10 Şubat 2018 Cumartesi

SEVKİ İSTİDAT NEDENİYLE KURAN'A TABİ OLMAK MECBURİYETİ

 Cenab-ı Hakk,fıtri kabiliyetigereğince insanları Kur’an’ın emirlerine uymaya mecburkılmıştır.Dilleri ile inkar etseler dahi işleri ile Kur’anın hükümlerine uygundavranmaktadırlar.Bu uygun davranış onlarda  “İslamın kitabının kabulü”şeklinde bir fikre /iradeye dayalı değilde içten gelen bir kabullenişgereği olmaktadır.Fikren ve lisanen inkar ettikleri halde fiilen tabi olmak mecburiyetinden kalmaktadırlar.Bunları misalle açıklamak gerekir se:
Bugün Avrupada İseviliğin tatbikatı yoktur.Çünkü şeriatı iseviyyede birisi birisinin yanağına bir tokat vurursa  diğer tarafını çevirmekle mükelleftir.
Şimdiki halde İsevilerin hiçbirisi yediği tokat mukabili diğer yanağını çevirmez, derhal mukabele eder.Hatta bir zamanlar değil bir tokat, ağır bir söze karşılık derhal düelloya davet  ediyorlardı.Çünkü (FEMENI’TEDA ALEYKÜM FA’TEDU..)”SİZE TECAVÜZ EDEN KİMSEYE SİZE TECAVÜZ ETTİĞİ ŞEYİN MİSLİYLE TECAVUZ EDİN” ayeti celilesinin sırrı tecelli edecek.O istediği kadar inkar etsin Allah’ın dediği olacak,Kur’anın ahkamı tatbik edilecek.O saltanatını icra edecek.
Bir başka misal:Şeriatı iseviyyede halk, hükümdara vergisini kendi eliyle mütevaziane götürmesi lazımdır.Halbuki tevazu ile götürmek şöyle dursun ,İsevilerin çoğu , hükümdarlarının tahakkümüne tahammül edemediklerinden  onların tac ve tahtlarını alt üst ettiler, müşavere usulünü vaz ettiler.
Zira (ve şavirhüm fil’emr) fermanı celilesinin emri meydana çıkacak.Haksızlığa, istibdada karşı kıyam,şeriatı Muhammedi gereğidir.
Yine “Kul siyru fiyl’ardı fenzuru keyfe bedeelhalk):”Yeryüzünde geziniz, hilkate nasıl başlandı görünüz.”Nitekim İseviler dünyayı bucak bucak dolaşıp  “Tabakatül Arz” ,bitkiler ve hayvanat hakkında araştırma yapmaktadırlar.İstidatları budur, başka türlü hareket edemezler.
Yine Avrupalıların çoğu :”Ya eyyühellezine amenu la tedhulu büyüten ğayre büyutiküm…)” Ey mü’minler ! Ehlinden, sahibinden izin almadıkça ve selam vermedikçe kendi evinizin gayrı olan eve, odaya girmeyiniz “ ayetinin hükmü ile amel ederler.Ayette o kadar incelik vardır ki isti’nas kelimesi zikrolunmuştur.Bu kelime izmi, bir kimsenin yalnız kalıbından , zahirinden değil , kalbinden , ruhundan da almayı işaret ediyor.
Avrupalı kadına ve ıtriyyata(parfüme) meyilleri malumdur.Bu ise dini mübini islamda Efendimiz (sav) in “Hubbibe ileyye min dünyaküm esselas.Ennisa vettıyb vekurreti ayni fiyssalat)hadisine uygunluktur.”Bana sizin dünyanızdan üç şey sevdirildi:Kadınlar, güzel kokular ve namazda gözümün aydın kılınması”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder