21 Nisan 2020 Salı

MÜRŞİD SÜRÜSÜNÜ KONTROL EDER

Mürşid, kendisine tabi olan müridanın iç ahvaline vakıf olandır. Gelibolulu Zaim Mehmet Çelebi nam bir derviş anlatır:Ben Sümbül efendi hazretlerine inabet etmiştim. Sıla için memlekete gittim bir kıza  gönlüm tutuldu. Onunla anlaşıp birlikte olmaya karar verdik. Buluşma yerine önce o gidecekti. Ben içeriye girdiğimde odanın perdesini açtığımda Sümbül Efendi hazretlerinin yatakta oturmakta olduğunu görünce. Aklım başımdan gitti. Dışarı fırladım hemen iskeleye koştum. Bir gemi ile İstanbul'a dönüp hazretin huzuruna çıktım. Beni görünce buyurdular ki:"Ne zannedersin! şeyh müridini gözlemese şeytan ve heva onu helak eder. Tövbe ve istiğfarı yenile" buyurdu. Artık bi-hamdillah hevayı nefsaniden kurtuldum.
İnsanı kamil her ne kadar salik taifesinin bulunduğu yerden zahiren uzak ise de, onların batınlarının hararetinden ve aşkları ateşinin alevinden haberdardır. Fakat mürşidlik ve müritlik rabıtasının gereği olarak onların halinden habersiz görünür, bir şey söylemez. Ateşin sureti kazanın dışında ise demanası kazanın içinde olup yemeği pişirir."Biz ona şah damarından daha yakınız"Kaf 50/16 ayeti buna işarettir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder