27 Ağustos 2015 Perşembe

Demisti ki; ön dişlerinle arka dişlerinin farkini biliyor musun?



Demisti ki; ön dişlerinle arka dişlerinin farkini biliyor musun? 

Evet demiştim önler keser arkalar ezer, çiğner. Tüm entellektüel zihnimle tarifler vermeye, tanımlar yapmaya, anlatmaya başlamıştım ki; 

Aferin iyi bilgi. Ama onları geç, sen hic yasamamışsın!

Şimdi al su leblebiyi, ön dişlerinle çiğne, yut yada yutmaya çalış ama hisset.

Yutamadım elbette öyle kupkuruydu ki.

Simdi de al bunu diye yeni bir leblebi vermişti. Arka dişlerinle çiğne onu demişti.

Hop tükürüğümle yumuşadı.. Kolaylıkla ezildi, lezzetlendi, tat geldi ve yuttum.

Tamam. Anladın mı şimdi.

İşte şimdi yaşadın!

Bilgi yetmez.

İdrak etmelisin.

Yani gözlerinle görmeli.

Deneyimlemelisin.

Kimsenin onayına ihtiyacın olmadan bilmelisin.

Neyi? Kendini ve HAYatı.

Sen İNSAN’sın demişti. Bunu söylerken, sesini daha toklaştırarak, kalınlaştırarak üzerine basa basa vurgulamıştı.O, kelimenin anlamını bilmekten öte İNSAN olandı, YAŞAYANdı.
Nildem



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder