10 Aralık 2019 Salı

İNSANI KAMİLİN SÖZLERİNİ ANLIYAMAYANLAR İÇİN

Eğer sana ayet-i din olan ehli hakikatın sözlerini  noksan aklın ve kıt anlayışın sebebiyle anlamıyor isen, ne hayır de, ne evet de. Yani ne inkar et ve nede tasdik et."Ben bunu anlayamadım" diyerek bekle. Ta ki nimeti ilahiyyeden sana lütufla bir binek gelerek seni anlayamadığın manalara kadar götürerek halletsin. Zira anlamadan hayır veya evet demekte zarar vardır
Eğer anlamadan baş sallayıp evet dersen batınında olmayan şeyi zahmetle çıkarmaktır ki makbul bir haslet değildir. Eğer hayır dersen inkar etmiş olursun ki kahrı ilahi senin boynunu vurur.
Ayasofya'da vaaz eden bir vaiz efendi, İbni Arabi hazretlerinin sözlerine muhalif imiş ve sürekli bunu vaazlarında dile getirirmiş. Bir gün Hazret-i Muhyiddin, rüyasında tecelli ederek elinde kılıcı gösterip bir daha aleyhimde konuşursan seni bu kılıçla keserim"demiş. Vaiz korkmuş ve bir müddet hiç aleyhte söz etmemiş. Bir zaman sonra rüyasını unutarak tekrar aynı inkarları vaazında yapmış. Vaazdan sonra dışarı çıkmış üzerine bir hal gelip bir ağaca dayanarak yıkılmış.Teslimi ruh yapmadan etraftaki insanlar onu hemen gülhane hastahanesine götürmüşler. Adam orada ölmüş ancak, ailesinden kimse olmayınca hastahanedeki hocalar bu cesedi kimsesiz addedip, talebelere ders göstermek için parçalamışlar. İki gün sonra vaizin ailesi, vaizi aramaya çıkmışlar ve nihayetinde cesedin gülhanede olduğunu haber alarak gelmişler. Hocalar yaptıkları hatayı anlayıp hemen ceset parçalarını bir araya getirip dikmişler ve kefenleyerek, açmadan defnedilmesini, cesedin kırk parça olduğunu söylemişler. Adam o haliyle gömülmüş
Evliyanın sözleri ve hali çetinin çetinidir. Onlara karşı mülayim olursan zamanla o çetin olan şey sana mülayim ve düz gelir, basitleşir, idrakine kolay gelir. İnkar ettikçe bu sözlerin hakikati gizli kalır. Onların önünde acz ve kusurunu itiraf edersen, anlayamadığın hakikatlerin hikmetlerini anlayacak sebepler doğar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder