Cenabı Hakk, bilinmek istedi ve kendisine ait özelliklere
isim ve suret giydirerek zahir kıldı.Yani Zatından Sıfatına tecelli etti.Bilecekolan
özellikleri ile de, bunlar subuti sıfatlardır, işte bu sıfatları , insan
denilen isim ve çamurdan yarattığı sureti ile tevhit ederek insanla zahir
oldu.İnsanın kendindeki sır budur.Bu sır yine ancak sır olan ilmü ledün ile açılabilir.
“Böylece katımızdan, kendisine rahmet verdiğimiz ve ledun
ilmimizden öğrettiğimiz kullarımızdan bir kul buldular”’Kehfsuresi 65)
Bu ayette belirtilen kavramlardan hareketle Cenab-ı Hakk’ı
tanıyabilmek ,Bizatihi Hak Teala’nın öğrettiği ledün ilmin sahip bir kul ile
mümkündür. Marifet ilmi denilen Hakk’ı bilme
ve bulma ilmi ,ledün ilmi öğretilen kul diye tabir edilen Pir ile tahsil
edilir.Bizler dünya boyutunda tecelliyi sahiplenip,tecelli de tecelli eden
olarak Hakk’ı değil nefsimizi görerek örtülü bir vaziyette yaşamaktayız.Bu
yaşam , hakikatta şirkolan bir yaşam olup bizim kendi ikiliğimizdi.İkilik
anlayışı ile bulunduğumuzdan vesıfatlarımız bu anlayışa tabi olduğundan ,
kendimizi ve bu alemi iki görüyor,bizimle tecellide olan Allah’ı ötelerde
zikrederek gaflet ve delalet üzerine yaşıyorduk.Kendi anlayışımız doğrultusunda yarattığımız
Allah7a inhanıyor ,tevhit üzerine Muhammed ümmeti olduğumuzu sanıyorduk.Bu
uğurda yaptığımız ibadetler dahi nefsimiz için yapıldığından bizi Hakk’a
yaklaştırmak şöyle dursun bizi Hakk’dan uzaklaştırıyordu.Kendimizi rahminiyette
zannedip , aslında zulmaniyette kendimize zulmediyorduk.Bizden görülen canlı
maklukluk idi.Sıfatlarımız , sonradan giyindiğimiz ve mahluka ait olan
özellikler doğrultusunda fiile çıkıyordu.Bu nedenle bizden görülen Hakk değil
mahluk oluyordu.İştebu mahlukluk
kendimizde mevcut olan Hakk’ı yani sırrı örtüyordu.Bukonuda Araf suresi
179 ayette:”Andolsun biz , cinler ve
insanlardan, kalbleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla
görmeyen, kulakları olupta bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var
ettik.İşte bunlar hayvanlar gibi , hatta daha da aşağıdadırlar.İştebunlar
gafillerin ta kendileridir”
Denilmektedir.Bizlerin , içinde bulunduğu ba halin küfür
olduğunu fark etmesi bile , fark ettirilmektir ve başımıza gelen en büyük
nimettir.Bu fark ediş sonucu Mürşid-i Kamil önderliğinde , hayvanlığımızdan
insanlığımıza miraç etme yolculuğu başlar.Yolculuk esnasında sonradan
giyindiğimiz mahluk özelliklerinden soyunup üryan kalıp , aslımızda mevcut olan
Hakikatı kendimizde görünce , sırrımız açılmış olur.İşte insan diye anılan
zaten kendisindeki bu sır açığa çıkmış olandır.ve bu ancak Mürşid-iKamil ile
mümkündür.Bu hususta hz.Niyazi Mısri
“Sam u salat u hac
ile sanma biter zahid işin,
İnsan-ı Kamil
olmaya lazım olan irfan imiş
Diyerek bize gerçeği anlatmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder