27 Nisan 2024 Cumartesi

HAKK'IN İSİMLERİ

 Zatın birisi kendisini rüyasında hazreti İbrahim ile Hz.Adem'in kabirleri arasında görür.Ya Adem'in yahut İbrahim'in kabrinden bir nida gelir:"Allah'ın güzel isimlerini oku". Bu zat da başlar Allah'ın bilinen doksandokuz ismini okumaya ve tamamlayınca yine aynı ses :"Allah'ın güzel isimlerini oku" .Zat düşünmeye başlar ve "İşte okudum" der.Bu defa aynı ses "Hayır tamamen okumadın, hani Hüvettaci-ü, vez-zariu, vel-haris-u(o ticaret yapıcı, çiftçilik yapıcı,sanat icra edici).Bunları duyan zat korkmaya ve vücudu titremeye başlar, derhal kalkıp camiye gelir.Mısır'da Abdülgani Nablusi hazretlerini bulur ve ona rüyasını anlatır. Rüyayı dinleyen Abdülgani hazretleri ."Senin tevhid görme zamanın gelmiş olduğu anlaşılıyor" diyerek ona tevhid telkin eder.

İşte hazreti adem, gerek "Esmai hakikiyye" olan alim, semi,basir,kadir,kayyum gibi isimler olsun, gerek "Esma-i halkiyye" yi mesela tacir( ticaret eden) , zari (ziraat ve çiftçilikle meşgul), haris (sanat işiyle meşgul ) gibi isimleri camidir.Amma Hak ticaret yaparmı ? Hak çiftçilik yapar mı? diye sorular akla gelebilir. Ya Hakk'ın kudreti olmasa bir şey olur mu, olmaz.

MEHDİNİN ZUHURUNUN ALAMETLERİ

 "Nedir Kur'an'ın esrarı , nedir esrarın envarı/Nedir Mehdi'nin etvarı haber ver sırr-ı esradan" Niyazi Mısri hazretlerinin bir beytidir.Mehdi (as) kıyamete yakın Medine'den zahir olur.Zuhurunun üç alameti vardır: Birincisi Fırat nehri taşarak Basra şehrini harab eder. İkincisi tevhid ehli çoğalır ve bunlar onun zuhurunda askeri olurlar. Üçüncüsü ay, ondört ve onbeşince geceleri devamlı olarak tutulur.

Kendisinin alametleri : Orta boyludur, dişleri seyrektir sağ yanağının üst kısmında siyah bir beni vardır.

TARİKATLARDAKİ BÖLÜNMELER

 Baş olma isteği insanda en son çıkacak duygu imiş.Keza, tarikatların dünyevileşmesi ve maddi imkanlar bu kurumları bitiren nedenlerin başındadır.Babadan oğula nakil ise o kurumlara zarar vermektedir.Evliyalık kesbi değil vehbidir derler.Şüphesiz hak edebilmek için çalışmak gereklidir.Ancak Hak Teala'nın takdiridir.Bazı büyükler, kalb keşfinin açılmasını tehlikeli gördükleri için müridlerini kapalı götürürler imiş."oldum" havası ve iddiası manevi terakkiye mani duygulardır.

Bölünmeyi çabuklaştıran şey gıybettir.sinsi olan bu duygu, gıybet yapana "hakikatları anlatmak(!) "şeklinde bir duygu verdiğinden , işin o boyutunu düşünemez bile.

bUGÜNKÜ TARİKAT BLÜNMELERİNİ "tARİKAT MÜESSESESİNİN  " artık manen lağvedildiğini gösterir.Yeni bir dönem, yeni bir söylem vakti başlamaktadır.

23 Nisan 2024 Salı

HANGİ ADEM ?

 muhyiddin İbniArabi hazretleri  hac farizalarında  Kabeyi tavaf esnasında bir zat ile selamlaşır.Bu zat kendisine " Bizlerde sizin gibi vaktiyle nice yıllar önce burayı tavaf ederdik" "Kaç yıllar önce" deyince "yüzyirmibin yıl önce" cevabını alınca  "Fakat efendim Hz.adem'in zuhuru altı-yedi bin yıl olarak biliniyor" dedi.O zat "Sen hangi ademden bahsediyorsun, sizlere yakın olan adem'den mi, uzak olan adem'den mi? Nice Ademler yaratılmıştır, Biz senden önceki Adem'e mensubuz" demiştir.

CELALETTİN BERBEROĞLU

20 Nisan 2024 Cumartesi

AŞK HALİNİ ANLAYABİLMEK

 Zevk ve taatla meşgul olan kimse aşkın halini anlamaz. Yani abid ve zahid ibadet zevkini bilir, aşk zevkini duymaz, yani ibadet ve taatten zevk alamaz, o ancak tevhidden zevk alır.Abid de tevhidden zevk alamaz

ÜMMETİ MUHAMMEDDEN ÖLÜYÜ DİRİLTENLER

 Bunlar üc kimsedir. Abdurrahman Molla Cami, Abdülkadir Geylani ve Beyazid-i Bestami hazretleridir.

Molla Cami Belh'de saray hocası idi.Melikin gayet güzel olan bir oğluna ders vermekte idi.Çevresindekiler Molla Cami'yi kıskandıkları için ona iftira attılar."Hoca oğlunuza aşık olmuştur, ahlakını bozacak , onu fena huylu yapacak" derler.Melik Molla Cami'yi daha önce denemesine rağmen  etraftakilerin de onu tanımaları için bir yemek tertip eder ve sarayın vekil harcına Mollanın önüne daha önce ölmüş bir tavuğun kızartılarak konmasını istedi.Molla Cami sahanın kapağını dahi açmadı.Melik "Efendim neden yemiyorsunuz?" deyince Molla Cami sahanın kapağını açıp önünde ölü iken kızartılmış tavuğa "Kış" dedi.Tavuk dirilmiş ve yemek salonunda uçarak dolaşmaya başlaması üzerine iftirada bulunanlar utanç içinde kaldılar.Tevhid ehlinin önüne haram bir şey konulduğu vakit kalbinin daimi zikri durur.Molla Cami de kalbinin zikrinin durmasıyla önünekonan yemeğin , daha önce ölmüş bir tavuk olduğunu anladı.

Abdülkadir Geylani hazretleri bir kediyi diriltti .Oturduğu evin komşuları ona eziyet etmek için kediyi öldürüp geçeceği yolun üzerine koydular. Hazret öldürülmüş kediyi görünce "Ya dürre" diye seslenince kedi dirildi ve kalkıp tekrar evelce olduğu gibi ayakları arasında dolaşmaya başladı. 

Beyazid-i Bestami hazretleri bir defasında Hırıstiyan papazlarla bir gemide seyahatta iken papazlara , hazret-i İsanın uluhiyetine ne sebeble inandıklarını sordu. Onlarda ölüyü dirilttiği için " diye cevap verdiler. Onlara onun yaptığı gibi ben de ölüyü diriltirsem benim de Hz.İsa olduğuma kail olmanız gelir. Papazlar "evet" dediler.Hazret orada dolaşmakta olan bir karıncanın başını kopardı ve tekrar birleştirip üfürdü.karınca dirildi ve tekrar dolaşmaya başladı.

Bu ümmetten bu üç zat ölüleri diriltti. Ancak her bir Veli ve Kamil insan  diriltmeğe muktedirdir, yalnız bu husus kevni bir keramet olduğundan iltifat etmezler.

VAHİY DÖRT KISIMDIR

 Biri cibril-i Emin vasıtasıyla Peygamberlere vahiy olur ve bu vahiy yalnız Nebilere mahsustur.

İkinci vahiy ilhami ki bununla Cenab-ı Hakk tevhid ehlinin kalbini nurlandırırve onlara ilham yoluyla her şeyi vahyeder,

Üçüncüsü müşahafe (ağızdan ağıza konuşma) ki, tevhid ehli görünen suretlerden Cenab-ı Hakk ile şifahen konuşur.Beyazid-i Bestami hazretleri bu hususta "Ben Hakk ile otuz yıl konuştum, insanlar zannederler ki ben anlar ile konuşuyorum" buyurmuştur.

Dördüncüsü  ise tebliği vahiy ki Hakk'ın Resul'e inzal buyurduğu kitabın hükümlerini Resulün varisleri olan kimseler ümmete tebliğ eder.

SARHOŞLUK ÇEŞİTLERİ

 Sarhoşluk maddi alemde üç derecedir.Zahiri sarhoşluk dereceleri, aşk şarabını içenlerin sarhoşluk dereceleri ile temsil edilmek istenirse aşağıdaki manzara çıkar:

İçki içenlere de içkiler üç hal verirBirinci halde az sarhoş olunca tüm çevresini kaybeder.Aşk sarhoşluğunun birinci evresi Tevhid-i Ef'al makamına denk gelir ki salik de taptığı tüm işleri Hakk'ın uhudesine verince bu afak alemini kaybeder.

İkinci derecede içki içen biraz daha içindce , gözü görmez, kulağı işitmez, söz söyleyemez ve hiçbir şey yapmağa kudreti olmaz.Aşk şarabı sarhoşluğun ikinci derecesi Tevhid-i sıfat makamı olup salik de sıfatını Hakk'a tevfiz edince , görüşü, işitişi, söyleyişi, dileyişi , bilişi kalmaz.

Üçüncü halde o içkiden daha çok içerse kendinden geçer.Kezalik üçüncü sarhoşlukta bulunan salik dahi Tevhid-izat makamını temsil eder  kendinden geçer, onda hiçbir şey kalmaz.

VÜCUDU HAKK'A VERMEK

 Efendimiz (SAV) in saadetli zamanlarında İbni Abbas daha çocuk yaşta bulunuyordu ve onu çok severdi.Bir kere atıyla umreye giderken , Abbası da beraberine aldı.Gelirken  "Ya çocuk sen vücudunu kayırma" buyurdu.İbn-i Abbas da "Ya Resulallah, vücudum bana kabahatmıdır" dedi.O zaman Hazret-i Resul "Vücudüke zenbün la yukas-i aleyhi zenbün ahir" (Ya Rabbi benim vücudumu mahvet.Yani bende senin vücudunu izhar et de, vücud senin vücudun olduğunu bileyim.)

Bu nedenle büyükler vücudu,varlığı Hakk'a terketmişlerdir. Beden hastlanır şikayetleri olmaz.Evladı ölür şikayetiolmaz.Malları telef olur şikayeti olmaz. 

13 Nisan 2024 Cumartesi

HAMZA BALİ HAZRETLERİ

Melamilerin uç kısımda olanlarına "Hamzavi Melami" derler.Bu tanımlama Füsus Şarihi Bosnalı Abdullah efendi yolundan giden  Ankaralı Hüsameddin hazretlerinin halifesi olan Hamza Bali hazretlerinden gelir.Gayet  mutaassıp olan İstanbul ülemasının fetvasıyla Süleymaniye cami civarında Deveci yokuşunda Hicri 969 da şehit edilmişti.Hazretin naşı müritleri tarafından Silivri kapı 'da defnedilmiştir.

MÜRŞİD-İ KAMİL'İ BULMAK ZORDUR

 Erenler buyurmuştur."Hakk'ı bulmak pek kolaydır, velakin Hakk'ı bulduran Kamil insanı bulmak güçtür.Bunlar kimya gibidir, belki bulunması kimyadan daha güçtür.

Necib Sultanım buyurmuştu: "Herkes evliya olacak ancak mürşid-i Kamil azalacak". 

"RÜMUZ-U ENBİYA-YI VAKIF-I ESRAR OLANDAN SOR/ENEL HAKK SIRRINI CANDAN GEÇÜP BERDAR OLANDAN SOR." buyurmuştur Hz.Niyazi.


12 Nisan 2024 Cuma

İNSANIN KABUL ETTİĞİ EMANET

 Hak Teala'nın arz ettiği ve sadece insanın kabul ettiği emanet, Hilafet sırrıdır.İnsan dışındakilerin istidatlarının tam  olmaması sebebiyle enanetin tamamını taşıyamayız diyerek kabulden kaçınmışlardır.Allah Teala Hilafet sırrını "Kalem" e arz etti, o ancak "Bedi" ismini, "Levh" "Bais" ismini,"Tabiat" "Batın" isimini taşıyabiliriz dediler.İNSAN ise bütün isimleri taşıması itibarıyla yüksek derecelerin sahibi olmuştur.

DERVİŞ KELİMESİ

 Bir tarikata bağlı olanlara derviş denilir. anlam olarak derviş Allah sevgisini kazanmak için yokluğu, alçak gönüllü olmayı kabul eden bir kimse demektir. Derviş kelimesinin arapça yazılışında (d) harfi dünyayı terk etmek, (r) harfi riyayı terk etmek, (v) harfi kendinin sandığı varlıkları terk etmek , (y) harfi yalanı terk etmek, (ş) harfi de şehveti terk etmek anlamına gelir.

SAKAL AĞARMASI

 Sakalın beyazlaşması Hz.İbrahim peygamberden bu yana zuhura geldiği söylenir.Hz.İbrahim'e ikram olarak Hak Teala kullarına bunu tecelli ettirmiştir.Cennet ehli otuziki yaşında olarak cennete girer.Hz.İbrahim beyaz sakallı olur, herkes ona tazim eder.Çünkü o cennet ehlinin babası olur.

11 Nisan 2024 Perşembe

MUSA ÇİFÇİ HAZRETLERİ=METLİ SULTAN'IN İZİNDEN GİDENLER

 


OKULLAR

 Okullar üç kısımdır.Biri ilkokuldur.Elifden(A dan) başlayarak son harfe kadar tanıtır.Sonra okumaya başlayınca ikinci mektebe(orta, lise, yüksek okullar) geçilerek orada daha geniş bilgi öğretilir.Bunları da ikmal ettikten sonra "irfan mektebi'ne"devamedilir veşimdiye kadar okudukların hakikatları öğrenilir.Mesela"Elif'in hakikatı nedir? "Be" nin hakikatı nedir?"te" nin nedir?İrfan mektebinde bunlar "Mürşid-iKamil'den" okunup öğrenilir.

Fatiha yedi ayettir bunabesemele de dahildir.Fatiha'nın yarısı Hakk lisanından yarısı da kulunlisanındandır. Fatiha Hakk'ın sözleridir.Halbuki kul lisanından söylenmiş değilmidir.Evet kulun lisanındandır.

HAKK'IN CEMALİ, CELALİYLE ÇEVRİLMİŞTİR

 Hakikatte lütufla kahır birdir.Hak cemalini celaliyle ihata etmiş, yani kaplamıştır.Celaline uğramadan cemalini göremezsin . Celalinden Cemaline ulaşılır.Ahiret aleminde mahşer var, sorgu süal var, mizan var, sırat var.İşte bunlar hep celaldir.Mümin bunlara uğramadan cennete giremez.

HAKK'IN KİTABI

 Bu kainat bütün bir kitaptır.O kitabı ancak tevhid makamlarını seyreden okur, başkası okuyamaz.Hakk'ın zatına insan delildir.Hakk'ı görmek istersen insana bak.Melekler naksandırlar.Melekler Hakk'ın yalnız kuvvet isimlerine mazhardırlar.İnsan ise bütün isimleri kendinde toplamıştır.

Niyazi Mısri hazretleri "Hakk yüzü insan yüzünden görünür.

Bir defasında Hazreti Resul sahabe ile harem-i şerifte oturmakta idiler. Meclislerinde Uzifetil Yemani de bulunuyordu.Hazreti Resul:"İnni li ecide rih-ar-Rahman min kablel Yemen" , yani "Rahmanın kokusu Yemen yönünden geliyor" buyurdu.Uzifetül Yemani tebessüm etti.ÇünküHazret-i Resulün buyurduğu Rahman dan murad "Gavsi A'zam" dır..Uzifenin tebessüm etmesinin nedeni o zamanın Favvsı Veysel Karani'nin amcası olup , ismü Ali ül Karani idi.Uzife de anın Gavs-iş-şimali, yani Sahib-iş-şimal olup yeryüzünde mutasarrıfı bulunuyordu.Sahibil yemin , gökte mutasarrıftır.Gavsı Azam surette insan şeklindeufacık bir adam , velakin bütün alemler anın avucunun içinde bir hardal tanesi kadar bile olamaz,gerçekte ne kadar büyüktür. 

9 Nisan 2024 Salı

NAMAZDA HATIRA GELENLER

Şeyh Küşteri (K.S) hazretlerinin namazda iken hatırına Arş, Kürsi vesaire  gibişeyler gelirmiş.Acaba namazım doğrumudur  ve makbulmüdür diye düşünmüş.Ona demişler ki Umman memlekitinde bir zat var, o senin müşkülünü halleder.Oraya gider  ve o zata müşkülünü arzeder.O zat" Kalbin hakk'a secde etti mi?" diye sormuş. "Evet etti " deyince ol vakit hatıra gelen şeylerin zararı yoktur. O hatıra gelenleri de halk eden Hakk'dır, çünkü yüzünü yere koymakancak yüzün secdesidir, kalbin secdesi değildir. 

HAKK'IN SIRLARINI AŞİKAR ETMEK

 Tasavvufda yasaktır.Hakk'ın sırlarını her ne türlü aşikar etsen , o gizliliğini artırır.O iyan iken yani apaçık görülmekte iken bu suretler anı örterler, zira Hakk'ın zuhuru hicaptır, örtülüdür.Ehli olmayana Hakk7ın sırrını ifşa etmek pek fenadır, elinin kesilmesine müstehak olur.Şeriatta hırsızlık yapanın eli kesme cezası uygulandığı gibi ,Hakk sırlarını ifşa edenler tevhidden eli kesilir  ve tardedilir, yani tevhidden koğulur.

HAL EHLİNİN SÖZLERİ NEDEN TATLIDIR


Kal ehli kimdir: sözleri ayet ve hadise yakın olmayan sözleri söyleyenlerdir.çünkü ayet vehadise yakın olan söz, o sözü söyleyenin değildir, bu sözler ya hakk'ın  veyahutü hazreti Resulündür.imam azam buyurmuştur: vesayasındaki bir sözüm ki yanında ayet ve  hadisle görüle, o benimdir kabul edin. velakin ayet ve hadis yanında olmayarak görülen söz benim değildir,kabul etmeyin". 

kal ehlinin sözü ayet ve hadisle teyit edilmeli. bu sözler hal ehlinin  sözü gibi zevki değildir, yani manevi zevkle söylenmemiştir. 

Amel mezheplerinde ihtilaf mevcuttur.Hakikat ehlinin mezhebi yalnız bir türlüdür, aralarında hiç anlaşmazlık yoktur.Onlar her işlerini Hakk'a havale etmişlerdir.Arifin her harekatı  ve sekenatı Hakk'a delildir.

Hakikat ehlinin her birinin yaşadığı çağ ve mekan farklı olsada sözleri hep aynıdır.

ŞERİATIN SÖZLERİ HAKİKATSIZ BİLİNMEZ

 Niyazi Mısri hazretlerinin deyişidir.

"Şeriatın sözleri hakikatsız bilinmez/Hakikatın sözleri , tarikatsız bulunmaz.

Savm-u salat-u zekat, günah kibrin mahveder/ Darab-ı zikir olmasa gönül pası silinmez

Efendimiz SAV "Fatiha suresi okunmayınca namaz olmaz" buyurmuştur.Bu hadis doğrudur.Halbuki imamla birlikte namaz kılındığı z aman cemaat fatiha okumadığı ziçin cemaatın namazının olmaması lazım gelir.İmam-ı Azam hazretelri hakikate aşina olduğundan " İmam ve cemaatın vücudları Cem makamı üzre tek bir vücuddur" demmişlerdir.Evet, Hak'kın vücudundan başka bir vücud varmıdır, yoktur.İmamın okuması cemaatın okumasıdır.Bu sebebten imam okur, cemaat sükut eder.İmam Azam Ebu Haniife bu hakikatı bilmeseydi  şeriatı anlarmıydı, anlamazdı.

Şaüfi imamları Fatihayı okuduktan sonra bir süre sükut eder bu süre zarfından cemaat da okur, sonra imam zammı sureye devam eder.