29 Nisan 2020 Çarşamba

İBRAHİM EDHEM HAZRETLERİNİN DUASI

Rivayet olunur ki İbrahim Edhem hazretleri Tac ve tahtı terk ettiğinde eşi hamile imiş.Çocuk doğduktan sonra haber almışlar ki Şeyh Mekke'dedir. Anası ve çocuk birlikte Mekke'ye gelmişler. Tavaf esnasında hazretin gözü bir çocuğa takılmış birbirlerini görmedikleri halde müridlerine "Allah alem, bu çocuk benim oğlum olsa gerektir. Zira, gönlüm ona pek ziyade meyl etti"buyurmuş. Müridler çocuğu getirmişler. Çocuk babasını gördüğü gibi ayaklarına kapanmış, sevinç içinde öksüzlüğünü terk etmiş, validesiyle birlikte geldiğini dönüşte birlikte dönmek istediklerini arz etmiştir. İbrahim Edhem ellerini kaldırdı, kemali hüzn ile dergahı izzet'e yüz tuttu:"Ey Halıku ins ü can! Halim sana ayandır.  Bu çocuk kalbimde yer tutacak olursa akibetim hüsrandır. Senden ümidim lütfu ihsandır" diye dua etmesini müteakip mahdumu rahmeti Rahmana kavuştu.
Yine rivayet edilir ki halkın kendisini övmesinden ve bilinmesinden daima kaçarlar ve yer değiştirir imiş. Basra'da bulunduğu zaman halk başına üşüşür imiş. Bir gece habersizce Kabe'ye giden bir kafileye katılmış. Kafilenin bir kısmı Mekke'ye ulaşmış, diğer kısmı geride kalmış. Hz.İbrahim Ethem de geride kalanlardan imiş. Mekke halkı gelenlerden İbrahim Ethem'i sormuş. Onlar tanımıyoruz amma kafilenin geride kalanları içinde İbrahim Ethem isimli bir derviş var demeleri üzerine halk kafilenin kalanını karşılamak için dışarıya gelmiş. Hz.İbrahim kafilenin önünde giderken, Mekke halka İbrahim Ethem'i kendinden sormuş."İbrahim Ethem'i bilir misin? Biz onu karşılamaya geldik".Nefsi hazzedip istedi ki "Ben'im" desin. Bu duygudan kaçınarak soranlara:"Halinize hayret ediyorum.O adam bir mülhiddir. Ondan ne umarsınız?Bu kadar halk karşılamaya çıkmışsınız. İhtiyar ettiğiniz bu zahmete değer mi?" deyince halk "Sen o velayet sahibine nasıl dil uzatırsın diye" sopa ile döğmüşler. Hazreti İbrahim nefsine:"Ey nefsi leim. Sana halkın ikram ve izazından ziyade böyle dayak atması evladır" demiş...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder