19 Aralık 2017 Salı

DİN İSTİSMARI:TARİKATIN POLİTİKAYA ALET EDİLMESİ

Geçmişte bunun örnekleri görülmüştür.İstismara elverişli bir konu varsa , mutlaka onu istismar etmek isteyen birileri çıkacaktır.Kesin çözüm o meseleyi istismar konusu olmaktan çıkarmaktır.Serbestlik ve şeffaflık bunu sağlayacak adımdır.
Tarikat günlük politikaya alet edilemeyecek kadar yüksek birvasfı olması gerektiğidir.Gelenekten kopmuş olmanın acı sonuçlarından birini bu naktada görüyoruz.Tarihi geleneğimizide tarikat şeyhleri  ve tasavvuf büyükleri devlet adamlarıyla iyi geçinmişler , onlara hayır duada bulunmuşlarsa da , kendileriyle içli dışlı olmamaya , günlük politikaya karışmamaya özen göstermişlerdir.
İlk sufiler bürokrasiden ve politik çevrelerden şuurlu bir şekilde uzak durmuşlardır.Bu ilişkilerde bir şöhret ve devlet hissetmişler, sürekli olarak "sultanın eşiğindeki "dervişi kınamışlardır.Çünkü sultan(yönetici)ile ilişki içinde olmak, zamanı gelince onun dediğini yapmayı , onun yolundan gitmeyi gerektirir.
Hakikat ehline göre "şöhref afettir"İdareciye, politikacıya yakın olmak onların ilkelerine zarar verir.Hubbi cah(makam sevgisi), manevi gelişmeyi engeller."Kurb-i sultan ateş-i suzan"(sultana yakın olmak yakıcı ateştir)sözü hem maddi hem manevi sultan için geçerlidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder