17 Aralık 2020 Perşembe

BİZE SÖĞÜP SAYANLAR

Rüzgârlar denizden gelir. Rüzgârları meydana getiren şey, sudur; yani denizlerdir. Denizler hep su olduğu için oradan esen rüzgârlar da su ile karışıktır. İşte Allah’ı deryâya, hakîkati anlamadan kötü söz söyleyenlerin sözlerini de rüzgâra benzetirsek, onlardan gelen kötü sözler doğrudan doğruya Allah’tan geliyor demektir; böyle bileceğiz. Bize söğüp sayanları kendi parçamız olarak göreceğiz. Bir kimse, başkasının aleyhinde söylerse, onun için “filâncanın günahını aldı” derler. Benlikten büyük günâh yoktur. O ağır sözler benlik kalemizin yıkılmasına sebep oluyor. Allah onlardan râzı olsun. Suçluyu suçlu görürsek, hem o suçlu kalır, hem de biz suç sahibi olmuş oluruz. Belki o suçlu birgün kabahatini terk eder de biz başkalarını kötü görme suçundan vazgeçemeyiz. Hz. Muhammed kabahat işleyen iki kişinin bulundukları evin penceresine hırkasını örtmüş de yürümüş. Onlar bizi gözlerinin önüne alıp da yanlışımızı söylerken kendi yanlışlarını söylemiş oluyorlar. Çünkü hep bir vücudun parçalarıyız; ayrımız, gayrımız yok. İnşallah onların da yanlışları düzelecektir. Küçük, annesinin üstüne pisler de annenin sevgisine yine de halel gelmez. Geliyorsa, o ananın analık ahlâkı tam değil, noksandır. Küçük kabahat yapıcı; büyük affedici demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder