24 Mart 2023 Cuma

TEK PARTİ DİKTATÖRLÜK MÜ?

 "TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE TEK PARTİ YÖNETİMİNİN KURULMASI 1923-1931) isimlieserinde Mete Tunçay eleştirme yapmıştır. Bu dönemde tek partinin herşeyden önce diktatörlük anlamına geldiğini belirtmiştir.

Milli Mücadelenin hemen ardından , çağdaşlaşma hedef gösterilerek bir takım devrimler gerçekleştirilmiştir. Önce, tarikatların desteğini alarak Hilafet kaldırılmış daha sonra da tekke ve zaviyelerle ilgili kanunla tarikatlar yasaklanmıştır. Şapka devrimi, Türk Tarih tezi,Türk Dil Reformu gibi uygulamalar bugün için mizahi bir nitelik taşıyor olsa da, 1950 yılına kadar süren terör ortamında pek çok cana mal olmuştur.1923/1931 dönemi içinde İstiklal Mahkemeleri eliyle uygulamaya konulan üç önemli intikam hareketi dikkat çeker.Birincisi takriri Sükun yasası ile basına karşı uygulanan şiddet, ikincisi Terakki perver Cumhuriyet Fırkası ile işbirliği yapmayan eski ittihatçılara karşı uygulanan şiddet, üçüncüsü de Serbest Cumhuriyet Fırkası destekçilerine uygulanan şiddettir.

8 Kasım 1924 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde verilen bir gensoru oylamasının ardından , bazı milletvekilleri Cumhuriyet Halk partesinden ayrılarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurmuşlar örgütlü muhalefet olarak tek parti diktatörlüğüne karşı çıkmışlardır.5 Mayıs 1925 de Ankara İstiklal Mahkemesi hükümete başvurup Terakkiperver fırkasının kapatılmasını ister  hükümet ,parti tüzüğünde mevcut "Fikirlere ve dini inançlara saygılı olma" maddesi gerekçe gösterilerek muhalefet partisini kapatma kararı alır.

15 Haziran 1926 tarihinde İzmir'de Mustafa Kemal'e yönelik bir suikast girişimine karıştıkları gerekçesiyle İttihat ve Terakkinin eski kadroları, Terakkiperver fırkasının eski üyeleri idamla yargılanır.6 terakkiperver Cumhuriyet Fırkası üyesi milletvekili asılmıştır.

1930 yılında Mustafa Kemal'in emriyle Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulur.Daha sonraki süreçte bu partinin yöneticileri değilde bu partiye üye olan halk yığınlarıdır.4 Eyül 1930 ta İzmir'e gelen Serbest Cumhuriyet Fırkası yetkililerini çoşkun bir halk topluluğu karşılaması üzerine polis, fırka taraftarları üzerine ateş açar ondört yaşında bir öğrenci ölür dördü ağır onbeş kişi yaralanır.1930 Belediye seçimlerinde bu partinin sandık başında tüm hilelere rağmen başarı kazanması üzerine 15 Kasım 1930 da Mecliste ,partinin kapatma kararı çıkar  Akabinde 23 aralık 1930 da Menemen hadisesi ceryan eder .Menderes bu partinin Aydın İl başkanı olarak başladığı siyasette Halk partisine karşı yapılan muhalefetin bedelini idam sehpasında ödemiştir. 

1930 lu yılların yeni Türk Cumhuriyeti, kendisinin karşı tezi olarak gördüğü Osmanlı'dan farklılaşıp, Tanpınar'ın sözleriyle "Ben artık bir başkasıyım!" diyebilmek saadetine erişebilmek için Osmanlı'ya ait her şeyden bir an önce kurtulmaya çalıştı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder