23 Aralık 2020 Çarşamba

KÜFRÜN İMAN OLMASI,

(Medrese ve minâre vîrân olmadıkça kalenderlik hâli, yani Tasavvuf ve Hakîkat ilmi gereği gibi inkişâf edemeyecek, yayılamayacaktır. Îmân zannettiğimiz şeylerin hakîkatte bir küfür; küfür zannettiklerimizin de gerçek îmân olduğu anlaşılmadıkça Allah’ın hiçbir kulu hakkıyle Müslüman olamayacaktır!) Emre – Mevlânâ bu şiiri bir vesileyle söylemiştir. Mevlânâ, Allah’ın zâtından bahsederken, dinleyenlerden birinin aklında câmi, minâre, medrese dolaşıp dururmuş. Mevlânâ onun içini gördüğü, bildiği için dayanamıyor, pat! söylüyor. . Fakat Mevlânâ’nın kasdı, minârelerin, medreselerin yıkılması değildir; oralardaki zihniyetin yıkılmasıdır. Değil medreselerin, câmilerin; kiliselerin ve havraların bile yıkıldığını istemeyiz; çünkü oralarda Allah’a ibâdet edilmektedir. Küfrün îmân, îmân’ın da küfür olmasına gelirse: Küfür, bir şeyin üstünün örtülmesidir. Yani küfür, içi örten dıştır. Saçımız yüzümüzü örtüyorsa, saçımız küfürdür. İlk mektepteki bilgi, orta mektebe geçen bir çocuk için küfürdür. Bu söz, ayni zamanda Mevlânâ’nın eski hâlinin ifadesidir. Çünkü o adamın aklından geçen minâreler, medreseler, bir zaman da Mevlânâ’nın aklındaydı. O adamın düşüncesi bir vesîle oluyor. Mevlânâ, kendisinin eski hâliyle son hâlini mukayese ederek bu sözleri söylüyor. Herkes kendi hâlini bilir ve söyler. Kâmil insanların sözleri de böyledir. Tepeleyip geçtikleri eski hâllerini söylerler, bize ibret olsun diye.Mevlânâ, Şemsi Tebrîzî’yi tanımadan evvel mükemmel bir medrese âlimiydi. Mevlânâ’nın o vakitki din ve Allah bilgisi kitapların yazdığından ibaretti. Hâlbuki sonra Allah’ı bilip, görüp onda fânî olunca eski bilgisi küfür olmadı mı? Ama onun için küfür oldu. Herkes için o eski bilgi küfür olur mu? Mevlânâ gibi Allah’ta fânî olmayan insanlar için o eski kitap bilgisi küfür değil, îmândır. Mevlânâ’nın eski îmânı zandan ibaretti, görgüye dayanmıyordu. Hâlbuki bilmek ve görmek gibi kuvvetli îmân olur mu? Mevlânâ’nın eski hâli, yeni hâlinin örtüsü, küfrü değil miydi? Bir meyvanın acı kabuğu, içindeki tatlı kısmın küfrüdür. Ama önce kabuk lâzımdı. Meyva tekâmül edip tatlanınca dıştaki kabuk küfür oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder