31 Mayıs 2020 Pazar

GAFUR BABA (NECİB SULTAN'DAN)

Necib Sultan'ım anlatmıştı. Kuzuculu'daki evden çıkıp yürürken yanımda bir araba durdu. İçinde Ahmet Aksoy ve hanımı Zekiye abla vardı. Ahmet Aksoy, Kuzuculuda yetişen evliyaullahdan Hacı İlyas hocanın oğlu idi. Bana "Erzin ilçesinde bir cenaze var beraber taziyesine gidelim" dedi. Ben itiraz etmedim. Arabaya bindim. Erzin'e cenaze evine geldik. Çok büyük bir kalabalık vardı. İnsanlar yemeğe oturmuşlardı. Bizi de bir masaya aldılar. Cenaze, hali vakti yerinde ehli tarikat bir kadın idi. Herkes masadan kalktı. Sağ tarafımdan bir işaret geldi o tarafa hafif baktım. 22 yaşlarında bir delikanlı idi."Maşallah bu genç yaşta nasıl olur" derken o genç kalktı. Meğer gencin yanında birisi daha oturur imiş. Bu zatı tanımıyor idim ama ismini duymuş idim. O zat kalktı hemen bir sedire oturdu ve bana işaret ederek yanına oturttu ve bana "Benim Dörtyol'daki dervişlerimle niçin ilgilenmiyorsun. Yedileri gönderdim ama biraz gevşekler "dedi. Bu zat adana Karataş yolu üzerinde eski ismi mihmandar denilen yerde türbesi olan Gafur Baba idi. Mübarek oturduğu yerden kalktı, bir arabaya bindirdiler ayrıldı. Beraber gittiğimiz Ahmet Aksoy ve diğerleri hazretin bana ne dediğini sordular merakla. Anlayamadım dedim savuşturdum. Bu zatın sanki yıllar öncesinden tanışıyor gibi bana kelam söylemesine hayret etmişlerdi.
Evliyaullahın bazı sözlerinin anlaşılması uzun yıllar sonra olabilir. Mübareğin Dörtyol İlçesinde elli atmış civarında dervişi vardı. Bu dervişlerle ilgilenmesi için içlerinden . . . 'i tayin etmişti. Baktım, dervişler nezdinde bir tembellik  var. Yenilenme yok. Tefekkür ettim mübareğe hizmet noktasında noksan kalmışlar. İçlerinde ......'un en zenginin oğlu var idi. Dini ilmi de yerinde idi. Ona, on beş günde cami kürsüsünden bir vaaz ver dedim. Dervişler arasında sermayesi olmayıpta ticari kabiliyeti olanlar var idi. Bunlara biraz sermaye ver dükkan açsınlar dedim. v.s. Ancak sonuçta küçüldüler ve dervişler, ilçedeki bir başka zat'a devroldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder