24 Aralık 2020 Perşembe

ADEM'İN VÜCUDU

Söz, Âdem’den, insan vücudundan, meleklerden, bilhassa Azrâilden açılmıştı. Bu hususta bir melami şunları söyledi: - Allah meleklere: (Ben Âdem’i yaratacağım; hadi gidin, bana “yedi denizin ortasındaki ada’dan bir avuç toprak getirin!” diyor… Önce Cebrâil gidiyor o adaya. Oradan bir avuç toprak alırken ada: “Aman! Sakın, beni ekleme, benden toprak alıp götürürsen, Allah o topraktan insanlar yapacak. Bu insanların başına ne felâketler gelecek… Onlarla beraber ben de ızdırâb çekeceğim. Allah aşkına beni rahat bırak” diye yalvarıyor. Cebrâil dayanamıyor, dönüp geliyor. Allah bu işi sırayla Mikâil’e, İsrâfil’e havale ediyor; onlar da adanın yalvarmasına, feryadına dayanamıyorlar, toprağı alıp getiremiyorlar. Nihayet Allah Azrâil’i gönderiyor. Ada Azrâil’e de yalvarıyor amma, Azrâil: “Ben yalvarma malvarma bilmem Allah emretti; ben onun emrini yerine getirmeğe mecburum” diyor ve toprağı, aldığı gibi, Allah’a getiriyor. Allah da Âdem’i yaratıyor. Âdem, ömrünü tamamlayıp öleceği zaman Allah, Azrâil’e: “Hadi bakalım, bunun canını al!” diyor. Azrâil: “Aman Yârabbi, ben bu işi yapamam” deyince, Allah, “Madem toprağını sen getirdin, canını da sen alacaksın!” diyor. “Ya bana inkisâr ederlerse?” “Etmezler, korkma; ya baş ağrısından, yahut da sancıdan,.. bir şeyden öldü, derler, seni hatırlarına bile getirmezler?” Herkesin Azrâil’i kendi idrâkine göredir. Azrâilimiz, ya korktuğumuz yahut da sevdiğimiz şeylerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder