Tasavvuf her şeyden önce insanın ruhi-manevi ve ahlaki
yönlerinin eğitimiyle ilgilenir.Amaç, insanın yaratılıştan getirdiği ham ve
aşırı yönleri törpülemek ve makul çizgiye getirmektir.Bu işlemlerin hepsine
birden seyr ü süluk demir.Bueğitimin bir adı da mücahede ve riyazattır.
Mücahede, insanın nefsani arzularına ve aşırı isteklerine
karşı direnip savaş açmasıdır.Böyle bir savaş gereklidir, çünkü insanın
olgunluğu , maddi ve beşeri insiyakların üzerine çıkıp , ruhi-manevi alana
yükselmesiyle mümkündür.Bir başka ifade ile maddesi ile manası arasında denge
kurmasına bağlıdır.Maddi duygular ve madde alanı daha baskındır.onları makul
çizgiye çekebilmek için bir mücadeleyi gerektirir.Gerçekten, insanın
kendisiyle, nefssiyle savaşı , dışardaki bir düşmanla savaşmasından daha
zordur.Çünkü o içimizdedir, bizim bir parçamızdır.Bu savaşın başarısı nefsin
ölmesi yani etkisiz hale gelmesiyle mümkündür.
Nefsin ölmesi mecazi bir kavramdır, burada kastedilen ona
hakim olabilmektir.Yabani atı ehlileştirmeye benzer.”Nefsin senin bineğindir,
binebilirsen senitaşır;o senin üzerine binecek olursa seniöldürür” denir.”MUTU
KABLE EN TEMUTU”(Ölmeden evvel ölünüz)ifadesiylekastedilen budur.Hadiste “Kuvvetli
pehlivan güreşte başkasını yenen değildir.Asıl pehlivan, öfke sırasında kendisine
hakim olabilendir.”buyrulur.
Ayrıca halvet,uzlet ve çile gibi zorlayıcı yollara
başvurulmuştur.Bunların maddi görüntüsü bellibir süre(mesela üçgün veya kırk
gün)tenha bir yere çekilip , az bir yiyecekle yetinerek ibadet ve tefekkürle
manevi yönünü geliştirmek çalışmalarıdır.Hz.Peygamber Efendimizin her Ramazan
ayında yaptığı “itikaf”uygulamaları bunun örneğidir.
Halvetin sürekli olması veya toplumdan uzaklaşarak
münzevi hayat yaşamak tasavvufun tercihi değildir.Asıl olan topluluk içinde
halvetin(halvet der encümen) yolunu bulabilmektir.Hadis-i şerifte buyrulur:”İnsanlar
içinde bulunup da onlardan gelecek sıkıntılara katlanan Müslüman, insanlardan
ayrı yaşayan ve bu tür sıkıntılara maruz kalmayan Müslümandan daha hayırlıdır.”Dağda
tek başına kalıp ermek kolaydır.Asıl olan toplum iç inde , her türlü dış
etkiyiaşarak olgunlaşabilmek, aynı zamanda insanlara faydalı olmaktır.
Tasavvuf eğitimi kamil mürşidin gözetiminde veonun
rehberliğinde daha başarılı sonuçlar verir.Tarikatlarda , az çok farklı olarak,
daha ziyade müridin özelliği de göz önünde bulundurularak değişik usuller
uygulana gelmiştir.Mevlevilikte “çile” l001 gündür ve Mevlevidergahında “hizmet”
denen bir eğitim yoluyla gerçekleşirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder