28 Nisan 2020 Salı

YAVUZ SULTAN SELİM'İN KİNİ

Yavuz Sultan Selim sadarete geçtiğinde Bursa'daki ecdad kabirlerini ziyaret ederken, amcası Cem Sultanın kabrini de ziyaret eder. Ziyaretçiler içinde Koca Mustafa Paşa'da vardır. İkinci Beyazid zamanında Cem Sultan Papalık elinde esirdir. Fatih'in oğlu Beyazid, Saltanat için bir gün tekrar elimden alır düşüncesinde iken has adamı konumunda olan Koca Mustafa Paşa, Sultan Cem'in vücudunu ortadan kaldırmak için hususi bir görevle Roma'ya gider ve maksat hasıl olur. Dönüşte bu hususi hizmetinden dolayı Rumeli Eyaletine sadrazam olarak tayin edilir. Yavuz Selim, başlangıçta onu sadrazam olarak tutmuş ise de kardeşi şehzade Ahmet'le irtibatı vardır diyerek Bursa'ya sürmüştü. Yavuz Bursa ziyareti esnasında amcası Cem Sultanın kabrinin ziyaretinde, Cem Sultanı ortadan kaldıran bu sadrazamın idam edilmesine ve hayır eseri olarak ne yapmışsa o eserlerinde yıkılmasına karar verir. Koca Mustafa Paşa idam edilir. Ancak bu paşa, Sümbül Sinan dergahını da inşa ettirdiğinden bu binayı yıkmak için dergaha gelenler Hz. Sümbül'ün ruhani heybetinden bir şey yapamadan geri döndüler. Bunu duyan Padişah bir kat daha hiddetlenerek, bizzat kendileri gelip duruma muttali olmaya karar verir.
Hz.Sümbül siyah sarık sarar,kemali edebi tazimle Padişahı karşılamaya çıkar. Göz göze gelirler. Padişaha bir hal gelir. Ne maksatla oraya geldiğini unutur. Hz. Sümbülün maneviyatı ona tesir eder.Dergaha girer, musafaha ederler, sohbetlerinden büyük lezzet alırlar. Cenabı Sümbül bir münasebet getirerek:"Padişahların ahdi yerini bulmak lazımdır. Maksadı şahaneniz husule gelmek üzere, hiç olmazsa medrese odalarının ocaklarının tepelerini hedm ettirilsin"diye arzı hal edince, Padişah, hazreti şeyhin bu siyaseti kemalatından meftun olur. Şeyhin halinden cidden memnun olarak sırtındaki samur kürkü çıkartır Hazreti Sümbül'e eliyle giydirir. Padişahın maiyetinde bulunanlar bu hale şaşırır. Padişahın şiddetü hiddetine tamamen zıt olan bu hali gören nedimlerinden biri, cüretle ne oluyor diye sorunca Hz.Padişah:"Şeyhin iki tarafında arslanlarla iki adam duruyor gördüm Korku ve hicab husule geldi" buyurmuşlardır
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinde Şam'a uğramışlardı. Emevi camisinde itikaf eden bir zatla karşılaştılar. Sohbet ettiler. Vaktin idarecilerinden olan bu zat, Mısır'ın fethini müjdeledi. Kutbı zamana mülaki kıldı. Ayrılacakları sırada "Acaba İstanbul'da da bu mertebede bir kimse var mıdır"diye gönlünden geçiren padişaha ;"İstanbul'da Sümbül Sinan vardır, gaflet olunmasın"diye meraktan kurtarmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder