11 Kasım 2017 Cumartesi

İNSANIN KALBİNİ BULMASI

Hikaye edilir ki Zünun-i Mısri'nin müritlerinden biri, "Ah kalbim nerede? kalbimi kim bulacak?" diye bağırarak dönüyordu.Günlerden bir gün bir sokağa daldı.O sokakta bir kadının evladını dövdüğünü gördü.Kadın çocuğunu dövdükten sonra evden dışarı attı ve içeri girip kapıyı kapattı.Küçük çocuk bulunduğu yerden sağına soluna bakınıp durmaya başladı.Nereye gideceğini, nereye yöneleceğini bilemiyordu.Tekrar evinin kapısına döndü ve orada şu sözleri söyleyerek ağlamaya başladı:
"Anneciğim! sen benim yüzüme kapıyı kapatırsan , kim bana kapısını açacak?Sen beni kovarsan  kim beni yanına yaklaştıracak?Sen bana kızdıktan sonra kim beni yanına sokacak?"
Bu sözleri duyan annesi merhamete geldi.Yerinden kalktı ve kapının arasındaki aralıktan çocuğa şöyle bir göz attı.Bakınca toz toprak içinde evladının gözünden süzülen yaşların yanaklarına doğru akmakta olduğunu gördü.Hemen kapıyı açtı , çocuğunu içeri aldı ve kucağına oturttu.Yavrusunu öperek şöyle demeye başladı;
"Ey gözümün nuru! Ey benim canımdan daha değerli yavrum!Bütün bunları sana yapmama sen sebeb oldun.Sana olan kızgınlık ve öfkemin sebebi de sensin.Eğer sözümü tutup bana itaat etseydin bu kötü durumlarla karşılaşmayacaktın."
Bu sözleri duyan genç kendine geldi.Hemen yerinden fırladı ve, Gerçekten kalbimi buldum! Kalbimi buldum! diye bağırmaya başladı.
Ali imran suresi 3/135 ayeti:
"ONLAR BİR KÖTÜLÜK YAPTIKLARINDA YA DA KENDİLERİNE ZULMETTİKLERİNDE ALLAH'I HATIRLAYIP GÜNAHLARINDAN HEMEN TEVBE-İSTİĞFAR EDERLER.ZATEN GÜNAHLARI ALLAH'DAN BAŞKA KİM  BAĞIŞLAYABİLİR Kİ! BİR DE ONLAR , İŞLEDİKLERİ KÖTÜLÜKTE BİLE BİLE ISRAR ETMEZLER.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder