20 Mayıs 2020 Çarşamba

BİR ELBİSEYİ ESKİYENE KADAR GİYERDİ

Yavuz Sultan Selim, bir elbiseyi eskiyene kadar giyerdi. Bütün devlet erkanı da böyle davranmak zorunda kalırdı. İstanbul'a tayin olunan Venedik elçisinin, padişahı ziyaret için saraya geleceği belirtildi, Bütün vezirler sadrazam aracılığı ile tören esnasında yeni elbiselerini giymek istediklerini belirttiler. Padişah:"Münasiptir" dedi. Tören zamanı bütün vezirler yeni elbiseleri ile geldiler ancak Yavuz yine eski elbisesi ile tahtta oturmuş, kınından çıkarttığı kılıcı tahtın basamağına koymuştu. Pencereden giren güneş kılıcın parlaklığını aksettirmekte idi. Vezirler gösterişli elbiselerinden utandılar. Elçi geldi, işini bitirip dışarı çıktı.Yavuz Sadrazam'a :"Paşa var elçiye sor bizi nasıl bulmuştur:Sadrazam emri yerine getirdi elçinin intibaını nakletti:"Sultanım Venedik elçisi "O kılıcın parıltısı gözümü öyle aldı ki , kendilerini göremedim bile"demektedir.
Yavuz tebessüm etti ve sadrazama işaret parmağı ile kılıcını gösterip:"İşte kılıcımızın ağzı kestikçe, kafirin gözü asla ondan ayrılamaz ve bizi göremez. Amma Allah esirgesin, bir gün kesmez olur ve parlamazsa, o zaman küffar, bizi hem hor görür, hem de tepeden bakar".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder