7 Şubat 2018 Çarşamba

HAKİKAT ŞERİATIN DIŞINDAMIDIR?

iŞİN SADECE ZAHİRİNDE KALANLAR, MARİFET VE HAKİKAT ZEVKINI DUYMAYANLAR, HİKMETİ İLAHİYYEYE MÜDRİK OLMAYANLAR bu soruda tıkanırlar ve şu suali sorarlar:"Efendim , hakikat şeriattan hariç midir?
Bu sualin en kısa cevabı:"Hakikatsız şeriat atıl, şeriatsız hakikat batıldır"
Bununla beraber hakikatta tekamül eden kimse şeriatın nezaketini daha başka zevk ile anlar.Hakikatın zahire uymuyormuş gibi görünen şekillerinde mühim incelikler gizlendiğini görür.
Bunun bir misal ile anlatımı şöyledir:
Canavarları utandıracak kadar zalim birisi masum bir insanı dövüyor.O masum insanı zalimin elinden kurtarmak için çırpınan bir hakikat ehli bakıyor.Olaya doğrudan müdahale etse o zalim kimse dahada azgınlaşacak.Gücü yetmediği için başka bir yol tutuyor.Zalim ahmak olur.Ahmak için en güzel söz onu pohpohlayan sözdür.Hakikat ereni zalime yaklaşıyor :" Aman beyefendi! Sizin gibi yüksek bir şahsiyetin böyle zavallı , kıymetsiz, değersiz bir kimseye tenezzül etmesi çok yazıktır.Burada bir adammış gibi karşınızda duruyor, mübarek elinize yazık değil mi?kovunuz huzurunuzdan.."diyerek ahmak zalimin koltuklarını kabartıp bir bahane ile masumu oradan uzaklaştırıyor, maksadı o zalimden masumu kurtarmak.
Fakat dayak yiyen zavallı kendisini zalimden kurtaran kimsenin niyetinden habersiz şekilde o kişinin zalimle birleşerek kendisine hakaret edildiği zannıyla hadiseyi gören kimseleri şahit tutarak mahkemeye veriyor ve İşte şahitlerim, filan zalim beni döverken bu da birleşti, şu şu cümlelerle bana hakaret yaptı" diye iddia ediyor.
Hakimin önündeki mevzuat nedeniyle şahitlerle ispat edilen bu hadise nedeniyle bir cezaya tabi tutuluyor.
İşin zahiri böyle amma hakikatı beyle midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder