14 Kasım 2017 Salı

DİL BELASI

Muaz b. Cebel (r.a) rivayet edilir:
Ey Allah’ın Resulü! Bana, cennete girmemi sağlayacak ve cehennemden uzaklaştıracak bir amel bildir!’ buyurdular ki:
‘Büyük bir iş hakkında soru sordun! Bununla birlikte , Allah Teala’nın kolaylaştırdığı kimseler için bu gerçekten çok kolaydır! Hiçbir şeyi O’na ortak koşmadan Allah’a ibadet edersin, namazı dosdoğru kılar, zekatı verirsin , ramazan orucunu tutar ve beyti haccedersin.’
Sonra şöyle buyurdu:
‘Sana hayır kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır, suyun ateşi söndürdüğü gibi sadaka da günahları söndürür. Bir de gecenin ortasında kişinin kalkıp namaz kılması.’
Sonra şu ayeti okudu: ”Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için) vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.Yaptıklarına karşılık olarak , onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilmez.(Secde 32/16-17)
Ardından şöyle buyurdu: ”Sana işin başını, direğini ve en zirve noktasını bildireyim mi? Ben,
‘Evet bildir ey Allah’ın Resulü!’ deyince buyurdu ki:
‘İşin başı islam, direği namaz ve zirve noktası cihaddır. ’Sonra buyurdu ki:
‘Sana bütün bunların temelini bildireyim mi?’Ben,
‘Evet bildir ey Allah’ın Resulü!’ deyince , eliyle dilini tuttu ve ,,
‘Buna sahip ol’ buyurdu.Ben,
‘Ey Allah’ın Resulü!Konuştuklarımızdan dolayı da sorgulanacak mıyız? Dedim.Buyurdu ki:
Hay anası seni kaybedesice! İnsanların yüzüstü yahut burunları üzeri cehenneme sürüklenmelerinin sebebi dilleriyle kazandıklarından baş ka şey midir ki?”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder