23 Mayıs 2020 Cumartesi

YÜZYIL ÖNCESİNİ YAŞIYORUZ

Birinci dünya harbinin sonu,Osmanlı'nın yıkılışı, Meclisi mebusanın kendini sonlandırıp Ankara'da meclis kurulması, akabinde ikinci meclis,Cumhuriyet ilanı,Hilafetin ve saltanatın kaldırılması v.s şeklinde süren yüz yıllık bu tarihin başlangıcı çok iyi okunmalıdır. Değişmeyen şeyleri görmek mümkün. İnsan idaresine talip siyasiler aynı şeyleri yaşayarak aynı sonuca varmışlardır. İzmir Suikastı gerekçesiyle Mecliste derhal bir "takriri sükun" kanunu çıkartılıp, İstiklal Mahkemeleri kanunu çıkartılıp tüm yetki Cumhurbaşkanına verilmişti. Kararlarının temyizi mümkün olmayan İstiklal mahkemeleri, ne kadar muhalif varsa tamamını bir şekilde soruşturmaya tabi tutmuş bir çok masum insanı ipe göndermişti. İttihat Terakkinin Osmanlıya verdiği 10 yıllık süreç Osmanlıyı Koskoca dünya imparatorluğundan Anadolu'ya sığınmak neticesini intaç etmiş, Anadolu'daki kurtuluş harekatı sonrasında meydana gelen zafer neticesinde oluşan meclis ve hükumet İmparatorluk mirasını reddetmiş, hilafet ve saltanatın ilgası akabinde geçmişini ret mahiyetinde yapılan devrimlerle gündeminden din ve dindarlığı çıkartmıştı. Tek parti iktidarının devam ettirdiği bu zulüm "Yeter söz milletin" sloganıyla 1950 yılında nihayetlense de Vesayet odakları vasıtasıyla 1960 ihtilali, 71 muhtırası,1980 ihtilali ve 28 Şubat la devam etmişti. Ak parti kurulması akabinde iktidara gelen İslamcı güç, söylemlerindeki dindarlığı, günlük muamelata karışmayan, ibadetle alakalı serbestiyle devam ettirmiş ve vesayet odakları güç kaybettikten sonra tek başına iktidar olmanın verdiği güçle la yüs'el (sorgulanamaz) bir tutumla, ziyadesiyle zenginleşmiş bir şekilde varlığını devam ettirip, Anayasa değişikliği ile Başkanlık sistemine geçip eleştirdikleri Mustafa Kemal'den daha ziyade bir gücün sahibi olmuşlardır. Tüm icraatları İslam'la kıyaslanıp, faturalar İslam'a kesilmiştir. Günlük hayatlarında din kaygısı olmayan muhalefet cephesi ise bu iktidar üzerinden daima İslam'a vurmaya devam etmiştir. Takriri sükun kanunu nedeniyle kurulan istiklal mahkemeleri üzerinden nasıl korku salınmışsa bugünde aynı korku toplumda mevcuttur. Neyzen Tevfik'in sözlerini bugün söylersek;
"Saz yine o saz teller değişti, yumruk gene o yumruk eller değişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder