27 Şubat 2023 Pazartesi

SU ALTINDAKİ KİLİSE

 İznik gölünde bir kilise vardır su altındadır.Açık havada su altında görülür.İznikte Papazların kongre yaparak İncil kitabını 4 e indirdikleri yerdir.Bunun su altında kalması ilahi bir hikmeti ve kudreti haykırmaktadır.Bu batış jeolojik bir hadise olarak değerlendirilmemelidir.Her hadisenin manevi bir illeti vardır.

VACİT İSMİ

 Allah'ın (VACİT) ismi vardır.Maddesiz varlıklardan maddeli varlık yaratma gücü manasınadır.Bütün Hakk'ın esmaları, kudret ve güçleri bunun içindedir.Bunda mevcuttur.

Onun için (Tebarekellezi biyedihi mülk vehüve ala külli şey'in gadir) ayeti nazil olmuştur

Arş bu güçlerin südur yeridir.

LEDÜN İLMİ

 Ebu Hüreyre (R.a) dan rivayet edilen bir hadiste ifade edilir:

"Ben Resulullah (SAV) den iki çeşit ilim aldım.Bunlardan biri size anlattığım ilimlerdir.İkincisini ise söylersem boğazımı keserler.İkinci ilim esrar ilmidir.Herkes bunu anlayamadığı gibi Allah u Teala'da onu herkese vermez".Hz.Musa'ya bazı sırları Hz.Hızır söylemiş ancak o bile tahammül edememişLedünni hakikatın sultanı Efendimiz aleyhisselamdır.Kur'an da kullara bir çok ayetlerle bilgiler, Hakka yanaşmak usulleri bildirilmiştir.Bir de Kuranı Kerimde bildirilmeyen bir çok hudutsuz ayetlerde sünnetullah ile kainatta cari her türlü hadisatın aslı gizlidir.Onun için (ALLEMEL İNSANA MA LEM YALEM) AYETİ İLE İNSANA BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETİR.

Günahtan sakınmak tövbede uğraşmaktan kolaydır

Şunları öğren

FEzkiruni ezkirküm:Beni anarsanız ben de sizi anarım

Errasihune fil ilm : İlimde rasih olanlar

Enallahe rabbe rabbeküm Ben Allah Rabbım ve Rabbınızım

Velegad kerremna beni ademe :Biz ademe keremle keramet verdik

VElezikrullahi ekber :En büyük zikir, Allah'ın zikridir

YÜKSELEN PROTESTOLAR

 Depremin yıkım yaptığı 10 vilayette olağanüstü hal ilan ettiler.Bunun dışındaki vilayetlerde hayat devam ediyor.Fenerbahçe taraftarları Konya maçı esnasında "Hükümet istifa" protestoları yaptı.Dün ise Beşiktaş taraftarları aynı eylemi yaptı.Günlük hayat normale dönsün diye spor müsabakalarını başlattılar.Ancak spor meraklıları ruh özgürlüğünü severler.Sahaya atılan oyuncaklar "Riyakar olmayınız" ihtarıdır.ÇÜnkü, sahte olan ,ucuz propağanda hamlen kendini belli eder.Bu protesto diğer kulüplere de muhtemelen yansıyacaktır.CEnazesini bulamayan insana , yapılacak konutların görselini göstermek hiç cazip gelmez.Bu protestolar iktidarı dahada sertleştirecektir.Kulup üyeliğinden istifa evlere şenlik bir haldir.Halen anlıyamıyorlar, bu insanlar ne istiyor?

MİDEYİ BOŞ BIRAKMAK

 Mideyi boş bırakmak hikmet ve manevi alem hazinelerinin kilididir.Batın gönül pınarları açlık ve oruç bereketi ile fışkırır


26 Şubat 2023 Pazar

kadim antakya toprağın hafızası


 

TESBİH

 ABBASİLER ZAMANINDA İCAD EDİLMİŞTİR.33 OLARAK. SONRALARI 99 'A ÇIKARTILMIŞTIR.

EFENDİMİZ (sav) SAĞ ELİNİN PARMAK BOĞUMLARINA BAŞ PARMAKLARIYLA SAYARAK , BAŞ PARMAĞINI İŞARET PARMAĞI İLE SAYARAK ÇEKERLERDİ.

El parmaklarındaki boğumlar 14 tanedir.iki defa devirden sonra yüzük parmağının ikinci boğumuna kadar 33 eder.

İlk tesbihler zeytin çekirdeğinden sonraları da kehribardan imal edilmiştir.

Tesbih çekilirken önce tesbih edilecek kelime söylenir sonra taneden bir adet çekilir.Tesbih çekerken tesbihi çekmemek gerek. 

ÖLÜLERE TAZİM

 Ölülere ta'zim, ergeç insanın gideceği ülkeye karşı tazim ve hürmetidir.Beşer tarihi, ölülerine hürmet maksadıyla büyük abideler , muazzam eserler bırakmıştır.Ölülerine tazim eden milletler daima yükselmişlerdir ve içlerinden büyük insanlar yetişmiştir.Ölülerine tazim ve hürmet etmeyen milletler perişan olmuşlardır.

Mevsuf bir hadistir.Abdülaziz Debbağ hazretleri buyurmuştur.Hakiki hadistir:(İZA TAHAYYERTÜMFİL UMUR FESTAİNU MİN EHLİL KUBUR"ÇOK MÜŞKÜL VAZİYETTE KALDIĞINIZ ZAMAN , KABİRDEN YARDIM İSTEYİNİZ"

ŞAHI NAKŞİBENT HAZRETLERİ

 Ölüm döşeğinde iken Şah-ı Nakşibent hazretlerine sormuşlar<.

-Size ne okuyalım?..Bize bir fatiha bile çoktur.

-Nereye defnedelim ? demişler..Hazret:Beni en azaba müstahak , canilerin münafıkların yanına gömün,çünkü onlar Allah'ın rahmetine çok muhtaçtırlar.Bu bol rahmetten ben de müstefid olurum" buyurmuşlar

BAYKUŞ VE HZ.SÜLEYMAN

 Hz.Süleyman , Baykuş'a sormuş:

-Harabelerde durursun bu ne hal?

-Harabeler Allah'ın mirasıdır.

-Gündüzleri niçin uçmaz da uyursun?

-Gündüz insanlardan korkarım.

-Neden korkarsın insanlardan?

-Bunun cevabını söylemem, Sen bilirsin.

-Geceleri aralıklarla ötersin ne dersin?

-Hani dünya nimetlerine mağrur olarak benim diyenler!Bu kadar dert ve mihnet var iken evlerinde uyuyanlara şaşarım.Bana sual sorma Ya Süleyman!Gece ben Allah'ı tesbih ederim kendi kudretimce..Alemlerin rabbi olan Allah'a hamd ederim ki bana ahirette sual sormayacak, azap vermeyecek.Bundan büyük lütuf varsa söyle ya Süleymansen Peygambersin.

Süleyman peygamber birşey söylemedi .Gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı.

PREVEZE DENİZ SAVAŞI NASIL KAZANILDI

 Tüm haçlıların birlik olduğu Haçlı donanması 600 gemiden oluşmakta.3.000 top,60.000 asker mevcuttu.Barbaros'un komutasındaki Osmanlı donanması 122 gemiden oluşmakta idi.Rüzgar haçlılardan yana esmekte idi.Barbaros Hayreddin paşa Kur'an daki rüzgarla alakalı ayetlerden birini "Bunun üzerine rüzgarı onun emrine bağlı kıldık.Emriyle istediği yere rahatça akıp giderdi"Sad suresi ayet 36 yı yazarak kadırgasının direğine astırdı.Allah rüzgarın yönünü değiştiriverdi.Birden bire Osmanlı'nın sönük yelkenleri şişti.Düşmanın kabarık yelkenleri porsudu 3 saat içindedüşman tarumar olmuştu.

VELİLER BULUNDUKLARI DİYARIN MUHAFIZLARIDIR

 Bir veli bir diyarda bulunursa orası her türlü afattan masun kalır.Bir salih kul , bir mahalleye gelecek afatı önlerdi..Ya VEdut(vedat) Sultan.Fetih zamanında Bizansın içinde bulunuyordu.Duasından dolayı fetih gecikiyordu.Ne zamanki ruhu kabzedildi şehir fethedildi.Ancak Ya Vedud sultanı bugün bilen yok.

Dünyada işlenmesi güç üç şey vardır.Elmas, Çelik ve İnsan ruhu.Bugün elmas ve çelik işlenmektedir.İnsan ruhuda işlenmişti.Fakat elmas ve çelik insan ruhunu kemirdi ve insan bugün perişan.

Manevi erenler insanımızın kalblerinde yaşamaya devam ederler ve insanları birleştiren en büyük çimento bu erenlerdir.Bugün Kanuni'nin onun süt kardeşi  olduğu Yahya Efendiyi bilen kaç kişi?Şeyh vefa hazretlerini bilen olmazda Vefa bozacısını bilen çok olur.

Asırlar yıllar ,gönül sahibi büyükleriyle yad edilir

MERHAMET

 Merhamet 14' de 1 (1/14) peygamberliktir buyurmuştur Efendimiz SAV.Merhamet karşısında her kötülük erir gider.Dert ve ızdırapları merhamet hasleti ile eritmeğe savaş.Bunları eritemeyenler zalim olurlar.Zalimler dertlerini zulmederek perdeleyen ve merhametini yok edenlerdir

HZ.HIZIR

 Resulullah Efendimiz (SAV) Hızır(a.s)'a ihtiyaç duymadı.Hz.Musa bilmediklerini Hz.Hızır'dan öğrendi.Hz.Hızır,edeben Resul-ü Ekrem'e mülaki olmadı.

Büyük bir zatın ifadesidir bu.Bir çok Yahudi uydurma haberi girmiştir muteber zannettiğimiz kitap ve rivayetlere.

BESMELE

Bismillahirrahmanirrahim de Hakk'ın Rahim ismini hakiki Rahim olarak söyliyebilirsen o zaman Hakkın kudret ve güçlerini Hak namına , Hak izniyle kullanabilirsin.Besmele ol emrinin(Kün)  şifresi ve anahtarıdır.

İSİMSİZ,NAMSIZ YAŞAYANLAR

 Hak Teala'nın gizlediği(setrettiği) evliyalarıdır.Kirpi gibi kabuğuna çekilirler, gören de dikenli bir ot sanır geç er gider.Dış giyinişleri basittir."Bunu zühd için giyiyorum" diyemezler  ,deseler nefsini öğmüş olurlar.""Para yetmiyor alamıyorum" deseler haşa bu sefer Rabbini şikayet olur.

İncitmemek değil asıl hüner incinmemektir.

MANEVİ YÖNDEN KİMSE İLE MÜNAKAŞA ETMEYİN

 Hiç kimse ile manevi konularda münakaşa etmemek gerekir.Islah edeceğim derken kişi isyan hududuna girebilir.Aklımız hudutta durur çünkü o huduttan sonra ilahi saha diyebileceğimiz Allah'ın hududu başlar.İnkar ve bütün yuvarlanmalar bu huduttadır.Hoş tut kendini, hırsa kapılma, sabırlı ol.Sinirlenme.Sinir nedir bilirmisin?

Kendi aslından haberi olmayanın kendi kendine çifte atmasıdır.Kaderle pençeleşmek Allah'ın takdir hükmüne isyandır 

25 Şubat 2023 Cumartesi

İNCİ VE MERCAN

 Hak Teala bu iki nesneden Kur'an da sözeder.Sıcak denizlerin azami 22 metre derinliklerinde bir istiridye vardır.Deniz dibindeki sabit bir taşa yapışır orada ne rızık verilirse onunla yaşar.Hakkın izniyle deniz dibinde içine bir zerre hava düşer/nasıl düşer bilinmez.İstiridye derhal faaliyete geçer hava habbeciğinin etrafını bir üsare(sıvı) ile kaplar ve bu bir inci olur.İstiridye taşıdığı kıymeti bilmez ancak, inci değer ifade ettiği için insanlar onun için birbirlerini öldürür.Tabiki bu inciyi çıkartmak için o istiridyenin iki kabuğu ayrılır.Hayvanın öldürülmesiyle inci insanların eline düşer.

HakTeala'nın inciyi Kur'an da methetmesi içinde bulunan bir habbe(hava) hürmetinedir.İnci çok serttir,kırılmaz.Keleb halinde boyuna inci gerdanlık olarak takılırsa bir çok hastalıkları bilhassa kadını muhafaza eder.

İnsanda da incide bulunan bir zerre hava habbesi gibi ilahi bir Lem'a vardır.Allah'ın emrinde olan Ruh ile birlikte insan cesedine girmiştir.

İbadetile insan içindeki bu inciyi çıkartır.İbadet insanı değiştirmez ancak içindeki lem'ayı çıkartır.İstiridye deniz dibinde sabır ve kanaatle hırs ve ihtirastan , isyandan uzak,aza kanaat , tahammül ettiği için Allah içini inci ile doldurur.Bunlara muti kalan insan Aza kanaat. sabır , tahammül , isyan bilmez,itiraz tanımaz.Temiz ve ahlaklı olur.Hakkın emirlerine boyun eğerse , Hak onun içindekiyle , o kimseyi inci haline getirir.İnci taşımak sıhhattir, şükürdür.KATRETÜL LÜ'LU İNCİNİN kURANDAKİ ADIDIR.

HAKKIN ESMALARININ FİİLİ ZİKRİ

 Para ve mal ile yardım.......EL-MALİK

Yiyecek ile yardım ...........EL-REZZAK

Güzel ve teselli edici sözler..EL KERİM,EL SEMİĞ

Affederek güler yüzlü olarak...EL BASİR

Dua ile ..............................EL DEYYAN

İbadet ile ..........................EL MABUD

Hizmet ile ........................EL AZİM VEL İKRAM,

Hasihat ile ......................EL ALİM

Sehavet(cömertlik) göstererek.........EL GANİ

Tevazu ile ..........................EL MÜTEKEBBİR

Kanaat ile ....................EŞ ŞEKUR

sABIR İLE .................ES SABUR

Merhamet veşefkat ile...ER RAHİM

Fakirlerin sadakaları :EL MABUD(İbadet), ESSABUR,EŞŞÜKÜR

SADAKA

 Kıyamet günü hesap görülünceye kadar , herkes sadakasının gölgesinde olacaktır" hadisi şeriftir.

Sadakada Hakk'ın rızası gizlidir.Zekatın gözle görülemiyecek derecede küçülmüşü sadakadır.Adamın biri yüzünü kızartarak sadaka isteyen bir dilenciye ihtiyacından çok sadaka verdi..O adam Kabe'de tavaf esnasında birisinin ayaklarını Kabe'ye uzatarak uyuduğunu gördü,hürmetsizlik nedeniyle azaba düçar olmaması için adamı uyandırdı ve tavafına devam etti.O gece rüyasnda iki nurani zat yanına geldi:

-Biz Resulullah'ın elçileriyiz.Hemen önümüze düş, seni mahkemeye götüreceğiz dediler.Adam titremeye başladı.Bir çölde ağaçlık bir yere geldiler,adamlar içeri girdiler."Ya Resulullah getirdik" dediler Mahkeme kurulmuş, uyandırdığı adam orada ayakta duruyor.

-Bu mümin kardeşini uyurken uyandırmışsın , istirahatine mani olmuşsun, seni şikayet ediyor.Ne diyeceksin?

-Evet bu doğrudur onu uyandırdım.Ya Resulullah , onu orada uyuduğu için hürmetsizlik saydım.bir azaba uğramaması için uyandırdım.Onu rahatsız etmek aklımdan geçmedi.

Efendimiz (SAV) şikayetçi adama sordu ,bu cevaba ne dersin?.Adam:Mademki bana iyilik maksadıyla bu işi yapmış hakkımı helal ediyorum dedi.

Adam uyandığı vakit titriyordu.Utandı ağladı.Sabah namazını kıldı Kabe'yi tavafa tekrar başladı.Birden o adamı gördü.Yanına yaklaştı:-Bu yaptığını gördün mü? Beni Resulullah'a şikayet etmişsin.

Rüyada şikayet eden adam:

Sen bana başkasına yüz kızartmıyayım diye bol sadaka vermiştin.Belki hatırlamazsın.Maksadım şikayet değil seni Resulullah'la görüştürmek idi.Ama sen utancından hep yere baktın, oturan Resulullah'a bakmadın, dedi.

24 Şubat 2023 Cuma

NEZAKET

 Nezaket cesedimizin tadili erkanıdır.Nezaket hasleti ile baha değil bahane kazanılır.Nezaket hududu içinde kalan her türlü davranışın kökünde:Şefkat, adalet nüveleri bulunur.Akıl ve mantık hududu içine nezaket girerse , insan riya ve dalkavukluk sahrasına girer.Nezaket sinir ve asabiyet hallerini gemleyip  zekasının işlemesine en büyük yardımcıdır.

GÖZYAŞI VE KAN

Gözyaşı , akıl ve fennin inanma  vasıtası olan labaratuvarında muayene edilmiş :%98.702 su, %0.030 Üre, %0.620 şeker, % 0.648 Tuz dan oluştuğu tespit edilmiştir.

Gözyaşı hipertoniktir.Yani kanın kesafetindedir.

Hayvanların birçokları ağlar.At ve Köpek gibi..

Vücutta gözyaşı kadar temiz,berrak ve mübarekbir nesne yoktur

ADALET ÖRNEKLERİ

 Usame komutasındaki ordu  sefere çıkmadan önce Hz.Sıddık şu tavsiyelerde bulunur:

1- Kadınları, çocukları, ihtiyarları öldürmeyiniz

2- Yemiş veren ağaçları kesmeyiniz.

3-Mamur bir yeri katiyyen tahrip etmeyiniz.

4- Gıdadan başka bir maksatla koyun veya deve kesmeyiniz, hududu tecavüzetmeyiniz

5-Yolda manastırlara çekilmiş , mağaralara sığınmış adamlararastlarsanız onları kendi halleri ile inandıkları ile başbaşa bırakınız

6- Hiçbir şeyden korkmayınız.Allah sizinle beraberdir.

HACERÜL ESVED VE KIYAMET

hACERÜL ESVED ,Hak Teala'nın adına kasem ettiği bir yıldızdan koparak yeryüzüne düşmüştür.Semavi bir taştır.Büyükler hangi yıldızdan koparak düştüğünü bilirler ancak söylemezler.Hacerül Esved'in sırrını ve koptuğu yıldızı gizlemek için aşikar olarak Cennetten gelmiştir sözü İslama kafidir.İncelenmemesi için bu söz yeter.Abdülaziz Debbağ hazretleri beytil mamureden kalma yakuttur.Nuh tufanından sonra siyah olmuştur, der.Hacerül esved dokuna dokuna kaybolduğu vakit kıyamet kopacaktır.Hac mevsimi hacerül Esved'in dünyaya düştüğü  zamana tesadüf eder.Kabeyi ziyaret edenlerin bu taşa el sürmeleri , onların cesetlerinin şehadetidir.O kimseye cesedi için şehadet edecektir.Bu taş sabaha karşı düşmüştür ve Cuma gününe tesadüf eder.Onun için Cuma gününe tesadüf ederse "Haccül Ekber" olur.

Hac bu yıldızdan düşen hacerül Esved içindir. hACERÜL eSVED TÜKENMEDEN VE zEMZEM KESİLMEDEN KIYAMET KOPMAZ.

ABDEST,İ VE ORUCU BOZAN ŞEYLER

 YALAN, DEDİKODU,GIYBET, ŞEHVETLE NAMAHREME BAKMAK; HEM ABDESTİ VE HEMDE ORUCU BOZAR.

Oruçta, namazda, zekatta ,Hac'da bu incelikler mevcuttur.İslam olmak kolaydır.Devamettirmek çok zordur.

Sevaplar, ecirler, sadakalar hep insana manevi zevk ve kuvvet veren güzel sözler ve hareketlerdir.Allah'ın kulunu teşvik etmesidir.

Günahlar , haramlar ise , Hakkın kulunu sevmesinin devamı için, kulun benden ayrılmasın diye duyduğu kuşkunun giderilmesi için tavsiyelerdir.

Allah kulunu cehenneme atmaz.Kul kendi kendine girer

İSKENDERUN

 Necib Sultan7ımın 1951-1968  ve 1994-2021 yılları arasında içinde yaşadığı bir şehir.tÜRBESİ DE BU ŞEHİRDE."Türkiye'de il sayısı 100 olacak.İskenderun il olacak"buyurduğu bir kent."İskenderun insanı çabuk yetiştirir" bözü ona ait.Şehirde mevcut Hırıstiyan ve Ermeni azınlığı kabulleniş harika.Günlük hayat içinde hiç sorun olmaz.Kiliseler açık ve aktif.

Son depremde ağır hasar aldı.Yıkılan bazı bina sahipleri yahut bu binaları yapan kişiler açısından gözlemim,temelinde haram olan olması.İnşaat kalitesi olarak çok sağlam olan bir müteahidin yaptığı binalar oturulamıyacak derecede.

Depremi zahiren müteahit ahatası olarak ilk anda değerlendirsek dahi . geniş bir açıdan bakıldığında Temelinde haram karışmış bir mülk, yahut Kamu hakkına girilerek (Kat artışı,imara aykırılık v.s) yapılmış bir binanın harap olması ilahi değil mi? Siyasetesırtını dayamış ve kamu kaynaklarından zenginleşmiş birilerinin yediği ilahi tokat değil mi?

Hep birlikte bu imtihanı çekiyoruz.Çokları isyan ve itiraz içinde pek azı ise kalb huzuru içinde .Bir yanda cehennemi yaşayan çoğunluk diğer tarafta cenneti yaşayan azlık.2023 Celal yılında herkes elenecek.Vakıa suresinde belirtilen "Pek azı sonrakilerden" sınıfına girecek

SİİYAH SAÇ,SİYAH GÖZ

 Bütün peygamberler siyah saç, siyah gözlüdür.Sarı saçlı ve mavi gözlü peygamber yoktur.Sonradan saçları beyazlaşanlar vardır.Büyük velilerde sarı saçlı tesadüf edilmemiştir.Mavi gözlüde görülmemiştir.

Allah yolunda çile çekmek büyük bir nasiptir.Herkese müyesser olmaz

23 Şubat 2023 Perşembe

PERDELER

 ÖLÜM PERDE.

AHİRET PERDE.

CENNET PERDE. 

CEHENNEM PERDE. 

Dünya Perde.

Ceset Perde.

Güzel Haberler Perde.

Sözler Perde.

Kime perde. Bu perdeler kimi gizliyor.

"Lenterani (Beni göremezsin) diyor."Ben görünmem demiyor"Ben her şeyde zahirim.Varım.Yalnız insanda zahir olduğum kadar hiçbir şeyde zahir olmadım diyor.

Görünmemezlik asıl perde.

Dünyada senin haberin olmadan Allah ismi sana daima yoldaş.senden ayrılmaz. Ademe secde emrolundu meleklere .Secdeyi emredene secde ediliyor.Bu secdede perdedir.Hak bu perdeyi yapmak için , insanı topraktan halketti.Meleklerin hocası şeytan secde etmedi.Bu bütün perdelerin engizli ve büyük perdesi.Şeytan deyip geçme.Hakk'ın büyük sırrını gizliyor ve ilan ediyor.Ahirette , cennette, cehennemde artık şeytan yok.Söz edilmiyor.Vazife bitti.Şeytan aslına döndü.Neyi ki Allah zannediyorsun o zannettiğin şey Allaha perdedir.Şeytan dedikodu etmez ve bilmez.Melekler de bu hal yoktur.

NEFİS

 NEFİS: İslam lüğatından başka bir yerde yoktur.Nefis denilen insana bitişiktir.Gölgesinden insana daha yakındır.Adeta insanın içindedir.İnsanın kendisidir.Lügat manası:bir şeyin zatı aynı fakat o değil.Aynada insan kendini görür , fakat o görünen değildir.Allah ile kulun ademiyeti arasında en büyük perde nefistir.Nefisni bilen rabbini bilir.Haramlar, yasaklar bu perdeyi kaldırmak için kula bahşedilen imkanlardır.Çarelerdir.Günah:Hakkın emirlerine muvafık olmayan amellerdir

Haram: Şer'an memnu olan şey Helal'ın zıddı

Küfür: Vahdaniyet ve nübüvveti inkar .İmanın zıddı.

Bir şeyi nefse mal eden iddiacıdır.Küfre kadar uzar.Ruhun zıddı olmaktan çıkıncaya kadar nefisle mücadele lazımdır.Şeytan ruha musallat olamaz .Nefse musallat olur.Nefis ile ruhu ayıranlara şeytan yanaşamaz.

ZAHİRİ İKRAM,BATINI İMTİHAN ŞEYLER

 "iNSANDA ZAHİR OLDUĞUM KADAR HİÇBİRŞEYDE ZUHUR ETMEDİM"(Hadisi Kutsi)

Hak Teala'nın cilvesinden korkmak gerekir.Birçok mübah gibi görünen hareketler ve gıdalar vardır ki zahiri, Allah'ın ikramıdır.Batını ise imtihandır.

İnsan kendi değerini  , kıymetini Allah'ın sesine kulak verdiği zaman anlar.

22 Şubat 2023 Çarşamba

ZİNANIN YAYGIN OLDUĞU YERLERDE DEPREM OLUR

Depremin sebebleri arasında hiçbir diyanet adamı,zinanın yaygın olduğu yerde deprem olur kaidesini söylemez.Niçin?

İnsanlar hep tecellileri akılla tartmaya kalkışır, Sebeb olarak binanın çürük yapılmış olması, malzemeden çalınmış olmasını gösterirler.Ancak depremin zina fiiliyle irtibatını akıl kaldıramaz..Fuhşu önlemede idarecilerin etkisi yadsınamaz.Genelev idaresi yöneticilerdedir.Beş yıldızlı otel turist celbettiği için buralarda fuhuş icra edilmesi, yahut denetim olmaması bu fiili kolaylaştırmaktadır.Dövizi fuhuştan. zinadan, uyuşturucudan beklemek Allah'a isyandır."Yapan başkaları, bana ne?" demekle konu geçiştirilemez.zira o fiilin icra edildiği memlekete maddi belaları davet eden bir durum vardır. Belaların arkasındaki manevi sebebler saptanıp giderilmeden yapılan tüm açıklamalar boş lakırtılardır.

İstanbul'da deprem olurmu .Nazım Kıbrisi hazretlerinin bu hususta 2011 yılında yaptığı youtube kaydı vardır.Bu deprem mutlaka bir gün olacaktır .İnsanı saran gaflet , bu tür Hak Erenlerinin açıklamalarını önemsetmez.

İNSAN KENDİNİ KÜÇÜK GÖRMEMELİ

 Zavallı bir adama kum ile karışık bir oda dolusu pirinci ayırt et demişler.Yoksa kafanı vururuz.Sabaha kadar bu olacak.İş imkan haricinde olan bir şey.Bu zavallının karıncalardan arkadaşı varmış.Onlara derdini söylemiş .Karıncalar sabaha kadar pirinçleri toplamış ve işi bitirmiş.Şaşa kalmışlar.Sen de bir karınca arkadaş bul , herkesi hor görme.O karınca gibi gördüğün belki bir arif olur.Arif demek , senden senin mahremini, gizli tarafını bulan ve seni karşısında tek kelime söyleyemeyecek duruma getirendir.

NAMAZ VE ORUÇ VAKTİNE DAİR

 Namaz vaktigeldiği zaman farz olur.Girmeden farz değil.Akşam namazını kıldık.yatsıya birbuçuk saat vakit var.Uçağa bindin batıya doğru hızla uçuyorsun.gideceğimiz yere vardık baktık ki güneş henüz batmamışBirazdan .Güneş battı akşam ezanı okunuyor.Ne yapılır?

Ramazan orucundayız.Akşama yarım saat var.Uçağa bindin batıya süratli gidiyorsun.Güneş bir türlü batmıyor.Oruç devam ediyor.O halde durumun nedir?

Aynı durum tersine, yahi bindiğin uçak doğuya doğru giderse namazın ve orucun nasıl olacak.

Büyükler der ki burada çok düşünme.Kimseyede sorma .Sorarsan birçok fetvalar verilir.Kıyaslar yapılır .Ancak bu fetva ve kıyaslardan bidatler doğar.Bidatlerin hiçbiri makbul değildir.

21 Şubat 2023 Salı

ALLAH KORKUSU

 Allah korkusu : Kusur yapar da halik-i gücendirme endişesidir.(Re'sil hikmeti mehafetullah) Hikmetlerin başı Allah korkusudur.Buradaki korku , Allah'dan korkmak değildir.Kusur yapacağım da Rabbimi inciteceğim korkusudur.Sevgiden gelen korku .Korkudan gelen korku değildir

EFENDİMİZİ ANMADA EDEP

 Resulü Ekremden bahsolunurken Daima (M) harfi ile başlayan mübarek ismi ile söyleme.Resulullah efendimiz ,Resulu Ekrem Sallallahü aleyhi vesellem denilmelidir.Ekrem Allah'ın verdiği isimdir.Bir yerde (M) ile başlayan ismini işitirsen (Sallalahü aleyhi vesellem) de.Bu hem kendin içindir hemde söyleyenin bilmeden yaptığı manevi kusurdan onu kurtarırsın.Ecir vardır.

Bunları böyle yapmakla himmet kapılarının açılmasına sebeb hazırlamış olursun.Böyle yapmamanın cezası vardırçekilir sonunda kurtulunur.Hazmedemiyecekler şüpheye düşerler,bidate girerler, küfre giderler..Kusurlar ihtar edilmezler.Edilmeden tekrar kusur  yapılırsa hesap vardır.

ADAM VARDIR

 ADAM VARDIR ; Allah der .Tayyi mekan eder.Biranda arşa yükselir

ADAM VARDIR ; Allah der .Bayılır, yıkılır

ADAM VARDIR; Allah der bir şey olmaz.Odun gibi durur

ADAM VARDIR; Allah demez

ALLAH VARDIR ; Allah diyemez.

HALLAC-I MANSUR'UN SON SÖZLERİ

 Hallac-ı mansurun son sözleri şudur:

ERA KADEMİ,  ayaklarımı görüyorum.

ERAKE DEMMİ Kanım akıyor

EHANE DEMİ kanıma ihanet oldu

EHA NEDEMİ yazık oldu kendimi anlatamadığıma

İdamagönderilirken Mansur dua etti: Yarabbi benim idamımı seyretmek için gelenleri, idamıma hükmedenleri affet.

Bana açtığın sırları onlara da açsan veya onlardan gizlediğin sırları benden de gizlemiş olsan bu hal başıma gelmezdi..

Kollarından astılar.Ayaklarını kestiler, sonra kollarını ve başını vurdular.

"Senin kulların ,Sana olan yakınlıklarından  ve dinlerine duydukları aşırı bağlılıktan dolayı beni öldürmek için toplandılar.Onalrı affet!. Çünkü Sen, bana gösterdiğin bu esrarı , onlara da göstermiş olsaydın, hakkımda bu tarz düşünmeyeceklerdi.Şayet onlardan gizlemiş olduğun sırları, benden de gizlemiş olsaydın, bu duruma düşmezdim"

HİMMET İSTEYENDEN KAÇANLAR

 Fatih Sultan Mehmet Akşemseddin hazretlerinden  himmet istemişti.Hazret, padişahtan kaçarak Göynük'e yerleşti.Şeyh Vefa hazretleri,ne Beyazid'i ne de Fatih'i kabul etmedi.Onlara yüzünü göstermedi.Hatta Beyazid, cenazesinde yüzünü görmek için tabut kapağını açtı.Şeyh Vefa hazretleri eli ile yüzünü kapatmıştı.

Necmeddini Kübrahazretleri kendisi istemeden kendinden keramet ve himmet husule gelirdi.Bir gün kırda giderken bir şahin bir kırlangıcı kovalamakta idi.Hazretin gözü bir ara kırlangıca isabet etti Kırlangıç döndü Şahin'i tuttuğu gibi yere vurdu.

Büyük veliler , talip istemeden de himmet ederler.Onlar başkalaşır.Kendileri haberleri olmadan huy değiştirirler.Başkalaşırlar.Bilgileri değişir.Sapık fikirleri gider .

Himmet edecek kimseyi talip bilmez.Bazı namsız, nişansız büyük veliler vardır.Halk arasında hakir görünürler.Onların nazarları, tavsiyeleri, ikazları nazarları da himmettir. 

DİŞ AĞRISI

 BAZI HASTALIKLAR VARDIR Kİ hAKK, BUNLARIN ALTINA ECELİ GİZLER.vEÖLEN VÜCUT KURTULUR.hASTALIKLARIN HUSULE GETİRDİĞİ SIZI VE AĞRILAR VÜCUDUN İSTİĞFARİ VE HAYKIRIŞLARIDIR.

Bunları ruh duyar.Diş ağrısını ise doğrudan doğruya Cenab-ı Hakk verir.Buna tahammül etmekte çok büyük müjde ve iyilik gizlidir.Diş ağrısını mümkün olduğu kadar insanın söylememesi gerekir.Haktan istimdat etmelidir.Aksı Hakkı halka şikayet  ve hatta isyan vardır.Diş ağrısında tevbe ve istiğfar edilmelidir.Bu sözler Diş ağrısında tedavi olmayınız anlamında değildir.Tedavi olup ağrı geçerse ağrının manevi sebebini araştırmalı, hatası için tevbe ve istiğfar etmelidir. 

Şiddetli diş ağrısında  ağrıya (EYYÜHEL VECA(YA AĞRI) hitabıyla okunarak teşviye dua edilir.

YEMİN BENZERİ ŞEYLER

1-Allah canımı alsınki

2-Çocuğumun ölüsünü öpeyim,

3-Allah kahretsin ki,

4-Hayrını görmeyeyim ki,

5-Anam avradım olsun,

6-Kur'ana el basayım,

7-Orospu çocuğu olayım ki gibi sözlerle yemin edenler vardır.Bunların hepsi küfürdür.Tehlikelidir.İnsanı kafir yapar dikkat. 

ALIŞ VERİŞTE YEMİN ETMEK, MALA KIYMET VERMEĞE GİDERSE BEREKETİ MAHVEDEN EN BÜYÜK SEBEBTİR.


BİLMEDEN YAPILAN

 Bilmeden yapılan affedilir.Bildikten sonra yapmak cezayı davet eder.İnsan bile batınen hamili necaset olur, barsaklarında pislik doludur amma namazı sahihtir.Defi hacet ve idrardan sonra abdest bozulur.Necis zahir oldu diye..

Bilmediğini bilenden sormak kaidedir.O da ancak hatalarını düzeltmek istiyorsan ..Merak ettiğin bir şeyi sorma.Öğrendikten sonra yapmazsan küfre girersin.

NASILSANIZ ÖYLEYÖNETİLİRSİNİZ

 Hakteala'nın koyduğu sosyal kuraldır.2x2=4 nasıl bir matematik kuralı ise 'Nasılsanız öyle yönetilirsiniz' de bir sosyal kuraldır.Deprem hadisesi nedeniyle yapılan market yağmaları, ihtiyacı olmayan kimselerin "Nasılsa bedava" deyip ihtiyacı olmadığı halde yardım malzemesini bulduğu her noktadan alıp stoklaması insanımızın yapısını göstermektedir.Bu bir ayakkabı bana yeter, bir palto bana yeter olmayan alsın diyecek pek az insan mevcuttur.Tıpkı yanlışları idarecilerin yüzüne söyleyen, eleştiren pekaz insanın mevcut olması gibi..Fotoğrafımız bu.."Yarınımızın hazırlığı " kaygısı maalesef bizleri bitirmiştir.Yağmacıa , bencil bir toplumun idaresi ise başlıkta belirtilen gibidir.

20 Şubat 2023 Pazartesi

NAMAZLAR

 Sabah namazı kulluk namazıdır.ibadet namazları öğle ile başlar.

BAZI HARAMLAR

 Maneviyatta büyük zatlar , HOROZ DÖVÜŞTÜRMEYİ,OLTA İLE BALIK AVLAMAYI(aldatma oldugu içinişlerdir.),YAŞ MEYVE VE SEBZEYİ ATEŞE ATMAYI, haram olarak telakki etm

İMAN

iman ikiye ayrılır:1- SABIR 2- ŞÜKÜR

 

BİR ANEKTOD

 Hacı Bekir uzun amca nakletti:Oğlu bünyamin bir hal yaşamış..Necib Sultanıma her gittiğinde Fetih suresinin son iki ayetini(aklımda öyle kaldı) okuturmuş yahut okurmuş.Yine türbesini manada ziyaret ederken Necib Sultanım tecelli ederek "Ben burada değilim .Medine'de yaşamaktayım" demiş

19 Şubat 2023 Pazar

ASIL İMAN

 Hz.Hatice,Hz.Ebubekir,Ömer,Osman,Ali, Zeyd bin Harise  mucize istemeden iman etti. Peygamberin fukaraya yardımı , borçlulara muavenet, çaresizleri himaye ettikleri için iman etmişlerdi.Bugünde üzerinde Resulullah  efendimizin hali olan mürşitlere keramet beklemeden inanmak gereklidir.

NEBİLİK VELAYETE TEBDİL EDİLMİŞTİR

 Resulahdan sonra nebilik izni ilahi ile velayet makamına tahavvül edilmiştir ki bunlar Resullahın varisleridir."Benim alimlerim beni İsrail Peygamberi gibidir " hadisindeki alim, veli demektir.Velilik kul ile mevlası arasındaki perdenin kalkması ile başlar.İnsan mana duvarlarını aşıp öteye geçmek fıtratında yaratılmıştır.

TERAZİ

 Fiziki bir kanun icabı terazi icad edilmiştir.Hakk'ın ADİL sıfatının fizik kanunu şeklinde görünmesidir.Terazileri doğru tartınız demek Allah'ın adil esmasına hürmet edin Hak terazide tecelli ediyor  hile sokarsanız şirk içinde olursunuz.Adil esmasına fiilen hakaret olur.

ŞERİAT

 ŞERİAT : İnsan vücut makinasının ruh hesabına hakkın istedigi şekilde işlemesinin tarifnamesidir.Cesedin ruhu kandırmaması ve ruhun da cesedi fena kullanmamasını temin eder.Cesedi disiplin gıdai disiplin , muvazene:sonrada ruhu tekamülü temin vardır.

SAHİBÜZZAMANIN geliş İŞARETLERİ

 6 ŞUBAT depremi yahut 2023 yılı tabiat hadisesi olarak telakki edilen tecellileri yeni bir vaktin başlangıcı ve bu vaktin manevi şahsiyyetinin sahnede yer alması olarak okumak gerekir.(hiçbirşey eskisi gibi olmayacak demişti Necib sultanım.

8 Şubat 2023 Çarşamba

TÜM DEPREMZEDELERİN RUHU ŞAD MAKAMI ÂLİ OLSUN..


AHZÂB SURESİ 56 : Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.
fişler prize rabıta aaal,o bölgeden gelen istek üzerine, ölüler yolculuğu rehberliği yapıyoruz nasipse..
SEVGİLİ KÜREVİLER ,benim bu ilgi alanı merak hayatım hayallerimle iz sürerek kayıtlarla devam ediyor biliyorsunuz... ve ülkemizdeki her şey ve teröründe olay mahali başı ve sonu antakya olan birde hayalim vardı eskiden defalarca yazmışımdır.. mesela ben habibi neccar camii ve antakya adını da o hayallerimde öğrenmiştim..yazmaya başladığımda da en sağlam ve cömert dostlarımda ,bu yazılar sayesinde beni bulup yazan O BÖLGEDEN oldu..şimdi onlar deprem yaşadılar ve aradım..sadece bize dua edin başka şey istemiyoruz dediler.. isteyemezlerde zaten onlar maalesef..ama biz isteyebiliriz..ve ayrıca dediler ki,siz ne kadar şükretseniz az halde olduğunuzu anlayın şükredin mesela, elektrikleriniz var..sularınız akıyor.evinizdesiniz..alıştığınız tüm konforlarınız elinizde ve biz artık onlara sahip değiliz..mevsim kış.siz sahip olduklarınıza şükredin..
antakya yı görünce ve oradakilerden dinleyince, oranın aslında kudüsün diğer yarısı olduğunu ruhsal ve bedensel anlayabiliyorsunuz ve neden o kadar değerli olduğunuda..ülkemizde siyaseten ve halklarca asla kıymeti bilinmeyen ve hiç bir yatırım yapılmayan dünyanın tüm inançların birlikte içiçe yaşadığı canlı dinler tarihi müzesidir orası..bence istanbuldan bile daha derin anlamlı ve değerlidir miras açısından ..işte böyle bir saklanan ve dikkatlerden kaçırılan örtüsü de var antakyamızın ..
ve sonra waatsap arkadaş gurubumuza iki adet ağlayarak yardım isteyen sesli mesaj geldi.. cenaze yıkama-kefenleme ve cenaze kaldırma -islamı usulle dua edebilen yani bir insanın son veda ritüellerini ,kendi inancına uygun yapabilecek bu işlerden anlayan ama gördüklerine dayabilecek bayanların acilen o bölgelere gelmesini ağlayarak rica ediyorlar..çünkü oradakiler artık gördüklerine ve yaptıkları yoğun çalışmaya takat getiremeyip dayanamıyorlarmış.. zaten sayıda tahminlerden fazla biliyorsunuz..yani herkes bulunamayacak..
hani dua meditasyon vs zincirleri yapıyorlar bazı ezoterikler... biz o tarz inanıp eğitimler almadığımızdan maalesef yapamıyoruz aynı frekansta olmadığımızdan onlara çekilip olarla zincir kuramıyoruz ya birde..işte bende kendi deneyimlediğim bir metod-teknik vs ne denir bilmiyorum ama zaten yazılarımı okuyanların resimlerde hep gördüğü ve benimde yazdığım ama siz yapıp deneyimlemedikçe anlayamacağınız bir sezgisel dua yı birlikte yapalım istiyorum..bu dua sezgisel soyut su-soyut hava -soyut frekans -soyut ruh olarak ancak anlatılabilir..anlayabilirsek tabi..
bu duayı yapmak isterseniz yatsı namazından sonra yazabilmeyi istiyorum..bizim son görevimiz vedalarımız ve ASLİ VAZİFEMİZ GİBİ..GIYABLARINDA CENAZE NAMAZI VEYA İSTEDİKLERİ ŞEKİLDE YIKANIP ,TERTEMİZ BEYAZ KEFENLERE SARILIP, TERTEMİZ TOPRAKLARA GÖMÜLÜP ,ÜZERLERİNDE ULU AĞAÇLAR DİKMEK GİBİ ve siz daha bu hayali zenginleştirebilirsiniz veya akla hayale gelmeyecek şeyler anlayabilirsiniz..bunu ben değil,kimse bilemez HATTA SİZ DAHİ NE YAŞAYACAĞINIZI BİLEMEZSİNİZ..
şimdi önce ölümü -çözülmeyi tanımamız lazım ki ,YENİDEN DİRİLİP TOPLANMAYI CAMİ DE CEM VAKTİMİZİDE ANLAYALIM .. zaten biliyorsunuz ,resimleri görünce farka geleceksiniz ve rahatlayacaksınız.. diyelim ölülerle dolu bir morga girdiniz veya ruhsal olarak hazır olmadığından henüz yükselememiş bir cenazeyleyiz.. bu bize vakum gibi yapışan ve çarpan negatif elektrik gibi gelir ve yapışır..o kötü değildir..sadece yolunu bulmanız için aynı sesli mesajlarla bu rehberliği yapacak kendi inandığı isimde ve surette ve şekilde birini arıyordur..ve bu hayal dahi edemeyeceğiniz kadar karanlık ve can yakan korkutucu bir kaostur..işte biz bu kaostan aynı cenazelere yolu gösterip ruhları yükseltmek rehberliği yapan ezan ve sala gibi düşünebileceğimiz ama daha soyut bir çalışmayı vefat eden kardeşlerimizi dinli dinsiz ayırt etmeden yapacağız..
senelerdir yazdığım ve okuduğunu ANTİK ÖLÜLER-KAPILAR-GEÇİŞLER YOLCULUKLARI KAYITLARI VE RESİMLERİMLE ZATEN AŞİNASINIZ ve tüm dünya sadece bu meslekle meşgul olmuş ve bize kalan tüm mitler ve arkeolojik buluntular sadece bu işler içinse, bizimde artık bir durup düşünmemiz ve bizden evvel gidenler ve bizden sonra gidecekler için kendi ÖLÜLER YOLCULUKLARIMIZI NASIL YAPACAĞIMIZI DA HATIRLAMALI VE HAFIZAMIZA-RUHLARIMIZA BU BİLGİYİ KODLAMALI YÜKLEMELİYİZ Kİ, vakit geldiğinde huzurla ve gücenle EL EMİN BELDEMİZE DOSTLARIMIZIN YANINA GİDEBİLELİM..ayrıca büyük ızdıraplar çekip bir türlü huzura kavuşup -istediği -beklediği güvenli rehberliği ve onu geçirecek kayıtlı bir ismin selamını-suretini henüz tanıyıp alamadığı için vefat edemeyen ve edecek ve eden yakınlarımıza yardım edebilelim.. SALAVATI BİLMEK VE BU AMAÇLADA niyet edip SÖYLEMEK EN GÜVENLİ SURETLE YOLCULUKTA YAPMAKTIR..
burası madde dünyası ve buranın kanunları burada işler..ama beden öldükten sonra alay edilen ve yok sayılan batıni alemin hayatı ve kanunları geçerlidir..tabii bu inananlar içindir..inanmayanların bizim bilmediğimiz kendi kanunları vardır herhalde..biz onlardan anlayamayız..biz TEVHİDE inanıyoruz ..
şimdilik bu kadar ..ve yazdığım şeyi henüz nasıl yapacağımızı bilmiyorum..yazarken birlikte anlayalım istiyorum..
******
AHZÂB SURESİ 56 : Allah ve melekleri Peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin.
TÜM DEPREMZEDELERİN RUHU ŞAD MAKAMI ÂLİ OLSUN..GERİDE KALANLARIN BAŞI SAĞ OLSUN...ALLAH SABIRLAR VERSİN ..AMİİN
allahümme salli ala seyyidina muhammed bir salavat çeşididir..ve sayısız çeşitlilikte salavat vardır..hani bir ayet var ALLAH VE MELEKLERİ O PEYGAMBERE SALAT EDERLER diye birde ayet vardır..herkesin kendine en kolay gelen ve ona uygun bir tesbihatı -esması ve korunma duası vs vardır..işte benimkide salavattır ve kendi çalışmamda ben bunu bilip bunu yaptığımdan, ancak bunun üzerinden anlatabilirim ..başkalarıda kendilerine uygun olanla yapabilir ..
ezoterik şamanik vs çalışmalara katılanlar yani ölüler yolculukları deneyimleyenlere rehberleri işe başlamadan ruhsal olarak en güvendiği -inandığı bir isim ve suret resmi ile kodlarlar ve onları hipnozladıklarında o isim ve resimle içine girdikleri labirent yolları aştırmaya çalışırlarmış hani..yani ben hiç yapmadım,ama yapanlardan dinledim ve bende şimdi genel olarak b tarz işlerle meşguller beni okuduğundan anlasınlar diye böyle anlatıyorum ve aslında onlara hakikisini de tevhjd etmeyi gösteriyorum diyelim..

biz muhammedi inancındakiler inanırız ki, HZ MUHAMMED NEBİMİZİN ADINI ANDIĞIMIZDA İSMİ VE CİSMİ BİR OLARAK ORADA ZUHUR EDER ..ve bu gerçektir..mesela karabasan -negatif etkili hayaller gördüğünüzde veya bu tarz kişilerin etki alanına girdiğinizde içinizden salavat bile getirmeye devam etseniz, o şeyin etkisi üzerinizden kalkar ve sizi bırakarak dağılır..yani eskiden de bu sanal algı ve frekans savaşları için çocuklarınıza bırakıp öğreteceğiniz en büyük korunmanın bu salavat olduğunu defalarca yazmıştım..yine aynısını tekrar ediyorum yolum aynı ve asla değiştirmem..
şimdi.. mürşid aynı zamanda kayıkçı demektir..peygamberimizin bize ölmeden evvel ölünüz emride vardır..kadim devirlerde her kabile zaten kendi ergitilme ritüellerinde bunu bilir ve yapardı..dünyanın her yanında bu kayıtlar mağara ve kayalarda ve mitolojide ve ölüler-kapılar-geçişler kitapları denen tüm kutsal antik kitaplarda vardı...
insan daima sağ ve sol ,iyi ve kötü ,aydınlık ve karanlık yan diye ikiye ayrılmıştır ve aynı ilim ve bilgilerle aslında çalışırlar..BİR TARAF SAĞA DOĞRU DÖNER ..BİR TARATA SOLA DOĞRU DÖNER..bu da MANYETİZMA DENEN KUTUPLULUK ÇEKİM YASASI İLE MADDEYİ BİR ARAYA GETİRİR.şimdilerde dünyanın kutbu kaydığından ve son depremle ülkemiz 3 metre arap yarımadasına doğru kaydığından, bizimde bilimsel olarak manyetizmamız değişmiştir.. YANİ ,ÜLKEMİZİN KADER ESMASI VE KADERİ DEĞİŞMİŞTİR VE DOLAYISI İLE KARAKTERLERİMİZDE DEĞİŞMİŞTİR.. YANİ YAZILIMLARIMIZ YENİ PROGRAMA GÖRE GÜNCELLENDİ ... hani çakralar diye bildiğiniz şey var ya ..işte benimde hava siklon dalgaları dediğim şey ..maddeden çıkınca bizim DAMLA DENİZ HALLERİMİZ..HEP BİRLİKTE BİR DENİZİ OLUŞTURUYORUZ ,SAMANYOLU-NİL NEHRİNDE AKIYORUZ ..ORADA BİR YILDIZ GALAKSİDEYİZ ama aynı zamanda sadece DENİZDE BİR DAMLAYIZ ve birlikte he kendi etrafımızda hemde birbirlerimizin etrafına dönerek KELEBEK ETKİSİ DENEN-ARILARIN KANAT SESLERİ İLE DÜNYA REZONASINA YAPTIKLARI ŞEYİ BİZDE BİRLİKTE YAPIYORUZ..
geçen bir yazı bulup eklemiştim hani..dünyamızda giderek artan ahlaksızlık,sahtekarlık,sadece bedene tapınım ve kendi egosu için diğer herkesi yok etmek ve cinsiyetsizlik akımlarının DÜNYANIN MANYETİZMASINDAKİ AŞK DENEN MIKNATISLIĞIN YANİ KUTBİYETİN BOZULMASI İLE OLDUĞUNU ANLATIYORDU yani böyle anlatmıyor -ben anladığımı anlatıyorum... işte her hayırdan bir şer,her şerden de bir hayır çıkması ve hiç birine takılmayıp ne çok gülüp-nede çok ağlamamamızı emreden ve bunun devam eden bir devri daim olarak hep böyle işleyeceğini bize haber veren bir nebimiz var ve biz ona bağlıyız.onu takip etmekle yükümlüyüz ve bu mıknatıs ve salavatla da zaten onun hükmürası ile -yasası ile yola devam ediyoruz..ve edeceğiz inşallah..
kudüsle bir zamnlar birleşik yer olan bugünkü antakya ve yakınları tarih boyunca yaşadığı en şiddetli depremlerle ayrılmış..ama şimdi 3 metre ayrıldığı yere yeniden yakınlaşıyor..biliyorsunuz kabe kıble olmadan evvel kıble kudüstü ve ruhsal kıble hala kudüstür ve miraca oradan çıkılmıştır..bizim bilemediğimiz güzellikler de açılıyor ve amik ovasından doğuyor olabilir bilemeyiz..hadislere göre buradaki yeraltı suları dışarı çıktığında, altındaki altın hazineleri her yana taştığında, müslümanların asla tek bir tanesine dahi dokunmaması emride vardır peygamberimizin değil mi? yanii aslında deprem yatışınca herkesin konuşacağı çok fazla hararetli şey var ve biz önden gittiğimizden sadece başlık atabiliriz..
ve sanırım konuyu anladık..yani manyetizma -MECZUBİYET-CAZİBE-KUTUPLULUK-MIKNATISLIK-ÇEKİM YASASI VE AŞK -I MUHABBET..AŞK OLMADAN MUHABBET ,MUHABBET OLMADAN AŞK OLMAZ GİBİ..TEVHİD BİRLEŞMEDİR .TEK BİVÜCUD OLAMKTIR .DAMLA DENİZE KARIŞIR VE DENİZ OLUR GİBİ.. huuu olur yani huuu dan geldik huya gidiyoruz..
deprem bölgesinden gelen mesajlarda ölenleri için inandıkları şekilde gömülmek ve törenlerinin yapılmasını istemişler..ve herkesin çıkması aylar alacak ve belkide çoğu bulunamayacak..ve biz hep birlikte TÜM İNSAN KARDEŞLERİMİZ İÇİN BUNU NİYET EDİP YAPACAĞIZ...BİZİM İNANCIMIZA GÖRE ONLAR DOĞAL AFETLE GECEYARISI VEFAT ETTİKLERİNDEN ŞEHİT HÜKMÜNDELER VE CENNETLİKLER ..ve biz ölümsüzlüğe iman ederiz..boyut değiştirdiler o kadar..müslümanlar ölmekten diğer insanlar gibi korkmaz bilirsiniz.. BU İMAN KUVVETİNDENDİR..
..... vefat edenlerin ruhları için niyet ediyoruz ..ve salavat getiriyoruz ve 1 fatiha okuyoruz ve sonra da 3 ihlas duası okuyoruz..eğer dua bilmiyorsak sadece salavat getiriyoruz ..veya kalbine gelen ,ruhsal hissettiğin sana özel şeyleri sen sezgisel kendin bile sonra hatırlayamayacağın şekilde söylüyorsun ama bunları yaparken istersen ayağa kalkıp durduğun yerde kalbi yönüne dönebilirsin ..veya dilimle okurken dilini döndürebilirsin..veya dilini oynatmadan düşüncesel okur ve konuşurken düşüncesel kelimelerine sema ettirip döndürebilirsin ..inanılmaz muhteşem bir deneyimdir hayret edeceksin yap gör.. bunu kendini serbest bırakıp uygularken kendiliğinden nasıl gelişirse öyle olageldiği gibi ,SUYUN ÜZERİNDE DÖNEN BİR SAMAN ÇÖPÜ GİBİ YAPMALISIN O KADAR..ve sonra bu duandan çıkarken yine salavat getir ve sonra çık.. normal hayatına dön ..
bu kadar ..
ve bunu deneyimledikten sonra artık mevleviler neden sema yapıyor, neden gezegenler dönüyor, neden atom çekirdekleri yani maddenin içindeki her şey dönerek mıknatıslılık üretip maddeyi var ediyor anladığından en azından bilirsin çok şükür..herkesin bir vazifesi var..dervişlerden sesli zikir çekenler her dinde var ve onlar ses frekansına bilip bilmeden hizmet ederler..sema edenler kelebek etkisini aynı zamanda sema ederken içlerinden ismi celal olan ALLAH adını zikrederek yaparlar.. kimisi haraket ve fiille ,kimisi renklerle ,kimisi kokularla ve diğer unsurla bilip bilmeden yapar ..vazifeler hep KULLUK İÇİN YARATILANLARCA YAPILIR..AMA KULLAR NE YAPTIKLARINI BİR TÜRLÜ ANLAYAMAZLAR...çekim yasası -kutbiyet çalışması bozulunca tüm dengeler bozulur..işte bunun içinde bilinçli zikredenler aranır ve bazı şeyler ifşa edilir..
ALLAH ne diyor..ZİKREDİN BENİ ZİKREDEYİM SİZİ..
allah kabul etsin..amiiin
not: yıllar evvel buradan yani faceden size ölüler yolculuğu yaptıracağımı ama bunun nasıl olacağını bilemediğimi yazmıştım ve yıllar sonra bugün yaptık..bir de kelime-i tevhid i anlatma yazım vardı ama henüz ona gelemedik ..yani aslında şimdi anladık ki "" YOK VAR ,YOK VAR İLLA -LİLA "DA, İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ BU ŞEY KELİME-İ TEVHİD OLDUĞUNDAN, aynı zamanda bunu da deneyimliyoruz yani bunu da yapmışız şükür elhamdülillah ..
not: yaparsan ve hislerini anlatmak istersen biz buradayız ...öldüğümde emek verip senelerdir o kadar karmakarışık ve biz müslüman türkler için kolay kabul edilip anlaşılamayacak kadar zor olan yazılarımı , siz okuyanlarıma bende böyle bir hediye vermek istedim o kadar ..herkes elini taşın altına koyma vaktinde ..herkes en kıymetlisinden ve kendine sakladığı en özel hazinesinden vermeli...
beyaz ışığa doğru NUR A
ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMED
okuduğunuz yazıdaki ritüeli aşağıdaki ezan ve salat sesi ile yaparsanız en alasını deneyimlemiş olursunuz ve ruhunuzun nasıl yükseldiğini anlarsınız....


nur cihan

5 Şubat 2023 Pazar

MÜRŞİT ARAMAK

(DR.MÜNİR DERMAN HAZRETLERİNDEN) 

Kitaplarımızı okumuş bir zat bizi aramış, geldi buldu.kılığıma baktı şaşırdı, basit bir elbise içinde gördü.Yanımda bizi sevenlerden üç muhterem zat vardı.Çekinerek oturdu.Çay ısmarladık.Kitapları okumuş çok beğendi.Damdan düşer gibi "Mürşit arıyorum" dedi.Ermiş bir veli arzuluyorum,Nerede bulabilirim?

Birçok şehirlerde kasabalarda varmış,gitsem mi acaba?ne dersiniz, nasıl bulabilirim? ilave etti:menfeat için yalancı mürşitler, şeyhler vramış, bunları nasıl anlıyayım.Hakikisi varmı ? diye sordular .

Ben henüz cevap vermeden yanımdaki beni sevenlerden yaşlı bir zat:hakiki veli olmaz olur mu" dedi.Adam:O halde nasıl bulacağım? deyince "yalancı ve sahteleri ayıkla..bunların içinde vardır,bulursun, dedi.

Adam; "Nasıl ayıklıyayım?" deyince yanımdaki muhterem zat hiddetle karışık bir üzüntü ile güldü "Beyim, sen evvela kendini ayıkla .Pirinç nasıl seçilir öğren.Benim bildiğim bu kadar" deyince misafir zat biraz içerliyerek :"Peki nasıl ayıklıyayım kendimi, onu söyle bana" diye alaycı bir ifade kullanınca bizimkinin ipi koptu:Bak beyim! sana bir şey öğreteceğim öyle yap hem de kırk gün.Ondan sonra işte adresim , Gel bana seni ayıklarım bir güzel pilav yaparım"..dedi." Namaz, abdestsiz konuşma,yeme , içme, evinde ebdastsiz yemek pişirme, sabah namazını vaktinde kıl.Bu dediklerimi bir gün  hatta bir saat, bir dakika kaçırırsan tekrar birden başlayacaksın kırk gün istisnasız devam..Diğer kılmadığın vakit namazlarını istemiyorum" dedi.

misafir kızararak "Benim namaz kılmadığımı nereden biliyorsun?".Yanımdaki zat dedi:Gayet basit, bunları kılmayan bu gibi sualleri sormaz da ondan,size bir şey söyleyeyim2 diyerek konuşmaya devam etti:
Meczup bir dervişe sormuşlar:"Sen akşamki zikirde cezbeye tutulmadın?Halbuki zikirde sen hep cezbede olurdun?

derviş :Halkada bir kamil vardı.Dervişin ne olduğunu hakkıyla bilen biri idi.Kendine hürmeten cezbeye kapılmadım.Tek başıma olsa idim cezbe ummanına dalar cuşu huruşa gelirşelale gibi akmaya başlardım. Gelen misafir zat saatına baktı:"Bana müsade "dedi gitti.

-

İNSAN ONURU

 

Kur’an Allah’ın insanları “Mükerrem – Onurlu, haysiyetli, şerefli, hürmete layık” yarattığını bildirir. (İsra, 70) 

Hazreti Peygamber “Hayvanların dövülmemesini, onlara sövülmemesini” bildirirken de belli ki onların onurlarının korunmasına hassasiyet göstermiştir. 

Yunus’un “Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmek” ifadesi de yaratılan her şeyde bir “Yaratıcı iradesi” arama ve ona saygı gösterme yaklaşımıdır.“rahmet iklimi”ni anlatırken, Muhyiddin Arabi’nin “Kur’an’a iyi davran, namaza iyi davran” sözlerinin yanında “Yere iyi davran, göğe iyi davran” gibi uyarılarının da bulunduğunu anlatmıştım. Çiçeğe de böceğe de iyi davranılacak. 

Şeyh Galib söylemiş: “Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen, merdüm-i dide-i ekvan olan Ademsin sen. “Ey insan evladı! Kendine saygıyla/hürmetle yaklaş; çünkü sen kâinatta yaratılmışların özü/göz bebeği olan insansın.” 

Bunlar, bizim, yani İslam kültürünün insan onuruna yönelik ana çerçevesi.

İslam toplumları bu çerçeveyi, tarih içinde ne kadar hayata geçirmiş, bugün ne durumda diye sorulursa belki zaaflar adına söylenecek çok şey vardır. 

Ama o ilkeler orada duruyor ve gerek kişisel planda gerek toplumlar boyutunda, ya da gerek sistem yapılanmaları, yönetim ve siyaset dili olarak ele alıp yeniden yola çıkmayı engelleyen bir şey yok. 

Bazen “Cebimizdeki güneş”i başka yerlerde arayacak hale gelmişiz. Osmanlı’nın son zaaf asırları boyunca “Islahat – Tanzimat Fermanı” adı altında Avrupa onaylı “kendimizi düzeltme” belgeleri oluşturmamız ya da son son binlerce sayfalık bu defa AB onaylı “müktesebat” aktarımına yönelmemiz bunun örneği. 

Ne olduk, bir şeyler olabildik mi? “İnsan onuru” öncelikli sistemler kurabildik mi? “İnsan onuru” yaşanırken örneklenecekse, yaşama alanlarımız -hem de tüm İslam dünyası olarak- insan onuru öncelikli inşa edilmiş midir? Yoksa İslam’ın insan onuruna ilişkin önceliklerinin sınandığı dünya örneklerinde diyelim bir Batı ülkesi bizden çok çok önde mi görünüyor?Aslında bu üç ilkenin de “İnsan onuru”na yönelik hassasiyetle bağlantılı olduğu söylenebilir. İstenen şu: İnsanoğlu yoksullukla boğuşmamalı, yasaklarla ufku kapatılmamalı, yolsuzluklara bulaşıp kendi onurunu da başkalarının onurunu da ayaklar altına almamalı. 

Gelinen noktada bu üç alanda da dibe vuruş söz konusu. “Yoksulluk sınırı” her gün biraz daha toplumun üst gelir gruplarına doğru yükseliyor, artık açlık sınırının on milyonlarca insanı bürüdüğünü konuşuyoruz. 

“Yoksullaşma” genel bir iklim haline gelmiş bulunuyor. Milyonlarla ifade edilen “Çocuk yoksulluğu” diye bir olgu, “Kıtlık bilinci” içinde büyüyen bir nesli önümüze koyuyor. Büyük çoğunluğun “Alan el” haline geldiği bir toplum söz konusu. “Yoksulluğu yenmek”ten değil “Siyasi hesaplarla yönetmek”ten söz ediliyor artık. Sokakta mikrofon uzatılan genç – yaşlı, kadın – erkek herkes, nasıl geçinilemediğini anlatıyor. Herkesin hayatında azalma, ufkunda daralma, mevcut statüsünü - oturduğu evi, semti, hatta şehri kaybetme endişesi var. “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” türküleri böyle zamanlar için söylenmiş olmalıdır. 

İnsan onuru nasıl korunacak? 

Yasaklar… Mahkemelerin çatır çatır mahkûmiyet verdiği, cezaevlerinin tıka basa dolduğu, rakiplerin siyasi yasak kıskacı ile boğulmak istendiği bir ülke manzarası. Tayyip Erdoğan tam da böyle manzaraların içinden gelmemiş miydi? Tayyip Erdoğan’ı şiir okudu diye siyasi yasaklı hale getiren sistemde “insan onuru” gözetiliyor muydu, bugün bir rakibi, bir cümlesinden yola çıkıp tasfiye edebiliyorsak, ne fark kaldı öncekilerle? Siyasi irade, en kaba operasyonlarla en bağımsız – tarafsız olması gereken yüksek yargıyı bile dizayn etmeye çalışıyor. 20 yılda ne getirildi ülkeye insan onuru adına? 

Yolsuzluk dosyalarına girmemeyim. Kendi bakanlığına deterjan satan bakanın teşekkürle uğurlandığı ülkeyiz. Kriminal tiplerin o işleri soruşturmaktan sorumlu bakanlarla boy boy fotoğraf çektirildiği ülkeyiz. 

Bütün bunların yanında ben en çok “Reis’in ayaklarını yalamak”tan söz eden kimseye bugüne kadar hiçbir şey söylenmemiş olmasının ortaya çıkardığı “Onur sorunu”na bakıp hayıflanıyorum. Kürsülerden “Biz buradan ne söylersek yersiniz” üslubunda seçmeni aptal yerine koyan üsluplar da çok derin bir “insan onuru” nu yansıtıyor, ister anlayalım ister anlamayalım. 

Sözü uzatmayayım, tam bu noktada 6’lı Masa’nın ortaya koyduğu anayasa taslağında Anayasanın temel hakları düzenleyen ilk maddesine “İnsan onuru dokunulmazdır ve anayasal düzenin temelidir” ifadesi eklenmesini, son mutabakat metninde de ona vurgu yapılmasını önemsedim. “Devletin temel işlevinin insan onurunu korumak ve ona saygı göstermek olduğu vurgusu” bu ülkede yaşayan herkesin görmesi ve takipçisi olması gereken bir hassasiyettir. Bu hassasiyetteki tutarlılığın da gözetmeni olacağımız bilinmelidir.(AHMET TAŞGETİREN-Karar Gazetesi)

3 Şubat 2023 Cuma

HALVET

 Büyük mürşitler, kendilerine intisap eden kişilerin bazılarını halvete sokarlardı.az yemek, az içmek, az uyku ve halvette iken yapacakları hususunda tembihlerde bulunur ve halvettekini takip ederlerdi.Temizlenmek için bir usuldü.Nefsi terbiye ile alakalı bir usul idi.

Bugün cemiyetteki insanları halvete sokacak büyükler gizlidir.Onları ancak kalb perdesi açık olanlar güçlükle sezerler.Onları Hızır'dan öğrenmek mümkündür.Böylelerin ne zaman sohbetine girip sevgilerini kazanmış iseniz o zaman onlar kaç yaşında iseler bu dünyadan göçtükten sonra bağlılıklarını kaybetmemişler ise , o yaşta insana himmetelri ulaşır  ve o şahsın halifesi olursun.Yaşın hemen gelmiş ise hemen olursun.Bu değişmeyen bir manevi kanundur.

2 Şubat 2023 Perşembe

ALİ FUAT BAŞGİL

 Ali Başgil Diyor ki :

Kanaatim şudur ki, biz Türkleri, gerek fert ve gerek cemiyet olarak, Garplılardan ayıran ne zekâ, ne kabiliyet, hatta ne de çalışkanlıktır. Kudret eli, Türke, terakinin temel şartı olan bu üç nimeti bol bol ihsan etmiştir. Daima söylediğim gibi biz Türkler, yeryüzünün en zeki en kabiliyetli milletlerinden biriyiz. Bununla beraber, yüz elli seneden beri ilerlemiyor, bocalıyoruz. 

O halde başka bir eksiğimiz var. İlerlemeye engel olan illete maluluz. İşte bu eksiğimiz ve bu illetimiz, tenkide tahammülsüzlüğümüz, hür fikre karşı düşmanlığımız, bir kelime ile taassubumuzdur. Bu illetimiz kah dini, kah laik, kah siyasi, kah içtimai, çeşitli şekillerde depreşmekte ve bizim enerji kaynaklarımızı tüketip kurutmaktadır. Onun için biz de yüksek tefekkür hayatı doğmuyor, yüksek ilim ve mütefekkir yetişmiyor. İlim ve fikir adamları cemiyet yolunu aydınlatan ışıklardır. Hür fikre ve yaratıcı tenkide tahammül gösteremeyen cemiyetlerde bu adamlar yetişmez. İlim ve fikir adamlarının hakaret gördüğü memleketlerde bu adamlar siner, her biri kendi kabuğuna çekilir. Nihayet bilgileri ile birlikte mezara gömülür. Bundan cemiyet ve insanlık zarar görür.  

Şarkta ve Garpta, hemen bütün dünya milletlerini tanıdım. Kendi milletimi de gayet iyi tanırım Bütün bu tanıdıklarım arasında en müsamahasız, maalesef kanaate karşı en merhametsiz, hülasa en mutaassıp, maalesef biz Türkleriz. Moda fikirlere en çok ve en erken de katılan biziz. Ve kapıldığımız fikrin neticeleri gözler önüne serilmiş birer felakette olsa, taasup da devam ederiz. İşte bunun için ilerleyemiyoruz.

Fikirden korkmayınız. Emin olunuz ki yeryüzünde zararlı tek fikir, tenkit süzgecinden geçmeyendir. Tahammül ve müsamaha gösteriniz. Kabul ediniz ki sizden başka ve belki daha iyi düşünenler vardır. Müsaade ediniz fikirler serbestçe münakaşa edilsin, yaratıcı tenkit rolünü serbestçe oynasın. Fikirler çarpışsın, çürükleri dökülsün, sağlamları millet hayatı için birer rehber olsun. İlim, terakki, medeniyet bundan doğar.

(İlmin Işığında Günün Meseleleri, Yağmur Yayınları, 2. baskı sf. 255-256

SUYU VE HAVAYI KİRLETMEK

 Suyu ve havayı kirletmek İslam'da haramdır.Hak Teala'nın suya ve havaya verdiği güçlere hakarettir.Su içinde büyük ve küçük abdest bozulmaz.Kedi yürürken bile ıslak yere basmaz.Ateş üzerine idrar yapmayınız. Bu işleri yapmak günahmıdır? diye sorarsanız kaba olarak hayır.Fakat (Günah) nedironu hakkı ile bilmek gerekir.Ecir sevap nedir bilmediğimiz gibi günah diye bildiğimizi, öğrendiğimizi bilmiyoruz.

BİR TIK İLERİ

 Partiler yola çıkarken ana koordinatlarını belirlerler. Orada “liderin imajı” üzerinde de çalışma yapılır. Lider de düşünür bunu, lidere eşlik edenler de… Zaman zaman uyarılır liderler, zaman zaman da uyarılamaz hale gelirler. Tecrübeli siyasetçiler, liderlerin ilk dönemlerinin olumlu, ikinci dönemlerinin kaygan, üçüncü dönemlerinin de problemli olduğunu ifade ederler; Menderes’in, Demirel’in, Özal’ın, Tayyip Erdoğan’ın dönemlerini bu açıdan değerlendirirler. Güç şişede durduğu gibi durmuyor belli ki.(A.TAŞGETİREN-Karar gazetesi)

(dördüncü dönemle alakalı yazar yorum yapmamış.Yorumu olmadığından değil elbette.Bu yorumu Necib Sultanım'ın yaptığını hatırlıyorum."Ölmemek için öldürecek"ten  bahsetmişti.Rabbim iyiler hürmetine muhafaza etsin)

HOŞÇA BAK ZÂTINA ZÜBDE-İ ALEMSİN SEN EFENDİM

HOŞÇA BAK ZÂTINA ZÜBDE-İ ALEMSİN SEN EFENDİM

4 Eylül 2022 pazar EFENDİME... SEVDİĞİME....NEREYE ...? NEREYE...?
ali kitabı-ruhumun masalı yazılarımızın ,vücud ve o vücudun şifasında resmi irşad makamımız olan sahib ül irşadımız için.. o sadece benim değil, o yazıları senelerdir okuyan ve hakiki bir mürşid arayanlarınızın da mürşidi idi ve bize özel; aykırı mizaçlarımıza ve kabiliyetlerimize yani özellikle bize özel -BU ZAMANA UYGUN YENİ BİR YOL uygulanmıştı..VE MUAZZAM DA BAŞARILI OLDU...
şimdiki zamanımız yani SEVDİĞİMİZ hakka yürümüş... bir zamanlar evvel zamanım hakka yürüdüğünde ;onun sesi ve nefesi, havada yüzen haşyetli bir dehşetli buluta karışmış ve o bulutta yüklü diğer kaos seslerin içinde gayb olmuştu...ve o bulutu yöneten süren seste şimdiki zamanımız ÖMER TUĞRUL İNANÇER EFENDİMİZDİ..ve onlar putlarını kırmayı başarmış ve madde ile mananın üzerindeki AMA BULUTUNDA YAŞIYORLARDI..ve buna şahit edilen bir masal çocuğu ,bir daha hiç düzelmeyeceği bir HİÇLİK -YOKLUK VE HAŞYET -YAPAYANLIZLIK -ISSIZLIK HASTALIĞINA YAKALANACAKTI..TEK ŞİFASI ve REÇETESİ YAZARAK KENDİNİ SAĞALTMAK ve BU BULUTUN YAĞMURLARINDAN KAÇMAKTI ?!!! nereye ?..nereye ???
henüz inanamadığımdan olayı anlamadan yazıyorum..benim için buna inanmak kabul edilir bir şey değil..
tüm masal çocukları kürevilerin başımız sağolsun..

HAYAL Gökyüzünü kaplayan gri bir NEF-e-S-i RÜZGAR
esiyordu, boydan boya esiyordu
sevdiğimin Nefes'ini almış gidiyordu
tüm ERenLERİN Ruhlarının yanına
esiyordu NEF-e-S’i rüzgar
RAHMANın Nefes'i her şeyi kuşatmıştı
Yenilenmiş bir Nefesti
Yeni emanetçinin hükmünde esiyordu
sevdiğim –dostum Nefes-i Rahman’a kavuşmuştu
Azrail muhteşem esiyordu
çocuk yeryüzünde koşuyordu
Nefes’in altında koşuyordu
nereye..? nereye.......?
çocuk hayretle Nefes’e bakıyor, bağırıyordu
Allahümme salli alaaaaa seyyidinaaaa Muhammedinnebiii
ve alaaaaaaaaAllahü ekber Allahü ekber lailahe illAllah Allahü ekber Allahü ekberrrrrrrr
güle güle
not:bana da bu resminden hediye vermişti ve arkasına PİRDEŞİM E yazmıştı.. pirimize

*****
uzun yıllardır ruhumun masalı ali kitabını okuyarak takip edenlere özel bilgidir..artık bunu bilmeniz gerektiğine inanıyorum..çünkü bende öldüğümde bunu kimse bilip söyleyemezdi..ne kaydedildiğini ve nedenleri ve dua edip teşekkür edeceğiniz yerin bilinmesi için açıklamadır..sadece hakkı hakka teslim o kadar..başka bir anlam aramak yersiz..
kabiliyeti ve işi yazıp kaydetmek olan biri için böyle zamanlar ,içinden akıp geçenleri yazmamak için verilen kontrollerin mücadelesi ile geçiyor..ama işte el söz dinlemiyor.. ben,ruhunu ve ruhunun aşkı olan hurşidi ve mürşidi aynı anda deneyimleme bahtiyarlığı içindeyken ,bir insana verilip bahşedilecek en kıymetli emanet -i ali olan , o en kıymetli -eşsiz cevher olan o lâtif kalbimi ona, kendi ellerimle, maddeye sembolenmiş halde götürüp vermiştim.. emaneti sahibine teslim eden ,ahde cefakar ve emin belde biri olarak ,benden daha emin bir beldenin hazinesine .. ve sadece yıkılıp harap edilip ,etrafındaki kimsenin dahi yüzüne bakmayacağı harabelere gömülüp sırlanan O aranan emanet hazine-i kalbimi -aşkımı kime vereceğime dahi ben karar veremezdim.. o kalbi verence karar verilen ve ondan başka bir yerde bikarar olamamışken ,onu yeni gelen birde -yeni esma elbisesi ve siması ile tanımak ve AHDE VEFA -SÖZ VERDİN UNUTMA larla geçen bir ömrü yaşıyorum..
not:(** bu kalbi anlamak için anlayan kalp verilenler ayetini ve tevbe suresindeki son ayetlerle tevbe verilirken verilen bu kalbi cevheri sezmeyi deneyebilirsiniz..bunu aynı rüyayı gören iz sürücüler için kaydediyorum)
BİRİNİ SEÇ DERLER AMA KİMİ SEÇECEĞİNİ DAHİ SANA GÖSTERİRLER .O'NDAN BAŞKASINI SEÇEMEZ VE O'NDAN BAŞKASINI SEVEMEZSİN..o seni daha ilk görüşmede mıknatısı ile hava çeker ve pervaneye tutulmuş bir ateş böceği misali seni yakar ve kül edip zerrelerine çözdürür ve o küllerine sema ettirir... bir saat onu aşağıda ağlayarak seyredip dinlerken ,diğer halinse havada semadadır ...O NA MÜHÜRLENİRSİN ... hem hayalde hem meyalde.. hem sözlü hemde kağıda yazılı mühürlü.. söz senet..ahde vefa ise AŞK..
bize bir şey lütfedilmişti..AŞKLA İRŞAD VE BU AŞKI ALEME YAYMAK.. aşk o kadar acıtıcı ve kıskançtı ki, onu kimse başkası ile paylaşamaz veremezdi...o yüzden perdenin arkasından ,ekrana yansıtılarak aleme seyr ettirildi ve bu şekilde o aşk selsebile dönüştü.. çünkü masalın çocuğu kimseye ait değildi..o selsebile aitti..ve çeşmenin doğru akması içinde bir lüle lazımdı..

şimdi ben İKİ ZAMANINI DA YİTİRMİŞ ZAMANSIZ VE MEKANSIZ YETİM VE ÖKSÜZ KALDIM.. verdiğim sözde ahde vefa da-teklif edilen irşadda anlaşma gereği her şeyi kaybedip verdim ve şikayet edip geriye istemedim... isteyemedim..kimsenin kabul edip adil bulamayacağı şeylere eyvallah dedim..ama şimdi sahipsiz efendisiz kaldım.. ""**Ne tevafuk Selçuklu Sultanı Tuğrul bey 1063 yılında bugün vefat etmişti. ???""" ( diye  4 eylül 2022 ye bir not düşmüş m.erol kılıç)


5 eylül ..1. gün. kendime yeni zaman ve yeni mekan bulmam lazım..ama bunu isteyip istemediğimi bilmiyorum...onlara ilk gitmek zorunda kaldığım o karanlık boşluğa yeniden düşebilmek tehlikem yüzünden "ki, ben bunu çok kolay yapabiliyorum" o gittiğinde sonrakini kabul edeceğime de söz verdirilmiştim..
zamanın efendileri değişse de ,seyredenlerin verdikleri söze riayet ve seyrin akışını bozmamak lazım..gidene eyvallah güle güle..gelene EY YENİDEN GELEN YENİ BİR ,NE GÜZEL GELDİN YENİDEN BİR BİR DEMEK LAZIM..ki bunu da bana şimdiki zamanım ,evvel zamanımdan sonra zıvanadan çıkmış ,diğer tarafla bu tarafı karıştırmış acaib görüntüler eşliğinde meczuba döndüğümde, beni kontrol etmeyi başarmak için sonunda anlatıp öğretmiş ve kendisinide bu şekilde onaylatmıştı..herkes ölüyordu..sevdiklerim ölüyordu ve ben ölümü kabul edemiyordum... ve ben o nun ısrarı ve baskısı benden söz istemesi yüzünden ,o gidince yeni geleni kabul edeceğime söz vermek zorunda kaldım..işte o sözümü buradan ahde vefa gereği yerine getirdim.ama o kadar...benden bu kadar..
allahla allahlı seyirimiz mübarek olsun .

6 eylül ...2. gün
eweet.ali kitabı ruhumun masalı okurları ..masalın çocukları olan kürevi tarikatımızın hayali çocuklarına yeni bir açıklama daha ekliyorum....çoğunuz bu tarz bilgilere ,o yazılarımdaki AŞKIN MIKNATISI İLE TUTULUP AVLANARAK ÇEKİLDİĞİNİZDEN ve bir şekilde aldığınız hazdan dolayı bana çok güvenip, benim mürşidimi kendi mürşidiniz bildiniz..şimdi yarım kalmışlık acısı içinde kıvrananlarınız olduğunu çok ama çok iyi anlayıp bildiğimden ve asla sorumluluk almayacağımı defalarca -en baştan söylediğimden, yine de açıklamalarıma devam etmem gerektiğini kabul ediyorum... çünkü ben evvel zamanımı kaybettiğimde aklımı ve kendimide kaybetmiş galiba meczub hale gelmiştim..ve böylece kişisel menkıbeme yeniden giriyoruz..
ve hatta yazdığım şeyleri okuyanlarıda bu aşka bulaştırıyordum veya bana yaklaşanlarıda..böyle yanan ve çarpan kontrolsüz bir trafo ve yıkılıp harab edilip gömüler saklanmış bir hazine meczub misali ortada dolaşmam çok tehlikeli olduğundan ,beni zabtu rab altına alacak ,üzerimdeki etkiden çok daha güçlü olan bir cazibe-i mıknatıs hükümdar lazımdı..benim her zaman en korkup kaçtığım(* oraya gitmem gerektiğini senelerdir bilsemde ,korkudan kaçıyordum ) ,benim meşrebime asla uymayan sert bir disiplini bana seçip, evvel zamanım ve babam zorla beni resmi irşad için ona yolladılar..

MECZUB KALMAK, ATILLAŞIP YOLDAN ATILMAK OLDUĞUNDAN, BİR HAL OLAN MECZUBLUKTAN ÇIKMAK LAZIM..ama delilerin çoğunun fethedilirken delirdikleri kabul edildiğinden ,bunun başarılma şansıda azdır..işte benim tedavim içinde bana bir aşk doktoru aradılar.. ve gittiğim yerden dönemediğimden ve sürekli dağılıp -çözülüp -küllerime semaya kalkıp karıştığımdan ; yeniden oraya çekilip gidip geldiğimden tamirim yıllar alacaktı ve benle uğraşacak kudrette biri bulunması gerekti..o zaten biliniyordu da, ben başıma geleceklerden korkuyordum ve tüm korktuklarım fazlası ile de oldu maalesef..(* bir kadına bunca acımasızlığı nasıl ve neden yaptılar diye kavga ede ede senelerim bitti ve cevap hala gelmedi :) )

zaten bende bir kaç gündür kendimin normale dönüp dönmediğimi, iyileşip iyileşmediğimi takip ediyorum..ve görüyorum ki,evvel zamanımı kaybettiğimle ,şimdiki zamanımı kaybedişimdeki hallerim arasında dağlar dan büyük fark var..yani ben bayağı iyileşmişim şükür..artık aşka düşürülmüş meczuban değilim..bunu da başarmak için, şimdiki zamanımın kullandığı ve tarihe kaydını geçirdiği "benim o meşhur ayetsel kalbimi nasıl kırdığı yöntemi var".. ileride belki yayınlarım ..o anlatılan meşhur kalp ,benim kalbimdi yani..artık sıradan ,ayakları yere basan ,herkesler gibi maddeye düşkün ve sadece dünyalı gibi yaşayan biriyim şükür elhamdülillah..ama o yer aslında hep aklımda ve beni hala çekiyor :)
. .... ben eskiden yani 40 yaşıma dek asla mürşid kabul etmeyen ve sadece kitap okunarak öğrenileceğine iman eden biriydim..ama 35-36 yaşımdan itibaren kontrol edemeyeceğim ve hiç bir kitapta anlamını bulamayacağım haşyetli-dehşetli şeyler yaşamaya başladım..herkes bir mürşide gitmem gerektiğini söylesede gitmedim..çünkü ben çok özgürdüm..disipline gelemezdim ve sistemin okullarına dahi benide preslenmiş akıllı diplomalılardan ve yalan şeyleri zorla öğretip not verip -başkalarının aklı ile başkasına ait köle bilgili yaparlar diye gitmedim kaçtım..ve bu okuldan kaçış benim eksik yarım yanım olarak mana da hep aynı kaldı ..o yüzden resmi olmadım ...DOLAYISI İLE HÜKÜMSÜZÜM :) SADECE KENDİME AİTİM.. ve maalesef ceza olarak ölene dek kendi kurduğum sütunlar okulumda, hem öğretici hemde tek öğrenciyim..bu sistemin adı ALİ DE ALİYE yani zatından zatına idi..bunlarıda hayalimde öğrendim tabii..ve hayalimde kaydedildiğim nurdan sütun okulum sayesinde adını sütunlar okulu koydum ..
ve zaten bu maddi sistemin okullarına gitseydim ,siz şimdi bu bilgileri ve her hayali birbirine bağlayabilen ve cesurca yazan beni asla bulamayacaktınız.benimde hayallerimi ve kabiliyetimi çalıp öldüreceklerdi..bende kariyerine, diplomasına ,mevkine, etrafına ,temsil ettiği meslek ve kurumuna ve vitirin putlarına tapınan genel insanlar gibi korkak ve sürü biatlıdan olacaktım..eğer milletin geneli gibi biatlı olduğum vitrinsel putlarım olsa idi ,korkak olur asla bunları yazamazdım.. bir ruhsal masalcının -hayaller üzerine yazan birinin preslenmemesi lazım.. bu soyut bir sanat... ALLAHIN PRESLEDİĞİ-TÂB ETTİĞİ BİRİNE BAŞKASI PRES ATAMAZ ... hayale sınır olmaz..bu maddi bir meslek değil ki, bir okulu olsun da öğrenilsin.. özel bir durum bu..her zamanda olmaz... bu da bir şans işi.. şükür ki vitrinsel putlarım ve biatlarım yok.. ve HAS KUL lukla tescillenmiş hakiki hürlerdenim..ve sizde bu sayede beni okuyabiliyorsunuz ama ne olduğunu hala bilmiyorsunuz 🙂..ileride belki onu da yazarak öğreneceğiz.sanki bende sona yaklaşıyor ve kitabımı dürüyormuşum gibiyim değil mi 🙂 ? galiba eweet..o yüzden telaşla hemen ölceğim hissi ile tüm bunları kaydettim ya !!!..

evet..işte ben mürşidi reddetsem de, hakiki mürşidler yani turuku aliye denen o gizemli yapı beni nedense çok sevdiğinden, bir gece benim için çekilen kelime-i tevhid zikrim tamamlanmış ve yazıldı ..sonra hanif atam olan hamimin adı ve kelime-i tevhid üzerine HAK İLE BATILI AYIRT ETMEK OLAN TEK DERSİM SÖYLENDİ ve ansızın kıyametim koptu ve ben bilmem kaç on şiddetinde depremle , taş taş üstünde zerrem dahi kalmadan yıkılarak dağıldım ve ölüp yok oldum .vücud ülkem fethedilip ,yok edilmişti.. sonra korku ile yorganın içinde bekledim bekledim bekledim ve nefessiz kaldığımdan başımı yorgandan bir çıkardım ki,""aaa bedenim tam bir vücut ve taş taş üstünde kalmadan yıkılan bedenim yerinde aynı şekilde duruyor""..ve bu zamandan sonra ben artık uyanır uyanık,rüyada veya dünya da acaip şeyler deneyimlemeye başladım ve delirdiğime kanaat getirerek ,bana ne olduğunu ve bana bunları KİMİN NEDEN YAPTIĞINI ANLAYABİLMEK ve dünyada nadir bir şekilde ruhuyla karşı karşıya -rube ru -göz göze gelip, onun aşkla bakan gözlerinden dolayıda birde üstüne üstlük aşk -ı meczubana düşürüldümden, bana bunları açıklayacak rüyalarımın mürşidi evvel zamanımda karar kıldım..yani bu delice aşk başkasına ait değildi..RUH A AİTTİ ..o aşkı asla hak edip üstlenmiyor ve ruhumu sorumlu tutuyordum ki hala öyle !!! olanları anlamıyordum.. o nasıl bir şey ve o nasıl bir güzellikti öyle..yok böyle bir şey ..allahım ya ,o neydi öyle ??

ama galiba iş işten geçmişti ve çok geç kalmıştım.. evvel zamanımsa artık resmen irşad ı yani ,mürşidliğini bıraktığını sesli söylediğinden, beni irşad edemeyeceğini ve esma veremeyeceğinden ,benim başkasına gitmemi ısrarla daima söylesede ,ben kimseye gitmedim ... çünkü ne irşad istiyordum, ne esma ,nede tesbih çekmek .onlar bana uygun değildi ki, isteyeyim.. ve o yumuşaktı ,diğerine ise korkudan gidemezdim..o beni ondan korurdu..ama nereye kadar ?!! fakat onla ikende bu defa hayallerimde ülkedeki resmi yönetenler ve mürşidler hakkında acaip hayaller görmeye başlamıştım..anladım ki, onun makamına olta atan ve onun kanalına giren ruhum, bana onun yetkisel işlerinden haberler getiriyordu ve böylece iz sürmeye-olayları birbirine bağlamaya başlamış oldum 🙂..zaten daha sonra öğreneceğim esmam yüzünden de, ben bu iş için biçilmiş kaftandım..her istediğimi istediğim anlama getirip toplayıp, birleştirebilir ve işi bitince dağıtabilirdim..benim için bunlar çok eğlenceli bir bulmaca oyunu gibi zevkliydi.. kabiliyetim buydu..eşya..

2007 de ,ben aniden yazmaya başladım ve evvel zamanım bunların kelami kibar olduğunu ve o yazıların kabrine konulmasını istediğini dahi söyledi..yeni beni kabiliyetimi-tuhaf şeylere ve inançlara ilgimi kınayıp, asla engellemedi ve destekledi..tüm yazılarımı ona telefonda okur ve posta ile yollardım .ne çok vaktini almışım ama o zaman gayet kısa ama korkunç aşki meczuban yazdığımdan (**1 dosya yazıyı tam bir dakikada başından sonuna tek harfi silmeden yazardım o zaman ve tek bir harfiyle oynamaz korkardım ..okurken bile korkardım ne yazdım diye ve kendimden saklanırdım ) ...bazı mürşidler müridlerine beni okumayı ve benle görüşmeyi dahi yasaklamıştı..çünkü okuyan benim mürşidime kayıyordu 🙂 herkesi mıknatıs gibi aynı yere sürükleyebiliyordum ve bu beni çıldırtırcasına kıskandırıyordu..herkesi yoldan çıkartmak ve beni takip etmeyip, diğerlerine gitsinler diye ne oyunlar oynuyordum..o zamanda "ben acaba şeytan mıyım" da diyorum ....ama bunu nasıl yaptığımı anlattığımda rehberlerim buna çok kızıp, beni azarlıyorlardı ,özellikle şimdiki geniş zamanım..saklamıyordum ve yaptıklarımı söylüyordum.. işte bu elimde değildi ve yazarak bunu herkesle paylaşmam bana şifaen verildi..böylece sizi tanıyamayacağımdan kıskansam da ,o kıskançlıkla kendime ve size ve yola zarar veremeyecektim ve çoğunda zaten habersiz kalabilecektim..çok akıllıca yeni bir yol açmışlar değil mi? şimdiki geniş zamanım bana çocuklarımızı zamana göre yetiştirmek gerektiğini ve başladığım bu işte bir klasör dosyası açıp kapatınca yeni bir başlıkla hemen bir klasör dosyası açarak devam etmemi istemişti ..bana bilmediğim bir yol öğretmişti çünkü ,o zaman ben klasör ne onu bile bilmiyordum..
işte... evvel zamanımdan sonra beni şimdiki geniş zamanımıza yolladılar..oda bana derin aşkıma hürmetini söyledikten sonra benim gibilerin daima yolda kaldıklarını çünkü sistemi anlayamadığımızdan ,adam beğenmeme hastalığımızdan -egomuzdan -kibrimizden yola devam demeyişimizlerini anlattı ve açıkladı..devam eden birleri bir bir anlattı..
ve ÖLMÜŞ BİR MÜRŞİD KİM OLURSA OLSUN,NE KADAR SEVERSEK SEVELİM TOPRAK ALTINDAN İRŞAD EDEMEYECEĞİNİ ,DİRİ OLAN BİRİNİN ANCAK BUNU YAPABİLECEĞİNİDE ANLATTI.. ve bana irşad teklif edildi..bende kabul ettim..ama ölümü hiç bir zaman nedense kabul edemiyorum ...bana o şeyleri yaşatmasalardı kabul ederdim ama şimdi asla..


ayrıca ben iki zamanımın efendisininde resmi dervişi değilim..hiç esma ve vird verilmedi ve bende yapmadım..çünkü o zaten ben bu hale gelmeden evvel batında benim adıma biri tarafından yapılmıştı ,öğrenmiştim .. hiç disipline edilmedim ..çünkü bu yolda aşk kutsaldı ve aşk a büyük saygı hürmet vardı... onlar ,böyle bir aşkı zarar vermeden korumakla yükümlüydüler... ve meşreben ve mizacan buna yani ders çekip -ödev yapmaya uygun değilim.. bana verilen yazma kabiliyetimi, şimdiki geniş zamanım BEN İYİLEŞENE DEK YAZARAK TEDAVİ İLACIM OLARAK VERDİ..ne zaman artık iyiyim, yazmamama gerek yok,bitti dersem ve ne zaman canım isterse yazmayı bırakacaktım ...evvel zamanımın bana söylediği her şey hala geçerli idi ve onunla ne yapıyorsak, o bana ne söyledi ise hiç değiştirmeden yola devam edeceğimi-çünkü onun beni gönlüne aldığını ve asla bırakmayacağını ve özgür olduğumdan dolayı da hiç bir şey için kimseden, bir şeyler için izin istemeden ne dilersem yapmam gerektiği söylendi..yani ne istersem yazacaktım..kimle görüşmek ve sohbetiden-müziğinden faydalanmak istersem ,onada izinsiz serbestçe gidecektim..benden istenen(*asla sözlü istenmedi -ben öyle istedim ve anladım çünkü korkaktım ) sadece hakiki resmi bir mürşide gidip onu onaylamam ve kendi hür irademle :)??? teslim olmam ve üzerimdeki tüm emanetlerimi isteyerek ona vermemdi o kadar ..seve seve yaptım..
ve onların okuluna da gelmek-gitmek zorunda değildim, oradaki kimse ile konuşmayacak ve soru sorulursa asla cevap vermeyecektim ve onunlada eğer istemezsem tekrar görüşmek zorunda da değildim.. çünkü bilmem gereken her şeyin bana geleceği , aynı evvel zamanımın dediği gibi aynı kelimelerle tekrar edilmişti....evvel zamanımda vakti geldiğinde bana neler olduğu ve ZAT ın her şeyi bildireceğini ama kendisinin dahi bana neler olduğunu asla anlatamayacağı ile aynı anlamdı bu..
iki resmi kişi arasındaki hayali kağıda dökülmüş anlaşmanın bir kısmı bu idi..ve ben üzerimden korkunç bir yük kalkmış rahatlayarak ,sevinçten çıldırmış halde ,bir kuş gibi uçarak oradan ayrılmıştım..ve hala yazarak tedavime devam ediyorum..ve ben yazdıkça benle tedavi olanların sayısı artıyor .anladım ki hemen hepimiz aynı hastalıktan muzdaribiz..ego hastalığı bu :).... kibir hastalığı....ben biliyorum hastalığı..ben daha özel ve daha üstünüm hastalığı yanii nefs hastalıklarımız..yazarak terapide çok başarılı olduğumdan dolayı ve bu konuda hiç bir para ve makamla satın alınmayacak paraanormal hediyelere gark edildiğimden buna devam edeceğim herhalde..çünkü ben bunları yazdıkça ,bana güvenen okurlarımdan harikulade dostlar ediniyor ve akıl sır ermez bilgiler içeren rüyalarını bana anlatmalarının keyfine varıyorum..
ben övülmekten nefret ederim ve korkar o kişileri bir tehlike gibi görmeye başlarım ve genelde onlara kötü davranırım.. bu konuda şimdiki geniş zamanım yaptığımın yanlış olduğunu söylesede ,ben böyleyim....
meşreben ve mizacen has bir melami gibi olsam da , ruhen mevleviyim.. olaylar karşısında vurdumduymaz dünya yıkılsa kalenderiyim.. ama bir şeyi yazarken ahiyim-tüm malzemelerde seyrü sülük ve meslekte ustalık severim.. ve ali kitabı yüzünden de iflah olmaz bir aleviyim ama bilinen alevilerden asla değilim..

bunları yazdım ve sorularınız olursa devam edeceğim..çünkü yaptığım işte çok büyük sorumluluk olduğu bilincindeyim..
kendi yoluma hürce devam edeceğim..en son derviş çeyizi sembol tefekkürlerimde kalmıştım..davul ve sur borusu nefiri yazacaktım ki, şimdiki geniş zamanımızı kaybettik..bununda anlamı var ileride yazacağım..ve ali kitabı bloğa 2 senedir küstüğümden yazı eklemiyordum.en son kayıkçı masalı yazmışım..ama ne yazık ki onun üstüne gerçek bir resmi kayıkçıyı eklemek zorunda kaldım..bu yazıda sonra ona eklenecek zaten ...
şimdi ne olacak..?ben yalan söyleyemem ve olduğum gibi biriyim..şimdi irşad mürşidimiz alemini değiştirdiğinden ,""toprak altından irşad edilemez"" diye her zaman sesli söyleyen biri idi...bende size bunu yeniden söylüyorum..ama irşad edemese de ,TASARRUF DEVAM EDEBİLİR..O NUN DA TASARRUFATI EMİNİM ÇOK GÖRKEMLİ DEVAM EDİYOR OLACAKTIR.. mesela: KILIÇ KINDAN ÇIKMIŞ OLACAĞINDAN, bazı kişiler için şiddetli bedeller alınacaktır .unutmayın ki ,madde de mana da hukukçu hakimdi.. mesleklerini kötüye kullananları tabii ki cezalandırma keyfine artık zülkarneyn makamından sahip olacak... o dünyasal şeriattan çıktı ..ve kendisini sevenlerine de güzel süprizler yapacaktır.. ama bunlarda onların makamları ve anlam derece kuvvetlerine göre süreli oluyor ,bunuda bilmeniz lazım..onu da sürekli kılmak sizin bağınızın kuvvetine bağlı ve sizde dünyasal işlerden ve kaymalardan dolayı , bir süre sonra bu özelliğinizi benim gibi kaybedeceksiniz 🙂.... ama hatırası bile güzel değil mi?.. unutulmak gerçek yokluktur..anın beni anayım sizi, zikredin zikredeyim sistemi var..
"tasarruf ne demek" kendiniz araştırın bakın..tasarrufta sevgi ve bağ ile olur..karşılıklı br hat kurmadıysanız o da olmaz...ben bu ilimi çok sevdim ve resmi bir mürşidle yola devam edeceğim derseniz , gidip onu bulup onaylamanız=secde lazım..nasıl hastalıklarımız için o doktorun en iyisini arıyoruz,.. nasıl alacağımız bir şey için en güzelini en doğrusunu arıyor ve alıyoruz, buda aynısı..yani nasıl yapacağını zaten çok iyi biliyorsun..işin ucuzuna kaçma..en pahalısını bul..unutmaki ,o da bedel olarak canını alır ..bedeli sensin ..

yani bu acaip ilimler size de ilmü ledünni olarak açılsın isterseniz ,hakiki yaşayan bir resmi mürşid bulmanız lazım..ÖLMEDEN EVVEL ÖLMÜŞ VE GİDİP GELE GELE YOLLARI VE YOLLARIN İŞARETLERİNİ ÖĞRENMİŞ VE ADI İLE SİMASI KAYDEDİLMİŞ ,SELAMI İLE TÜM KAPILARI AÇTIRAN BİRİNİ BULMALISINIZ -HAKİKİSİ BÖYLE OLUR ÇÜNKÜ benden uyarması..

kimseden sorumlu değilim ve asla bunu kabul edemem..ben mürşid değilim ..sadece delirmemek için yazmak zorundayım o kadar..çünkü durunca harfler birikiyor birikiyor ve bana korkunç eziyet ediyorlar.o biriken harfleri buraya boşaltınca ,beni bir süre rahat bırakıyorlar ..eğer yazmazsam çıldıracak hale gelen beynimde o düşünceler savaşa başlıyorlar..sanırım durumun vehametini anladınız..sizde benim hastalığımdan olmadığından rahatsınız..ama ben size; ben gibi hissi ,el durana dek en ruhsal yazma tekniğini defalarca anlattım ve uygulamayı buradan -facebooktan kaç defa öğrettim..ve size kendimce el ve izin verdim..sizin hepiniz aynı ben gibi bir sembole, bir kelimeye ,bir anlama ,bir hisse bakarak eliniz durana dek yazabilirsiniz.. ben ilmimi para ile satın almadığımdan, bir defa dahi para ile satmadım..dolayısı ile haklarım bende mahfuz.,,kötüye kullanılırsa hakkım sizden alınır biliyorum.. onun haricinde şeytana hizmet etmedikçe hepimiz hürüz..
şimdiki geniş zamanımız TEK BAŞINA TARİH YAZAN VE TARİHE GEÇEN GERÇEK BİR KÜLTÜR VE ANIT İNSAN ESERDİ.. şeriatta çok disiplinli ,inanılmaz kuralcı hakiki bir müslüman ve milletperver ve vatanperverdi.. o gerçek bir asil idi.. o saf kalite idi.. hayatta tanıyacağınız en zarif ve yumuşak kişi ama şeriata uymadığınızda sizi darmadağınık edip, leşinizi yerde bırakacak kadar da sertti.. korkunç diyebileceğimiz "duyduğunu -okuduğunu daha sonra harfini değiştirmeden anlatan bir hafızası vardı"... asla akılla anlayamayacağımız ali cemgiz üstadı ( amerikan yerlilerindeki mandrake ) ilimlerde yetkin ve kullanabilirdi.. mucize-keramet-hulul -tayyi zaman mekan vs inanılmazdı ... ama 2008 den beri bir defa dahi bunlardan bahsettiğini -ima dahi ettiğini hiç duymadım..ve buna hep hayran kalıp hayret ettim..o ,asla şeriattan, dünya da dünyalı gibi yaşamaktan şaşmazdı.. öyle dehşetli bir bilgi bankası ve zeka kolay kolay gelmez..o çok cesurdu..korkusuzdu.. yiğitti ve mertti.. HAKİKİ İNSANDI ..İNSAN-I KAMİLİN KENDİSİ İDİ.. ama tabii ki ülkemizde o hak ettiği değeri görmedi..genel olarak ,milletimizin aşırı hırslı ve haset kıskanç yapısı ,her başarılıyı ve kabiliyetlileri yok etmek üzere çalışır..onda da aynısı oldu... ama o insana daima gençlere yatırım yaptı..evvel zamanımın ve onun bana bu zamanın meşreb ve ilminde yatırım yapması gibi..benim size ve yazılımlara yaptığım yatırım gibi..bir gün nasip olursa bunu anlamanız ümidi ile..ve onun gençlere ve bu zamana uygun insana yaptığı yatırımların geri dönüşümünü ben kolaylıkla takip edebiliyorum yeni bir devri zaman çağına uygun nesillerin bu meşrebi onun eseri çünkü..az ama iskenderin karabiber askerleri kadar zehirli etkli-gözleri kara ..
devam edeceğim..yoruldum.sorusu ve sorunu olan yazabilir..sonra benim anladığım mürşidlik mesleğini yazacağım..

not:görselde NEFES -İ HİKMET OLAN hakiki mürşidin özel halini görüyorsunuz.. :=) bu bizim mürşidimizin de haşyetteki halidir.. kimse size bunu gösteremez ama ben hür gösterebilirim.. ben bu nefesin -fırtınanın kasırganın göz bebeğini ve kutuplar ilmini defalarca deneyimledim.. şimdiki geniş zamanım mesela bu hali ile herkesi korkudan delirterek kaçırtabilse de, bu masalın çocuğu , onun fırtınasının göz bebeğine saf bir çocuk aşkı ile bakıp ,onu fırtına korku bulutunu söndürerek içe çekilip, bir su baloncuğuna dönüşünü ve plooof diye KORKUTARAK ETRAFINI KAÇIRTMAK OYUNUNU söndürüşünü dahi seyreylemiştir..unutmayın bir çocuğun saf aşkı ile bakışındaki ruhsalıkla hiç bir padişah başa çıkamaz..savunmasızla savunma yapılamaz... sizde bunların kıymetini bilin inşallah ve amin not:sakın unutmayın ki bunları yazan ruhuna -nur a masal yazıyor ve yazmak zorunda.. bir masalda hayalde ve anlatımda sınır olmaz..ve bu masal herkes için değil..irşad edilenler -aynı rüya sembollerini-işaret ayetlerini yani SİSTEMDEKİ DEĞİŞMEZ AYAN-I SABİTELERİ GÖRENLER için bir masal..onlar ,dünyanın neresinde ve hangi inançtan olurlarsa olsunlar onlar bu masalı anlayacaklar ,tıpkı benim antik ergitilmeleri -mitleri ve sembolleri çatır çatır bir okumada - bir bakışta görüp anladığım ve hepsini derleyip bir yerde kolayca anlatıp yazabildiğim gibi.. ****
7 eylül......  3.  gün 
mürşid nedir ?sen mürşid misin ?veya biat etmediğin ve işini emanet edip girmediğin mürşid çeşidi kaldı mı diye hiç düşündün mü?...hayatta kaç kişinin meselesini çözdün ve uçurumun kenarından çekip kurtardın ? ve ona kabiliyetini anlatıp bununla ekmek yedirtip, etrafına da nice rızıklar akıtmasına sebeb oldun?..peki hakikatte mürşid nedir ve diğerleri ile hakikisini ayıran nedir?sen ,mesela , gerçek mürid oldun mu?olabilir misin ?yoksa tüm dernek-kulüp-cemaat-vakıf-tekkeleri genel olarak bir çevreye girip daha çok sömürüp faydalanmak için kolay ve tatlı hayat için kullanan genellerden misin tefekkürü açıyoruz..önce sen kendini düşün..İNSAN I ARIYORSAK ÖNCE KENDİMİZE BAKACAĞIZ BEN O ARANAN HAKİKİ İNSAN MIYIM ? SOR KENDİNE O ZAMAN ..
****

yeni soruya evrildim ..yeni sorumuz şu..
allah kitabında İNSANI AHSENÜ TAKVİM ÜZERE EN MÜKEMMEL YARATTIM DER VE HER ŞEY İNSAN İÇİN,İNSANI DA KENDİM İÇİN YARATTIM der hadiste de..
ŞİMDİ; madem allah ın iki elim ile yarattım dediği bir insan adlı en mükemmel suretteki varlıklarız ve allah bize kendi ruhundan ruh üfleyerek, kendisindeki tüm esma ve sıfatları kabiliyet ve kullanma sınırları içinde izinle bize verdi..ve birde üstüne üstlük ,tüm melekleri ve cinleri adem denen o varlıka İSTEYEREK YADA İSTEMEYEREK ZORLA GETİRTİP HEPSİNİ secde ettirdi.. yani allah, kendine değilde, ademe secde istedi mesela ?..bunun neden yaptı ?..o allah değil mi?.. NEDEN SECDE İÇİN KENDİNE BENZER BİR SURET VE ESMA TERKİBİNDE BİRİNİ YARATTI ? ..
ve.. allah ın yarattığı insan da hata olmayacağına göre ve ilk mürşid allah olduğuna göre ,onun rabliği ile terbiye ettiği insan ,hala neden kendine yeni insan rab terbiyeciler aramak zorunda?..O BİZİ TERBİYE ETMEMİŞMİYDİ ? YADA O TERBİYE BİZE AİT DEĞİL MİYDİ ?PEKİ BİZ KİMİZ? neden sürekli terbiye ve tesviye ve perdahlanmak zorundayız?.. ve insan neden beşikten mezara İLİM-ALİM-ALİLİK İÇİN bu didinmeye mecbur ve bu zor olan ı değilde aliyi put edip tapınmak kolay yolunu seçiyor ?pekii ali bunun hesabını bizden sorduğunda ne olacak ?(* cevabı hz isa ya allah bunu sorduğundaki cevab ile aynı olacak )
acaba allah ın ayette bahsettiği o iki eli ile yarattığı ve ruhundan ruh üfürdüğü insanla biz farklımıyız ve bu farkın ne olduğunu nasıl anlamalıyız ve o anlam bizde de açılması için ne yapmalıyız ?

******

8 eylül..4.  gün 

ewwwt tefekkür sanatımızda MÜRŞİD anlamına bakıyoruz..MÜRŞİD allah tealamızın ER REŞİT ESMASINDAN GELİR..hidayete erdiren demektir..delaletten yani yanlış ve karanlık yoldan bizi aydınlığa felaha çıkaran kayıkçı esmamızdır..

er reşit aynı zamanda ,bir sabi çocuğun RÜŞTÜNÜ İSPAT EDİP BİR BİREY -ERGİTİLMİŞ OLGUN BİR GENÇ yani FETA İBRAHİM GİBİ TEK BAŞINA BİR MİLLET olmasını da anlatır..BİR FETA İSE BİR MESLEKTE EHİLDİR VE DİĞER FETALARLA BİRLİKTE AHİ yani İHVAN -KARDEŞLERDİR..BİRLİKTE BÜTÜNÜN HAYRINA ÇALIŞIRLAR..öyle sahtekarca dolandırıclıkla bütünün hayrınayız diyemezler -diyenleride halledecek kudrettirler..bir feta daima verir..almaz..
tasavvufta ilk mürşid ALLAH ,ilk müridde ADEM kabul edilir.. allah ,ademe ruhundan bir nefha nur üfler ve O NEFESİN İÇİNDE DE TÜM ESMALAR OLDUĞUNDAN,BU ESMA-İ İLAHİ TERKİBİNDEKİ TÜM melekler=kabiliyet melekeleride adem e yüklenmiş olur.. ve ADEM DE ,BU YÜKLENMİŞ PROGRAM DAHİLİNDE ON-AÇIK olur ve ne sorsanız hz google gibi bilip, eşyaları yani esmaların meleklerine ,kendi anlam ve vazifelerini ve eşya da nasıl kullanıldıklarını hayal alemlerinden alıp, tasarımı modele kalıba dökerek MADDELEŞTİRİP KULLANDIRIP İCAD ETMEYE BAŞLAR.. yani allah ilk yaratır, ve onun yarattığında da tüm program ve bilgi olduğundan ,o da ala silsiletihim devam eder gider.. aynı NİSA 1. AYETTEKİ GİBİ:
"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın (meydana getirip) yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.""
önemli olan ilk kaydı-program ve kalıp şablonun mükemmelliğidir..artık o şablon nereye konsa onunla anlaşılır olur ..
farzı misal : Tanrı ile insan arasındaki konuşmayı anlatan şiir:
Tanrı :
"Cihanı ben, aynı su ve çamurdan yarattım. Sense ortaya İran, Tatar, Zenci çıkardın.
Ben topraktan saf, hâlis demir halk eylemiştim. Sense kılıç yarattın, ok ve tüfek yarattın.
Çemenin fidanını, yarattığın balta ile kestin ve parçaladın. Ondan, şarkı söyleyen bir kuşa kafes yaptın."
İnsan:
"Sen geceyi yarattın, bense çerağ yarattım. Yarattığın topraktan ben de kadeh yarattım.
Issız çöller, kuş uçmaz dağlar, vadiler yarattın. Ben hıyabanlar, güllerle süslenmiş bağ bahçeler yarattım.
Bana iyi bak, ben taştan ayna yapan varlığım. Bana iyi bak, zehirden bal yapan bir varlığım."
(Şarktan Haber, Muhammed İkbal, Timaş Yayınları, s. 92, Çeviri: Prof. Dr. Ali Nihat Tarlan)
.....
ve .. adem in mürşidi allah iken ,onun çocuklarından KABİL in ilk mürşidi ise SİYAH KARGA ŞEKLİNE GİRMİŞ OLAN İBLİS tir..
ama iblis daha evvel adem ve meleklerin cennettiki ders hocası idi de vardır..ki o devre dek iblis yaratılmış en güzel ve en sevgili varlıkmış..ama adem e esma yüklenince ve iblisin siması da alınıp adem e verilince, iblis bu oyunda incinmiş... ilk kırık kalpli -ilk büyük aşık olarak,seçildiği kötü kurban rolünde ve aşıklıkta yine hizmete devam edegelmiştir..işte o zaman ne demiş iblis bakıyoruz :
A'RÂF 16:""İblis dedi ki: Öyle ise beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.""
o zaman ilk kalıpta ne çıktı ?.esma terkiplerindeki karşı zıt kutuplulukla çalışma düzeneğinin iki ucu olan RAHMAN VE ŞEYTAN adlı iki mürşid çıktı..(* SÜMERDE AN-U ile ENKİ (EA) )
birisine biz turuku aliye diyelim ALİYYUNLAR..İLİYYUNLAR.
diğerine de şambala yani SİCCİNLER..
bu iki İP: XY -OI ; -+- gibi ,ak ve kara ,iyi ve kötü,temiz ve kirli gibi karşılıklı çalıştıklarında ancak bir anlam ve eşya yaratan ve anlam bulan yapılardır..biri olmadan diğeri çalışamaz..o yüzden karanlığın içinden aydınlık, aydınlığın içinden de karanlık çıkar..
zulmun en ağırlaştığı an ,aydınlık kurtuluşunda en yakın olduğu zamandır.
ne demiş hz nebimiz;İYİ VE GÜZEL ŞEYLERE ÇOK SEVİNMEYİN ARDINDNA ÜZÜNTÜ VE KEDER GELİR,ONA DA TAKILIP ÇOK KEDERLENMEYİN, ARDINDAN NEŞE GELİR..dolayısı ile bu dönen felek değirmeninde ,film tekerlekinde SEYİRDE KALMAK VE SUYUN AKIŞINA MANZARAYA BAKIP ,ZEVKLENMEMİZ İSTENSEDE ,ne yazıkki biz takıntılarımız ve olaylara olan bağımızdan dolayı gelen acıyı kendimize bağlayıp bırakmıyoruz..halbuki serbest bıraksak, o geldiği gibi gidecek ve diğer seyre geçilecek..
işte mürşidin ilk görevi bize bu yaşayacağımız ve yaşadığımız hayatın kitabını ,"KENDİ KİTAPLARIMIZ ÜZERİNDEN -KABİLİYETLERİMİZİ İŞLETEREK OKUTMAKTIR"..
çünkü bize yüklenen ESMA MELEKLERİ -KABİLİYET MELEKELERİMİZ ,ONLARI AMELİ SALİH İÇİN ,DÜNYA HAYATINI SÜRDÜRÜLEBİLİR CENNET KILINMASI İÇİN BİZE VERİLMİŞ RAHMANİ YETİLERDİR..ve nasıl ki "RUH ALLAHIN BİR EMRİ i"se ve diğer adı da "RUHUL EMİNSE" ,bu emin beldeninde inşası için emir almış melekeleri-esmaları doğru kullanmadıkça hep cehenneminde yaşarsın..
o eller kullanılmak ve allahtan aldığı emirle ,insan tarafından bir şeylerin icadı ve insanca yaratımı için kullanılıp MADDELEŞMEK İSTER..işte ahilik meslekler le irşadda ilk bu bilgiden yola çıkılarak kurulmuştur..meslekleri-melekeleri kötüye kullanmak nasıl ki yasak ve şiddetli ceza gerektiyorsa bu aynı zamanda EMANETİ EHLİNE VERMEKLE DE ALAKALI OLDUĞUNDAN ,YERYÜZÜNÜN DE BEYTÜL MAMUR MİSALİ SÜREKLİ TADİLAT EDİLİP YENİDEN YIKILIP YAPILAN BİR EV OLDUĞU HESABA KATILIRSA ,bunun önemi anlaşılır..
insan bedeni mabed ve yaratıcının ruhunun ve meleklerinin evi olduğundan ,bu mabedi temiz tutarak işe başlatılır..bu evin içi dışı korunur ve temiz tutulur..ve eski mabedlerde MÜR adlı koku tütsü yakılarak kullanılırmış .hz isa doğduğunda ona hediye getiren 3 kraldan biriside sanırım MÜR getirmişti ve hayatının sonunda da ona, romalılar bir kuru kafatasında şarapla karışık mür sunmuşlar hakaret için hatırlayalım..
ŞİT ise ,adem atamızın VERGİ OLAN HEDİYE OĞLU ŞİT NEBİ GİBİDİR..o antik mısırda SET tir..veya SİS ..önce yalancı şafak -fecri kazip olarak gözükür ve sabah güneşi RA -NUR UN DOĞACAĞINI ÖNDEN HABER VERİR VE SONRA MAVİ ŞAFAK VAKTİ ANUBİS OLARAK DOĞAR ve güneş ra olan NUR a her akşam güneş batışından sabah gün doğumuna dek ,KARANLIKLAR DİYARINDA ÖLÜLER YOLCULUĞUNU YAPTIRTIR..
(**masonların sabilike bağlı inançlarında adem nebiye inanırlar ve şit nebiye tabidirler..ve mason büyük üstadı ,loca da mürid kabul töreninde antik mısırdaki SET -ANUBİS MASKE VE KIYAFETİ İLE BİATLI KOYUNU TESLİM ALIR..yani dünyanın en ileri gelen her kariyeri ve zengini , bir mason locasında boynunda bir iple sürünerek mason mürşidine bu şekilde teslim olduktan ve sanal ölmeden evvel öldürme ritüellerinden yani hiramın öldürülüşü gibi takliden öldürülüp gömülmek inisiyasyonundan sonra ancak KOLAY VE ÇOK PARA KAZANMANIN-her tür ünlü ile SEXİN VE TÜM DÜNYANIN SÖMÜRÜ KAPILARI KENDİLERİNE SONUNA DEK AÇILIR..))
işte antik devirde ilk ölüler yolculuğunun kalıp şablonu budur..
yani ilk şablonda RAHMAN SEMBOLÜ GÜNEŞ İN VAKİTLERİ VE BU VAKTİN İMAMLARI OLAN İLAHİ ESMA İSİMLERİ BİLİNİR..ve bu isimlerin mitsel astrolojik melek suretleri şekillendirilir..hiç biri kötü değildir..hepside insan yüklenen bir hayvanın huy ve karakteri ve anlamıdır..insan bunların hepsine camii bir ZAMAN -AHSENÜL TAKVİM DİR..
o halde insan denen zaman ve mekan mekanizmasının işleyişinin yarısı ÖLÜLER DİYARINDA GECE KARANLIKTA GEÇERKEN ,DİĞER YARISIDA IŞIKLA GELEN AYDINLIKTA VE ZUHURDA GEÇER..işbu ölüler yolculukunu sana bu şekilde yaptırtıp anlatan ve öğreten RA KAYIĞINA DA KAYIKÇININ KAYIĞI DENİR ..🙂
elim durdu çünkü güldüm 🙂 yoruldum...devam ederim herhalde..anlamayan sorabilir.anlayanlar gülebilir..
konumuz mürşidi anlamak ..sen başka anladıysa lütfen anlat ,onuda öğrenelim..
***
ve beklenen GOOOL GELDİ..o ll eeey KRALİÇE ÖLDÜ YAŞASIN ..... 8 .eylül
yarın düşmandan kurtuluşumuzun 100. devriye yılı imiş..bizde bir ingiliz işgal sömürüsü idik unutmayalım..
eweet bizim ülkemizin manevi liderleri önden giderek kızıl elmayı ısırdılar ve dünyamızın hemen tüm kıta toprak ve halklarının tapusunu ve yönetimini elinde tutan maddi dünyanın gerçek efendisi olan kraliçeyi FAZLA OLDUĞUNDAN VE ÇÜRÜMEYE YÜZVERDİĞİNDEN dalından düşürdüler..ilk goool geldi..kılıç kından çıktı ve dünyalıların kaosunundan ahiretten düzen çıkartma tekniği devreye girdi..kendilerini KURBAN OLARAK SUNANLARIN KURBANLIKLARI KABUL OLDU.. aynanın önünden aynanın arkasına sırra erip ,aynanın önüne yansımaya başladılar.. YAŞASIN DÜNYANIN yeni düzenindeki YENİ RAHMANİ EFENDİSİ..BU GELEN BİİİİR NE GÜZEL GELDİ..Mİ? GÖRECEĞİZ..evet ..şimdi ne yapıyoruz..sahipsiz kaldınsa sapıtma ve her boşluğu şeytan doldurur anlamınca ,o boşalan deliklere yeniden koruyucu muhafızı dikiyoruz ve hep birlikte bana eşlik ederken yeni zamanın efendisi olan sahib ül zamana biat ediyoruz..ey efendi merhaba !!! canımızı acıtma!!

niyet ettik bu yeni zamanın sahib ül zamanı zülkarneyn makamı efendisini tanımaya biata ..biz kendisini onaylıyor yani secde ediyoruz . ve ülkemiz için ve genel müslümanların dinlerini rezil ettikleri içinde tüm dünyada en zelil hale getirilip düştükleri durumdan ,artık cezalarının kaldırılıp yeniden hızla yükselerek KIZIL ELMAYI DİRİLTMELERini diliyoruz..
EY YENİ I.II ne güzel geldin..hoş geldin..seni madden tanımasam da en azından buraya kadar sistemi okuyabilmek nasibime de teşekkür ederim..
nur cihan TURuku aliye teşekkür eder MASAL YAZMASI ZORUNLU OLAN NUR A KAYIT DÜŞER..azameti hüdaRA tekbir BİR 1... I  *** 9 eylül 5. gün
neden sabi çocuktan alıyoruz HABERİ ?çünkü o saf ve art niyetsiz ve kendi çıkarına bir iş bilip yapamaz da ondan ..istenen buda nın çocukluğu gibi..
yıldız gate kapısı pasaportu başvurusu .baklava tadında
titreşiyoruz küreviler ..arııı vızzzz vızzz ..arıııı vız vızzz.safları sıkılaştıralım ve titreşelim..vızzz sesi ile.. 🙂 arının titreşim frekansına giriyoruz ...ve seslerimizle onun ayna geometrisi baklavasal açılımları ALICI VERİCİLERİMİZE YÜKLÜYORUZ ..MERHABA yani MERKABALARIMIZI ATEŞLEYİP GÖKLERİ DELİP ÇIKIYORUZ 🙂 (* bu kıyağımı inşallah unutmazsınız )

BAB-I ALİ KAPISI MÜRŞİD KAPISI..
eweet mürşid hakkında tefekkür sanatımı icraya devam ediyorum..dünyanın maddi tek hakimi ana tanrıça isis makamındaki kişi yani kraliçe öldü..dünyanında -manasınında efendisi aynı anda değiştiğinden olayları takip etmeliyiz 🙂
şimdi ben size HAKİKİ BİR MÜRŞİDİN NASIL HER CİNS ÇİÇEKTEN BAL TOPLADIĞINI VE ASLA ONLARI AYNI KOVANDA TUTMAMASINI ANLADIĞIM VE ANLATABİLDİĞİM KADAR ÖZETLEYECEĞİM..

MÜRŞİD KRALİÇE ARI OLARAK KABUL EDİLİR 🙂 ve bir kovanı vardır .işçi ve asker arıları vardır.herkes emir eridir ,sabah uyanırlar gider polen toplarlar ve gelip 6 gen kutularını örüp içine topladıklarını kusar-çıkartırlar .biz buna BAL deriz..TASAVVUFTA BAL MARİFET DEMEKMİŞ..
bir kovan dolduğunda ,kraliçe arı diğer arılardan habersiz KOVANINA YENİ BİR DAL -OĞUL ÇIKAR VE ORAYA DA başka meşreplerden irşad edip, kontrol sağlayacağı yeni arılarını doldururmuş..bu kovanda dolunca onlardan da habersiz başka başka OĞUL-DALLAR VEREREK KOVAN TEKKESİNİN VE ÜMMMETİNİ ÇOĞALTABİLİR MİŞ..ve bu kovanlardaki bal arıları asla birbirlerinin farklı meşrep ve tattaki kovanlarına giremezmiş.. yaaa..

her tekke veya mabed içinde yapılan zikir ile aleme titreşim yayar ve bu bizim bilmediğimiz kim bilir nice olayları kontrol eder değil mi? ve her gün VİRD-ESMA OKUYAN her tür din ve öğretiden BAL ÜRETİP YAPAN işçi arı dervişlerin çektikleri bu mantra ve tesbihlerin sesi dünyanın RÖZENANSINI VE HAREKETİNİ SAĞLIYOR..kötüye karşı bir kalkan duvar kuruyorlar ki,diğerleri rahat yaşasın..safa sürsünler..

işte gerçek mürşidler bir makamda ve bir isimde gözükselerde, onlar aslında alicemgiz üstadı yani YOKLUK HIRKASI -PELERİN ALTINDAKİ SURETSİZ VE DİLEDİKLERİ SURETE GİREN RUHSAL VARLIKLARDIR....her tür ipte oynar ve oynatabilir ama işlerini asla birbirlerine karıştırmazlar..çünkü alemde herkesin meşrebi ve yapması gereken işi farklıdır..biz birbirlerimizi kıskanır ve yok etmeye çalışırız..oysaki onlar her kabiliyeti emaneti ehline vererek ,en doğru yer ve mekanda kullanırlar ve kişilere bakmazlar ..onlardaki emanete ve yapması gereken fiillere bakarlar.çünkü irşad demek o kişileri bir meslekte ehil hale getirinceye dek eğitmek-yetiştirmek demektir..irşad din değildir..irşad insan olmak mesleğinin adıdır..insan olanın dini olur..

mürşid hayatın tıkalı yollarını açmak için her şeyi yapar ve kullanır..GERÇEK ALLAH A KULLUĞUN BU OLDUĞUNU BİLİR.. BİR SİSTEM TIKALI İSE ONU AÇACAK KABİLİYETİ BULUR VE ONU hangi inançtan olursa olsun ayırt etmeden cevherini İŞLEYİP,O YERE TAYİN EDER KULLANIR VE ALLAHIN O ESMALARINI -yazılımlarını DEVREYE SOKAR ÇALIŞTIRIR....çünkü allah a ibadet etmek bildiğimiz anlamda değil,allah ın yarattığı düzenini en güzel şekilde sürdürülebilirlik üzerine ADALETLE kuruludur..yani sen baştan ayağa örtünsen .hayatın boyunca aç kalıp oruç tutsan ve namaz kılsan, eğer bir kimseye faydan olmamışsa değersizsindir..
allah ın meleklerini-melekelerini-duyu ve kabiliyetlerini kötüye kullanarak, allah a imana zarar verdiğinin ve onları KENDİ CEHENNEMİNE soktuğunun farkında dahi değilsin..emanete ihanet edersen, onlarda seni yargılar ve bedelini sonunda ödersin..
mürşidler de sıradan insan gibi her günaha ve hataya açıktır -ZAAFLERI VARDIR ...aynı peygamberlerdeki gibi..ama onlardakine böyle demek yasaktır ve zelle denir..bunlar o meşrepteki -mizaçtaki kişilerin hayatları boyunca deneyimleyebilecekleri hataların aslında bir önden iznidir belki, bilemiyoruz..tevbe ne için değil mi?
mürşidlik aliliktir..mesleği kayıkçılıktır .ve hızır ilmidir. hz musa şeriattır ve hızır hakikat ve marifet..marifet iltifata tabidir..hz musa sabredemeyip iltifat etmeyip , kınayıp sorguladığından KAYIKTAN İNDİĞİNDE YOLU 40 SENE DAHA ÇÖLDE SÜRMÜŞTÜR..denizden çöle ....
arı sırrı ,ALİ SIRRIdır denir türklerin eski inançlarında gelen ve islama monte edilen anlamda..ARI bugün önemli semboldür..ve ALLAH AYETİNDE ARI YA VAHYETTİĞİNİ SÖYLER..arının sesi titreşimleri olmasa dünyanında artık hayatına devam edemeyeceğini bugün bilim insanları bize HABER VERİYORLAR..arı kovanı nasılki masonluk hücresel yapının sembolü ise ,bugün keşfedilen urfa karahan tepe ölüler kültüde -KADER TABLETLERİ ATABABALAR-ATABALBALLAR NÜFUS KAYIT EVLERİ OLAN aynı yapıyı bize 11 bin sene evvelinden haber veriyor ,aynı urfa kümbet evleri arı koloni yapıları gibi..bu model sümerde ANU ve ENLİL İN TACI ŞEKLİDİR VE TAŞ YONTULARIDA KÜMBET VE PİRAMİTSEL YAPILARDIR..(* mesela bu en son buluş keşfim yeni gidip görüp geldiğim urfa karahantepe gezimin hediyeleridir ve dünyada eşi benzeri henüz kaydedilip düşünülmemiştir )
**arı aynı zamanda HABİR ESMASININ DA SEMBOLÜ İMİŞ ..
bugün iletişim yani HABER -HABİR AĞI -İNTERNET ÇAĞINDAYIZ VE HABİR ESMASININ İMAMLIĞINDA YAŞIYORUZ..dolayısı ile zamanın efendisinin meşrebini buradan kolayca ana başlık olarak anlayabiliriz..dünyada ne olursa anında herkes haberdar olabiliyor ve dünya halkları KÖTÜLERE KARŞI ORTAK BİR YARGI KONSEYİ OLUŞTURMAYA BAŞLIYOR..yani kötülerin kurdukları tuzaklar ve oyunlar başlarına yıkılacak..aynı ankebut-örümcek suresindeki ayetteki gibi" dünyadaki en çürük ev örümceğin evidir gibi..."
mürşidler ölmeden evvel öldükleri ve içleri -heykelleri boşaldıklarından, bizim değer yargılarımıza sahip değillerdir..bizim içimizde biz gibi yaşarlar ama bilişsel olarak farklıdırlar.. olayların gidişatını anladıklarından aynı hızır gibi ,bizim asla kabul edemeyeceğimiz şekilde davranabilir ve bizden isteyebilirler..bizde genelde hz musa gibi red ederiz 🙂
çünkü dünya hz musa şeriatı-yasası üzerine işler ve hızır da zaten o peygamber olduğundan -makamı kendisinden üstün olduğundan onunla yolculuğunu, onun emrettiği gibi 3 soruda kesip bitirmiştir..
allah ın ayetinde dediği gibi..ona giden yollar yarattığı kişilerin nefisleri-nefesler adedincedir ve dilediği an dilediğini perçeminden sürükleyerek kendisine secde ettirir.ayet böyle der..o halde İPLER ONUN CELAL VE CEMAL ADLI İKİ ZIT KUTUPLU ELLERİNDE İSE ONA MÜRŞİDLİ VEYA MÜRŞİDSİZ,PEYGAMBERLİ DİNLİ VEYA PEYGAMBERSİZ DİNSİZ GİDEMEYECEK TEK BİR MAHLUK DAHİ YOKTUR DEĞİL Mİ?
bunu bilmek kişileri ihya eder.tam bir özgürlük vardır..iradenle seçim yaparsın .çünkü öyle yada böyle hangi araçla veya araçsız gitsen dünya bir handır ve dünyalılarda gelip geçen yolculardır..allah ise bu iki kapılı hanın sahibi hancıdır vesselam..
O NU HER TÜR ESMA KABİLİYETİ VE KİSVESİNDE TANIMAK VE SENİN SEVECEĞİN HALDEKİNE ÇEKİLİP SEVİLMEK SANA BAĞLIDIR VE O ZAMAN KRALİÇE ARI BEYİ,SADECE SANA ÖZEL TEK BİR OĞUL KOVAN DALI DAHİ AÇIP,İŞİ BİTİNCE O DALI MÜHÜRLER..bu kadar basit...bilmem anlatabildim mi?
sorusu olan veya beğenmedim bende anlatcam diyen buyursun kendi oğul kovan dalını açsın ve BALINI BOŞALTSIN BİZDE TADINA BAKALIM :=)
özel not sembolperestler için ve dünyada yine bir ilk burada okuyacaksınız..antik mısırın kutsal böceği scarabe ye mısırlılar ,hırıltılı he ile habir gibi bir şey diyorlar..ve bizim ülkemizdeki kötü anlamlı ismini söylenmesine çok kızıp şiddetle red ediyorlar..bunu da bilin..o böceğin ses frekansına bakmanın belki ancak bundan sonra akledilip düşünülecek zamanına geldik..al sana sisteme yeni bir gedik ev kapı açtık ve yürü yolun açık olsun...kapıların nasıl açıldığını da öğrendin hadi iyisin 🙂
ve not 1 gün sonra ya ait:
allahım yine bilmeden keramet gösterip önden gitmişim hay allah sevindim 🙂 https://www.internethaber.com/kralice-2-elizabethin-olumu...
***
derviş çeyizinde yokluk-melamet hırkası sahibine .sevdiğime ..
eweet mürşid tefekkür sanatı bahsimize devam ediyorum..çünkü harfler birikince acı çekiyor ..sonra kontrol edemeyip unutuyor ve eksik kalıyorum..ve bendeki o eksik kalma korkusu beni hastalandırıyor..eksik kalmayacağım ve hatta TAMAMLANDIĞIM için söz verilsede ,sanırım bir yerdelerde baştan eksik boş kalmışlıklarım var ..takılıyorum..

şimdi ;benim için dünyada en değerli üç meslek vardır..birisi ÇÖPÇÜLER-TEMİZLİKÇİLER,diğeri TAMİRCİLER ve diğeride bu ikisinide kapsayan MÜRŞİDLİK MESLEĞİDİR..bugün hayranı olup tapageldiğimiz hemen herkesi o pis çöplüklerini temizleyen ve onları buda insan diye ortaya vitrine satışa çıkartan ,onları pazarlayanlarda rehberleridir...herkes birbirine bilsin bilmesin hizmet edip, mürşidlik , rehberlik, rablik eder..
ilk mürşidi mürebbi rab allahtır..
sonra bu evin rabbi makamı anneye geçer, sonra babaya ve sonra okul öğretici hocalarına...her dersin ayrı bir mürşidi rehber hocası -talim terbiye edicisi,o meslekte ehil üstadı vardır..
bir ANLAM-BİR İSİM-BİR ŞEY LERİN İCADI İÇİNSE SEYRÜ SÜLÜK LAZIMDIR VE MANA DAN MADDEYE ,HAYALDEN İCADA ,tasarımdan kalıba ve malzemeye her şey bir hiyerarşi içinde seyrü sülük eder..bir çivi veya bir çizgi nokta eksik kalsa,o arıza tüm hayatta karşımıza çıkar..o yüzden de hiram ustanın DUVAR ÖRÜCÜLERİ ,DUVARDAKİ EKSİK TUĞLALARINI TAM YER VE GEDİĞİNE KOYMAKLA YÜKÜMLÜDÜR ...
beşikten mezara İLİM-ALİMLİK emrimiz olan dinimizde ne yazıkki yüzlerce senedir islam alemi rezil rüsva cehalet -fitne fesat içinde ,sadece birbirlerinin ayağını çekip onların kabiliyet ve ehliyetlerini öldürüp, çapulculukla zaman geçiregelmiştir..ve genel halkımız çapulcu olmakla çok öğünür biliyorsunuz ..
islam aleminin kendine gelmesinin na mümkün olması ve halktan ümidin kesilmesi BAŞTAN SEÇİLMİŞ BÜYÜK KURBANLARIN KENDİLERİNİ FEDA-İ CAN ETMELERİ İLE ANCAK HER ZAMAN ÇÖZÜLEGELMİŞTİR..yoksa takılı kaldığımız dingildeki taşı kimse eğilipte kaldıramayacağından ,bunlar ne yazık ki yine çöpçü-tamirci -mürşidlerin üzerine kalmıştır..
benim sevdiğimi kurban aldığınız için sizi affedeceğimi sanmıyorum..
sanmayın ki,onların etrafı arı kovanı gibi dolu ve herkes ona tabii..külliyen yalan ve en acısıda bunu en iyi onlar biliyorlar..mürşidler çok büyük yanlızlardır..hep vermek zorundadırlar..diğerleri, kanlarını iliklerini sömürürcesine her şeylerini istemekle ve onun adından, manasından, isminden ve etrafından kendilerine bir yer edinmekle ömür geçirirler.. bunlar enerji vampirine dönüşmüş türlerdir..herkesi takip ederler,tüm adres ve telefonları toplarlar....hepsi ile bir şekilde görüşürler ve içlerine girip çıkar, kullanır, işleri bitince silkeler atarlar..senin her şeyini isterler ve seni mecbur görürler ama kendilerinin her şeyini saklarlar..
o ilimler neden kendilerinde açılmıyor diye kapı kapı gezerler :=) oysaki zaten kapı kapı gezdikleri için açılmadığını ve açılmayacağını baştan öğrendikleri halde ,işlerine gelmediğinden anlamazlığa vururlar. istenen tek şey YALANSIZ -DÜRÜST BİR KALBİ SELİMDİR..ruh zaten her şeyi bilir..senin. sorman gereken şey neden başkaları yerine kendi ruhunla aranı düzeltip,ruh mürşidini-cebrailini-aklı selimini devreye sokamadığındır..nefsine tapma ..nefsinin ve şehvetinin ve gösteriş hırsının peşinden gitme açılır..
mürşidler çok ama çok zekidirler..akıllıdırlar..korkunç bir hafızaları vardır..hiç bir şey unutmazlar ..çok tehlikeli bir zihin-kalp-beden okuyucusudurlar..rüyanı ona anlattığında rüyanla birlikte kendin ve ailen ve etrafınla birlikte yediğiniz tüm naneleride ona rapor etmiş olursunuz := freud halt etmiş ki ,onlarda bu ilimleri zaten mürşidlerden tahsil edip, hepimizi psikoloji ve yaşam koçluğu ile söğüşlüyorlar..
eğer takip ederseniz hemen çoğu psikiyatr ve oloğun ve yaşam zihin nefes vs koçlarının hepsinin bir tekkeden ve bir sürü mürşidden beslenip, size o ilimleri sattıklarını kolayca anlarsınız..
ve müzisyenlerin vazgeçemedikleri yerlerdir tekkeler ve mürşidler .mürşidlerde dervişlerde onlarsız yapamazlar.müziksiz aşk ve meşk olmaz..en ünlü insanları diz çökmüş ve bir göz işareti ile istenen şarkı ve müziği icra eder görürsünüz..en zirvelerdeki kişilerle yanyana yerde oturusunuz ve bir emirle sizin sorunlarınızı çözemekle yükümlüdürler..
mürşidler ve tekke okulları herkesi eşitleyen ,dünya hayatında makam efendisi ile kulları aynı safta birleyen tek yerlerdir camilerden sonra.. hatta gariban bir cahil mana makamı adamı olsan, o kariyer tanrısından üstünsündür..o diplomalı ve zengin olan ,o mana efendisine hizmet etmek zorundadır ..zaten anlayınca kendisi peşinden koşmaya başlar...İHVAN-KARDEŞLİK GEREĞİ..o yüzden sömürücüsü ve bedavacısı çok yerlerdir tekkeler ve kulüpler ve dernekler -vakıflar vs ....ve bunlardaki tad başka şeyde olmadığından ,bu ilimlerdeki alınan gizemli hazlar ve zevkler ve hayretler başka şeye benzemediğinden ,kimse buralardan vazgeçemez..mal kıymetli..hemde çok kıymetli..
bunca masrafı ve saltanatı hizmeti ise gönüllüler karşılar..kimi bedenen hizmet eder seve seve ,kimi ise parası ve malı ve gücü ve yetkisi ile..diğerleri sadece alırlar,alırlar,alırlar ve alırlar ama asla doymazlar..ve hep isterler ve bunun üzerinde birde hüküm sürmek isterler..o yüzden bu yolda herkesin kendisini korumayı öğrenmesi ilk prensiptir..her tür vampire karşı kendini korumalısın..
elim durdu..ama konu bitmedi.devamını sen ekleyebilirsin ..

nur cihan
****




10 eylül   6 .gün 


eweet .mürşid hakkındaki tefekkür sanatıma devam ediyorum..şimdi ki sorumuz herkesin ,bilhassa mürşide giden akılsız koyunların neden gittikleri hakkında olsun ki,birilerinin işine yarasın..
öncelikle mürşidler acaip zeki ve meraklı insanlardır..teknolojiye bayılırlar..çocuklarınızı zamana göre yetiştirin peygamber emri gereği gereği ,yeni zamanın mesleklerinde yetişecek özel kabiliyetli gençleri korur ve onlara yatırım yapıp iz sürer ve onlarla birlikte kendi yaşadıkları keramet-mucize ve zaman mekan metafizik işlerinin bu zamanda nasıl maddeye döküldüğünü hayranlıka takip ederler ve bunlar üzerinden örnekle takipçilerine yeni devre göre sohbet de yapabilirler..ünv li müridlerine diledikleri konu hakkında sayısız tezler ısmarlar ve zevkle okurlar...pek çok imar ve tadilat ve yapı onlar emrettiğinden yapılmıştır ve hala yapılmaktadır.. buna bayılırlar.. .aynı zamanda bu usül peygamberlerinde usulüdür ki , diğer adı mezhepler-meşrepler-iklimler -mizaclar ilmi ve nabza göre irşad sunmaktır....herkesin ayrı bir çevresi ve genetik yapısı ve mirası vardır..o mirasların korunması ve kullanılması o genetiği taşıyan varislerin işletime sokulması ile olur..
mesela bir mürşid umumi talebelerine sanal alemden uzak durun ve tüm hesapları kapatın derken ,bu işte kullanılacaklarıda cayır cayır sanal aleme nüfus etmeleri için özel emirle yetiştirir ve kendiside bunu kullanır..sapla samanı birbirine asla karıştırmaz..kişilerin bunu dedikodu yerine allahın ilmi için kullanmayı öğretir.dedikoducuları ve fitnecileri takiplerden uzak tutmak ister..
önce, hemen hiç kimse durup dururken bir mürşide gitmez ve bağlanmaz..bu o kadar kolay değildir.hem zaten senin beğendiğin ve "tam bana göre dediğin bakalım seni beğenip alacak mı?" BİRDE AYNI RÜYAYI GÖRDÜNÜZ MÜ BAKALIM? 🙂 BEN SİZİ RÜYAMDA GÖRDÜM O SİZSİNİZ DERSİNİZ VE O GÜLER DER Kİ ,hayır HENÜZ AYNI RÜYAYI GÖRMEDİK Kİ !!! BAKALIM AYNI RÜYAYI GÖRECEK MİYİZ ? seni dener, dener ve sen bu denemelere dayanamazsın kaçarsın veya direk seni red edebilir veya biat ettirmez -ders vermez ömrün öyle muhibban olarak geçebilir..yada seni başkalarına eli ile gönderip teslimde edebilir.... veya git önce okullarını bitir der.askere git der....kariyer belgeni getir der...evlen ve çocukların olsun ,işini kur öyle gel der ...veya SEN GİT BİR ÖNCE AŞIK OLDA GEL der.. derde der..uzatırda uzatır ..veya peşinde koşar ,seni almak ister ve teklif eder.ama sen red edersin..her şey olur..kaçan kovalanır ve av zevki de var tabii..alışmışlar bir kere..
ve mürşidler zamanlarının meddahları gibidir..paranormal zekadadırlar..süper kulak sahibi ve müzik bilirler..taklitte ustadırlar.çok ama çok eğlencelidirler..acaip mizah yaparlar..tek başlarına saatlerce sahneyi doldururlar ve yüzlerce kişi ağlaya güle ,aşkla bıkmadan ona bakarak dinlerde dinler hemde senelerce .. hemde senelerce haftada kaç gün- kaç saat ..neden bıkılmaz ve terk edilmez sizce ? her şeyden bıkılır ve terk edilir ama onlardan bıkılmaz ...hakiki mürşidler her telden ustalıkla anlatabilir .....ve herkesin anlayacağı şekilde ve dilden anlatır..her seviyeden konuşabilir....onlar akademisyenler gibi sıkıcı ve kavramcı değillerdir.. direk nokta atışı hayattan yaşayandan anlatırlar..ve her meşrebe elbiseye girer binbir yüzü ve davranışı vardır..acaba bu dinsiz mi dersiniz ama bir bakarsınız ehli şeriat vel cemaat..
**
not:ben kendi meşrebime yakın olanları anlatıyorum..müziksiz ve kadın erkek ayrı olanlar ve çok ağır disiplinleri anlatmıyorum..bana yakın olan dostlarımızın mekan ve durumları müziklileri anlatıyorum...diğerlerini bilemem..ben müziksiz yerlerde barınamam..ruhumun musiki de sema gıdasına ihtiyacı var ..onun rızkıda böyle yerlerde oluyor..birde canlı musiki ile ekrandan olan arasında akıl almaz fark oluyor çözemediğim..ruhum canlısında her seferinde mıknatısına dönüp bedeninden kurtulabiliyor..demek ki bir ses var beni ona davet edip çekip alan ve ben o sese aslında aşıkım..
** veya sen, onun hakkındaki şüphelerin ve diğerlerinin hepsindeki farklı farklı cazibelere kapılıp, seni en şımartan ve avlayana av olabilirsin..sonra kandırılmana yanar yanarsın ama geriye dönmek ve sonra karşına çıkan yeni sevdiğine geçebilmek için bin taklalar atarsın 🙂... yani seçenek çok .normal hayatlarımızdaki gibi yani..

neden bir mürşide gidilir? kendi deneyimlerim ve etrafımdan anladıklarım ARAYIŞ İÇİNDE OLANLAR VE ARADIĞININ NE OLDUĞUNU BİR TÜRLÜ BULAMAYANLAR ve O MÜRŞİDLERİ BİR YERDE GÖRÜP-DUYUP gizli gizli takip edenler ve dolayısı ile RÜYASINDA GÖREREK GİDENLER İLK SIRADADIR..yada hiç adını sanını bilmeden rüyasında görüp-adını ve adresinide bilerek uyanıp gelenlerde vardır..(**mürşidler bu kişilere bazen kapı duvar olup, günler saatler bekletir ve sadece dinler gönderirken bazılarına hava alanına dahi araç gönderip aldırtır ve misafir ederler ..bazılarına kendi gider dinler..)
ve genelde bir kaza ve büyük belada ölüm deneyimi yaşayanlar yani bir gidip gelenler ,sevdiklerini kaybedenler ,ağır belalardan gözlerini açamayıp-yakınlarının zulmü altında inim inim inleyenler soluğu mürşidlerde alırlar.çünkü kaçacak ve sığınacak başka güvenli limanları kalmamıştır..ailelerinden -sevdiklerinden, etraflarından ümidlerini kesmişlerdir ..dünya her yandan onları sıkıştırmış ve o yere sürüklemiştir..kötü yolan düşmek istemeyen bu aşk-ı muhabbet yoluna düşmeyi seçer...
diğerleri ki, genel olarak en çok sayıyı teşkil ederler..aileden -etraftan görmüştür..tekke de bedava yemek ve bakım ve hizmet var..saygı ,sevgi ve hürmet ve temizlik var..alt üst hiyerarşisi var.evde göremediğin ve asla öğrenmeyip yaşayamayacağın bir AİLE BAĞI, SEVGİ ,SAYGI KÜLTÜRÜ VAR....bir ebeveyn bir çocuğunu dahi terbiye edemez ve ona edebli saygılı konuşmayı öğretemezken birde burada onlar bedavadır ve herkes uygulamak zorundadır..çocuk onlarla kendiliğinden öğrenir.. mesela ben onların bu disiplinlinlerini görünce hayran kalmıştım..ama ortam öyleydi ve terbiye gereği kanunlarına göre o şekilde yapmak ve konuşmak zorundalardı..fakat dışardaki hayatlarında ve genel birbirlerini kıskanıp, fitne fesatlık ve nifak ve dedikoduda oralar gayya kuyusu gibidir..sanki dışardaki en azılıları devlet terbiyeye ve kontrole bu kurumlara yollamış ve insan kalitesini yükseltip ,buradan etrafa unutulmaması için akıtmıştır ve gerçektende öyledir..ihtiyarlara inanılmaz saygı ve hürmet bakım vardır...devletin halkın terbiyesini verdiği mürşidlere sürekli onur ve sabır madalyası vermesi gerek aslında ..her sene yılın balbal babası sadece onlar seçilmesi için kanunda çıkartılmalıdır :)
turuku aliyede tüm kadınlar özeldir ve değerlidir korunur ve sayılırlar... çocuklar özel yetiştirilir ve bol bol şımartılırlar...tekkeler olmasa ahlak- saygı-edeb -saygı -hizmet gibi en yüksek insani bilgiler kalmazdı..tabii o kurum okullarda farklıdır ,dışarıda talebeler her zaman farklıdır..işte ben bu sahteliğe uyamayacağımdan mesela başta ONLAR GİBİ OLAMAYACAĞIM ŞİKAYETİNİ YAPMIŞTIM..ÇÜNKÜ O NEZAKET VE LETAFETTE YETİŞTİRLMEMİŞ VE DİLİMİ O ŞEKİLDE KIRMAYI ve kıvırmayı asla ÖĞRENMEMİŞTİM.halada asla yapamam ,yapmam ...ve bu şikayetime karşılık..OLDUĞUM GİBİ HİÇ DEĞİŞMEDEN VE ONLARA BENZEMEDEN -BENZEMEYE ÇALIŞMADAN KALMAM VE "BEN MEMNUNUM.. BÖYLE KAL.. SAKIN DEĞİŞME " diye söylenmişti.. yani nasıl ki hayat boyu okullardan nefret etmiş ve devam edememişsem ,bu manevi okullarda uymadığımdan okulumu dışardan tahsile devam edecektim :)çünkü girdiğim her yerde tüm kuralları ve disiplinleri bozabildiğimden ve istediğim yere çekebildiğimden, kimseyle konuşmamak ve soru sorulsa dahi cevap vermememde tembih edilmişti.. huzuru bozmamak lazım.nefsimizi terbiyeye gidiyoruz ben her şeyi zaten biliyorum demeye değil :)çünkü bu OKULLARDA BİLMEK DEĞİL, OLMAK ÖĞRETİLİP TAHSİL ETTTİRİLİYOR..OLANLAR BİLİYOR..
ve ayrıca "EĞER SEVDİĞİNİ İDDİA EDİYORSAN SEVDİĞİNİ ASLA DEĞİŞTİRMEYE KALKMAYACAKSIN ,EĞER O, İSTEDİĞİN HALE GELİR DEĞİŞİRSE ONU ASLA TANIMADAN SEVDİĞİN GİBİ SEVEMEZSİN "kuralını da size duyduğum ve istendiği gibi kaydediyorum belki size de lazım olur :)
mürşide genelde hep bir şeyleri istemek ve ALMAK İÇİN GİDİLİR..para ,makam, akıl, karı, koca, çocuk, mal, yetki, şöhret vs istemek ve almak için giderler..ve genelde de alırlar..hep ondan isterler ve hep alırlar.. ama asla doyamazlar ..hiç bir şey istemeyen ve sadece KENDİSİNİ VERMEK İÇİN GELENLER İN BİR FARKI OLMASI DA BU YÜZDEN GAYET DOĞALDIR..birileri karşılıklı alışverişe gelir ve ticaret yaparken..bazıları sadece SEVMEK İÇİN GELİR..SEVMEYİ BAŞARIRSA SEVİLMEYİ DE YAŞACAKTIR ÇÜNKÜ..ve dediği gibi şimdiki geniş zamanımın :"ne mutlu size ki sevecek ve düşünecek biri var..ya sevecek ve düşünecek kimseniz olmasaydı..siz hep çok şükredin olur mu ? "... eweet..işte asıl acınacak olanlar madde de her şeye sahip olan ve sevecek düşünecek kimsesi olmayanlardır gerçeğidir...bunlar kendilerini oyalayamazlar ve o yüzden hep başkasına musallat olup saldırırlar.. diğerleride hatıralarını korumak için, bunlardan hep kaçmakla ömür tüketir..
tekkeler ahilik zamanından beri KOMİN -BİRLİKTE YAŞARLAR..İLK SOSYALİSTLER DERVİŞLERDİR..kominizmin örnek aldığı hacı bayram veli ahi melami derviş komin hayatı onlarda ve dünyada asla BAŞARILI OLAMAMIŞTIR..ama tüm turuku ali okullarında binlerce senedir KOMİN HAYATI VE KURALLARI HİÇ DEĞİŞMEDEN BAŞARI İLE UYGULANABİLİR VE UYGULUYORLAR..bunu sağlayanda mürşide olan aşk-ı muhabbettir ve buna da YOL DENİR..en katısından bir disipline eyvallah diyorlar ..çünkü gerçekte disiplin sahipleri en özgürleşebilen kişilerdir..disiplinsizler asla özgürleşemezler..atıllaşırlar..
sosyalist koministler, müslümanlardan öğrenip aldıkları KOMİN HAYATTAKİ BAŞARISIZLIKLARI, BU KOVANLARA ONLARI SEVEN VE SEVECEĞİ BİR MÜRŞİDİ- ARI BEYİ KOYAMAMALARI YÜZÜNDENDİR
..ve kominizm zorla alır, gasb edip çalar ve talan ederek herkesi o hırsızlıkların üzerine ortak ederken ,tarikatların komin hayatlarında herkes kabiliyeti ve malına ve VERMEK VE HİZMETİNE ORTAK ETMESİ İLE KATILIR..o yüzden bunlarınkinde huzur ve şifa varken, diğerinde sosyal yozlaşma olup, kısa süre sonra yıkılıp yoz oluş vardır..oysa tarikatlar başlangıçtan beri hep AŞKLA-MUHABBET BAĞI İLE vardır....VE KIYAMETE DEK DE SÜRECEKTİR..ÇÜNKÜ HER RUH SAHİBİ İNSANIN RUHUNUN GIDASINA VE ŞİFASINA VE HASRET DUYDUĞU VATANINA VE GÖRMEK İSTEDİĞİ O CEMALİ YAR AYNASINA İHTİYACI VARDIR VE BU MÜRŞİDİ HAK ALİ MAKAMIDIR..
ve unutmamak lazım ki ,tüm ince sanatlar ve musiki daima kadim tapınaklardan beri tekkelerde olmuş ve süregelmiştir..dervişleri bir meslekte yetiştirirken onu en sabır isteyenen zor ,en ince işlerle de ergitmişlerdir..bunlarda inanılmaz musiki bilgisi ve kabiliyeti olur..ve zaten o müzikten dolayıda asla oradan ayrılamazsınız..o müzik ve sesler sizi büyüler, bağlanır kalırsınız.ruhunuz o seslerle beslenir ve o gıdayı ararsınız..nasıl ki uygur budist türkleri ; ANTİK ERGİTİLME ÖĞRETİLERİ ile girdikleri abbasi hilafeti islama tasavvufuna ,BU HERMETİK ÖĞRETİLERİ İNCE BİR SİYASETLE SOKUP, GİYDİRECEK İNCE ZEKA VE BİLGİYE, İŞTE BU SANATLARLA İŞLEDİKLERİ BEYİN VE KALPLERİ İLE GİRMİŞLER ve halen devam etmektedirler....
ve unutmayın ki haşhaşilerde bir tarikattır..
ve unutmayın ki dünyanın en güçlü devletini kuran mason tarikatıdır ve doların üzerine olsun, kuruluş törenlerine olsun liderleri tüm mason törenlerini aşikare gururla yapagelmişlerdir.. (*bugün" kraliçe öldü yaşasın yeni kral denen charles ",yemin töreninde mesela ilk önce iskoç mason locası kilisesine yemin edip, kağıt imzaladı değil mi?)..dünyaya demokrasi getiren ve demokrasi götürmek için her ülkeyi istila edip soyan sömüren abd bir mason tarikatı yönetim ülkesidir ve ingiliterede keza hem öyledir hemde ahala krallıktır ve tüm avrupada aynı şekildedir..uyuyan ve kafası çalışmayan genelde sadece islam alemidir ..
bu tarikat liderleri gelip geçen tüm devlet adamlarının görüştüğü kişilerdir.ve hemen hepsi devlete çalışır ve derin devletin yapılarıdır...siyasi oy potansiyelleridir..ve toplumu eğitirler..toplumu kontrol edebilir ve asayişi kontrolü sağlarlar..ÇÜNKÜ BÜTÜN HIRLISI HIRSIZI VE FAHİŞESİ VE SOYGUNCULARI bir süre sonra vicdanen ve ruhen rahatsız oldukça onların eline düşmeye başlar ve onların en büyük aşıkları ve fedaileri olurlar....adam dönüştürme makineleri gibidirler mürşidler ...ve bunu en mükemmel aşkla yaparlar..çünkü SEVMEYİ DE SEVİLMEYİDE EN MÜKEMMEL BİLİP KULLANAN KİŞİLERDİR..ONLAR AŞK BAĞIMLILARIDIR..AŞKSIZ YAŞAYAMAZLAR.. ben hakiki mürşidlerin derin devlete çalıştıklarına iman ederim.. onların devletin vatanın kökleridir ve müridleri dalları..hakikileri bu vatan için seve seve toptan ölürler...diğerleri ise "amerika, ingiltere gel bizi işgal edip yönetmeye devam et "diye sokağa çıkıp alkış tutarlar..
şimdi burada; saliklere meşreplerine göre ve taleplerine göre davranıldığını, umumi bir okul ve ders olsa da,aslında herkese kişiye özel -tek tek muamale edildiğini görürsünüz..ve bu kimseyi ayrıcaklı özel de yapmaz..çünkü bu bir zevk ve kişisel tarzdır..herkes kalabalık sevmez...herkes herkesle iletişim sevmez..kalabalığın ihtişamlı güzelliğinden faydalanamaz olsa da, bu kişisel tercihtir..toplumun uyumunu ,oradaki frekansı bozmak doğru değildir..çünkü oralara herkes ŞİFA VE HUZUR VE HAZ ALMAK İÇİN GİDER..
mürşidler evrenseldir ve her dinden her telden tanıdıkları ve talebeleri vardır..her meslekte ve kurumda ve akla hayale gelmeyecek her yerde konuşlanmış, hizmet ehli adanmış dervişleri vardır..eğer onlar olmasa ,insan sınıfına girecek pekte insanımız olamazdı...
bazıları ise, en nadirleri bunlardır ;"BEN İNSAN DEĞİLİM,BENİ İNSAN YAP VE NERDEN GELDİM,NEREYE GİDİYORUM,NE İDİM -NE OLDUM-NE OLACAĞIM soru ve talepleri için giderler "yani" KENDİ KİTAPLARINI ALIP OKUMAK İSTERLER"..bunlar İKRA EMRİNE muhatap ,irşad edilecekler listesidirler..ve genelde yolu devam ettirecek yeni mürşidler bunlardan çıkar ..
bazıları ise bu daha nadirdir..büyük bir cazibeye -mıknatısa-aşka tutulmuştur ve bir CEMAL AYNASINA SEYRE İHTİYACI VARDIR.. BU AYNA BULUNMAZSA VE SEYREDEMEZSE DELİREBİLİR.. bunlar da aşıklardır..en az bulunanlar yani.bunlar zaten en hızlı irşada mazhar olmuşlardır ,irşad filanda umurlarında değildir ama kontrolleri en zor olanlardır ...bunlar doğuşlar yaşarlar ve yaşatabilirler..onların üzerindeki mıknatıs, etrafıda çekip itebilir ama tehlikelidirler ve zabdı rab altına alınmaları gereklidir ve zaten bunları hakiki mürşidler kendileri bulur ve toplar ve alır ve onlara KALP DOKTORU OLURLAR..ve bunlarda hayatın güzelliği ,zevkleri, hazları ve nazlılıklarıdır..
ve herkes illa mürşide gidecek diye bir şey aslında yoktur..arif olanlar olayları okuyabilir ve seyrü sülüklerini takip edebilir sistemi okuyabilirler..basiret lazım.. FARKA GELİP OLAYA DIŞARIDAN BAKMALARI LAZIM O KADAR..
bazıları ise tüm klüp -dernek-vakıf-cemiyet ortamı gibi orayı kullanırlar..geniş çevre ve zenginlik ve yetkili yer meraklıları buraların en mükemmel kullanıcılarıdır..herkesi tanırlar..iş bitirler..hava atarlar ...ortamın dedikoduları dahi caziptir malum..

ve sayamayacağım kadar çeşitlilikte meşrep ve karakterde bu İNSAN OLMAK OKULLARINA GELEN GİDEN VARDIR.. genelde bunların büyük kısmı korkunç karakterlerdir..zebani gibi..içerideki oya oya,dele, biçe, yontarlar.ihtirasları ve kıskançlıkları ile yakarlar ..herkes hep diken üzerinde zarafeti ve kurgusal edebli davranışı oynar ve temkinler dorukta -kıskançlıklar zirvededir..kıyasıya bir mana kazanma -makam kazanma yarışı vardır ... rüyaları ve halleri dahi çaldıkları dedikodusu yaygındır..
bir çocuğunu bakamayan ve terbiye edemeyen bugünün insanı,zevkine doğurduğu çocuğunu alıp baksın ve terbiye etsinler diye bakıcılara-okullara-hocalara ne paralar ve imkanlar döküyor değil mi?işte o terbiye edilememiş kişiler büyüyünce bu eksikliklerini biliyorlar ve bunları görünce kendilerinden utanıyorlar..ve bir çocuğa bakıp terbiye edemeyen kariyerli zengin ana baba nın yapamadığını, bir mürşid yüzlerce ,binlerce ,milyonlarca müridine yapıyor..
o yüzden benim hayalim şudur..anaokullarından itibaren KENDİNİ BİLMEK DERSLERİ DEVLET OKULLARINDA OLMALIDIR VE DERSLERE HAKİKİ MÜRŞİDLER GİRİP VERMELİDİR..sonradan çok zor oluyor ve genel insanlık insan olamadan gelip gidiyor..
"ne yanii biz insan değil miyiz ki? "diyebiliriz.... gündemden düşmeyen haberlere ve olaylara ve ilgi alanlarımıza bakınca, kendimizde :"BUNLAR İNSAN DEĞİL-İNSANLIK BİTMİŞ,KIYAMET KOPSADA KURTULSAK "DEMİYORMUYUZ ? DİYORUZ..
bugün en kamil insanlar bizi terk edip gidiyor ve kendilerini sistem devam etsin diye kurban edebiliyorsa bunların ÜMİDVAR OLMALARINDANDIR..
kadim zamanlarda kavimler kendi içlerinde çocukları ergitirler ve topluma terbiye edilip olgunlaştırılmış olarak kazandırılarmış..bu sistemden geçmeyen kabilede bireye sayılamıyormuş..ama şimdi öyle mi ya !! değil..
her değerli şey in sahteleri ve imitasyonları vardır..en çok ta mürşidlerin vardır..herkes mürşid olmak ve tanrılık yapmaya bayılır..ama değerli olan dervişliktir..mürşidler seyrü sülüklerini bitirdiklerinden ve sayısız insanın seyrü sülük hikayelerini dinleyip takip ettiklerinden ve herkes onlara aşık ve seyirde olduğundan onlarda sıkılır..VE MÜRŞİDLERİNDE ARADIĞI VE SEYRETMEK İSTEDİĞİ GÜZEL DOSTLARI GİZLİ AŞKLARI VARDIR.. çünkü herkes onlardan alıyor ve sömürüyor ama onlarında şarz edip dolmaya ihtiyaçları vardır..
bazı dervişler gizlidir .kimse asla onları bilemez..ortaya çıkartılmazlar.. saklıdırlar..meslekleri ve durumları veya öyle olmaları gerektiğinden onlar kimsenin bilemeyeceği yer ve zamanlarda vardırlar.. ve belkide mürşidlerimizin de mürşidleri vardır 🙂 bilemeyiz(ki, genelde onlar bunları onları oyup biçen ve korkunç huysuz ve hırslı kıskanç yapılardaki eşleri olarak anlatırlar ve zaten öylede bilinir değil mi ? ) .. bu yol elele ala silsiletihim gider çünkü..
nasıl ki anaokulu ve ilkokul ve lise ve ünv var ve sonra üst ayrı kişisel branşsal yükselişler var ve ,yeni dal açmak BİR KÜRSİ KURMAK VAR ..işte YOL AÇMAK TA BÖYLE..madde de var olan her hiyerarşi manevi okulların maddeye dökülmüş halidir..
mürşidler hep gezerler ve insan ararlar..çünkü onlar gerçek bir insan avcısıdırlar.. ve bu zevk herhalde hiç bir zevkle boy ölçüşemez . mürşidler avlayıp ,dize getirip, biat edip ,teslim aldıklarının vücudlarına nüfus eder ve hazine gömülümü bakar ve varsa onların hepsini avlarından alırlar(* aynı balıklardaki kıymetli yumurtaları- incileri almaya benzer ..çalmak başkadır vasi olarak almak başkadır..vasiler onları giderken geriye iade ederler yani ettirilirler..bunu neye benzetebiliriz mesela hava siklon dairesinin sizi vakumlaması veya size yeniden girmesi gibi hayal edebilirsiniz ) ... onlar bu işte ustadırlar..eski yaşlı tekke vampirleride bu hırsızlık işinde ustalaşmış da derler onlardan korunmak lazım aynı enerji ile çalışan çoğu spritüell şifacı ? vampirlerden korunmamız gerektiği gibi..
hakiki mürşidler EMANETİ EHLİNE VERİNİZ ANLAMINDA VASİDİRLER..ÇOCUK ERGİTİLİNCEYE DEK BU EMANET İŞLENİR VE ERGİTİLME BİTİNCE BU EMANET ESMALARI ONA MESLEK USTALIĞI OLARAK YENİDEN GERİYE YÜKLENİR ve emaneti ehline veriniz tamamlanmış olur..tabiii burada insanca anlatıyorum..bu olan bitenin insan yapımı ile alakası dahi yoktur ve olamaz..ama ilahi nizam bize sevdiklerimiz ve resmi kurumları üzerinden işletim yasalarını gösterebildiğinden böyle anlaşılıyor..yoksa herkes çamurdan yaratılmış ölümlü ve bir hükmü olmayan yapıdan başka şey değildir ...doğru anlamanız lazım ...

mürşidler bazen sürek avı yaparlar ve malı toplu götürürler ve sonra elerler.
.bazende uzun süre iz sürüp -ürkütmeden kendilerine lazım olan en değerliyi avlarlar..tabii bu meslekte avlayana dek zevk vardır..onları avladıktan ve işi bağladıktan sonra ilgi alaka kesilir ve yeni gözdelere göz dikilir..bu herkesin deneyimlediği ve bilinen bir şeydir..çünkü kimse disipline edilmek istemez..ve kaçmak ister....kaçmamaları ve kalmaları ve sabredip dayanmaları için onları bağlayacak AŞK -I MUHABBET İPİ YULARI LAZIMDIR ... ..işte masonlukta ve bazı tarikatlarda ve bazı ilkel kabile ergitmelerinde hala boğaza bağlı ip kullanılır .. semboller asıllarını yaşatır..
ve bazende ali cemgiz oyununda ÜSTAD çırağını sık sık ipinden tutar ve satışa çıkartır ama İPİ ASLA SATIP,YENİ SAHİBİNE VERMEZ..ve parasını alıp kaybolur..yeni sahip satın aldığı hizmet eşeğini eve götürür ama az sonra eşşek yeniden sahibine geri döner..çünkü İP HALA ONDADIR..ve zamanla bu oyunda üstad olan çırak ,bir gün alicengiz oyunu rehberi ile oyun oynar..üstadı önce tilki ,sonra horoz olur ..çömezi ise tavuk ve üstadı da buğday-yem -hikmet olur ve çırak aniden tüm buğdayları yer ve artık o alicemgiz oyunu ustası olur çünkü mürşidi -babayı öldürmüş ve ETİMİ YE ,KANIMI İÇ ve ETİ ETİMDİR KANI KANIMDIR hükmünce güçleri ve hali emaneti hilafeti ona geçmiştir vesselam..
not:bunlar hayali masallardır inanma..ama kendini takip et ve öyle anla ..bu arada bende kişiye özel hizmet dervişiyim ...🙂... yanii hizmetim sana masal yazmak ve bu bilgiler geleneğini devam ettirmek için sırları senin kulağına masal olarak anlatmak ..
***
madde ve mananın yöneticileri değişti ve sistem yenilenip güncelleniyor...çoğu kişiler tarikatların ve mürşidliğin bittiğini söylüyor..sistem güncelleniyormuş..ve yeni tür mürşidler geliyor gibi..sizce yeni düzenin mürşidleri ve tekkeleri nasıl ve nerde ve kimler olabilir..geleneksiz olmayacağından geleneği koruyanların durumu ne olacak insiyasyon deneyim müzesi mi olacak ? veya oldukları gibi kalmayı sürdürecekler mi?
ben sonra yazacağım.önden siz buyrun sistemin yeni ceoları olarak ..ceolayın lütfen C E O
not :az evvel yeni dünya malı efendisi ingiltere kraliçesinin yerine kral charles olması için yemin töreninde evvela tüm gelirlerini yine kendi hazinesine bağışladı 🙂 ve sonra da iskoçya kilisesini koruyacağına ve protestan inancına sadık kalacağına yemin etti ve sonra da bu iki sözü için papazlar ve hükümet huzurunda yazılı anlaşma kağıtlarına imza attı..yani kral dediği gibi geleneği koruyacak ve geleneği sürdürecek ..tabii iskoç kilisesi hiram usta inancınıda...çünkü kraliçe ve kral aynı zamanda en yüksek mason üstadı azam makamı oluyorlar ..aynı zamanda duruit panteistlerininde en baş rahipleri ve diğer sömürdükleri her ülkedeki e yüksek dini liderde dolayısı ile yönetimde dinler hikayelerdir gerçeğiyle yüzleşiyoruz....dinler halkları yönetmek için kullanılan en etkin silahlara dönüşmüş.. ve onlar hala iskoçyadaki masonik tapınak kilisenin süleyman mabedi olduğuna inanıyorlar..çünkü kudüsten taşınan her şey tapınakçılarca oraya götürülmüştür..hiramın kitabında detayları var okursanız...

*****

allahım yine bilmeden keramet gösterip önden gitmişim hay allah sevindim
🙂 habere göre """Hükümdar değişikliğini söylememek arıları olumsuz etkiliyor
İngiltere dahil Avrupa'nın çoğu ülkesinde de uygulanan bu gelenek, yüzyıllara dayanıyor. Tam kökeni bilinmemekle Kelt mitolojisinde geldiği düşünülen bu gelenekte, Kraliyet arılarına hükümdar değişikliği söylenmezse; arıların bal üretmemesine, kovanı terk etmesine hatta ölmesine yol açtığına inanılıyor."""
bana söylenmedi ve haber verilmedi bu defa .beni olumsuz etkilememeleri için ben artık olayı önceden söktüğümden kendime haber veriyorum şükür.. https://www.internethaber.com/kralice-2-elizabethin-olumu-arilara-da-soylendi-2269830h.htm?fbclid=IwAR0zFTq1Ssw5oj1jBIhKLlbXUIGSZS_JbFrT29hh6XxHp_LXZ8c8jRPcb7o
*******
HAVA HEM NAKİLDİR HEM HAFIZ

ölümler rızkın bitmesi demektir..ve ölüm KABZ sa ,yeniden doğuş BAST tır.bol mahsul ve ucuzluk ve yepyeni nice gelirlerdir..
eweet madem ki kraliçe öldü artık yeni bir efendiniz kral var diye yazılı metin okunup haber verilmiş ,o halde bizde mürşid hakkında yeni gelen tefekkürlere devam ediyoruz..
.. insan-ı kamil olan makam sahibi bir mürşid alemi bekaya irtihal edip göç ettiğinde senelerdir takip edip gözlemlediğim şu şeyler olur...nasıl ki "kraliçe öldü, yaşasın kral "denilip ,hemen ardılı hazır oğlu geçiyorsa ,mürşidlerin bazıları içinde böyle olabilir..ama aslında olmaması lazım..aynı buda nın yeniden enkarnesinin seçilmesi gibi bir sürek avı takip yapan ihtiyar heyeti vardır..
eğer bir mürşid ben ölünce yerime bu geçecek diye atama yaparsa o seçilir ama yapmadı ise, o okulların meşreplerine göre oylama yapılır.. mesela rüya ile giden yollarda AYNI RÜYAYI GÖRENLERİN SAYI ORANLARI BELİRLEYİCİDİR..bununla da olmazsa başka tür seçilir..
veya olmadı başka yeni yollar açılır..insan aklı her şeyi icad edip kendi kılıfına uydurup, sistemi devam ettirebilmek kabiliyetinde yaratılmıştır..

hani "ben buranın son sahibiyim ve mühürdarıyım ,benden sonra kıyamET-son -benim haber verdiklerim olacak "kehanetler vardır ya ..ben onlara inanmam .eskiden olsa inanırdım ama bunca bilgiden ve takipten sonra inanmam.
çünkü nasıl ki HER BİR NOKTA -İ KÜREVİ ANCAK VE ANCAK BULUNDUĞU YERİN KUTBUL ZAMANI VE MEKANI VE MÜHÜRDARI OLABİLİYORSA
ve ancak kendi zaman mekanında ve etrafında döndükleri ve dönenlerin perdesinden seyr etiklerini takiple bilebiliyorsa ,NEFESLER -HAVA SİKLON GALAKSİLER ADEDİNCE DE MÜHÜRDAR VE ESEN RAHMANİ RÜZGAR -nefes -hikmet ehli HÜKÜM SAHİBİ VARDIR..ki, bu zengilik dehşetlidir ve bu olağanüstü hazinenin -NEFESLER DOLUSU HİKMET VE İLMİN VE ESMALARIN sahibi asla tek bir kişi olamaz..
ve bu tek bir kişi ve tek bir meşrep tarzı kabul ve inanış ALLAH ı DEVRE DIŞI ATIP ,YARATTIKLARI İLE SİSTEMİ MÜHÜRLEYİP ,YOLLARI KAPATMAK, ALLAH I YOK SAYMAKTIR..o kişiler ancak ve ancak kendi yollarını kapatıp ,kendi mühürlerini vurmuşlardır..bunu anlamak için denizin içindeki damlalara bakabilirsin..veya bunu anlamak için denizin soyut hali havadaki nefes zerrelerine bakabilirsin ..veya daha üst yerden anlamak istersen ,samanyolunun içinde akan giden ve dönerek akıp giden yıldız ruhlarına bakabilirsin..
UNUTMA ALLAH YARATTIKLARININ HER TÜR RIZKINA DA KEFİLDİR..VE VEKİL OLAN ALLAH TIR..HAKİM OLAN ALLAH TIR..
bir sahib ül zaman göç ettiğinde veya bir mürşid hakka yürüdüğünde ,ardında bırakacağı onunda hazineleri ve mirası ve emanetleri vardır ve iz sürücüler bunları sıkı takip ederler..önce yakınlarını didik didik eder ve sürekli her şekilde onları gözlemeye ve yakın olmaya başlarlar ..ve diğer gözde dervişler baskı ve takip altına alınır.. ve işaret hissedip onla bağı olan herkesi sıkı gözetime başlarlar..çünkü herkes o mirastan pay almak ,nemalanmak hırsı ile yanıp tutuşur...öyle ya, onca sene bekle bekle, bir miras alamadan bırak kolay mı ? tekkeyi bekleyen çorbayı içer değil mi?...bir partiye çaycı girersin, başkan olarak çıkarsın gibi..
oysaki nasıl makam koltuğuna oturan bir daha kalkamaz sa, ondan daha eski olan POSTA OTURAN DA POST MAKAMI TECELLİYE BAŞLAYABİLİR değil mi? bilemeyiz..kim kimdir ,kimde ne var bilemeyiz..ALLAH BİLİNMEK MURAD EYLEMİŞ .BİZDE ANCAK ONUN MURADINİ MURAD EYLERİZ....
dünya hayatındaki kavgaların çoğu miras yüzünden kardeşler arasında başlar ve akrabalar arasında sürer gider.. ve kurnaz olanlar işi baştan bağlar ,her şeyi üzerlerine geçirir ve geridekiler sinek avlar ya hani.. işte mana aleminde o işler öyle olmaz..üç günlük dünya,her şey bir mendil kurumaya unutulur gider.. ve her şey otomata bağlı şekilde işler.. *****
SÛR DA BİR GEDİK AÇTI VE YIKIP EYLEDİ VİRAN ve sonra KUTSAL AHİT SANDIĞINI gömdü heman ..
ve sıra sizde..şimdi sizde sembol SURİ BORU -BOYUT KAPISI -sütun resmine bakıp ,hazine nasıl gömülür ve geriye alınır ilk hislerinizle yazınız.. ya hu ..ya nefes.. o nefeste neler neler var....
****
tabii ki bir dünya kralı yeni tahta geçtiğinde AŞIRI DERECEDE CÖMERT OLUR VE BAHŞİŞLER HEDİYELER VE LÜTUFLAR ZEVKLER HAVADA UÇUŞUR DEĞİL Mİ? dünyanın yaşadığı varlıktaki o kıtlık ve yokluk bilinci esasında ; ana kraliçenin 100 yaşında olması ve sistemi tıkayarak ,kendi biten rızkının son nimetlerinide son damlasına dek kullanması ve ardılında artık rızkı bitmek üzere olan ölüme dönük cimrilik zamanında olması yüzündendi..yani yeni gelen rızkı bol ve bir şeyler üretebilecek enerji ve zekada bir dinamik şimdilik yok ...ve sistem tıkalı..
insanları mirasları olan kendi rızıkları da hayatlarına bölünür ve sonuna doğru azalır.. insan nefside sakinleşir ve hırslar azalır..yemeyince de nefs azamaz ..
dolayısı ile anlatmak istediğim o kıyamet ve kötücül kehanetlerin artık gerçekleşmeyeceği hakkında idi..çünkü yeni gelen bir kraldan çok daha cömert olacak olan sahib ül zamanında onaylanması karşılığında kendisini tanıyanlara ve tanımayanlara muazzam hediyeleri olacaktır..ki bunlar kendisinin değil,gidenin de emaneti ile miras bıraktığı bilgiler-rızıklar ve haklardır.. miras taksimi yani..
tasavvufta hazinelerin daima yıkılıp harab edilmiş evlerde ve gönüllerde olduğuna inanılır.. o viraneleri arayacak akıllı kurnaz baykuşlar her zaman vardır.. ama biz aramayacağız ...çünkü eğer varsa bir hatıramız ve güzel bir hukukumuz, o bize adaletle davranacak ve bize kendiliğinden gelecektir..
aslında ben evvel zamanımın gidiş ve yeni zamanımın hükmüra nefesi üzerinde gelişine 20O8 DE bayağı şiirler yazmıştım..hatta bir kil tablete onun hükmürasını dahi kaydetmiş,pna hediye etmiştim.. ..artık o safiyette olmadığımdan o şeylere şahitlik ettirilip kaydedemiyorum ama biliyorum ki ,şablon aynı ve bende yine o eski şiirimi alıp bugüne monte şablon edebiliyorum..
güzel ve şifa dolu bolluk ve bereketle geçen altın çağa merhaba diyelim o zaman ve merhaba ..
**
NEF-e-S-İ RAHMAN= İNSAN-I KAMİL= SIRR-I BE
HAYAL
Tufan koptu
çünkü devri alemin batıni yöneticileri el değiştirdi
yenilendi sistem
ve emanetler ehillerine teslim edildi
Nuh’un Gemisi yapıldı
Gemi=İnsan-ı Kamil=Ra’nın kayığı=BE teknesinde ELİF kendisi
bir asırlık ömründekileri gemisine yükledi
ve pazarlıkların tufanı koptu
melametin gri hırkaları havada uçuştu
Yeni Güneş batı-N-dan doğdu(bu yıl İki Güneş doğdu, biri zahire biri batına)
Nuh’un Gemisi(Ra'nın kayığı=İnsan-ı Kamil teknesi) güneşin doğduğu yere gitti
Nuh suyun dönemsel döngüsüydü belki de
her şey bir atımlık Sudan değil miydi?
ve Suda hayat vardı
Su kendisini yine Su ile temziliyor demek ki
İlahi Nefes’in şiddeti tufan koparıyordu
Ateşi Ateş’in temizlediği gibi....
MADDE
Yerin altı da üstüne geldi
gizlilikler-hazineler dışarı çıktı
ortalık kaostu ama aydınlanıyordu
yer habire sallandı- durdu
Batın ve Batıl silkelendi
ayıklanma zamanı
yeni emanetçi geldi
eskiden kalanları sahiplendi
sahiplenmediklerini silkeledi
Hak ile Batıl ayrıldı
yağmur yıkadı geçti
Kurban kabul olmuştu
Kurban kabul olmuştu
* * *
HAYAL
Gökyüzünü kaplayan gri bir NEF-e-S-i RÜZGAR
esiyordu, boydan boya esiyordu
sevdiğimin Nefes'ini almış gidiyordu
tüm ERenLERİN Ruhlarının yanına
esiyordu NEF-e-S’i rüzgar
RAHMANın Nefes'i herşeyi kuşatmıştı
Yenilenmiş bir Nefesti
Yeni emanetçinin hükmünde esiyordu
sevdiğim –dostum Nefes-i Rahman’a kavuşmuştu
Azrail muhteşem esiyordu
çocuk yeryüzünde koşuyordu
Nefes’in altında koşuyordu
nereye..? nereye.......?
çocuk hayretle Nefes’e bakıyor, bağırıyordu
Allahümme salli alaaaaa seyyidinaaaa Muhammedinnebiii
ve alaaaaaaaaAllahü ekber Allahü ekber lailahe illAllah Allahü ekber Allahü ekberrrrrrrr
UYANIŞ
Perdeler uçuşuyordu
cennetin seherinden esen rüzgar pencereden giriyordu
soğuğu çok severdi, sevindi
Rüzgar şiddetlendi hızlandı
hava döndü –ortalık karardı
soğuk arttı
İstanbul’a tufan yağmuru geldi
o gün -bugün esen Rahman’ın Nefesi’nden esintiydi
o günden beri yağan göğün gözyaşlarıydı
Rahman’ın bereketiydi
yağmur yıkadı geçti
Kurban kabul olmuştu
Kurban kabul olmuştu
*
ANLAYIŞ
Dehşetle titriyordu
ve ağlıyordu
duyduğu HAŞYETti
sahi HAŞYET ne demekti ki ??
içine doğan sadece HAŞYETti...
* * *
İNCİNMEDİ Kİ İNCİTSİN
Yer sallanıyor son zamanlarda
yavaş yavaş aheste aheste
madde ve mana içini dışına çıkartmıştı
İNCİNMEDİ Kİ İNCİTSİN
Bir insan-ı kamil göç ettiğinde
O Dağ hallaç pamuğu gibi savrulurdu
Dağın içindekiler yeni dağları çıkartırlardı
aynı volkanların denizdeki adaları meydana getirmeleri gibi
Aşk’ın ateşi dayanılmaz olduğunda
”demir erirdi toprak olurdu” işte böyle...
İNCİNMEDİ Kİ İNCİTSİN
acıtmadı kimseyi aslında
her şey olması gerektiği gibi nezaketle yapıldı
uyutulduğu yerden bedeni
tüm ÖZgürlüğü ile
Ruh’unu HÜ-Rleştirmişti
tüm kainat bir Nefes'miş
Bir Beden- Bir Kişi meğer
İNCİTMEDİ Kİ İNCİNSİN
öğretmekti O’nun işi
ve O öğretmeye devam ediyordu
Şimdi ve sonrada daima sözünüz var unutmayın!!!
HAYat devam ediyormuş öğrendim
ve hepimiz O nefesin içindeyiz
aldığım nefes-verdiğim nefes”
içinde yüzdüğüm ama farkında olmadığım Nefes-i Umman’mış”
İNCİNMEDİM HİÇ İNCİNMEDİM
A’liyyül Ömer’in adaleti gelmiş
kurtla kuzunun yan yana yaşayacağı “Altın Zaman”
ehline teslim edilmiş emanetler
seyretmek lazım -keyfetmek lazım
NE İNCİNDİK NE İNCİTİLDİK
AFFETMEK LAZIM
FOTON KUŞAĞI- NUR-U A’Lİ GELDİ
ÖMER’İN ADALETİ SANCAĞI ESDİ GELDİ...
NE İNCİNDİK NE İNCİTTİK AFFETMEK ZAMANI GELDİ
* * *
YORMUYORUZ
Düşünmemek lazım ya hani
düşünmüyoruz
hayalinde hayaliz ya hani
ve vehmin fısıltılarında sessiz
ya da sesli düşünceleriz
yorma diyorlar yorma!!
neden?”OL”a dönüşüyor
”YORMA”
yormadan duramıyoruz
Senaryo kayıyor mu acaba?
18 bin yorumdan
birine mi kayıyorum
ama yine de vehmim durmuyor
yoruyorum
ve çok yoruluyorum
varlığın bir tek oluşu ne tuhaf
peki tüm bunca şey nedir diyorum:)
........?!!!!!(hayret)
dememeliyim diyorum, yoruyorum
ve çok yoruluyorum
OLlarımı yorduğum için beğenmiyorum
teslim olabildiğimde
ait olduğum nefesin içinde
Rahman'ın kuşatmasında
tek Nefes-tek soluk-tek nabız OLacağız.
düşünmekten kaçıyorum
vehmimden yoruluyorum
sakince OL diyorum. OL........
Nasıl dilersen öyle OL........
2008 DE EVVEL ZAMANIM VE YENİ GELEN BİR ŞİMDİKİ GENİŞ ZAMANIMA YAZILMIŞTIR..(*nefesteki hükmün bandırmalı tatlıcı ali efendiden ömer tuğrul efendiye geçişinin kaydıdır )
**
not :ben bu şeyleri böyle korkusuzca ve fütursa ne hakla ve nasıl yazıyorum diye bana öfke ve kin hasetle bakan hey sen !! çünkü benim korkacağım ve elimden alınacak diye korktuğum hiç bir maddi imkanım ve makamım ve vitrinim yok.aramızdaki fark ,sizlerin kaybetmekten korkacağınız çok fazla şeye sahip olmanızdır.. sizi sayıp sevdiklerine ve zengin olduğunuza inandığınız çok vitrine dönük maddi değerleriniz var..ama ben baştan her şeyini kaybeden ve içi boşaltılanlardanım..o yüzden olmayan şeylerimin derdine düşemem..olanları ise büyük bir onurla sergiler ve korurum ..
diğer not.aşağıdaki sergimde NEFESLER SAHİPLERİNİN GÖSTERİSİNİ yani sağa veya sola dönen sayısız hava siklon dairesini İZLEYEBİLİRSİNİZ..toplu olandaki kartı ben yapmıştım eskiden..onların biri sağa biri sola dönerek yani zıt taraflara dönerek diğerinide döndürerek çalışıyorlardı tabiiki teknoloji özründen dolayı o hareketi veremedim.. ..yani bunların şekli ve her şeyi aynı olsa da her birinin nefesindeki verisi -vergisi farklıdır..YANİ ESKİ MÜHÜRDARLARIN MÜHRÜ BURADA İŞLEMEZ .BURADA KENDİSİNE YENİ BİR YOL VE KAPI AÇANLARIN MÜHRÜ İŞLER..
** 11 eylül..7.gün

ESKİ PROGRAM kabz edilerek - EX OLUP OFF LİNE KAPANIYOR VE güncellenerek YÜKLENEN YENİ PROGRAM bast edilerek ON LİNE AÇILIYOR..AÇIL SUSAM AÇIL..AÇIL BAB-I ALİ AÇIL..
eweet şimdide mürŞİT i tefekkür sanatımda son bölüme geliyorum..bunları ilk 7 gün için ibadet hizmeti olarak yaptım..bir mürşidi okumak hatmi gibi.. benim en iyi yapabildiğim ve işe yaradığını düşündüğüm tek ibadet tarzım tefekkürdür ve bende böyle ibadet -hizmet edebiliyorum..umarım kabul edilir..amiin..
ben 1967 ,temmuz doğumluyum.kayıp nesil denen nesildenim.. sürekli darbeler ve her tü iş ve öğretimin bilerek aksatıldığı ve biz türk müslümanlarının cehaletin ve ÖĞRETİLMEMEK ÜZERE EĞİTİM MÜFREDATLARININ DEVREYE SOKULDUĞU ZAMANLARIN YANİ..ve ben ilkokulun binasında tut ,sınıfına ve derslere dek her şeyinden ama her şeyinden hayatımdan boyunca nefret ettim ve bu zindan okulların içinde o sınıfılarda ve saçma salak derslerde boğuldum ..bu kadar mı öğrenimden nefret ettirilir okullarda ?.. ve türk müslümanlarıda ,diğer müslümanlar ve sömürge mandalar ve kendilerini satmak zorunda bırakılmış halklar gibi; artık ERGİTLMEYEREK, DÜZ LİSE VE AKADEMİA DENEN ÇARKIN DİŞLİLERİ İLE kendi idrakleri ve özgür düşünceleri ile bilmek-yaparak-görerek -anlayarak öğrenmek hakları elinden alınacaktı ..ve halklar asla büyüyemeyecek ,olgunlaşıp gerçek birey olamayacaklardı .. dolayısı ile de içlerinden gerçek liderler çıkması giderek zorlaşacaktı...kolay fitne ve vesvese alacaklardı.zaten hasettiler ve haset fitne ile birleşince her tür kaosa bir yalan fitnesi ile bulaşıcı hastalık gibi yakalanıp, birbirlerini yok ederek günahı ve vebalide kendileri üstleneceklerdi..tam bir hilekar düzenbaz ingiliz siyonist siyaseti değil mi?..içerden çürüterek çökertme..onların beyaz eldivenli elleri hep temiz gözüksün..kanlı elleri gözükmesin saklansın..
hatırlayın geçen yazmıştım :crown dizisinde ingiliz kraliçesi hiç bir okula gitmediğinden diplomasızdı ve kraliçe olunca görüştüğü ilim sahipleri karşısında mahçub olup, onlar gibi bilmek isteyerek, onları yetiştiren danışmanı olan ingilterenin en kadim saygın dekanına gidiyor ve bana da onlara öğrettiklerinden öğret diyor.. ve dekan bir tomar beyaz imtihan formül dosyasını kraliçenin kucağına bırakıyor ve diyor ki :bunları mı öğrenmek istiyorsunuz yani?..kraliçe bunlar nedir? diyor..dekan da:bunlar bizim onlara çözsünler diye verdiğimiz problemler ve onlarında o problemi çözmek için ömürleri boyu uğraşıp cevap bulmaya çalıştıkları formülleri ve onları çözdükçe yeni problemler verip çözdürdüğümüz DENKLEMLER kraliçem..bunu zaten onlar yapsınlar-orada kalsınlar diye biz bu işi yapıyoruz..sizin işiniz ülkeleri yönetmek-kraliçelik.....o problemlere formül üretmek değil..bırakın onları ,onlar siz kraliçemiz adına yapsın ve size istediğiniz bilgileri versin .siz kraliçelik yapın "diyor..
beşikten mezara ilim emredilen bir dinimiz var ..ve ilk emri OKU olan bir kitabımız..o en muhteşem kitap..ama kitap okuyarak -okula giderek ,amma bugünkü gibi HAYATI VE ESMALARIN MESLEKLERİNİ -HARFLERİN -YAZILARIN-KİTAPLARIN -HAYALLERİN-TASARIMLARIN NASIL ilmek ilmek seyrü sülükte terbiyeden geçirilerek maddeleşip, eşyaya dönüştüklerini bilmek ve o iki ellerimizle hayalden maddeye icad edip yaptığımız -insanca yarattıklarımızı kullanmak zevklerimizden bihaber OKUMAK da DEĞİL BU OKUMAK..
ne yaşadığını, nasıl yaşadığını, nereden gelip nereye gittiğini bilerek yaşamak bu..bu aleme gelirken getirdiklerin buranındı..onları kullanıyoruz zaten.. buradan diğer aleme yanında önden gönderip, oradaki hayatını geleceğini KURGULAYIP TASARLADIĞIN BİR DÜNYAN VE BEDENİN OLACAK,İŞTE SEN ONU İNŞA EDİP, ORADAKİ BEDENİNİ HEYKELİNİ ŞİMDİDEN GÖRÜP- SEYREDİP- BİTİŞİNE TANIKLIK EDİP,O YENİ EVİNE KOŞA KOŞA GİTTİN Mİ? ..oranın yüce mimarı olabildin mi? sen ölümün yokluk olacağını sanıyorsun... ama biz ölümün yeniden diriliş ve daha farklı halde bu alemde bizle içiçe yaşamak olduğuna iman ediyoruz..hepimiz içiçeyiz birlikte biriz ama anlamıyoruz..daha üst aleme -boyuta geçenler bizi görüp seyredebiliyor ve bize ruhsal rehberlik edip ,tasarrufatta bulunabiliyorlar..
..işte.. ingiliz -abd nin ülkemize en büyük oyunu olan eğitim sistemimizi onların eline satışımızın bedelini ödüyoruz... hayattaki meslekleri yok edip ,herkesi düz lisede hayat boyu yetişkinliğe erişememiş bir kariyer peşine düşüren bu üst akıl ..hedef sadece bir ev ve bir araba ??..onlarsa bugün hala onurla geleneksel kral ve kraliçelerine ömür boyu vakfedilmiş bir biatla biat ediyor ve yeniden bu dizbağlı sistemi seçiyor değil mi? ve onca teknoloji ve üst aklın yönetim yerlerinden olan o sanal kurgucuların dahi ,kendileri için neden gelenekseli seçip korudukları ve bununla onurlandıklarını bizimde düşünebilmemiz lazım..ve bizde sabahtan akşama bu asil beyaz seçkin ve seçilmiş tanrısal insanlar için geviş getirerek-ağzımızın salyaları akarak özenerek bakıyoruz..ama kendimizin olanı horluyor ve aşağılayarak iğreniyoruz..bu soysuzlaşmanın ne iğrenç bir köksüzlük olduğunu anlayamıyoruz..
ben çocukluğumdan beri bu yazdıklarımı kendiliğimden takip edebiliyor ve tefekkür edebiliyordum..ve bir devrin bitip yeni bir sisteme geçerken olaylara şahitlik edip, kaydedeceğime de inanıyor ve hepte yazıyordum..iki güneşin ZAHİR VE BATIN (ezoterizmde marduk )aynı anda doğup batacağına da ve kaydettim..işte şimdi o zamanlar açıldı ve ifşa edildi..hepimiz tanıklar ve şahitleriz ve bunun kıymetini bilmeliyiz..ve silkelenip, üzerlerimizdeki ölü toprağını atarak KIYAMET OLARAK AYAĞA KALKIP- UYANIP- AYDINLANMAYI BAŞARMALIYIZ..
hatırlayalım arabi hocamız ne der:"biz bir zamanlar YÜKSEK-ALİ HARFLER İDİK ve aşağıya inerek BEDENLENDİK "der değil mi? pekiii bu ,bugünki ilimle içinden geçtiğimiz YAZILIM ÇAĞINDA NASIL ANLAŞILABİLİR?..tabii ki artık sır olmaktan çıkarak LEVHİ MAHFUZDAKİ YAZILI HER ŞEYİN AŞAĞIDAKİ YAŞADIĞIMIZ DÜNYA VE İÇİNDEKİ VARLIKLAR OLARAK seriyyeden süreyyeya apaçık bir kitap KUR 'AN OLARAK İKRAR VEREREK OKUNDUĞU HAKİKATİ İLE KARŞILAŞIRIZ..yani hermetik okulların "yukarıda ne varsa aşağıda o var "anlamı anlaşılır..ayna metaforu çözülür..dalganın açılarak yeniden içe eve noktaya dönüşü anlaşılır vb.
yanii, her şey başa sarmış ve programcı yeniden PERDEYİ DÖNDÜRMÜŞ VE YAKILIP YIKILAN VE ARTIK KULLANILAMAZ HALE GELEN KUKLA ANAHATRALARINI SANDIĞINA KOYAR ve sahneyi devran ederek döndürür ve bu defa da aynı sandıktan aynı kuklalarını hiç kullanılmamış halde, yepyeni ve tertemiz olarak çıkartır ve ve her hikayenin ve kitabın sonunda olduğu gibi NEYİ NEDEN VE NASIL YAPTIĞINI GÖSTEREREK İZAH EDER VE PERDEYİ KAPATIR..artık anlamayan kalmaz ama değeri olmaz..

Rivayete göre Ebû Rezîn, “Allah âlemi yaratmadan evvel neredeydi?” diye sorduğunda Hz. Peygamber, “Altında üstünde hava bulunmayan bir amâda idi” cevabını vermiştir
maddi yaratmak meslekleri giderek azalıp unutulduğundan ve herkes diplomam var deyip sanalda pc işi sevip seçip yaptığından, bundan sonra genel halklar DAHA ÇOK CİNNİ OLARAK AYNANIN ARKASINDAKİ SIR İŞİNDE ÇALIŞACAKLAR.. HAYATLARI EKRAN KARŞISINDA BİR EKRAN SEYRİ İÇİNDE HİPNOZLA -uyuyarak rüyada GEÇECEK..
ama kraliçe ve kral gibi geleneği ve her şeyin tapusunu ve yetkisini kendinde toplayanlar, uyanıkkende dünya cennetinin safasını yine sürmeye devam edecekler..herkes onlara hizmet edecek ama anlayacak irfandan yoksun olduklarından "KİMLERE HİZMET ETMEK İÇİN ,onların O OKULLARınDA EĞİTİLDİKLERİNİ ÇÖZEMEYECEKLER VE KENDİ ÖZGÜRLÜK MENKIBELERİNİ YAZIP OKUMAKTAN YOKSUN KALACAKLAR..
BU İKİ DÜNYAYI DA YAŞAYACAK VE YETKİN OLACAKLAR MÜSTESNA .bunlar araf duvarı üzerindeki iki tarafa da bakıp seyreden ve anlayan ama ikisine de bulaşmadan YÜKSEK DUVAR ÜZERLERİNDE KENDİLERİNİ KORUNMUŞ BİR HAMİ İLE BULACAKLAR HANİF DİN ÜZERİNE..
bugünün mürşidleri sanalda her yanda zaten senelerdir her telden arzı endam ediyor ve tüm ezoterik sırları para ile satın alıp, daha çok paraya satıyorlar (* ama günümüzde bir kısmı bu iki günlük kursta sattıkları ilimlerle yapılanların geri dönüşümleri onları korkuttuğundan, şimdilerde bu ilimleri ve öğrettikleri o kişileri reddi miras için videolar çekip yayınlamakla meşguller ama iş işten çoktan geçti..tevbeler kabul olmuyordu o sırada ) ..
ve ..eskidende böyle dönemler gelip geçmiş..masallarda kayıtlı ve şemsi tebrizi makalatında var..her öğretinin mitinde var. yozlaşmanın dibe vurduğu sihir ve büyüden geçilmediği zamanlar bunlar..BABİL KUYUSU -KAOS UN ÇIKTIĞI O İLK ZAMAN GİBİ..babail kapısı bugünde çalışıyor ve aynı olaylar değişmeden bu zamana uygun sergileniyor..
bu yolda esas olan ruhsal haz almaktır..DOSTU ARAMAK BULMAKTIR.. insan hakiki mürşidi DOST u bulduğunu nasıl anlar :
insan onu ilk gördüğü o ilk anda , bu allah tezahürü hakikati dediğinde ve onun yanında kendini güvende ve huzurda tam teslimiyette hissettiğinde orası doğru adresidir.. hani bir kedi güvenle kendini tam salarak uyur ve kalkmaz ya .işte kendinizi o teslimiyette teslim hissettiğiniz kalbinizin ve ruhunuzun aşkını bulduğu yerdir o EV -İL..
o konuşmasa da siz ona bakarken kalbinize akan cevapları alıyorsanız, siz soru sormadan o anlatırken sorularınızı cevaplıyorsa ve sizden maddi manevi hiçbir şey istemiyorsa o doğru yer ve kişidir..onun gözleri ve onun sözleri sizi doyuruyorsa o doğru kişidir..onun yüzü size cemal oluyor ve güzeli onda seyrediyorsanız o doğru peçesini size açmış leyladır ...
eğer gittiğiniz yerde kendinizi tekinsiz eve girmiş gibi huzursuz ve kaçmak için fırsat arar hissederseniz ve kalbinize şüphe düştü ise, içiniz fitneyle dolduysa ve korku galipse oradan hemen uzaklaşıp kaçın..orası yanlış adrestir..ilk anki his kalbin ruhun sesidir sonra beynin iki lobu devreye girer..o yüzden ilk ruhsal sezgi önemlidir onu duymayı öğrenmelisin..
aynı şekilde youtube de siz gelen videolar sizi huzursuz ediyor ve ruhunuzu acıtıp sıkıyorsa asla onları izlemeyin seyretmeyin.. ruhunuza ızdırap veren müzikleri asla dinlemeyin..
salavat çekmeyi öğrenin ve çocuklarınıza öğretin.insan suretinde görünen şeytani varlıklara karşı içinizden daima salavat getirin ve kendinizi korumayı öğrenin...salavat çektiğiniz anda onlar sizden uzaklaşır ve size nüfus edemezler unutmayınız..salavat ,negatif varlıkların maddeleşmesini ve bir suret almalarını engelliyor ve onları çözerek kaçırtabiliyor..buda bir frekans ilmi..
Sâd 75 : “Ey iblis! İki elimle¹ yarattığım şeye secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü taslıyorsun, yoksa kendini çok mu üstün görüyorsun?” dedi.

önünüze gelene uyumlanıp ,biat edip, ruhunuzu -zihninizi -bedeninizi elletip EL VERİP kirlettirmeyin.başkalarının nefislerinin travmalarını hastalıklarını size yaşatıp ,sanki sizinmiş gibi yüklemelerine ve başkalarının pisliklerini akıttıkları hastalıklarını bulaştıkları lağım çöplükleri olmaya izin vermeyin..kendinizi belli idrake gelip artık koruduğunuza inandığınızda yani artık imanınız sağlamsa; öğrenmek ve tedbir için ve başkalarını uyarmak içinse hepsine girin çıkın ve ne varsa hepsini a dan z ye dibine dek öğrenip, aşikar yayın ..bu da en büyük ibadettir..allah için savaşın ..allahlı olun..ilim zaten onun..siz temizini ayırt edip ,temizi seçin ve temizlerle olmayı başarın..
ve aynı şekilde her tür yazılımlarda karşısınıza çıkan yazılar sizi huzursuz edip rahatsız ediyorsa ve bir su gibi akmıyorsa orada da kaçın -okumayın..kapatın..beyinsel yazılar zor okunur ve ilerleyip ilerlememek sizin devam edip etmeyeceğinize bağlıdır .ve asla ruhta iz bırakmaz ve kalıcı olamazlar..unutulur giderler..
ve toplum mühendislerinin kod ve kurguculukla mürşidlik yaptığı ve yazılım mühendisliği ile zirveye çıktığı MEDYA VE REKLAM VE DİĞER TÜM SANAL ALEMLERİNDE BUNDAN KELLİ BU İDRAKLE GEZİN..ONLARIN TUZAKLARINA VERECEĞİNİZ CEVAPLAR SİZİN TIKLARINIZ VE AÇACAĞINIZ SAYFALAR OLDUĞUNU SAKIN UNUTMAYINIZ..bu kurgusal yazılım kodları nasıl çalışıyor hatırlayalım..
sen hep sapıkça ve kötücül şeylere tıklar bakarsan, sana daha yenileri daha çok çeşitleri gönderiliyor değil mi?ewwt. sen ne izler ve okurken sana o konu hakkında reklamından tut -satılacak eşyasına ve bilgisine o yazılımlar gelmeye başlıyor..ve hayatını ele geçiriyorlar değil mi?
unutmayın ki ;o hakaret edip alay ettiğimiz biatçı koyunlar ,"sadece tek bir mürşide biat ediyordu" ama biz hepimiz şu an SANAL ALEMİN VE PLAZA SATICILARININ TÜM İSTEKLERİNE BU SANAL ALEMLERİ KULLANABİLMEK İÇİN TÜM ÖZEL BİLGİLERİMİZİ VE BANKADAKİ HESAPLARIMIZI DAHİ VEREREK BİAT ETTİRİLDİK ve hür iradelerimizle toptan çoktan biatlarımızı ETTİK ki ancak bu sanal ekranı kullanabiliyoruz değil mi? ..yani dünya halklarının çoğunluğu artık yazılım mürşidlerine biat ettiğinden, maddi gerçek ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜM ALİ BİR MÜRŞİD DİYE GÖRÜNDÜM adlı mürşidi bulup biat etmek aşırı lüx ve butik bir iş olacak..herhalde bedeli de çok daha ağır olacak..
iş bu; geçmiş zamanın kayıtlı bir çocuğu olarak ,yani bu zamana uygun, kişiye özel HİZMET DERVİŞİ OLARAK EMREDİLMİŞ biri olan benden, tanıdığım pek çok mürşidden anladıklarım sadece bu kadar..aslıda başka şeyler yazacaktım ama akıp giden şekilde elim durana dek yazıp ,durup yazdıklarımı okuyamadığımdan, düşündüklerimi yazamadım.. umarım işe yarar şeyler bulabiliriz..

seni yeni maskende tanıyacak mıyım ?

sen söyle..
bilmiyorum..sence?
tanımanı istersem yine tanıyacaksın ,ama buna dayanabilir ve yeniden onca acıyı yaşamaya razımısın ?
tabii ki değilim..zaten diğerinde de bana sormamıştın ki
bence yeni birilerini bulsan daha doğru olur.. bende yaşlandım ve yorgunum daha beteri aşırı KIRGINIM
rol arkadaşımı çaldın beni kırdın
nur cihan 
*** Kadehler titreyerek terk-i hayat ettiler.
**

ve 7. gün de sona erdi.. ya rabbim bu 7 günlük MÜRŞİD TEFEKKÜRÜ hatmi İBADETİMDEN HASIL OLAN SEVABI SEVDİĞİME, EFENDİME HEDİYE EDİYORUM.. SEN KABUL EYLE ve amiin.. ve O'na; tek istidatım olan bu tefekkür sanatında beni tam yetki ile korksuzca yazmaya teşviki ve koruması için teşekkür ederim.. şimdi bu dünyada tek mutlu olacağım özel bir hatıraya ve o hatıradan kalanları istediğim hayallerle yazarak avunacağım bir mesleğe sahibim..ve artık tam özgürüz .... bana böyle görkemli ve çok özel,çok ama çok ali-yüce -kıymetli bir mesleği öğrettiği için tüm kalbimle ona teşekkür ederim..bir gün bende öldüğümde ,burada hayatta iken tanıştığım çok ali mürşid dostlarım olduğu bilinci ile sevinçle öleceğim..çünkü onlar beni orada karşılayacaklar ..ve turuku aliye de yeniden, bu masalın çocuğunu tek tek incilerinin içinden çıkarak selamlayacak..ve belkide o zaman anlayacağım ki, meğer tüm masalımda ki dostlarım aynı zamanda o turuku aliyedeki kişilermiş.. inşallah ve amin..
lütfen hep birlikte masalımızın resmi irşad makamı olan Tuğrul Efendimiz için 3 ihlas bir fatiha okuyalım ki, bize dönüşecek cevapla birlikte o nu seyredelim..amiiin
***************
özel not:
tüm bunları okuyabilmeyi başardınız mı bilemem :) .. bu tefekkürler günlük kısa kısa notlardır ve facebook sayfamda anlık yayınlanmıştır.. ama bu sayfaya özel ,tüm yazım hayatımın kayıtlarından bir derleme özet olsun istedim ve onları birleştirdim ..ahde vefa için..
ve benim için "manevi yöneticimizle eş zamanlı dünyanın maddi yönetici kraliçe de öldüğünden" ben olayları MADDİ VE MANEVİ YÖNETİM DEĞİŞİMiYLE MEDYADAN TAKİPLE İZ SÜRMEK İÇİNde tüm bunları KAYDETTİM.. çünkü çocukluğumdan beri bu kaydı yapmak için belkide bekleyip yetiştirildim..nedenini bilemiyorum ..yazmak serüvenim için başıma gelen paranormal olayların nedenini hala öğrenemediğim gibi..daha sonra bu yazıya yeni kralın derviş çeyizi ile mana derviş çeyizleri tefekkürlerini face de yaptıkça ekleyeceğim inşallah..çünkü bununda özel önemi var inanıyorum..zaten ben bu vefatlar olmadan az evvel derviş çeyiz sembollerine başlamıştım ve tam davulları çaldırdığımda bu olaylar oldu maalesef.. ve tamda sur borusuna geliyordum surumuz üfürüldü ve dürüldü..ve facebookta konulara ait resim galerileri ile medya haberleri eklemek çok kolay olduğundan orada her şey daha renkli ve müzikli..burada ise benim için çok özel bir arşiv kaydı formundadır ve maalesef o bol resimli galerilerim burada yok....
yazının tamamı için



selamlarımla .okuduğunuz ve hislerime anlayış duymayı başaracağınız için teşekkürler.
nur cihan
nuralem7@hotmail.com