12 Ocak 2018 Cuma

EN BÜYÜK SALTANAT:ŞÜHUD EHLİ OLMAK

"Ne yana bakarsan bak ,(yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün"(el/İnsan 20) buyurulmuştur.Bu ayeti Necmeddin-i Kübra hazretleri tevil üzere tefsir ederken "yani sen tevhid makamını ve vahdet halini kendi nefsinde gerçekleştirip hayata geçirirsen,şühud nimetine erer, müşahede edilen mülk ve zatı, isim ve fiilleri ile kebir olanı elde edersin"diyerek dünyada "büyük bir saltanat" tabirinden maksad,manevi cennet ehlinin elde edeceği "şühud" nimetidir.Marifet  ve rüyet saltanatının üstünde , ondan daha büyük bir saltanat yoktur.
Düşününüz ki,her şeyin hakikatını levhi mahfuzdan okumak ve ona uygun davranmaktır.Rüyet ve müşahede hallerinin örneklerinden birisi de Cenab-ı Resulullah'a atfedilen bir hadis-i şerifin mahiyetini Cenab-ı Resulullah'ın ruhaniyetinden sorarak direk kaynaktan bilgi temin edebilmek lütfu  büyuk bir nimet ve saltanattır
Karabaş-ı Veli hazretleri bir meseleyi Resulullah'a sormak için tayyi mekan yaparak Peygamber mescidine geldiğinde, orada bulunan Osmanlı sarayına mensup bir idarecinin dikkatini çekmesi üzerine (Sütçü Beşir Ağa olabilir) misafir edilmek istenir,kabul etmez ve gerekçe olarak memlekette halk beni Yatsı namazına imamet için bekliyor demesi üzerine bu hal padişaha anlatılınca,Padişah kendisini bulunduğu Balkanlardan İstanbul'a davet eder ve irşad amacıyla Üsküdarda tekke yaptırır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder