22 Kasım 2017 Çarşamba

ALLAH'IN EMRİ-PEYGAMBERİN EMRİ-MÜRŞİDİN EMRİ DÜZ ÇİZGİSİ

İmanın gereği Peygambere tabi olmaktır.Bu kişinin kendi heva ve isteğinden geçerek Peygamber'in isteğine tabi olmak demektir.Bugünün insanında bunun tecellisi,Peygamber'in sünnetine sarılmaktır.Yaşayan bir peygamber varisi konumunda olan mürşid'e tabi olmak ise bu çizginin bugünkü görünümüdür.
Cenab-ı Peygamber (sav) buyurmuştur:"SİZDEN BİRİNİZ, HEVASI BENİM GETİRDİĞİME TABİ OLMADIKÇA İMAN ETMİŞ OLMAZ"
Resulullah'ın getirdiği emir,yasak ve buna benzer hususlara tam bir muhabbetle tabi olması,emrettiklerini sevmesi ve yasaklarından nefret etmesi gerekir.
Kuran-ı Kerimde açıkça buyurulmuştur:"Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın(onu)tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar."(Nisa 4/65)
"Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o iş kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur.Her kim Allah ve Resulü'ne karşı gelirse , apaçık bir sapıklığı düşmüş olur."(Ahzap 33/36)
Cenabı Hak, kendisinin sevdiklerini çirkin bulan ve çirkin bulduklarını sevenleri şöylece kınar:
"Bunun sebebi , Allah'ın indirdiğini beğenmemeleridir.Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır."
(Muhammed 47/9)
"Bunun sebebi , onların Allah'ı gazaplandıran şeylerin ardınca gitmeleri ve O'nu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır.Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarmıştır"(Muhammed 47/28).
Mürşit,şahsında Hak Teala'nın zahir olduğu bir varlıktır.Emaneti taşıyan bir vasıtadır.Canlı Kur'an'dır.Vaktin peygamberlik misyonunu üstlenmiş bir şahsiyetidir.Bu nedenle Kur'an ayetleri ,Resulullah sünnetleri halen canlı olarak devam etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder