18 Ağustos 2020 Salı

ELMA ŞEKERİ YAHUT SAVRULDUĞUMUZ YER


ELMA ŞEKERİ...
Yaşlarımız o yıllarda
Onbeşindeyken henüz
İslam Devleti’ne müştak
Soylu bir sevdamız vardı
Ellerimizde Seyyid Kutub
Hasan el Bennalar ile
Öz vatanında parya
Çile’keş Üstadımız vardı
Tekbiiir dese bir Mücahid
Allaaaaahüekber derdik
Sokaklarda yankılanan
Ezgi ve marşlarımız vardı
Muhammed’in ordusu
Kafirlerin korkusuyduk
Çağdaş tağutlara kalkan
Sıkılmış yumruklarımız vardı
Gün oldu meydanlarda
Cop yedik tekme yedik
Küfür sistemlerine inat
Dal veren umutlarımız vardı
Sabra ve Şatilla’da
Akan kanlar bizimdi
İntikam gününe hazır
Kutsal hayallerimiz vardı
Açe Patani Eritre Kudüs
Hepsi farklı hikaye
Duvarlarımızda tutsak
Mescid-i Aksamız vardı
Siyah bandaj asil duruş
El tetikte çapraz tutuş
Marcos’la hesaplaşan
Moro Savaşçılarımız vardı
İran İslam Devrimi’yle
Şaha kalktı umudumuz
Şehadet özlemiyle çarpan
Kuşanmış yüreklerimiz vardı
Hindukuş’ta çobanlarla
Yol gösterdik mazlumlara
Kamplarda Meral Maruf
Dağlarda Hikmetyarımız ,
Pencir aslanı Şah Mesutumuz vardı
Bilal ölmüş dediler
Şehidler ölmez dedik
Rus tanklarına karşı
Kardan duvarlarımız vardı
Drina'da mavi şafak
Neretva'da kızıl güneş
Zambaklar ülkesinde şehid
Selami Yurdanımız vardı
Kurt yavrularken gece
Bir nefes düştü toprağa
Kartal Kanatlı Dudayev’e
Minnet ve dualarımız vardı
Onbeş yaş soylu sevda
Son Peygamber mirası
Umut ve kahırla geçen
Seneler altmışa vardı
Biz bu yolun sonunu
Tahminde yaya kaldık
Mekke niyetiyle çıktık
Yolumuz Ankara’ya vardı
Kör dünyanın göbeğine
Hak Yol İslam yazacaktık
Dönerken ellerimizde
Elma şekerleri vardı
Bir Akıncının şiir defterinden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder