7 Aralık 2017 Perşembe

"ŞEYHİ OLMAYANIN ŞEYHİ ŞEYTANDIR" SÖZÜNÜN ANLAMI NEDİR?

Günümüzün sağlıksız gelişen tarikat ortamı içinde iki türlü aşırılık ve yanlışlıkla karşılaşıyoruz.Birincisi,yolu bu tarikata düşmeyenin imanını kurtaramayacağı şeklindeki görüştür.Mesela yeni tarikata intisap etmiş heyecanlı bir mrid tanıdıklarına şöyle söyler:Eğer bir efendiye intisap etmezsen halin haraptır.İmanını ve ahiretinikurtarman mümkün değildir.Zaten boşuna dememişlerdir;"Şeyhi olmayanın şeyhişeytandır."Eğer bir şeyhe tabi olmazsan şeytanın peşine gitmiş olursun!..
Bu yanlış bir görüştür.Çünkü tasavvufa ilgi duymak ve sonunda bir tarikata girmek , bir yaratılış ve yetenek işidir.Mesela"akılcı"yapıya sahip olanlar bu konulara uzaktır.Tarih boyunca bütün müslümanların ille bir tarikata mensup oldukları görülmemiştir.Hatta bazı tarikat şeyhleri , intisap etmek üzere kendilerine başvuran bir kısım insanların ruh yapılarını inceledikten sonra kibarca ve uygun bir dille geri çevirmişlerdir. "Evladım, bu yol sana göre değildir, sen normal ibadetlerini yapsan bu sana kafidir."demişlerdir.
Peki o meşhur söz nasıl anlaşılmalıdır? "Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır" sözü sınırlı olarak doğrudur.Bu, herkesin mutlaka bir şeyhe uyması gerekir demek değildir.Fakat, tasavvufi hayatı tatmak istiyorum, buradaki gelişmeleri yaşamak istiyorum, diyen kimse bunu kendi kendine başaramaz.Bazı alanlar vardır ki mutlaka bir öğretici ve rehbere ihtiyaç gösterir.Uzman hekimlik gibi, zor bir müzik aletini ustalıkla çalmak gibi.Tasavvufta şeyh böyledir.
Yanlışlıkların ikincisi ise aksi yöndeki görüştür.O da tasavvuf ve tarikatın dinde bulunmadığı, din içinde din icat etmek olduğu ve dini bozduğudur.Kadızadeliler zihniyeti versiyonudur.Kadızadeliler anlayışı dinde tasavvuf ve tarikatı reddeder.
Büyükler demişlerdir ki Efendimiz (sav) zamanında tasavvufun adı yoktu ancak yaşanıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder