28 Kasım 2017 Salı

TASAVVUFUN KAYNAĞI VE DAYANAKLARI NEDİR?

TASAVVUFUN KAYNAĞI  veya DAYANAKLARI NEDİR?
Bunları üç gurupta toplamak mümkündür:
1-Kur’an veSünnet
Tasavvufun zahitlik yönü genellikle maddi hayatı , eşyayı, dünyayı konu edinir ve bunlarla ilgili kanaat ve yorumları içerir.İkinci önemli boyutu ise tefekkür ve felsefe cihetidir..Sufiler insan düşüncesinin uzanabildiği , ruhi-manevi inkişafın son noktasına kadar ulaşabildiği alanlarla da meşgul olmuşlardır,Tasavvufi yaşayış ve yorumlara zemin teşkil eden ayet ve hadis örnekleri ise:
*”İyi biliniz ki dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir”(Ankebut 29/64),
*”Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın”(Lokman 31/19),
*”İhtiyaçları bile olsa başkalarını kendilerine tercih ederler”(Haşr 59/9”,
*”Allah kuluna kafi değilmidir?”(Zümer 39/36)
*”Biz insana şah damarından daha yakınız”(Kaf 50/16),
*”Nereye yönelirsen Allah oradadır”(Bakara 2/115),
*”Nerede olursanız Allah sizinle beraberdir”(Hadid 57/4),
*”Evvel O’dur.son O’dur,Zahir de O’dur, batın da O’dur.O herşeyi hakkıyla bilendir”(Hadid 57/29),
*”Rabbinin adını an ve bütün varlığınla O’ na yönel”(Müzemmil 73/8),
Efendimiz (sav)’in zahitliğe teşvik eden sözleri:
*”Dünyada bir garip , bir yolcu gibi ol.”,
*” Benim dünyadaki durumum , yolculuğu sırasında bir ağaç altında gölgelenen , sonra da geçip giden bir yolcunun durumu gibidir.”,
*” Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin yahut sussun.”,
*”Benim bildiğimi sizler bilseydiniz az güler, çok ağlardınız”,
*”Allah sizin şeklinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve işlerinize bakar”
*” Yüce Allah şöyle buyurdu:Kim benim bir velime düşmanlık ederse ben ona savaş açarım.Kulum üzerine farz kıldığım şeylerden daha iyi bir yolla bana yaklaşamaz..Kulum nafilelerle de bana yaklaşmaya devam eder;nihayet ben onu severim .Onu sevince de işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olurum,benden bir şey isterse  veririm.Bana sığınırsa korurum.”
II-Sosyal ve siyasi hadiseler
Tasavvufun doğuşunda ve yaygınlaşmasında sosyal ve siyasi hayattaki buhranların ve dalgalanmaların belli ölçüde rolü olmuştur.İslam tarihindeki ilk huzursuzluk devri,Emevilerin baskıları  ve aşırı dünya düşkünlükleri,Anadoludaki yurt edinme  ve devletleşme devirlerindeki sosyal sıkıntılar  tasavvuf ve tarikatların bir manevi sığınma vazifesi gördüğünü göstermiştir.Ancak bu durumlar tasavvufun doğumunda belirleyici tek kaynak değildir.Çünkü Osmanlı’nın refah devirlerinde dahi tarikatlar en canlı devirlerini yaşamışlardır.
Sıkıntılı ve buhranlı insanların tasavvuf ve tekke atmosferinde  daha çok huzur bulduğu bir gerçektir.İnsan malzemesinin böyle ortamlarda  ve intikal devirlerinde ruh sağlığını yıpratmadan , manen zırhlı bir şekilde yeni oluşumlara taşınabilmesi , tasavvuf kurumu için iftihar edilebilecek bir olaydır.
III-İnsanın yapısı

İnsan ruh taşıyan bir canlıdır.Onun deruniliğe müsait bir yapısı vardır.O sadece etten kemikten yani maddi unsurlardan meydana gelmemiştir.Ruhun, manevi melekelerin, duyguların da beslenmeye,tatmine, gelişmeye ihtiyacı vardır.Bazı kimselerde bu özellik ve ihtiyaç daha ileri seviyededir.Uygun zemin ve imkan bulununca bu alanda inkişaf görülür.Beden geliştirilmesi sporla, aklın geliştirilmesi ve beslenmesi felsefeyle, ruhun ve gönlün beslenip geliştirilmesi  de tasavvufla olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder