19 Kasım 2022 Cumartesi

DOSTLARI ANLATIYOR:FETHİ GEMUHLUOĞLU

 Fethi Ağabeyi onun yakın çevresinden Sadettin Ökten, şöyle anlatır: “Fethi Bey, dünyaya bir başka pencereden bakıyor ve bu aleme bir başka iklimin esintilerini getiriyordu. Onları ancak serin ve hafif bir sonbahar rüzgarının hüznü gibi hissedebilirdiniz. Anlamanız, bilmeniz mümkün değildi. Sevdiği insanları görünce veya iyi haberlerini alınca şükrederdi. “İçim aydınlandı” derdi. Bir anda havada sevgi meltemi eserdi. Aslında onun içi hep aydınlıktı.,

aydınlanan çevresiydi. Çok sık tekrarlardı. “Birbirinize hayır dua ediniz, her duanın makbul olduğu bir vakit vardır, ola ki ona rastlar.”

Annelere şöyle sesleniyordu. “Anneler çocuklarınıza yaramazlık yapıyorlardır diye kızmayınız, biraz sabırlı olunuz. Çocuklar yaramazlıklarını şimdi çocukken yapsınlar da yarın büyüdükleri zaman yapmasınlar, böylesi daha hayırlı değil mi? “Hoşlanmadığı hallere karşı sabırla mücadele eder, ama bunların bir kader olduğunu bilir, etrafının maneviyatı bozulmasın ümitsizliğe düşülmesin diye söylemezdi. Her şeyi O bilir, O takdir eder, biz makam-ı hayretteyiz, ancak teslim oluruz,” derdi. “Bu mahzun millet”, tabirini çok sık kullanırdı. Aslında mahzun olan hep kendisiydi. İç alemine akıttığı göz yaşlarıyla hüzün onun terk kabul etmez dostuydu.

Sözü Fethi Bey’e rahmet niyazlarıyla yine onun çok sık tekrarladığı bir cümleyi yadederek bağlayalım. “Kendi kendinize sebepsiz yere hüzünlendiğiniz anlarda biliniz ki, Allah’a yaklaşmışsınızdır.” Bir keresinde okuduğu kalınca bir kitaptan başını kaldırarak, “Bir dakika çocuklar, dinleyin, dedi. Tasavvuf şiiri üzerine yazılmış bir makaleden pasajlar ve örnek olarak da bir şiir okudu. Sesi buğulu ve duygularla yüklüydü…

Zahid bize tan eyleme Hakk ismin okur dilimiz,

Sakın efsane söyleme Hazrete varır yolumuz.

Muhyi sana olan himmet, aşık isen cana minnet,

Elif Allah mim Muhammed kisvemizdedir dalımız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder