12 Mayıs 2020 Salı

DEVLETCE VERİLEN HEDİYELER

Devlet Başkanının sivil toplum örgütleriyle yahut  muhtarlarla yaptığı toplantılarda gelen misafirlere bir takım hediyelerin verildiğine şahidiz. Şüphesiz bu hediyelerin bedeli bir şekilde örtülü ödenekten yahut temsil giderleri nam altında genel bütçeden karşılanmaktadır. Dilerseniz bu davranışa İmam azam hazretleri ile karşılık verelim;
"Bu adam beni kadı yapmak için davet etti.(muhatap Abbasilerin ikinci halifesi Ebu Mansur dur), Bende ona şunu bildirdim."Ben bu işe ehil değilim. Evet ben "Beyyine göstermek iddia sahibine, yemin etmekse bu iddiayı reddedene düşer" diye bilirim ama bu kadarı kadılık için yetmez. Kadı olacak kişide senin, oğlunun, kumandanlarının aleyhinde hüküm verecek yüreğin olması lazım. Bu bende yok. Halife dedi ki, 'Peki, benim hediyelerimi niçin kabul etmiyorsunuz?' ben şu cevabı verdim:
"Emirül müminin bana kendi malından gönderdiği bir hediyyeyi reddetmiş değilim. Eğer kendi malından bir şey gelse kabul ederim. Emirel müminin bana Müslümanların hazinesinden bir şeyler gönderiyor. Halbuki Müslümanların beytülmalinden benim hakkım yok. Ben ülke için savaşanlardan değilim. Savaşçıların çocuklarından da değilim ki onların aldıklarından hakkım olsun. Müslümanların yoksullarından değilim ki, yoksullar gibi yardım alayım"
Büyük imam, halife Mansur'a şunu söyledi:
Ben, bu teklif ettiğiniz göreve layık değilim. Üstelik ben Mevali'denim, yani bir köle çocuğuyum. Araplar bir kölenin onların başına geçmesine rıza göstermezler"
Halife bunu anında anladı ve İmam'a çıkıştı:"Yalan söylüyorsun. Sen bu göreve pek ala eminsin"  deyince hazret" Ehil değilsem o görevi bana vermeyin. Eğer ehil olduğum halde yalan söylüyorsam, öyle bir görevi yalancı birine hiç vermeyin"
Bugün hazreti imam Azamın kabrini herkes saygıyla ziyaret ederken Halife Mansur unutulmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder