15 Aralık 2019 Pazar

BİR İNSANI TANIYABİLMEK

Hz.Pir efendimiz ,Fihi ma Fih nam eserinin 11 nci faslında şöyle buyururlar:
"Bir adamı tanımak istersen onu söylet, sözünden bilirsin. Ve eğer yankesici olursa, bir kimse de ona "Dikkat et adamı sözünden tanırlar" demiş olursa, o yankesicinin kelamında ihtiyat et (tedbirli davran). Zabıta memuru onu anlayamaz. Bu halde onun huzurunda sükut et ve kendini ona ver ve sabret.Belki onun ağzından bir kelime fırlar; ve eğer fırlamaz ise belki senin dilinden arzun hilafına bir kelime fırlar. Veyahud hatırında bir söz ve endişe baş vurur.O endişeden ve bu sözden onun halini bilirsin.Çünkü ondan müteessir oldun ve o onun aksi ve ahvalidir ki senin derununda zuhur etti".
Fiiller ve sözler bir hastanın idrarı gibidir. Hekim o idrarı tetkik ederek hastalıkları teşhise çalışır. Ancak mürşid-i Kamiller bir kimsenin ruhuna ve batınına nazar ettiklerinden onun için fiil ve söz şahidine ihtiyaçları yoktur. Ruha nüfuz ettikten sonra aynı sabitesine bakarak ehli imandan olup olmadığını anlar. Ruh doktoru olan insanı kamilin güzel fiile ve güzel söze ihtiyacı yoktur. Zira çok kimseler vardır ki içi zehir dolu olduğu halde ağzından bal gibi tatlı sözler çıkar, içi fesad dolu olduğu halde daha büyük bir menfaat elde edebilmek için zahiren güzel fiilde bulunur ve fedakarlık yapar  ve vefakar görünür. İnsanı Kamil kalbin casusudur, bunları derhal anlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder