10 Aralık 2019 Salı

KURANDAKİ ZÜLKARNEYN KISSASI(1)

Zülkarneyn (a.s)'ın kim olduğunu Hz.Ali (Keremüllahi veche hazretleri) ne sordular:"Zülkarneyn peygamber mi idi, yoksa padişah mı idi" diye soruldu. Buyurdular ki "Ne Nebi idi ve ne padişah idi. Bir abd-i salih idi ki, Allah Teala'yı severdi. Allah Teala dahi onu severdi!"
Salih bir kul olan Zülkarneyn, zamanın kutbuna mülaki oldu. Onun vechi mübarekini nefis ve şeytan yılanının gözünü kör edici bir safi zümrütten ibaret gördü. Kutbuzzamanı halk bilmez. Hakk'ın saklı kullarından birisidir ve Muhammedi meşrep üzerinedir. Bu meşrepte Nefsi, nefsi demek yoktur "Ümmeti, ümmeti"demek vardır. Yeryüzünün tasarrufunu Hak Teala bu şahsa bırakmıştır. Böyle bir zatta nefsi arzu olmadığı için yine Hakk iş görür. Bu hususu Hz. Pir şöyle örnekler:Bir karınca kağıt üzerinde yürürken yazı yazan kalemi görür ve methetmeye başlar. Diğer bir karınca kalemi değil parmakları methet, hüner parmaklardadır" der. Üçüncü bir karınca ise hüner parmaklarda değil koldadır der. Böylece bu iş yukarıya kadar gitti ve karıncaların beyi şöyle dedi: Bu hüneri surette görmeyiniz, zira uykuda ve ölümde suret habersiz haldedir. Cismi beşerin müdebbiri ancak akıl ve candır, ancak akıl ve canın tesiriyle sureti cisim harekete gelir. Karınca beyi dahi noksandı. Çünkü akıl ve kalb dahi Hak teala hazretlerinin kalbi döndürmesi ile hareket eder. Akıl cismin tasarrufunda ve tedbirinde müstakil değildir, onda tasarruf eden dahi Hakk dır. Bu nedenle kutbuzzamanın idare edeni Hakk'dır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder