinsi vardır.Dünya dayalnız (Lübnan'da) Beyrut sahilinden 10 Km dağda(Ulya) dedikleri yerde bir eski manastır vardır.Bir zat, burayı 1947 senesinde ziyaret etmiştir.Orada bu ağaçtan 8 tane kalmıştır.

Boyu çok uzun değil.5 m. kadar gövdesini on kişi kucaklayamaz.Yaprakları Lübnan bayrağının sembolüdür..Ağacın isme ERZEA.Buağacın nesli tükenmektedir.Bu ağaçta sesisiz bir şekilde bir şey haykırmaktadır."1947 senesinde burayı ziyaret etmiştim.Oradaki manastırda 80  yaşının üzerinde ,inzivada yaşayan bir rahip vardı.Kendisi ile konuştum,çok olgun ve alim bir zattı.Bana bu ağaçların nesillerinin bitmek üzere olduğu söyledi sadece 8 tane kalmıştı.Eskilerden beri bu ağaçlara bir hürmet vardır.Lübnan bayrağı bu ağacın yaprağını sembol almıştır.Dini günlerde bu ağacın yaprağı çok kıymet taşır.Gizli gizli gelip kopartırlar ve gizli olarak yüksek fiyata satarlar.Hükümet bile bu konuda aciz kalmıştır.Bu rahip bana şunları söyledi:Mekke'de bir taş vardır.Hacerül Esved.Bu taş,tavafta el sürülmekten dolayı gittikçe aşınmaktadır.Bir gün muhakkak bitecektir.Bu ezrea ağacının nesli de bitecektir.Daha tükenmekte olan bir çok şey vardır dünyada.Canlı,cansız, maden.Hepisi bir şey haykırmaktadır.Bir kağıt üzerien şöyle bir hesap yaptı:Şimdi 1947 senesidir .1+9+4+7=21 eder.Burada 8 tane Ezrea ağacı vardır.21+8=29 eder.Bundan 28 sene sonra  yani 1947+28=1976 senesi eder.Bu yaptığım hesap kabalistik bir istihraçtır.Biz inanırız eski bir ilimdir.Lübnan o zaman tamamıyla harap olacaktır.Size anlattım ya dünyada nesilleri gittikçe tükenmekte olanlar bir şey haykırmaktadır.Ben çok yaşlıyım.Benden sonrakiler sanırım şahit olacaklardır" demişti

Yahudiler vaadedilmiş topraklar diyerek Lut gölünün havalisinde devlet kurdular 1978 yılında rahibin söyleminin üzerinden itibaren 36 sene sonra rahibin bahsettiği istihraç çıktı.Yahudi devleti kuruldu,Lübnan harap haldedir ve halen devam etmektedir.

İNSANDAN KAÇANLAR

 vaHŞİ HAYVANLAR İNSANDAN KAÇAR.bAZI NEBAT,AĞAÇ,ÇİÇEKLER VARDIR.iNSANLARIN BULUNDUKLARI YERDE YETİŞMEZLER.eĞER İNSANLAR ONLARIN BULUNDUĞU MINTIKAYA YERLEŞİRLERSE, KİMSENİN HABERİ OLMADAN ZAMANLAO NEBATLAR KURUR,SÖNER VE NESİLLERİNİ KAYBEDERLER.Bazıları da insanın bulunduğu mıntıkada ortayaçıkar.

İnsan olmayan mıntıkalarda;Fare, Bit, Tahtakurusu,Hamam böceği,Kırlangıç,Leylek,serçe,karga,Tavuk,Horoz,Kedi,Köpek,Karasinek,Deve,inek öküz

DÜNYA DIŞINDAN YERYÜZÜNE GELENLER

 İNSAN: Toprak'tan Cennetten gelmedir.

KOÇ: Topraktan fakat cennetten gelmektedir.

AT: Topraktan fakat cennetten gelmektedir.

YUNUS BALIĞI,HOROZ, YILAN TOPRAKTAN FAKAT CENNETTEN GELMEKTEDİR.

NEBATATA: Cennetten, Hz.adem ve Hz.Havva'nın cennetten setri avret için getirdikleri ve örtündükleri yapraktan olmuşlardır.

BUĞDAY:cENNETTEN GELMEDİR.

çiçeklerden:u Gül cennetten, siyaha yakın yakın kırmızı renktedir.Cennetin seyyidi Güldür"(Hadis)

MEYVELERDEN:Zeytin, İncir,Nar,hurma

OTLARDAN:Sina otu, çörek otu.Reyhan.

RENKLERDEN:Siyah, Yeşil Beyaz.

KOKULARDAN:Amber,Misk, Gül

MADENLERDEN:Yakut,İnci,Cennet suyundan mercan

SU:Cennetten gelmedirNeden halk edildiğini Allah bilir.İnsanlara bildirmemiştir

HAZRET-İ ADEM'İN CENNETTEN GETİRDİKLERİ

 Hz.Adem dünya yüzüne üç şey getirmiştir:

1-Hz.Musa'nın asasını.Cennet ağaçlarındandır.Uzun iri bir dal

2- Süleyman'ın mührü.Kudret eliyle yapılmış ağaçtan bir mühür.Bugün İsraillilerin sembolüdür.İki üçgen ters olarak ,yıldız şeklinde. 1 Üçgen ;adaleti, iyiliği diğeri fenalığı ifade eder.

3-)Önlerinde setri avret için iki yaprak.Cennet ağaçlarından

Asa halen nerededir bilinmez.Mühür; nerededir bilinmez.Bilenler de katiyyen söylemez.

Yapraklardan birisini dört mahluk yedi:1-Bir cins geyiktir.Misk bu geyikten hasıl oldu. 2- Kaşolot.Su aygırıdır.Anber ondan hasıl olur.1400 sene önce Peygamber söylemiştir.Anber daha çok Madagaskar adası ile Japon  ve Kurumandel sahillerinde bulunur.Balığın karnından çıkan, güzel kokulu fakat pek temiz sayılmayacak bir maddedir.

3-)Bu yapraklardan bir kısmından ot teşekkül etti.Bu ottan ibrişim hasıl oldu.

4-Arıdır.bal ve mum ondan hasıl oldu.

Diğer yaprağı yeryüzünün her tarafına dağıttılar.Her türlü ağaçlar,yemişler,kokuluçiçekler.Faydalı otların cümlesi ondan hasıl oldu.

HAKİKİ DOĞRU ADAM

 Her şeyi seven adamdır.Bitkiyi, hayvanı..Sevmek de ve ahlakta  dürüstlükte fena ve çirkin birşey yoktur.İnsanların felaketleri, fena yollara sapmaları sevgiye hürmet etmediklerindendir.Hakiki doğru adam bütünüylesevgidir.Her şeyi seven adam doğrudur.

ŞEFEAT NEDENLERİ

 Nebatata kadar merhamet gösteriniz bunda şefeat gizlidir.(Hadis-i şerif)

Yaprak çiçek kopartmayınız,Yaş ağaç kesmeyiniz.Dal kırmayınız.Yaprak,çiçek çiğnemeyiniz.Meyve kabuklarını, yaş yaprak,çiçek,taze dal ateşe atmayınız.Bunlara dikkat ederseniz yukarıdaki hadisin müjdesine kavuşursunuz.

Avcılıktan uzak durunuz.Kuşları kafeslere kapatmayınız.Kuşlara, hayvanlara taş atmayınız.Hayvan öldürmeyiniz.Her ne türlü olursa olsun balık avına gitmeyiniz.Balıkçıların, avcıların, yaş ağaç kesenlerin  sonları karanlıktır.Zengin bile olsalar.

Tarlalara zarar veriyor diye, köstebekleri, fareleri ,muzır dediğimiz kuşları öldürmeyiniz.Bütün tarlanı yemezler.İçinde haram varsa , sen de haram peşinde koşmuyorsan, içine karışmış haramları, otları temizler.Hiç.bir nebatata, hayvana küfretmeyiniz.Sıcak ve soğuktan asla şikayet etmeyiniz.

KURT İLE KARŞILAŞAN EVLİYA

 Evliyanın biri ormanda gezerken bir kurtla karşı karşıya gelir.Hazret kurda derki:"Sen beni istersen parçalayıp yersin" der.ve ilaveten "Halbuki ben seni parçalasam etini yemem"der.

Kurt dedi ki:Evet, çok doğru bir söz.Seni yemek bana helal.Çünkü Hakk beni bu tabiatta yarattı.Sanada bu tabiat icabı etimi haram etti.Fakat aramızdaki büyük farkın, inceliğin sırrını biliyormusun) dedi.

Evliya:"Evet biliyorum" dedi.Fakat utanmamam için bunu söyleme" dedi.

Evliya anlattı:"İnek, koyun.İnsan yer mi?,saldırır mı kurt gibi ..Bin defa hayır.Amma biz onlara saldırıp yiyoruz.Açlıktan kurt aslana bile saldırır amma kaçan kurttan zarar gelmez.

Evliya ve Kurt ayrı yönlere giderken kurt dönüp şunları dedi:"Bana zalim derler, amma hiylem yoktur.Fakat insanların çoğu zulümlerini hiyle ile örtmeye çalışırlar.Aslında zalimdirler.Örtüleri hiyledir.

Benim seni parçalayacağımdan korkmadın mı? diye soran kurt'a "Hayır dedi.Ölümden korkacak yaşı çoktan geçtim.Saçlarımın bembeyaz olduğunu görmüyormusun?

Kurt:"Görüyorum dedi.Ondan dolayı seninle konuştum..

ALLAH ZÜL İNTİKAM SAHİBİDİR

 Hak Teala kulunu affetmek için bahane arar.Cenneti vardır,cehennemi vardır.Aynı zamanda zülintikam(intikam )sahibidir.Seriyül hesap sahibidir.Allah nasıl öç alır, neyin öcünü alır.?

Hak Teala yarattığı maddi ve manevi kanunların hizam, disiplin ve adil bir şekilde işlemesini urzu buyurmuştur.Maddi ve manevi bir hadisenin tahammül hududu aşıldı mı , evvelce mevcut kanun icabı hemen tecelli eder.Yarattığı o şeyin intikamını alır.Bu da kanunun değişmez adil olması dolayısıyladır.Burada acımak mevzubahis değildir.Hatta,"Adaletin kestiği parmak acımaz"  sözü maddi, kimyevi, fiziki  ve manevi kanun icabıolduğunun küçük bir ifadesidir.bundan dolayı zülintikamdır.

Benzine ateş attınmı hemen parlar.Bu her iki maddenin yaratılışında değişmeyen kanunun icabıdır.Kısasa kısas, insanların kanunları hiçe sayarak hududu aşmalarında: Cezayı, hesabı, intikamı bildirdiği kulların kendilerine verdirir.

Yardımcınız Allah'dır buyruluyor Niçin?Neye karşı yardım?Başka bir yerden gelecek afet, dert,düşman için ben arkanızdayım, ona karşı ben koyarım manasını çıkartmamak gerek.Haşa.Aksine "Ben, sizi yarattım.Akıl irade verdim.Nefis vererek serbest bıraktım.Bu serbestiyet sırasında kainattaki kunanlar ki maddi ve manevi bunlar sünnetullahtır.bunlardan kaçmanız için sebeb ve hudutlar koydum.Bunlar benim kanunlarımdır.Onlar da sizin yardımcınızdır demektir.Bundan dolayı yegane yardımcınız onları koyan Allah'dır demek olur.

10 Mart 2023 Cuma

İHTİYARLIKTAN ŞİKAYET

 Çoğu insanlar ihtiyarlıkla alakalı şunları söyler:"İhtiyarlık kapıya konulacak bir şey değil".Bu sözde takdire,kadere itiraz vardır.Takdiri ilahinin koyduğu bir kanun.İlahi takdirle pençeleşmek değil insana hayvana bile yakışmaz.İhtiyarlık kemalın sonudur.Hak Teala buyuruyor:"ben ihtiyarlamış , kamburlaşmış beyaz saçlı piri fani kullarıma sual sormaktan haya ederim" buyurur.Bu kutsi hadisten utanmak  lazım.

SABIR NEDİR?

 Sabır, o işi Allah'abırakmaktır.Sabrı sabırla takviye ediniz.Sabır hiçbir şeye hilesi olmayanın hilesidir.Bu ne demektir? Herşiyin Allah'ın ezelde takdir ettiği maddi ve manevi kanunlara göre ceryan ettiğini tasdik ve iman ederek ilahi kanunlara imkan aleminde uymaktır.Dünyada her hadise bir kanun dahilinde ceryan eder.Bu değişmez, değiştirilemez.Her şeyde sabır bu değişmeyen bazen anlaşılan, çok defa anlaşılamayan kanun icabıdır.Hilesi olmayanın hilesi budur sözünün manası.Hak Teala sabrı bela ve musibet nisbetinde ihsan eder.Sabır ile Allah'ın takdir ve inayetini bekleme ibadettir. 

Her hadise şuurludur.Fakat kendisini öyle gizler ki kimse farkına varamaz.

SIR-REL YAKİN

 Göz kapalı .Parmak ışığa yanaşırAkıl bu hararettir, sıcaklıktır der .Bu anlayış ilmel yakindir.Gözünüaçtığı zaman akıl bu doğrudur, hararet gelen yer mum imiş der.Bu da aynel yakindir.Elini ateşe sokar .Eliateş ya yakar ya yakmaz.Ateşin yakıcı olduğunu anlar .Bu daHakkal yakindir.

Ateşin yakmadığını görür anlarsa  kiateşin yakıcılık hassasıdır, onu anlar.Ateşin aslını, yakmadığını anlayıp hissettiği dakikada "sırrel yakin" e varmış olur

ZİKRETMEK/TESBİH ETMEK

 ZİKRETMEK; Hatırlamak, Yadetmek.Hürmetle anmak lügat manalarını taşır

TESBİH ETMEK: Aslında, devamlı, intizamlı bir disiplin altında asli ve tabi yaratılış icabı:Hareket.Fiil,İhtizazlar,titreşimler meydana gelir

Tesbihte irade,Düşünce,Arzu kelimelirinin manası yoktur.Tesbihat durduğu zaman hiçbir şey ne madde olarak ne de maddesiz olarak kalmaz.Mevcudiyetleri yok olur

Allah ile insan arasında gaflet perdesi vardır.Bu perde şu ayetle bildirilmiştir:"Fezkiruni ezkirküm".Beni anınız, Ben de sizi anayım.

MUTASAVVIF

 Allah ile beraber oturmak hünerine ve tevfikine kavuşmuş insana mutasavvıf ismi verilebilir.Tasavvuf Allah'ın bir sırrıdır.Öğrenilmez, Öğretilmez, tarif edilmez.Ulaşılır ve yaşanır.

Resulullah'da yaşamaktır.Resulde yoğrulma meselesi, yoğuran ustayı bulmak, maddeyi ruhun emrine almak.

GÜNEŞ'E ARKASINI DÖNMEK

 Erenler, bulundukları toplumun ışıklarıdır.O insanların maddi ve manevi dünyasını aydınlatırlar.Güneşe arkasını dönen ise gölgelerinin peşinde yürümeye mahkumdur.Ki o gölge,zan, şüphe ve akla dayalı kıyaslardır.

9 Mart 2023 Perşembe

Çorumlu Şeyh-i Seyrani Hacı Mustafa Rumi Efendi'nin Hayatı (ks.)

MUSTAFA RUMİ HAZRETLERİ...



Mustafa Rumi hazretleri ile alakalı bilgi bloğun eski kayıtalrında mevcuttur.Mustafa Rumi hazretleri Sivası İhramcızade hazretlerinin mürşididir.Haçkalı hoca,Elazığlı Muharrem Sırri hazretleri gibi 312 tane şeyh yetiştirdiği rivayet olunur.Bursa il müftüsünün seslendirdiği bu ilahi son nefesini verdiği Medine'deki sözleridir.

SEYRÜ SÜLUK

 Seyr:Gitmek, Süluk:Gideceği yola ait her şeyi öğrenerek hazırlamak çareleri..

İnsanın kendi aslına doğru giderek oradaki noktaya ulaşması  için kaide, usul,terbiye adabı muaşeretini öğrenmesi bunu ikmal etmesidir.Seyrü süluk öğretilmez.İnsanın batınından çıkartılarak kendi eline verilen ipucudur.Gözü görmeyenin ipliği iğneye geçiremediği misali,yardım ederek ipliği iğneye geçirerek ve dikmesi için eline verilmesidir.Mürşidin gözü görüyorsa bu ipliği iğneye geçirir ve müridi salikinin eline verir.Bu olduktan sonra Resul'a yanaşmak, kendi içinde meknuz(gizli) Allah'ın huzuruna çıkmak başlar.

Hak rızası olduğu için burada itimat vardır

ŞEYH,MÜRŞİT,MÜRŞİD-İ KAMİL

 ŞEYH: İnsanda meknuz olan ilahi esma akislerini ortaya çıkarmak için salikini lafzi aletlerle hazırlamaya ve onu zahiri ilimlerle donatmaya çalışan insandır.Hazırlık kıtasıdır

Şeyh aynı zamanda mürşit ise salikinin cesedi hazırlığını da çile ile hazırlar.Ve onu halvete sokar.Ceseden hazır olan salik bu sefer mürşidinin batıni ilim öğretimine terk edilir.Bundan sonra hakiki şeyh ve mürşidi kamil tarafını gösterir.

Necib Sultanım buyurmuştu:Az çalışmak ile çok kazancın, az ibadet ile çok sevabın kazanılacağı zaman gelecek.herkes evliya olacak ancak mürşid-i Kamil azalack"

İSTİARE

 İslam dininde tavsiye edilmiştir.İnsanın müşkül veya kararsızlık içinde kaldığı bir hadisede veya yapacağı bir işte onun neticesi hakkında mütereddit kaldığı zamanlarda manevi bir ümit ve karar almak için veya vermek için üzüntü ve düşüncelerden kurtulmak kaygısı ile;

Uykuda bunlardan sıyrılarak dimağın hakiki ademiyet tarafından karar vermesi, bu habersiz ve şuursuz gibi görünen düşünmenin rüyada şekillenmesidir.

Usul ve adabı vardır.Rüya tabirleri bu esasa göredir.Sadık rüya , şeytani rüya bunun manevi isimleridir.

Dinde Resulü Ekremden beri muteber ve herkesin anlıyamıyacağı bir hakikatı bulmak bakımından doğru ve Hak'tır.

İŞARET PARMAĞI

 Sağ elin işaret parmağı."Kıyamet suresinde belirtilen parmak ucu" bu parmağa aittir.Şehadet getirirken namazda bu parmek kaldırılır.niçin)hususiyeti nedir? Tüm insanların işaret parmak ucu farklıdır.Allüzül Celal'in "EL-VAHİD" esmasının kati delilidir.Herhangibir kazada diğer uzuvlarını kaybedenler ruhen müteessir olur ancak bu sonra geçer iken, işaret parmağını kaybedenlerin ruhi teessürleri daim devam eder.

SÖVMEMEK GEREKENLER

 DÜNYAYA SÖVMEMEK GEREK Dünya Allah'ındır

HAVA'YA SÖVMEMEK GEREKİR. Hava nefhai ilahidir.

ŞEYTAN'a sövmemek gerekir.Şeytan şerrinden Allah'a sığınınız o kadar.

ÖLÜLERE sövmeyiniz; Ölüler menzillerine vasıl olmuşlardır

SULTANLARA sövmeyiniz. Sultanlar Zılulah'dır.

Bunlar sövmek, ruhani alemde yürümeğe mani en büyük amildir.İbadet ve taatın bir kıymeti kalmaz.Söğenlere Hak Teala tevbe etsin diye mühlet verir fakat ihmal etmez.Tevbe laf ile olmaz hareket ile olur.Bir şeye tevbe edenin tevbesi dokuz ayda affedilir

Bazı hal ve fiiller vardır ki tevbe beyhudedir.Bunların tevbesi ancak tevbe ettikten sonra katledilirlerse kurtulurlar.Hak Teala yine bir kula şefkat gösteriyor demektir.Kanının akması lazımdır.Tüm yaratıkların vücudları Hak Teala'yı zikrettiği için hak Teala onların rızkını verir.Kafirin vücudu Hakk'ı zikretmektedir,kişi reddetse bile.

İLAHİ ESMALARIN ZİKİR TÜRLERİ

 Esmai ilahiyyenin zikri üç türlüdür.Zikir, Halik'ı ceseden ve ruhan talep etmektir.Çok büyük bir ihsandır.

1-Kalben   2-Sırren   3-Fiilen

KALBEN- Esa-i sükun ve huzur içinde dil ile zikrile elde edilr

SIRREN: Esmada erimektir

FİİLEN: ki en kıymetli zikirdir.

Zekat, sadaka ,"ER-REZZAK" Esmasının fiilen zikridir.Hayvanlara, nebatlara, düşkünlere ileri derecede şefkat ve merhamet duymak Er-Rahim ve Er-Rahman esmalarının fiilen zikridir.Muzır diye addettiğimiz hayvanlara bile bu şamildir.Resullulah efendimiz, fiili zikrin tam kendisi idi.Bu zikre giren büyük bir takayyudat altındadır.Peygamberimize abdestli bulunmak, yerde yatmak, teheccüd namazı kılmak, misvak kullanmak farzidi.

7 Mart 2023 Salı

KAMU HAKKININ TAKİPÇİSİ

 Melekler kaydedicidir.Haktela görücü,bilicidir.6 Şubat depreminin hasar bıraktığı İskenderun'da sahil şeridinde bulunan 12/13 katlı binalar görürsünüz.sahil bandı 4 yahut 5 kat iken bu binalar emsalinin iki katının üstünde..Nasıl oldu derseniz, geçmiş belediye başkanlarından başlamak gerekir.Parsel bazlı imar değişikliği idare mahkemesince iptal edilince bu kez sahil güzergahında bulunan bir kaç parseli imar adasına dönüştürüp ada bazlı imar ruhsatı verilir.İtiraz sonuçlanıncaya kadar inşaatlar bitirilir.Mahkeme iptal kararı verse de daireler milyon dolar fiatlarla satılmıştır.6 Şubat Depremi bu yeni binaları harap ettiği gibi, sahipleri olan anlı şanlı müteahitlerin karizmasını çizer ve üstelik hem tutuklanma hemde maddi tazminat talepleri bu kişilerin uykularını kaçırtır.

Bu binaların tarihçesini bildiğimiz için Kamu hakkının takipçisinin de sonunda Hak Teala olduğunu geçte olsa anlamış durumdalar. 

ÜMMÜ EYMEN

 Efendimiz (SAV) ahirete irtihal ettikten sonra kendisini büyüten Hz.Ümmü Eymen günlerce ağlamış.

“Ya Eymen , niçin bu kadar gözyaşı dökersin “ diye sormuşlarsahabeler.Soranlara :”Ölümü bilenlerdenim.Ona ağlamıyorum.Hakk’a isyan olur,imanım sarsılır.Vahyin kesildiğine ağlıyorum” demişler.

 (Bir zatın kıymeti de dünyadan göçtükten sonra anlaşılır.Necib Sultanım dünyada iken hertürlü konu ona danışılır idi.ve çok rahattık.Ancak şimdi danışma yolları kapalı ,imkan kısıtlı.)

 

ŞEHİT

 ŞEHİT

İslam dininde şehitlik hem dünya hem ahiret makamıdır.

Bazı hastalıklar neticesinde ölenler, Toprak altında kalarak ölenler, suda boğularak ölenler..Kim olursa olsun ceseden şehittir.Yani cesetlerine azap yoktur.Yalnız ateşte yanarak ölenler , kim olursa olsun (Masum) olurlar.Bir insanın ölümü kaderde gizlidirKader , Allah’ın hüküm ve arzusudur.Kaza, mukadderatın Adem’den sahai fiil ve zuhura ihraç eylemesinden ibarettir.

 

BEYİN/DİMAĞ

 BEYİN / DİMAĞ

Bir tohumda Renk,Çiçek,Koku,meyva, tad ve nihayet bir ağaç gizlidir.Bunları ortaya çıkartan Toprak.Gıda.Su.Hararet.Güneş ışığı,nebatlardaki yeşilliği veren klorofil hadisesini uyandırıyor,nebatta olması gereken her şeyi kamçılıyor.Bunlara Ezel de Hak Teala hazırlamıştır.

Tohumda nasıl renk,koku,tad,ağaç gizli ise insanda da bunlar gizli.Dimağ, sağ ve sol lobları beyincik.Beynin içinde dört boşluk,üzerinde girinti ve çıkıntılar.Onun üzerindede zar mevcuttur.

Dimağdan 12 sinir çıkıyor.Hepsinin vazifesi ayrı.İçlerinde yaratıcının güçleri kuvvetleri gizli.Beyin adeta ilahi bir depo bilgisayar.Geçmişin, halin, geleceğin her türlü meselesini halledecek bir bilgisayar.Bozulmaması, bakımı için tarifnameyi Peygamber getirdi.Bütün iç ve dış organlar oradan idare edilmekte.Bir ampül saniyede 60 defa yanıp sönmesi bize devamlı olarak gözükür.ihtizazlar,titreşimler ilahi bir emirdir.Bu kudret ve güçler gizli kapaklı olarak bize 99 esma şeklinde bildirilmiştir.Bu esmaların titreşimlerine göre adetleri vardır.Bu ihtizazlar insan dimağındaki milyarlarca hücrelere muhtelif yollardan girer.İlahi ihtizazlar da Resulü Ekrem’e hususi bir surette Resul’ün dimağlarındaki ilahi bilgisayar da sese tahavvül ederek mübarek ağızlarından kelime olarak çıkıyor.İşte vahiy şeklinde ses halinde Kur’an budur.(Kur’an her derde devadır) ayeti bunu haykırmaktadır.

Her sesin her kelimenin bilgisayarda yeri vardır.Vücutta maddi ve manevi bir bozukluk o bilgisayarın hangi noktasında ise onun bozukluğu  veya onu bozan hastalık vücut muvazanesini bozuyor.Vücuttaki hastalığın tesir ettiği merkezdeki yer ayetin ,o bilgisayarın yerine ilahi ihtizazla düzeltmek gayesine matuf okumalar budur.Fakat bu okuma büyük manevi bir ihtizaza sahip olmakla mümkündür.Üfürükçülük değildir.

Her okunacak esmanın ve ayetin adedi vardırHangi ayetle husule gelecek seslerin tesiri bir usulle tamir edilir.Ağrı dindirici ilaçlar,Hipnozla tedavi, hissi iptal bunun insan aklına ancak müşahede ile giren usul olmakla beraber izahı yoktur.

 

 

******

***