4 Şubat 2018 Pazar

KEF VE NUN EVLİLİĞİ:KÜN EMRİ

Allah'ın "Var oluverin" iltifatıyla vücud bulan bu mevcudatı mütalea ederken evvel emirde bir ağaç tasavvur edersek , bu ağacın seyirleri gibi işte bu şecerei kainatın kökünden de "Kün" danesinin meydana geldiği ve o "Kün" danesinin manasının muhabbeti ilahiyye ile aşılanarak muhtelif istidatlarda bir çok dal budak saldığını temaşa ederiz.Gerek nari gerek türabi her mevcudun "Kün" dairesinde döndüğünü ve o mevcudun hiç birisinin kendi dairesinden çıkmaya mecali olmadığını, her şey "Kün" emrinin esrarına tabi olarak O nasıl çeviriyorsa öyle çevrildiğini ve yine O' na dönüp nasıl O'nu tavaf ettiğini müşahede ile şecerei kainatın birbirine aykırı olan dallarına ve onun meyve ve neticelerine baktığımız zaman da ihtilafın "Kün" danesinden neşet ettiğini anlarız.
İblis "Kün" emrindeki "Kef" den küfrü,"Nun" dan ise nar'ı(ateşi) anladı.Küfrün kaf'ı ile nariyyetin (ateşin) "nun"u birleşince "Fekübkibu fiyha...(Şuara 93)"Onlar ve azgınlar oraya(cehenneme)yüz üstü atılırlar)fehvasınca yakalandı ve yuvarlandı gitti.
Hz.Adem ise şecerei kainatın muhtelif dallarında gezdi, çiçeklerini , meyvelerini tetkik etti, tevhid meyvelerinden yedi , tefrik gölgesinde eylendi.Bir aralık şeceri kadere kayar gibi oldu fakat akıllı olduğundan "Rabbena zalemna .."(Araf 23) dalına yapıştı, derhal:"Fetelekka ademü min rabbihi kelimatin.."(Bakara 37)dalı Adem'e doğru eğildi , turfanda tevbe ve icebet meyvelerine sanib oldu.Mevcudanın umumi şehadetine şahitler huzurunda "Elestü birabbiküm"(Araf 172) nidasıyla davet edildi ve herkesle beraber gördüğü ve işittiği veçhile cevap verdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder