31 Ağustos 2015 Pazartesi

SİYASİLER VE BAĞLI OLDUĞU VELİLER

Osman Gazi.......... ...Hz.Şeyh EDEBALİ
Orhan Gazi...............Şeyh Nasuriddin-i Ahi
Sultan Muat..............Zeyniyye Tarikatı
Yıldırım Beyazıt.......Emir Sultan
Çelebi   Mehmet.......Hacı Bayram-ı Veli
Sultan 2.Murat..........Hacı Bayram-ı Veli
Fatih.............. ...........Akşemsettin
Sultan Beyazıt... ......Şeyh Vefa
Yavuz Selim........ ....Sümbül Sinan
Kanuni Süleyman. ...Şeyh Musluhiddin(Merkezefendi)
2.Selim................ ....Halvetiyye
Sultan Ahmet...........Aziz Mahmut Hüdai
3.Ahmet............... ....Pir Nurettin Cerrahi
3.Selim............... .....Mevleviyye
Sultan Abdülaziz.....Bektaşiyye
Abdülhamit Han.... .Şeyh Zafir efendi(Şazeliyye)
mensuptur.Her madde adamının yanında bir mana adamı.Çift kanatlı KARTALLAR.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

MESLEK PİRLERİ

Hazret-i ADEM (AS)ÇİFTÇİLER'in
Hazret-i ŞİT(AS)......HALLAÇ'ların
Hz.İDRİS(AS)..........TERZİ'lerin
Hz.NUH(AS).............Marangoz'ların
Hz.HUD(AS).............Tüccar'ların
Hz.SALİH(AS)..........Deveci Seyyahlar ve Nakliyeci'lerin
Hz..İBRAHİM(as)......Sütçü'lerin
Hz.YUSUF (as)........SAATÇİ'lerin
Hz.MUSA(AS).........Çoban(Hayvan yetiştirici'lerin)
Hz.ZÜLKÜFL(AS)..Ekmekçi-Çörekçi'lerin
Hz.LUT(AS)............Katip'lerin
Hz.ÜZEYR(AS)......BAĞ-BAHÇECİ'lerin
Hz.İLYAS(AS).........ÇUHACI'ların
Hz.DAVUT(AS).....Demirci'lerin
Hz.LOKMAN.........HEKİM'lerin
Hz.YUNUS(AS)....BALIKÇI'ların
Hz.Selman-ı Farisi..BERBER'lerin
PİR'i olup AZİZİM Necib Efendi,İdris Peygamberden icazet aldığını söylerdi

MENKIBE

Şeyh Efendi ve kendisine hizmet eden dervişin yolu bir ırmak kıyısında Davul çalıp içki içen bir topluluğa rastlar.Dervişine buyurur ki:"Yüz adet buğday sapını topla "derviş toplar.Sonra buyurur ki:"Şu topluluktaki sarhoş davulcuyu çağır".Davulcu para ümidiyle gelir,Şeyh efendi elindeki buğday sapıyla davulcuya vurur.Davulcu bir hale düşer sonra Sonra Davulcunun elinden tutup su üzerinde karşıya geçerlerken kıyıdaki Derviş bağırır:"EFENDİM YİRMİ YILDIR HİZMET EDİYORUM.BENİ BIRAKTINDA AĞZI İÇKİLİ ADAMI ALIP GİDİYORSUN".Efendi cevaplar:
"Evladım.Onda istidatı ezeli (yaratılışında kabiliyet)vardı,sende yok.Onun bir günahı vardı İçki içmek.Ona tevbe etti hadd-i şer'i (yüz sopa)vurduk tamam artık hidayete erer.Amma seninle yirmi senedir uğraşıyorum.Kinini kırdım,gayzın(öfken)çıktı.Gayzını kırdım Hasedin çıktı.Hasedini kırdık şehvetin çıktı.Şehvetini kırdık kibrin çıktı ortaya"dedi.

BAHÇIVANLAR ve OLGUN MEYVELERİ

Erenler, yolu, nakille geleceğe aktarırmış.Aktarılan şahıs Ekseri Hizmetle Veli'nin tezgahında dokuması tamamlanmış bir kişi olabileceği gibi ,henüz doğmamış biriside olabilir ki burada Ruh devreye girermiş.Bu nedenle Muhabbet Bahçesinin bahçıvanları ile yetiştirdiği meyveli ağaçları tanıyıp muhabbet etmek gereklidir."Evliyaya Muhabbet Farz"desem diyanet karşı durur.Ama Mevlana Efendimiz demiştir:KAFİR ;İNSANI KAMİLİN İMANINDAN HABERİ OLMAYANDIR.Bu azizlerimizin isimleri tespih yapılıp çekilse yeridir.
HALVETİYYE bahçesinin Bahçıvan'ı SEYYİD YAHYA ŞİRVANİ'nin diktiği Meyveli ağaçlar ile meyveleri:
RUŞENİYYE (Aydınlı Dede Ömer Ruşeni vefatı:1487)
CEMALİYYE(Cemal Halveti vef:1494)
ŞEMSİYYE(Şemseddin Sivasi vef:1597)
AHMEDİYYE (Yiğitbaşı Ahmet Şemsettin Marmaravi vef:1505).Ahmediyye orta kol olarak bilinir ve Yiğit başı'nın diktiği bir ağaç olan VAHİP ÜMMİ'nin dönüştüğü OLGUN MEYVALAR
Eroğlu Nuri-Ümmü Sinan-Çavdaroğlu-Gülaboğlu-Niyazi Mısri-Nuzuli ve Mehmet Dumlu Sultanımızın Kütahyada türbesini restore ettirmeye vesile olduğu Sunullah Gaybi'dir.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

İHLAS

İHLAS ALLAH İLE KUL ARASINDA BİR SIRDIR.MELEK BİLMEZ Kİ YAZSIN,ŞEYTAN BİLMEZ Kİ BOZSUN
Hz.Pir Cüneyd Bağdadi

SİNEK

Hz.Pir Abdülkadir Geylani hazretlerine sorarlar:
-"Efendim,üzerinize hiç sinek konmuyor?
Hazretin Cevabı muhteşemdir:
-"SİNEK ÜZERİME KONUPTA NE YAPSIN.BİZDE NE DÜNYA PEKMEZİ VE NE AHİRET BALI VARDIR"

BELANIN EN BÜYÜĞÜ

Hz.Cüneyd Bağdadi hazretlerine şu soruyu sormuşlar:
-"BELANIN EN BÜYÜĞÜ NEDİR?
Mübarek cevaben buyurmuş:-"NERDEN GELDİĞİNİ BİLMEMEKTİR"
Evet nefsimizin istemediği menfi şeylerin doğduğu bir yer vardır.Nasıl bir söz yahut fiilimiz,vukua gelmeden önce düşünce dünyamıza gelir sonra dış dünyaya akseder.Bunun gibi dış dünyadan bize gelenlerin de doğduğu bir yer varmış.Bu yeri bilebilirsek  hiç endişeye gerek kalmaz.Burada nazik bir hususiyet vardır.doğan çocuk annesiyle tıpa tıp benzememektedir.Diğer bir anlatımla,Siz haksız olarak birine tokat atsanız,daha sonraki zamanda bir başkasından tokat yediğinizde durumu kavrayabilirsiniz:(Ben daha evvel tokat atmıştım şimdi ise tokat yedim).Farklı şekilde tecelli ederse(Tokat'a karşı hastalık v.s gibi) bunu çözmek  müşkülmüş.
Ancak,şu bir gerçek ki Buğday ekilirse mutlaka buğday,Arpa ekilirse mutlaka arpa çıkacağından İYİLİKLER BUĞDAY GİBİ,KÖTÜLÜKLER ARPA GİBİ DÜŞÜNÜLEBİLİR.

HZ.EBUBEKİR EFENDİMİZ

"Kim Hz.Ebubekir efendimize "SIDDİK"demezse Allah dünya ve ahirette onun sözüne doğruluk vermez.
(hz.İmam Muhammed Bakır )

ALLAH İSMİ

ESMAİ HÜSNADAKİ(ALLAHIN EN GÜZEL İSİMLERİ)TÜM İSİMLER "ALLAH"İSMİ ŞERİFİNE SIFAT OLMUŞTUR.
Hasta bir kimse "Ya Allah"dese muradı "YA ŞAFİİ"dir
Günahkar bir kimse "Ya Allah"dese muradı "YA TEVVAB"dır.

30 Ağustos 2015 Pazar

ÜÇ SÜNNET

ALLAHIN SÜNNETİ :AYIPLARI ÖRTMEK
PEYGAMBERİN SÜNNETİ :MÜDARA(Yüze gülümseme-Karşısındakinin iç halini bilmesine rağmen yine de tebessümle karşılayıp ,yumuşak muamele etmektedir.Meşru çerçevede herkesi huyunda suyunda idare etme.)
EVLİYANIN SÜNNETİ:İNSANLARIN EZA VE CEFASINA SABIR VE TAHAMMÜLEDEREK ONLARA YUMUŞAK DAVRANMAK
Birazda nükte olsa gerek Kadınlar(dünya da diyebiliriz) üç şekilde yönetilirmiş:İDARE-MÜDARE-DUBARA.(Ahmet Amiş Sultan)

YUNUS'dan

İÇİN DIŞIN MURDAR İKEN
YAR NEYLESİN SENİN İLE
GÖNÜL GÖZÜN NEFS Ü HEVA
AŞK NEYLESİN SENİN İLE

ŞEYH SADİ'den

ŞEYTAN MI ÜSTÜNDÜR İNSAN MI?
Ey bana şeytan ile insandan hangisinin üstün olduğunu soran!
Sana gönül açıcı bir cevap vereyim:
ŞEYTAN KURAN OKUYAN TAİFEDEN KAÇAR DA GİDER
FAKAT GÖZÜNÜ İYİCE AÇ Kİ ,İNSAN MUSHAFI ÇALARDA GİDER.
Not:Şeytanın elbise giymişine de(insan cinsinden şeytan) denir

KAYGUSUZ DEDE'den

Afyon Mevlevihanesinde yaşamış Kaygusuz Dede'nin nakaratı:
ALLAH BİR PEYGAMBER HAK
PEKMEZ KARA YOĞURT AK
ERKEN YATIP ERKEN KALK
KARIŞMA HİKMETE ZEVKİNE BAK

RUHLARIN AŞİNALIĞI

Beden elbisesini giymeden önce(yaratılmadan evvel)ruhlar aleminde buluşup tanışan ruhlar bu dünyada da cesetlere girdikten sonra birbirlerine yakınlık ve sevgi duyarlar.Hiç tanımadığın birine sempati duymanın izahı budur.Bunun için İŞİN FATİHASI ÖNEMLİDİR HATİMESİ DEĞİL.Buluşup görüştüğümüz herkesten Manevi bir şey alıp yeriz.Düşmanlıklar bu dünyada başlamazmış.Dostluklarda aynı şekilde olurmuş.

İBRAHİM TATLISESİN SESİ

İnsanların çoğu şan ve debdebe için  horlanmayı sineye çeker.İbrahim Tatlıses ne demişti:Şöhret yolunun başlangıcında sesimi ,meyhanelerde sarhoş masalarına meze yaptım".Şeref sahibi olmak ümidiyle hakaretler içinde hoş ve mutludur.
MÜNAFIKIN suresi 63/8:İZZET(ŞEREF)ALLAHIN,ALLAHIN RESULÜNÜN VE MÜMİNLERİNDİR.
Hz.Mevlana Efendimiz,"Bana gelin,şeref bulun,ben tahttan inip te tabuta binen padişah değilim."sözüyle ayetin hakikatını işaret etmektedir.

ALLAH'A NİÇİN HASET EDİLMEZ

HASET,bir başkasındaki nimetin ondan gitmesini isteme duygusu imiş.Derecesine göre kıvam durumunu gösteren örnekler:
O şahıstaki  nimet ondan alınsın bana verilsin(en yaygın ve hafif olanı)
Nimet O'nda olmasında varsın bende de olmasın(orta şiddette olanı)
Nimet O'nda olmasında ne olursa olsun(en şiddetlisi)
Hiç kimse Allaha hased etmez,Peygamberi kendisi gibi sandığı için hased ederdi.Ancak mucizelerle peygamberin büyüklüğü anlaşıldıktan sonra onan inananlar peygamberi kabulden dolayı hased etmez.Şimdi her devirde Peygamber yerine onun vekili olarak bir veli mevcut olup bu imtihan kıyamete kadar devam edecektir.

Mürşid-i Kamillere hased eden onların varlığına tahammül edemeyen kimseler tedavi kabul etmez bir hastalığa yakalanmıştır.Ahlar vahlar içinde görünmeyen zillet kuyusuna yuvarlanmıştır.Veli'ye haset edip onun yok olmasını isteyen,Veli'de mevcut Hakk güneşinin yok olmasını istemektedir ki bu dilek nasıl gerçekleşir.

DÖRT ÇİRKİNLİK

Suret Çirkinliği .
Ahlak Çirkinliği
İnanç çirkinliği
Amel Çirkinliği
Ahlak güzel olduğu takdirde suret çirkinliği önemsizleşirmiş.Ahlak çirkinliğinin iki kanadı ise İnanç ve amel çirkinliği imiş.HEM FUKARA(DİLENCİ),HEM KÖR,HEMDE SESİ ÇİRKİN.Üç karanlık üst üste.Güzel ve iyi bir yüz,kötü huyla bir araya gelirse bir para etmez.
Şekli çirkin ve beğenilmezde olsa ahlakı iyiyse onun ayağının dibinde öl.

GULYABANİ

GUL şeytan ve cin cinsinden bir yaratıkmış.Çölde yolunu şaşıranlara onların tanıdığı birinin sesiyle seslenir"senin aradığın bu yanda gel"diyerek onları yırtıcı hayvanların yönüne çekip helak edermiş.
Gulyabani vehmin meydana getirdiği hayali bir varlık olup Peygamberimiz "Gulyabani zahir olup güllüğe başlayınca ezan okuyunuz"demiştir.
İçimizdeki gulyabaninin seslenişi ise:Mal isterim,mevkii isterim,insanlar önümde eğilip yüzsuyu döksünler"şeklindedir.Bu sesleri engellemek için efendimizin buyurduğu gibi Hakk'ı zikretmek gerekirmiş.

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

EŞEĞİN YÜKÜ

Nefsimiz merkep olursa bu eşeğe SABIR ve ŞÜKÜR yükünü taşıtmak gerekir.Hayat yolu ister yüz yıl,ister otuz ister yirmi yıl olsun.Dünya zevklerine direnme,Hakk'ın nimetlerine şükür gerekir.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Görünmeyenin Zulmiyeti

MEVLANA CAMİ(MOLLA CAMİ)

EĞER AŞK ADEM NESLİNİN KEMALİ OLMASAYDI AŞKIN ŞÖHRETİ YERYÜZÜNDE YOK OLURDU.EĞER NEFSİN ŞEHVETİ AŞK OLSAYDI EŞEKLER VE ÖKÜZLER AŞK DEFTERİNİN BAŞINA GEÇERDİ

RAHATLIK YERİ

Canavarsız ve tuzaksız hiçbir köşe yoktur.Hakk ile başbaşa kalma yurdundan başka yerde rahat yoktur.Kurtulma çaresi olmayan bu dünya zindanından başka hiçbir köşesi ayakbastı parasız ve dayaksız değildir.Zindan ise ,hücre cezası,gardiyan dayağı,içerdeki çetelere haraç vardır.

SALTANATIN DEĞİŞTİRMEDİKLERİ

DAVUT peygamber,demircilik işine devam etmiş ve rızkını bu işten temin etmiştir.Hz.Süleyman ise her şey emrinin altında iken zembil örerek geçimini temin etmiştir.Hilafetin başlangıç zamanlarında Hz.Ebubekir efendimiz Devlet Başkanlığı görevini yaparken ücret almamış,duruma hz.Ömer efendimiz müdahale ederek,yönetim işi nedeniyle geçim işiyle meşgul olamadığından beytül malden belli bir ücret verilmesi kararlaştırılmıştır.Ücretin miktarını da kararlaştıran diğer sahabilerdir.Ücretin miktarını da hiç merak etmeyin.Bel ki yevmiye şeklinde kendisinin ve ailesinin bir günlük yiyeceğinin karşılığı olabilir.
GÖNLÜ HAKK la dolmuş allah aşkıyla mest olmuş kimse müstesnadır ki ona hazine versen hürriyetini satmaz ve o HÜR OLUR.

MERKEBİN SUYA(BEVLİ)İŞEMESİ

Köylü olanlar bilir.Hayvanı akar suya su içmesi için çektiğinde suyun içine girip,suyunu içtikten sonra suyun içine bevleder.O eşek derenin kadri kıymetini bilseydi dereye ayak yerine başını kordu.Bir insan,ışık saçan bir kapı bulupta bu kapıdaki mürşitten canını diriltecek bir nefes istemeyipte dünyalık talebinde bulunursa suya bevleden merkep derekesindedir

HERKES ALLAH DER

Kafir de Allah der Müminde.Dilenci de Allah der.Dilencinin ağzındaki Allah kelamı Ekmek içindir.Sufi de Allah der.Ancak,sufinin ağzındaki Allah lafzı,ana babadan taklittir.Gerçi taklide de sevap vardır.Ücretle tutulan cenaze ağlayıcıları gibi,defin sonrasındaki hesapta ağlayıcılarda hesaba dahil edilir.Ama Mürşid'in ALLAH lafzı candan çoşar.

İŞLERİN KOLAYLAŞMASI

LEYL SURESİ 92/5,6,7 ELİNDEKİ İMKANLARINDAN MUHTAÇ OLANLARA VERİP TASADDUKTA BULUNANIN VE ALLAHTAN SAKINANIN EN GÜZEL SÖZLERLE ALLAHIN BİRLİĞİNİ TASDİK EDENİN İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRIRIZ.
Biz dünyalık isteriz.
Efendimiz ALLAHIM BİZE EŞYANIN HAKİKATİNİ GÖSTER diye dua ederken bizim nimet olarak istediğimiz eğer o dünyalık oltadaki yem ise halimiz ne olur

KASABIN AYAK ÖPMESİ

Kasap,koyunu kestiğinden arka yağına küçük bir delik açar ve oradan üflemeye başlar.Bu nefesle deri şişer.Kasabın ayağı öpmesi seni övenlerin hali gibidir.Maksatları senin egonu şişirip derini yüzmektir.Çünkü şişirilmiş deri çabuk soyulur.

SEVAP BOYASI

TEVBE müessesesi icat olununca şeytan ve şürekasını derin bir hüzün kaplamış.Öyle ya,bir çok gayretlerle günah işlettikleri bir insanın tevbesi tüm o çalışmaları boşa çıkartacak.Bu tehlikeye karşı iblis demişki.BEN ONUN YAPTIĞI GÜNAH İŞİNE SEVAP BOYASI ÇALARIM TEVBE ETMEK AKLINA BİLE GELMEZ.
NAHL suresi 16/63 ŞEYTAN YAPTIKLARINI O ÜMMETE HEP GÜZEL GÖSTERDİ

TABİATIN GEREĞİ

Akrebin tabiatında sokmak,kurtta parçalamak,tilkide hile,devede kin,kazda hırs,horozda şehvet,tavusta şöhret,kargada çok uzun yaşama isteği v.s mevcutmuş.İnsanı konuşan hayvan olarak tarif edenler acaba insan için hangi vasfı uygun görürler.ARINMAMIŞ İNSANDA HAYVANLIK VASIFLARI MEVCUT OLDUĞUNDAN SAKINMAK GEREKLİDİR.
Aynı cinsten oluş zararsız anlamına gelmez.Hz.Adem ,şeytana ne yaptı ki iblis ona düşman oldu.Haset hadisesi insandada ,hayvanda da  mevcuttur.Bu nedenle insanlardan südur olan SELAMÜN ALEYKÜM temennisine az güvenmek gerekir.

Ö.Tuğrul İNANÇER in Çanakkale Konferansının masalsı kaydı

 Konu: ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ VE MEHMET AKİF ERSOY KONFERANSI
Konuşan: Ömer Tuğrul İnançer
Tarih: 17 mart 2011

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Mehmet AKİF Ersoy Hazretleri’ne (20 Aralık 1873 - 27 Aralık 1936)ve Tüm İnsanlık Şehitlerine İthaftır..
http://ruhumunmasali.blogspot.com.tr/2012/12/canakkale-sehitlerine-siiri-mehmet-akif.html

28 Ağustos 2015 Cuma

HARFLERİMİN SENFONİSİ


Allah

Cümle şey'in ol sahibi
Malikül Mülk'tür Allah
Toplar cami isimleri
Camii esmadır Allah

Zat'ına işaret kılan
Kesreti vahdet yapan
İnsanı esfele atan
Ol Rahman'dır Allah

Mertebe'i ismi Allah
Der, yok başka ilah
Uy O'na, bulasın felah
Er Rezzak'ı Âli'dir Allah

Varedip cümle alemi
Kıldı ol Azizi Ademi
Hem Basir, hem de Semi
Halik'ül Bâri’dir Allah

Lafzai ismi Celali
Ve dahi ruyeti Cemali
Gizledi ismi MüteÂli
Ganiy'yül Kerim'dir Allah

Mahsusu Zat'tır bu isim
Sınırlamaz onu ol cisim
Hak'tan bir tecellidir sesim
Alim'ül Gayb'tır Allah

Zuhuru beden yok iken
Lahut'tan Ceberrut'a inen
Cümle tenezzülü bir eden
Mertebe'i Ahad'dır Allah

La ile nefyedip putları
İlla'da ispat eder var'ı
Reddeden cümle ilahı
Kadir'i mutlaktır Allah

Lataayyünden ilk tecelli
Oluştu nuru Muhammedi
Yed'înde tutan tüm alemi
Hay'yül Kayyum'dur Allah
19.08.2015

GÜÇ SAHİPLERİNİN GELECEĞİ BİLMESİ

Astroloji(İlmi nücum)Eski mısırda çok parlak bir devir olduğunu Kur'an-ı Kerim'den biliyoruz.Çünkü vaktin kudretli idarecisi Firavun'a iktidarını sonlandıracak bir çocuğun varlığını doğmazdan önce ihbar etmişlerdi.Hepimizin bildiği bir vakıa.Firavun Hz:Musa'nın doğmaması için o ilim sahiplerinin önerdiği  tedbiri  gerçekleştirdi ama nafile çocuk anne rahmine düşmüştü.İlim sahipleri mahcup vaziyette tekrar bir mehil isteyip doğum vaktini bildireceklerdi.Firavun bunun tedbirini kendi aldı.Doğan tüm çocukları öldürmek gibi.Tedbirler Nafile.Çünkü Hakk'a(Peygamberine)karşı bir mücadele içinde olduğu için tedbirler faydasızdı.
İlim sahiplerinin bilmesi bir mana ifade etmiyor.Alınan tedbirler de  bir mana ifade etmedi.Neticede Hakk'ın hükmü icra olunmaktaydı.
Blogda yayınlanan Prof.Mahmut Kılıç'ın Ezoterik Astroloji konferansını dinleyince bazı çağrışımlar oluştu.Geleceği bilme ilminin olduğu ,ancak buna karşı bir tedbirin başarısız olacağıdır ..Ehli İrfan arasında geçen şu hadiseyi aktarmak istedim.Aziz Mahmut Hüdai türbedarı Eşref Ede hazretleri Melami meşrepli ve sırlı bir zat imiş.Seyyit Abdülkadir BELHİ hazretleri de vaktin kutuplarından.. Her ikisininde birlikte olduğu Eyüp'de Şeyh Murad Buhari dergahındaki sohbette,İlmi nücum bilgisinin derinliği nedeniyle Çanakkalede yıldızı parlayan Mustafa Kemal'in zayiçesini (horos-Top'unu) çıkarıp geleceğini belirtmesi için Eşref Ede'ye destur vermesini Seyyid Abdülkadir Belhi'den istirham etmişler.O da destur verince Eşref Efendi hemen oracıkta bir kaç saat süren hesaplar sonunda şu neticeye varmış:
"EĞER BU ZAT GÖNLÜNÜ MANA ALEMİNE ÇEVİRİRSE:VELİ;EĞER DÜNYAYA ÇEVİRİRSE:PADİŞAH MAKAMINA SAHİP OLACAKTIR".
Bu ilim ortada,ancak bu ilme sahip olanlar ortadamı bilmem.Gerçek şu ki,Gelecek bilinsede,alınacak tedbirler çaresiz.ANCAK Salih Peygamberin gönlü yapılırsa Cenab-ı Hak azabı kaldıracaktır.

NERDESİNİZ EY BİLENLER?

BAKARA  suresi 2/216 ayeti"İHTİMALKİ HOŞLANMADIĞINIZ ŞEY SİZİN İYİLİĞİNİZEDİR VE YİNE MUHTEMELDİR Kİ SEVDİĞİNİZ BİR ŞEY SİZİN KÖTÜLÜĞÜNÜZEDİR.SİZ BİLMEZSİNİZ ALLAH DAHA İYİ BİLİR"
Nefesimizin temizlenmesi ve göklerin hazinelerinin güvenilir bekçiliği için ÖMÜRLER gerekir.Cennet'te zevki sefa içinde olan Hz.Adem,Peygamberlik görevi verilmeden önce hata işlerse,şeytanın çöpü gibi olan makam ve mal mülk sevgisi kılçık gibi boğazımıza takılıp abı hayat suyunu içmemize engelken nerdesiniz ey bilenler?Herkes haklı olduğunu ifade ediyor.Haklılıkları için yüzlerce delil arz ediyor.Dinlersen herkes delilinde haklı.Peki kim HAKlı.Elbette HAKK'la beraber olan HAKlı.

ŞEHİR VE İNSAN

Benim için şimdiki şehirler çapsız binaların
Toprağın bağrına dikildiği devasa
Toplama kampı gibi mesela

Biz bu vakitler neyle imtihan ediliyoruz acaba
İşte şehirlere doldurulmuş binlerce insan
Ve neyin zamanı bilmem ki bu zaman

Yürekler umutsuz, kendini arıyor ruhlar
Çağdaşlık buysa eğer
Bilmem neden mutsuz şu insanlar

Hak, hukuk kime, neye göre
Sorsan kendi haklı, öteki suçlu her kere
Bari şeytanı suçlama
Hiç dahli yok ki bu meselede
26.08.2015


ESMA RÜZGARININ DALGALARI

Bakara suresi 2/285 ayeti "PEYGAMBERLER ARASINDA AYRIM YAPMAYIZ" ayeti Denizin dingin hali içindir.Bakara suresi 2/253 ayeti "PEYGAMBERLERİN BİR KISMINI BİR KISMINA ÜSTÜN KILDIK"ise denizin dalgalı hali içinmiş.Rüzgar,Cenabı Hakk'ın esmaları olduğundan esen rüzgarın kuvvetine göre dalga boyları farklı olacaktır.Büyüklük küçüklük dalganın boyu ile ölçmedir.Ama hakikatte dalgalar aynı denizin sularıdır.
PEYGAMBER'e hitabını  bugün için ERENLER olarak kabul etmezsek kitabın Dibacesinide,şirazesini de kaybetmiş oluruz.KUR'AN  canlı kabul edilmekle ve vaktin ERENLERİNİ ve vaktin insanlarını  muhatap almaktadır.
Beyazıd-ı Bestami'ye sorarlar:"ELESTİ BİRABBİKÜM HİTABI HATIRINIZDA MI?".Mübarek cevap verir:"ÜZERİNDEN HİÇ GÜN GEÇMEDİ Kİ?".
Hitap kimden kime diye sorulursa Nefesimiz yetersiz kalır,boğuluruz.
Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

AV MI?AVCI MI?

SUFİ hem av,hemde avcı imiş.HAKK'ı arama yönünde bir AVCI,ÖZVATANINDAN ayrı düşüp yabanda olmakla bir av.Peygamber ve Erenler ise PADİŞAH'ın avlarını toplayıp ona teslim eden ÖZEL HAREKATÇILAR.
Avcı,ceylanın ayak izlerini takip ederek avı aramaya başlarmış.Ki bu ayak izleri VELİ lere götüren sözler,işler,hizmetler.
Bir müddet sonra avcı,ceylanın göbeğinden çıkan ve mest eden bir kokuyu takip ederek ava doğru gidermiş ki,bu koku Ruhun duyduğu zevk olsa gerek.Koku ile gidilen bir menzil yol,kokusuz katedilen yüz menzilden daha değerli imiş.

SANA HARAM BANA HELAL

Bloğun önceki yazılarında buna dair bir bahis geçmişti.Toplum içindeki insanların statülerine göre farklı muamelede bulunmak bir zaruret olmakla,Helal -Haram konusunda da statü farklılığı mevcutmuş.
Adamın birisi okuma yazmayı yeni öğreniyor.oniki(12)rakamını okurken BİR,İKİ (1,2) şeklinde okuyunca yanında bulunan bilen kişi "Sana bir iki,bana oniki"demiş.
Yunus Emre hazretlerinin şu nefesi tekamül farklılıklarını anlatır:
CÜMLE YARATILMIŞA BİR GÖZ İLE BAKMAYAN
ŞER'İN EVLİYASIYSA HAKİKATTE ASİDİR.
BUNDAN İÇERU HABER İŞİT EYDEYİM SANA
HAKİKATİN KAFİRİ ŞER'İN EVLİYASIDIR
(Şer:Şeriatın vezin gereği kısaltılmış  şeklidir)

GÜNAH OLAN SEVAPLAR

Padişahın biri maiyetiyle birlikte Cuma namazına gider.Korumalar caddeyi padişaha açmak için elindeki sopaları kullanarak caddeyi boşaltırlar.Sopa bir dervişin yüzüne gelir,yaralar,kanı akar.Padişaha  dönerek şu kelamı söyler:SENİN HAYR(SEVAP)İŞİN BU İSE ŞERRİN(KÖTÜLÜĞÜN)KİMBİLİR NASILDIR!.
Kötü mayeli(içi-akibeti)adam elinde bir gül tutsa o gül tam bir diken olur.Eğer dostun yanına gitse onu sokan bir yılan olur.

TASAVVUFUN ÜÇLÜ SAÇAYAĞI

İrfan sofralarındaki taamın piştiği kazan, üçlü saç ayağı dediğimiz üç şahsiyete dayanır.İbni ARABİ-MEVLANA CELALEDDİN RUMİ -İbni FARİZ
Hakikatleri aşikar eden erenlerden  bu üçünü Hakteala meşhur etmiştir.

MELEKLERİ PROTESTO

Kimler bu protestoyu yaptılar?Ne zaman oldu bu işler?
Hz.Adem'in yaratılmasından önce Cenab-ı Hak Efendimizi,Peygamberleri ve velilerin ruhlarını yaratmıştı.Hz.Adem'in Bedeninin yaratılmasından önce Cenab-ı Hak,Meleklerle bu konuyu istişare etti.Melekler bu hususa mani olmak istediler ve Peygamber ile velilerin ruhları el çırpıp ıslık çalarak Melekleri protesto ettiler.
Çünkü,Peygamber ve Veliler,EZEL(Hakteala)ile olan aşinalıkları sebebiyle varlık sahnesine düşmeden yaratılacak olan her kimsenin suretine,şekline,sırlarına muttali(vakıf)olmuştur.Yani Buğday yaratılmadan ekmeği görmüşlerdir.Bedenen yaratılmadan ordusuz ve askersiz zafer kazanıp kös davulunu çalmışlardır.İlahi mülakat akabinde ruhlar ten elbisesi giydiler.
Peygamber ve Veliler dışındakiler şarabın mestliğini tadabilmek için önce Üzüm yaratılacak,sonra o üzümden şarap yaratılacak,o şarap içilecek ki mestlik elde edilsin.Peygamber Ve Velilerde ise bu süreç yaşanmadan Mestliğe ulaşanlardır.
İBNİ FARİZ buyurmuştur:"BİZ SEVGİLİNİN YADIYLA ŞARAP İÇMİŞ VE SARHOŞ OLMUŞTUK Kİ O VAKİTLER DAHA ASMA ÇUBUĞU YARATILMAMIŞTI".

Mevlana Vakfı  İSKENDERUN


Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

NOKTA ,DAİRE,GEOMETRİ,HARF DEN İNSAN'A SEYR




BEN KİMİM? YA SEN KİMSİN? VE BİZ KİMİZ?
BAKIYORUZ...MERHABA…

eveeet, şimdi çocuklara vücut masalı yazıyoruz..bakalım insan bedeninden, harfler ve kelimelerle ne suretler çizebileceğiz..okurken ayağa kalkıp bu suretleri deneyimlemek serbesttir..herkes gülebilir..çünkü,çocuklar eğlenerek ve vücut dili ile öğrenebilir ..bu yazı için çok tuhaf şeyler hissediyorum. bir müziği olduğuna inanıyorum..bir gün, yeni yazılım programları geliştiğinde; bu yazıdaki harflerin ve kelimelerin müziği deşifre edildiğinde, çok güzel bir ritmi olacağına nedense inanıyorum..bu yazı Efendime- pembe beyaz vücud kitabıma ithaftır..
VİCÛDÎ İKLİMİN SÛLTANI SENSİN EFENDİM DERDİMİN DERMANI SENSİN
sen karşımdaydın, tüm hayallerim gerçekleşiyordu
kim kimin hayali, henüz çözemediğim acılardayım.. biliyor musun?
aramızda bir kanuni vardı, bir de neyzen
musiki sonsuz dalgaları ile kalbimi acıtıyordu
gözlerimi kapattım ağlıyordum ve ne seni düşünüyordum ne de kendimi
bembeyaz arı duru boşlukta, sadece kanunun sesi ve müziğin makamları arasında dolanan hiçlik vardı…
ben perdelerin arasında kaybolmuştum..
gözlerimi açıp karşımda ki sana baktım.sağ elin kalbinde, hüseyniyiz hüseyniyiz i söylüyordun..
alnında ki kartalın kanatlarının içinden çıkan, beyaz nurdan gülün e baktım..
ve gözlerimi kapatarak ağlamaya devam ettim……….
*****
ewet bir başım ,iki kolum ve iki bacağımla ve bu bedeni örten ten hırkamla kendimin ehlibeytindeyim..
ve ayağa kalkıyoruz
dimdik duruyoruz -elif biziz
ve iki kolumuzu yana açıyoruz- haç biziz
ANA-SIR-ı Erbaa; 4 unsur,hava –ateş-toprak-su biziz
yani sır biziz..
eğiliyoruz –dal biziz
secdedeyiz- mim biziz.. o mim kapanırsa, o-nokta biziz..o alyans –yüzük –vuslat biziz
Adem=yokluk biziz..
SALAT –muhabbet biziz.
HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR hadis-i şerifi için:
Kollarını havaya kaldır bak, çifte minareli camii sensin
şimdi kollarını indir bak, mihrab sensin..
her an senden akıp giden senlere imam-mehdi sensin=kurtarıcın sensin
bu vücudu ayıranlar der ki;” biz hep cemdeyiz.. ibadetimiz cem dir bizim”
hayır onlar hep aldanır, ayıran nasıl cem olsun?
Mevlana bizim, Hacı Bektaş bizim, Yunus bizim, Ali bizim…
eeee..ya diğerleri?..
“ onlar sizin?”...
cem neresi bunun, farklar aleminde hep ayrımdalar…
CemMuhammed’in Beyt-İ dir..
emanet ettiği Ehl-i Beyt’i ve İkiz Kardeşi Aziz Kur’an dır..
onlar hangisini aldı, sormak lazım?!!..
Hey!! ben sizde bunlardan hiç birini neden göremiyorum?
***
Kim fena bir adet koyarsa ona her an lanet yağar durur.
İyiler gittiler, güzel usul ve adetleri kaldı; kötü adamlardan da zulümler ve lanetler……”Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rûmî (k.s.)”
bak şimdi kollarını indir ve aç bacaklarını
MAŞAALLAH ..maşallah
Allah’ın maşası sensin..seyret seni ne iş için kullanıyor.?.seyret, maşa sensin..
12 burç bizde.. bak 12 delik varmış beden mülkünde
bugün hangi huylarının-hangi duyularının hükmündesin bak, o kara delik senin yönetimindeJ
kolay mı kara deliklerin cazibesinden kurtulmak? değil tabii.. mümkün mü?
Ashabım yıldızlar gibidir.. Hangisine tutunursanız kurtulursunuz diyen gerçek bir Dost var Dosttt
işte gerçek güneşler-gerçek astrolojik hakimler hayatlarımıza niyetle girdiğinde, onların hükmünde; her dem sen takiptesin-gözetleniyorsun..aldığın nefesin hesabını biliyorlar.
ipler daima onların elinde..onların ipi de Rabb ül Aleminin elinde..
elele , dizdize, gönülgönüle, bizbize….
kutup yıldızlarını bulmak lazım daima, niyetle
kutup un bir manası da; değirmen taşlarının altta olanının içinde ki demir de demekmiş..
sen tanelerini getir, değirmenci seni un etsin –değiştirsin, her gün seni dönüştürsün. aynı kalbin gibi …
bir değirmenci= bir demirci=bir terzi şart..
keskin kılıçlar için ateş, o ateşe usta bir potacı lazım.
o değerliyi korumak için kın da lazım..
Zülfikar sensinJ…
şimdi ayağa kalk ve aç bacaklarını, kollarını yana indir..
bak sen üçgensin
ve şimdi bacaklarını kapat, kollarını aç..
bak, sen ters üçgensin
hem X sin, hem de Y sensin değil mi?
Kutsal kadeh sensin..doldur doldur iç.. aşkın şarabı Kevser de sensinJ
ve şimdi vuslat zamanı aç kollarını da- bacaklarını da
bak, sen tevhidin yıldızı-Süleyman’ın mührü -besmelenin ta kendisisin
Allah’ın aşkı sensin..
bak, sen bir ağaçsın-tuba, uzayda baş aşağı salınan köklerin semalarda
Boşuna uzaylı arama..o uzaylı sensinJJ
başın, bir tohumdur beyninde, O’nun hükmü altında ,kul..
kolların ve bacakların o tuba ağacının kolları
20 parmağınla işlediğin tüm ameller senin ağacının meyveleri-yaprakları
ister yeşerirsin-ister solarsın.. kimse karışmaz ama iyisi mi biz,
Hızır-yeşil kalalım ve hazır-huzur-razı olup bulalım-durulalım..
aslında belinden ikiye de bölebilirsin kendini
bir yanın göğe ait, bir yanın yere ait olsun..
Merkür-ok ve yay sensinJ Allah’ın ilmi sensin....
üstün herkese helal ama belden aşağısı Hüseyn-haramdır harama..
helaline helalmiş biline
ve bak şimdi dünyaya dönük alt yanına ve aç bacaklarını
dünya iki boynuzun arasında dönüyor değil mi? Şehvet..
sen dünyaya şehvetle bağlı olmasan hiç yaşayabilir misin ki ?!!
bu geçimsiz alemde..
sadece haz için yaşar insan ve o hazza ulaşana dek konuşur, konuşur ve arar
ve aradığını bulduğu an susar ve uyur..
konuşuyoruz ..aramaya devamJ
bak.!! aç iki elini, seyret avuçlarını şimdi
sol avucunda A-Rab-ça yazıyor 81…ve sağ avucunu aç bak, A-Rab-ça yazıyor 18
ikisini yan yana getir aynala bak, ayni ile yansır, hem de ve toplamı 99
her yanın mühürlenmiş bak, ne değerli ve kutsalsın..
sen 100. sün
sen özel mülkiyetsin,sen en değerli parçasın,sen hamili kart yakinisinJ
sağ ayak baş parmağını sol ayak başparmağının üstüne koy bak.. LA sın, huzurdasın ve ölüsün
ve kollarını göğsünde çapraz yap ,birde kır boynunu sola, işte sen şimdi 3 kere LA sın ..
sen Kelime-i Tevhid sin..senden bir tane daha yok..sen, sen tek sin..
AMA BİL Kİ SADECE YARATILMIŞ BİR KUL SUN……TÜM BUNLAR YOK..SADECE O VAR..
O DİLEDİĞİ VE SENİ ANIP SEYRETTİĞİ SÜRECE VARSIN..
VAR SIN- OL SUN-YOK SUN……..
gözler... tüm beden, hepsi et-irin ,kan.. bir tek gözler, illa o gözler.
cam gibidir ve karanlığında parlayan o ışık, o ışık nedir?
her şeyi at gitsin, bir tek gözlerin bende=kölen de asılı kalsın.
bırak o gözler, sadece, hep ben-İ görsün:) J
nur cihan(11.02.2009)
********



Düşünüyorum Öyleyse Var mıyım?
Bugün kendime eğildim
ve kendimi düşündüm;
Kimim ben ve neyim?
İşin içinden çıkamadım,
kendimi evirip çevirdim
ve karşıma geçip baktım,
kimim ben ya huuu kim?..
Anlayamadım ne, neden, niçin?
Uzandım göğe sereserpe yattım
ve döndürdüm bir topaç gibi kendimi,
her boyuttan baktım,
bu kim ya huuuu kim?
Ve fırlatıp attım uzaya,
sonra da yerin dibine soktum;
bak her zerrem yine ben ya huuuuu..
Kendimden korkuyorum,
kendimin gücünden korkuyorum,
kendimden kaçmak istiyorum..
Peki ben kimim ya huu?
Aradığım ne benim?
Ya da düşündüğüm nedir?
Madem ki ben varım….
Düşünerek bulduğum;
neden “hiç birşey” olduğum?
Eğer hiçbir şeysem nasıl düşünürüm?
Düşünüyorsam ben var mıyım be ya huu?
Ya da bulduğum hiç var olmadığımsa,
bunu düşünen kim be ya huuu?
İçimdeki bu muazzam güç,
beni korkutup duran,
kullanılmayı bekleyen,
kapısı mühürlü olan
o güç, peki kim be ya huuu?
Yumurtanın içi dolu tavuk,
ah o yumurta canlı ve yamuk,
karanlığın içinde ışık ve umut,
benim yediğim de yumurta ve umut..
Söyle, hala yumurtanın içindeyim..
Ben mi yumurtayım yumurta mı ben, be yahuuu?
Yumurta tek, damlalar sonsuz nokta,
her biri sağa ve sola dönmekte..
Söyle hangi yöne dönen kazanır be yahuu?
Ya da söyleme, biliyorum ki işe yaramaz..
Onların haberi yok ki varlıktan be ya huu,
sadece döner aşk ile onlar,
sadece sema ederler noktalar..
Uzanıp dokunamazsın kendine,
kendine neden bu kadar uzaksın be yahuuuu?
Sen her şeysin herşey sende,
peki neden başkasına bakıyorum hala ben yahuu?
İçime dönüyorum,ne çok ses var içimde,
hepsi bir telden benim, ben diyor be yahuu..
Sessizliğimde ses veren kim,
o sessiz ses kim be yahuu?
Dokunmak istediğim ama dokunamadığım,
ruhum aşkım nerdesin be ya huuuuu?
Kendimden kaçıyorum,kendimden korkuyorum….
Gidecek başka bir yerim mi var be ya huuuu?
Sığınıyorum yine sana,geldiğim yere dönüyorum..
En sevdiğim yer semadaki derya imiş,
her şeylerden kaçtığım da
titreyen ve ürperen hislerle -gözyaşlarıyla döndüğüm
sıla-i rahim, yuvam dairem-hiçliğimmiş..
Ne bellliyim orada ne de kimse bilir beni..
Ahh ahhhhh dön, dön, dönnn
aşk ile dönn, ne huzur dönn, dönnn dur.
Zerrelerin arasına dal ve sadece dönnn..………
Sen perdesin yırtmak istediğin perde kim be yahuu?
Kapat perdeleri seyr olsun,
yırttığında perdeni sema mı kalır be yahuuu?
Nur Cihan
28 mayıs 2008

27 Ağustos 2015 Perşembe

SÜNNİ KİMDİR?

"SÜNNİ"kavramı Hz.Peygamber Efendimizi(sav)çağrıştırır.Efendimiz his gözüyle değil Gönül(iç)gözüyle hareket ettiğinden kendisinde his gözü hakim olana sünni denemez.
Diğer bir anlatımla,Hayvani his(bedenimizdeki duyu organları)padişahı görebilseydi o takdirde öküzde ,eşekde Allah'ı görürdü.Eğer senin hayvan hissinden hariç heva ve heves hissinden başka bir hissin olmasaydı o zaman adem oğlu nasıl saygıdeğer olurdu.Allah c.c insan için "Yücelttik"demiştir.(VELEKAD KERREMNA).
Hayvani hislerin dışında bir vasıta olmalı.Allah'ı algılayacak özel ışık(Nur)mevcut olmalı ki bu iş başarılabilinsin.İşte o ışıkta:Nur suresi 24/35 ayeti:"ALLAH DİLEDİĞİNİ NURUNA İLETİR".ayetinde ifade edilen Kamil insandır.

Batıni hislere sahip olanlar Sünni(Nuri)dir.Hayvani hislere mahkum olanlar da Naridir.

ÖLÜM

Ölüm yokluk değil ki öldü denilen şahsa
Algının geçmesidir bu boyuttan, bir başka boyuta
Belki de veda vaktidir şu alemdeki somutlara
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Ve belki de ölümle somutlar dönüşür soyuta
Soyutlarda somut olur ahret denilen boyutta
Nasıl fark edersin alışmamışsan saf nur olana
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Denir ki günah denen şeye bulaşanların
İşledikleri vücutları olur ahrette onların
Somutlar neticesidir soyut davranışların
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Mesela bir duvar ustası, ne koyarsa yükselen duvara
O şeyden yükselmiş olmaz mı bina hali hazırda
İşte böyle düşünmeli vücudu ahreti de galiba
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Ellerinle inşa ettiğinin farkına var cehennemini
Ve senin cennetindir güzel işlerinin neticesi
Halef olma istidadının budur işte semeresi
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Bir kez düşündün mü, şu hayat nedir acaba
Ne anlatır insana ruhumdan üfledim sözü sana
Üflemekle ayrılır mı acep ruhtan bir parça
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Zincire bağlanmış gibi işte şimdi ellerim
Ölmeden evvel ölmektir benim asıl hürriyetim
Acep gerçekleşir mi bilmem benim bu dileğim
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek

Yaratılmaktan beri olan halini tanımalı insan
Sen mi emanetsin, yoksa bu beden mi emanet olan
Ve var mı acep Hak'tan başka varacak bir son bulan
Anlamak gerek ölmeden evvel ölmek ne demek
27.08.2015



Mahmut Erol Kılıç ve ezoterizm masalı ve manevi ESMA astrolojisi konferansı

99 ACVE HURMASI (akik taşlarının) MASALI 33

bir mertebenin daha 33.basamağının  M'âsâl-ı..

http://ruhumunmasali.blogspot.com.tr/2012/11/99-acve-hurmasi-akik-taslarnn-masali-33.html
nur cihan







RUH İKİZİ NECİB SULTAN'DAN

Bu tabiri AZİZİM'den duymuştum.Ama açıklamasını soramadım.İnsan dış suretini aynada seyreder.güzellik yahut çirkinliğini orada görür ki insan nefsi kendi çirkinliğini hiç kabullenemezmiş.İnsan iç yüzünü araştırmazmış.Acaba,iç yüzümüzü nasıl görürüz.?
Tabi ki ayna vasıtasıyla .Ancak bu ayna bizim bildiğimiz maddi (demir yahut cam)ayna olmasa gerek.Canın yüzünü gösteren ayna çok pahalı imiş.Can aynası Yarin yüzü imiş.O diyardan olan yârin yüzü.Ki bu yüz Mürşid-i Kamil imiş.Doğum sancısı nasıl Hz.Meryem'i hurma ağacının altına doğru çekmişse Hakikati arama isteği ise seni Mürşit huzuruna çeker.
Ancak sende varlık ve benlik duygusu kıl kadar bile mevcut olursa o aynada hakikati seyredemezsin.Çünkü Benlik duygusu inciyi,değersiz yeşim taşı gösterip seni yanıltır.(Hazreti Mevlana)
Ruh ikizi Mürşit olsa gerek

Mevlana Vakfı

CİNSLERİN CAZİBESİ(ÇEKMESİ)

HACI HACI'YI BULUR MEKKE'DE.
DERVİŞ DEVRİŞİ BULUR TEKKE'DE.
KÖTÜ KÖTÜYÜ BULUR DAKKADA.
Dakka,arapçada  kısa zaman dilimini ifade eden Dakika'nın karşılığıdır.Dikkat edilirse bu sözde her tür'ün(cinsin)birbirlerine olan ilahi çekişi ifade edilmiştir.Tıpkı Nur suresi 24/26 ayetinde ifade buyurulduğu gibi:TEMİZLER TEMİZ OLANLAR İÇİN,KÖTÜLER,KÖTÜ OLANLAR İÇİN.
Dünyada her şey kendi cinsi olan şeyi cezbeder.Sıcak sıcaklığı çekiştirir.Soğukta soğuğu çeker.Sosyal hayatımızda da bu kural çalışır.Aslında bir hadisi şerifin ifade ettiği gibi Cenab-ı Hakkın bir gurup melaikesinin vazifesi iyi insanları iyiler tarafına yönlendirmek,kötü kişileri de kötüler tarafına yönlendirirmiş.Batıl kısım,batıl olanları çeker.Baki ölümsüz olanlar manen ölümsüz olanlarla sarhoştur...Herşey SAHİBinin elinde olmakla dua edip bu ayrımı yapan güçten yardım dileyelim."Ya Rab Bizi iyilerle bir arada bulundur"diye.

ARSLAN'IN DİŞİSİ

Söğütlü AZİZ,Mehmet Ali Hoca' Kırıkhan'da kendisini seven Hasan Hoca'nın evine gelir.Hasan Hoca evde yoktur.Karısı EŞE Teyze'de hoca efendiye derin muhabbeti vardır.Evin davarlarında bir hastalık vardır.Hoca'ya dua etmesini ister.Hoca efendi:"Bu hastalığın kefareti bir Horoz'dur?Kesecek horuzun varmı ?der.Eşe teyze :Hocam Horoz da var,körüz de var der.Davarın kesilecek dereceye gelmiş yetişkinine mahalli lisanda körüz denirmiş.her ikisinide keserek misafire ikram edince Hoca efendi:ASLANIN ERKEĞİNE DE ASLAN DENİR.DİŞİSİNE DE ASLAN DENİR sözünü Mevlana Vakfı  İSKENDERUN

Av.Şemsettin KESER
semsettin.keser@hotmail.com

İSKENDER'İN SEFERİ

KEHF SURESİ 18/89-90 ayetlerinde İskender'in seferi anlatılır.Bu isimdeki kişinin Peygamber veya Veli olduğu tartışılır.Bu sefer, Güneşin doğduğu yere'dir.Dünyanın dönüş istikameti gereğince güneş hep doğudan gözükür.Hz:Mevlana Efendimiz ,dünyanın sahibi konumunda olan İSKENDER'in ,aydınlanmak için Güneşin doğduğu yere(Mürşid-i Kamil yanına)sefer etmesi gerektiğini ifade ile,burada temizlenip aydınlanan insanın(Maddi dünyadaki hüküm sahibinin-İskender'in)söz anlamayan fesat ehli bir kavimin (yecüc-mecüc) inananlara zarar vermemesi için aralarına engeller koyacağını ve gittiği her yeri nurlandıracağını işaret eder. Ancak Manevi yönü olan saltanat sahibi kalıcı barışı temin edebilir .
Mürşid-i Kamil olarak vasfedilen Güneşin temel görevi aydınlıktır.Diğer faydaları ısı nedeniyle canlılara hayat sağlaması,bitkilerin gelişmesi ve toprak altındaki madenleri olgunlaştırma fonksiyonlarıda vardır.Bu sıfatların yanında yakıp kül etme sıfatına da sahiptir.
Bu nedenle İnsan-ı kamiller,aydınlatıcı,hayat verici,olgunlaştırıcı sıfatlarının yanı sırada insanların onu reddetmesi veyahut düşmanlık etmesi,helaklerine de sebeptir.

LÜZUMSUZ(ZARARLI ) MERAK

Oğuz Falay,söğütlü AZİZ Mehmet Ali hocayı sevenlerden Kırıkhanda Belediye Başkanlığı yapmış birisi olup,Belediye seçimleri öncesi Hoca efendiye evinde verdiği bir davette "Hocam size istediğiniz büyüklükte ve planda bir dergah yaptırayım.Böyle dağda dolaşmayın"teklifinde bulunursa da Hoca efendi kabul etmemiş.Oğuz bey vefat ettikten sonra kardeşi Hacı Alkan,Şekip hoca isimli bir muhtereme Rica'da bulunarak mezarına götürür ve isteği şudur:Ağabeyinin mezardaki hali nasıldır?Şekip Hoca böyle bir istek kendisi için hayırlı olmayabilir dediyse de Hacı Alkan ısrarcı olur.Şekip Hoca murakebe yapar ve duası akabinde Hacı Alkan bir bakar ki Kardeşi Oğuz Falay ile Söğütlü Aziz Mehmet Ali Hocaefendi yeşil bir çayır üstüne oturmuş karşılıklı çay içmekteler.Perde kapandığında Hacı Alkan'ın dişleri kitli bir vaziyette titremektedir.(Nakleden Hassa -Gürpınardan Bekir Baysal)

BİRAZ DEDİKODU

Diyeceksiniz ki günah değil mi?Hem günah !hem değil!Nasıl olur?derseniz;
muhabbet esaslı dedikodu ,gıyaptada olsa günah olmaz .Benlik -Varlık kokan dedikodu günah olur.Zaten benlik esaslı övme bile günah.Dilinin sivriliği ve "Dinen bu böyledir"şeklindeki iddiacılığı nedeniyle bir türlü Yaşar Nuri hocaya olan düşüncelerim netleşemedi.Sonra hadiselere birde şu görüş açısından baktım:Hazreti Mevlana ve  Kuşadalı İbrahim hazretleri ile meşgul olmuş birisinde bu hususların olmaması gerekirdi.Acaba ne olmuştu.
Mesnevi'nin son hikayesi olan şehzadeler hikayesinde konuyu çözdüm.İkinci şehzadenin hikayesiydi.Mürşidin manevi halleri aksedince,ben de oldum deyip ayrı bir dükkan açarak müşteri arayışıydı.Usta'ya rağmen dükkan açmak.Sermaye mi?Hz.Pir efendimiz,bedenden kesilerek ayrılan uzuv bir müddet canlı imiş gibi harekette bulunsa da ölüme mahkumdur"demişti.USTA RIZA GÖSTERMEZ VE SERMAYE TAHSİS ETMEZSE açılan dükkan hem Ruhsatsız,hemde tamtakır olur vesselam.YOL'un MANEVİ ÇUKURLARI olsa gerek.Hatalıysam özür dilerim

Demisti ki; ön dişlerinle arka dişlerinin farkini biliyor musun?



Demisti ki; ön dişlerinle arka dişlerinin farkini biliyor musun? 

Evet demiştim önler keser arkalar ezer, çiğner. Tüm entellektüel zihnimle tarifler vermeye, tanımlar yapmaya, anlatmaya başlamıştım ki; 

Aferin iyi bilgi. Ama onları geç, sen hic yasamamışsın!

Şimdi al su leblebiyi, ön dişlerinle çiğne, yut yada yutmaya çalış ama hisset.

Yutamadım elbette öyle kupkuruydu ki.

Simdi de al bunu diye yeni bir leblebi vermişti. Arka dişlerinle çiğne onu demişti.

Hop tükürüğümle yumuşadı.. Kolaylıkla ezildi, lezzetlendi, tat geldi ve yuttum.

Tamam. Anladın mı şimdi.

İşte şimdi yaşadın!

Bilgi yetmez.

İdrak etmelisin.

Yani gözlerinle görmeli.

Deneyimlemelisin.

Kimsenin onayına ihtiyacın olmadan bilmelisin.

Neyi? Kendini ve HAYatı.

Sen İNSAN’sın demişti. Bunu söylerken, sesini daha toklaştırarak, kalınlaştırarak üzerine basa basa vurgulamıştı.O, kelimenin anlamını bilmekten öte İNSAN olandı, YAŞAYANdı.
Nildem



26 Ağustos 2015 Çarşamba

NÜKTE

Hacı efendi  ilk defa afrikalı bir siyahinin(Sudanlı olabilir) Hac esnasında tavafını görür.İriyarı vücuda sahip bu afrikalı Müslümanın ten rengi parlak siyahtır.Dişleri bembeyaz iken ağız içi kırmızıdır ve sesi incedir.Bizim Türk,bu fiziksel görüntü karşısında gayriihtiyari güler.Karşıdaki yahut yanında bulunan arif bir zat şöyle söyler:EFENDİ BOYAYI MI BEĞENMEDİN,YOKSA BOYACIYI MI?

GÖRMEDEKİ TEHLİKE(Vakitsiz)

AZİZİM anlatmıştı.(Yaşamadığı hiç bir şeyi ifade etmemiştir)
Azizimin İskenderun'da terzilik yaptığı dönemde,Erzin pasajı denilen şimdi ise havuzlu çarşı denilen yerdeki dükkanını bir sabah kalfalardan biri açar.Üst kata temizlik için çıktığında ne görsün:yan tarafta bulunan boş bir evde yalnız yaşayan,Maraşlı,varlıktan yokluğa düşmüş ,bir oğlu ve bir kızı kendini terk etmiş bir zatı muhteremi yerde baygın vaziyette bulmuş.Şahsın Tüm vücudu simsiyah kesilmiş vaziyettedir.Kalfalar aşağı indirdiler.Hastahaneye götürdüm.Hastahanedeki hemşerim Konyalı doktor "Bu artık bitmiş "dedi.Israrım üzerine bir odaya yatış yaptı ve elime bir reçete vererek bu ilaçları temin et dedi.Şu anda oğlu da eczacı olan bir dostumun eczahanesine reçeteyi götürdüm.Reçeteye baktı İlk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorum "dedi.4 çuval dolusu ilaç hazırladı.O esnada dükkana birisi girdi.Eczacıya"Bu ilaçların yarı parası benden"dedi ve parayı ödedi.Ben herhalde bu adam eczacının bir tanıdığıdır ,hayır yapmak istiyor"diye düşündüm.Eczacı da bu şahıstan dolayı"Bu adam,Necip efendinin bir tanıdığı"diye düşünmüş.Adam gittikten sonra birbirimize bakıp bu adam kimdi sorularını birbirimize sorduğumuzda ikimizin de bu adamı tanımadığı anlaşıldı.
İlaçları Hastahaneye götürdüm.Doktor dedi ki"Bu ilaçlar şimdi bu hastaya lazım değil ama hastahanedeki diğer hastalara kullanmak için bağış olarak kabul ediyorum"dedi.Bizim hastayı kobay olarak kullanmaya başladı.Bir ay sonra bizim hastanın rengi açılmaya başlayıp tekrar beyazlaştı.İyi oldu.Hastaneden çıkarttım evine getirdim.Evin ihtiyaçlarını temin ettim.Evine  getirdiğimde bu durumu sordum:"Hayırdır ne oldu?"Anlatmaya başladı:
"Ben ramazanın son on günü itikafa girdim.bitime üç gün kala camiden çıkıp eve geldim.Kadir gecesi idi.Semanın açılmasını beklerken o esnada bir el beni tuttu cehennemi gösterdi.Cehennemi gördüm ve sonra beni 100 metre ileriye fırlattı.Bütün vücudum yandı.Sen bana bir yol parası ver memlekete gideyim"dedi.ve adam İskenderun'u terk etti.
RAMAZANDA İTİKAFA GİRENLER O BÖLGEYE İSABET EDECEK BELALARA KALKAN OLURLAR mış.
Mevlana Vakfı /İskenderun /Şemsettin Keser

semsettin.keser@hotmail.com

DİYANET ZARARLIMIDIR?

Bugünkü diyanet zararlıdır.Zaruretten gittiğimiz (Cum'a namazı mutlaka camide icra edilir)camilerin tek ortak özelliği :PARA TALEP MEVKİİ.Zaten iki rekat farzı kılıp kendimizi dışarı atıyoruz.Kürsü ve mimberin tekrarlanan müşterek isteği:Para yardımı yapın. camiye gelip gölge ve klimalı bir yeri bir müddet kullandığından dolayı kendini minnet altında hissedip yer kirası da olsa cebinden çıkarttığı en küçük kağıt parayı vermek zorunda hissediş.Canlı camilerden bahseden,onlar için isteyen yok.Kendilerini bu eylemden fariğ(ayrı)tutup yörük sırtından kurban kesenler.
Bu anlayış,Hakikat dininin önündeki en büyük engel.İcabında siyasal iktidarın mesaj aktarma yeri olarakta kullanıma müsait.Vahhabi anlayış nedeniyle Türbeler ve dergahlar rakip firma.Sakın müşteri kaçmasın.Siyasetle uğraştığımız zamanlarda hedef kitlemizdi cami cemaatı.Allah affetsin.Allahın dinini günlük hayata hakim kılacaktık iddiası bizleri sarhoş etmişti.O iddia sahipleri bugün iktidarda.Durum ortada.Allah'ı içimizde hakim hale getirme çabası içinde olmadan yeryüzünün tanzimine kalkışıyoruz.


Mevlana Vakfı Başkanı /İskenderun /Şemsettin Keser

semsettin.keser@hotmail.com

İSTİŞARE(Danışma)

Ali İmran suresi 3/159"(vahyin inmediği hususlarda)onlarla istişare et".İstişare,aklı kuvvetlendirip,yanılmayı ortadan kaldıran veya asgariye indiren bir müessesedir.Bir mumdan üç beş mum tutuşturulsa ortadaki aydınlık artar.Kiminle istişare yapmak gerekir?sorusuna verilecek cevap:AKLI ERENLE 'dir.Buradaki aklı eren kavramı Veli'lerin karşılığıdır.Akıl bir başka akılla birleşirse kötü iş işlemeye,kötü söz söylemeye mani olur.Bir nefis,başka bir nefisle dost olup yardımlaşırsa cüz'i akıl tembel ve güçsüz olur.Çarçabuk git kendine bir Allah dostu ara.Böyle yaparsan Allah senin dostun olur.Halvet yabancıya karşı olur sevgiliye karşı değil.Kürk kış için gereklidir.Bahara karşı değil.Ey oğul mürşit senin gözündür.O'nu çöpten ve tozdan temiz tut.Onun hakkında kötü zanda bulunup ona itiraz edersen gözün görmez olur.Mürşidin huzurunda dil süpürgesini kullanıp toz kaldırarak aynayı kirletme.(Hz.MEVLANA)

ERKEĞE ÜÇ NASİHAT

AZİZİME AİTTİR:
Görmemişten para almayacaksın.
Hanıma(eşine) sırrını vermeyeceksin
Hükümet adamı ile dost olmayacaksın.
(Her bir söz için kitap yazılabilir)

Mevlana Vakfı Başkanı /İskenderun /Şemsettin Keser


semsettin.keser@hotmail.com

İŞLERİNE KARIŞILMAYACAKLAR

AZİZİM ifade etmişti:"Üç kişinin işine karışılmaz:ASKERİYENİN İŞİNE,HÜKÜMETİN İŞİNE,EVLİYANIN İŞİNE.Bu üç makam,Cenabı Hakk'ın ağır isimlerinin tecelli ettiği Zahir(maddi)-BATIN(Manevi)yerlerdir.Bugün için anlaşılmayacak hikmetlerin gereği olabilir.Kader sırrına vakıf olmayanların bu işleri anlayabilmesi için uzun süreler geçmesi gerekir.

Mevlana Vakfı Başkanı /İskenderun /Şemsettin Keser


semsettin.keser@hotmail.com

Peygamber sözü

Efendimizin her sözü,sayısız hikmet taşır.
"YALNIZLIK,Kötü biriyle düşüp kalkmaktan Hayırlıdır.
TEMİZ ARKADAŞ,yalnızlıktan hayırlıdır.
HAYIRLI SÖZÜ UZATMAK,susmaktan Hayırlıdır.
SUSMAKSA ,şer sözü uzatmaktan hayırlıdır
Mevlana Vakfı

EFENDİLERİN ÖZELLİĞİ-VAZİFESİ

Ahzab Suresi 33/45-46 ayetlerinde Cenabı Hakk "EY PEYGAMBER.BİZ SENİ ŞAHİT-MÜJDECİ-UYARICI VE ALLAHIN İZNİYLE O'NA ÇAĞIRAN VE NURLANDIRAN BİR IŞIK OLARAK GÖNDERMİŞİZDİR"buyurulmakla,Peygamber vekili olan İnsanı Kamil'lerin özellikleri ve vazifelerinin ne olduğu sayılmıştır.
ŞAHİT.Daha önceki blog yazılarında ifade edilmişti.Veliler hür kişi kabul edilmekle hür  olan Velilerin şahitliği makbul olup,onların kalbinde yer etmemiz ,dünyaya gönderilmekten maksat olan vazifemizi yapıp yapmadığımıza delildir( şehadetidir.)
MÜJDECİ.Naz makamında olan bir veli Hakka hitaben"İlahi,senin merhametinin ziyadeliğini bu insanlara anlatırsam sana secde edecek kimse kalmaz".
UYARICI.Gerek İrşat ,gerek İdare bölümünün Ricalullahı insanları ve özellikle insanları İdare edenleri uyarırlar.Dünyanın zevkine aldanmayın.Her nimet zeval bulacaktır.Mevki makam emanettir.
ÇAĞIRAN VE NURLANDIRAN IŞIK.İzinle mümkün bir vazifelendirme.Kişi,kendi nefsi isteği ile bu vazifeyi  yapmağa kalkarsa sahte doktor,sahte avukat muamelesi görür.Hasta ölür,dava kaybedilir.İzin,Cenab-ı Hakk'ın koyduğu bir usul kuralıdır.

Mevlana Vakfı Başkanı /İskenderun /Şemsettin Keser


semsettin.keser@hotmail.com