İslam alimlerine göre, Kur’an’ın nüzul sırası, meydana gelen sorunlar, sorular ve olaylar hakkındaki açıklamalara göredir. Mushaflardaki mevcut düzeni ise değişik hikmetleri ders vermeye yöneliktir. Bu hikmetlerden birisi, Kur’an’ın müteşabih dediği benzer kelime, cümle ve ifadelerin bir tevafuk zinciri içerisinde dokuduğu hikmet dolu nazım örgüsünü dizayn etmektir.
Sanki bu tevafuk diyor ki: İyi bilinsin ki, siz Kur’an’ı okurken, nasıl bu ayete ulaştınız, onlar da aynen söz verdiğimiz sürelerine ulaştılar; sonra cezaya çarpıldılar. Demek, zulüm söz konusu değildir.
“el-Hayr” kelimesi
Bütün Kur’an’da 13 defa zikredilen bu kelime, bu ayette 12. tekrarını yapmaktadır. Manidar bir tevafuktur ki, 1’den 12’ye kadarki sayıların toplamı olan 78 “aded” kelimesinin ebced değeridir. Bu tevafuk, 841 sayısal değere sahip olan bir kelimenin 13 tekrarından birini, altı bin küsur ayetten, aynı sayısal değeri paylaşan bir ayette yapması, Kur’an’ın Hayr-ı Mahz’dan gelen bir hayırlar mecmuası olduğunu göstermektedir.
“Gaybı bilen Allah”
Tarık Suresi
“bel câe bi’l-hak”
- “Resul” kelimesinin matematik değeri, 296 olup 8x37’dir.
a/ Bakara suresinin 252
b/ Yâ-sin suresinin üçüncü ayeti ayeti: "Şüphesiz Sen gönderilmiş peygamberlerdensin."
"Şüphesiz Sen gönderilmiş peygamberlerdensin." mealindeki ayetin asıl metni: "İnneke le mine'l-mürselîn"şeklindedir. Bu cümlenin harf sayısı (okunmayan vasıl hemzesi hariç) 13 tür. 13 harften meydana gelen bu cümlenin ebced değeri ise 13'ün 47 katı olan 611 dir. Ayetin matematik değeri, anlamını teyid etmekte ve O'nun peygamber olduğu miladi tarihini vermektedir. Şayet okunmayan vasıl elifi de sayılsa, bu cümlenin ebced değeri, 612 olup 36x17’dir. Manidâr bir tevafuktur ki, bütün Kur’an’da, Peygambere hitap eden "Şüphesiz Sen gönderilmiş peygamberlerdensin." cümlesi, yalnız sözkonusu iki yerde geçmiştir. “gönderilmiş peygamberler” tabiri, bu iki ayet arasında, ebced değerlerine uygun olarak 17 defa tekrarlanmıştır.
Besmele
Abdullah İbn Mesud şöyle diyor: Besmelenin harfleri, Cehennem zebanilerinin sayısı kadar olup 19 tanedir. Dolayısıyla, bu 19 zebaniden kurtulmak isteyen, 19 harfli besmeleyi okusun. Bunu okuyan kimse için Allah, bu harflerden her birisini, bir zebaniye karşı bir zırh yapar. Cehennem meleklerinin kendileri de bütün işlerini besmele çekerek yaparlar. Bütün güçlerini de besmeleden alırlar. Görüldüğü gibi, İbn Mesud, sayısal bir tevafuk tablosuna göre bir tefsir yapmıştır. Aslında bu çeşit tefsirler, merfu olarak, yani Peygamber'den öğrenilerek yapılır. Çünkü gaybî bir mesele olan Zebanilerin durumunu ve besmele ile ilgilerini başka şekilde kesin olarak bilmek imkânsızdır.
Kadir gecesi
İbn Atiyye ve Savî gibi bazı müfessirlerin anlattığına göre: Kadir Suresinde, Ramazan ayının günleri sayısı kadar; 30 adet kelime yer almıştır. Bu kelimelerden Kadir gecesine ait bir zamir olan "Hiye/o" edatı, surenin 27. kelimesi olarak zikredilmiştir. Bu ise Kadir gecesinin Ramazanın 27. gecesinde olacağına bir işaret sayılmıştır.
Bazı alimlere göre "Kadir gecesi" anlamındaki "leyletü'l-Qadr" terkibinin 9 harfi vardır ve bu terkip surede üç defa tekrarlanmıştır. 3x9=27. Bu tevafuk da, Kadir gecesinin, Ramazan'ın 27. gecesinde olduğunu gösterir.
İlginçtir; gayr-ı mukattaat olan Mekkî Sureler sistemine göre, Kadir Suresinin ilk ayeti, başında “İnna” bulunan ayetlerin (27.) yirmi yedincisidir.
Bu tevafuk, hem bu hususa işaret eden hadislerin sıhhatine, hem ümmetin bu konudaki teamülünün isabetli olduğuna, hem de Kur’an’ın nazmındaki işarî yollu i’caz parıltılarının varlığına parlak bir delildir.
Meleklerin sayısı
Cemaatle namaz kılmakta olan bir kimse, rükûdan kalkınca, seslice "Rabbena ve leke'l-hamd. Hamden kesiren tayyiben mübareken fih" duasını okudu. Hz.Peygamber (a.s) namazdan sonra "O duayı kim okudu? Otuz küsur meleğin, onu önce yazmak için, birbiriyle yarıştıklarını gördüm." diye buyurdu.
Âlimler, sözkonusu duanın harflerinin de otuz küsur olduğunu gözönünde bulundurarak, duanın harfleriyle, meleklerin sayısı arasında sayısal bir orantının varlığından sözetmişlerdir.
İbn Atiyye, bu çeşit tevafukların, ifadelerin lafzından doğrudan anlaşılan ilimler gibi kuvvetli olmamakla beraber, işarî tefsir açısından çok güzel tesbitler olduğunu söylemiştir.
Azamet benim örtümdür
Bir kudsî hadiste, Allah: “Azamet benim örtümdür.” buyurmuştur. Çok manidardır ki, azamet kelimesinin kök harfleri olan, “Ayn (130), Zâ (902), Mîm(90)”in ebced değeri, 1122 olup 17x66’dir. Görüldüğü gibi, azamet örtüsü, ebced değeriyle de kanıtlanmıştır. Azametin ebced değeri, Allah lafza-ı celalinin ebced değeri (66) ile örtüşmekte ve onun için bir çeşit örtü görevini üstlenmiş bulunmaktadır.
“abese” kelimesi
Abese suresinin ilk iki ayetinin mealleri şöyledir: "A'mânın kendisine gelmesinden ötürü yüzünü ekşitti ve arkasını döndü."
İşte bu üslupta bir harikalık vardır. Çünkü cümlede kullanılan "abese" fiili malum olmasına rağmen faili zikr edilmemiştir. Bu üslup alışageldiğimiz ifade tarzlarının dışındadır. Ancak Kur'an-ı Hakim burada mucize bir belgeyi göstermiştir.
Şöyle ki; açıktan zikredilmeyen cümlenin faili, bizzat "Abese/Yüzünü ekşitti" fiilinin ebced değerinin içerisindedir. Evet bu kelimenin ebced değeri 132 olup "Muhammed" isminin karşılığıdır.
Yine kendisinden yüz çevrilmiş adamın da ismi verilmemiş ancak, onu da, "el-A'ma" kelimesinin ebced değerinde şifrelemiştir. Evet, bu kelimenin ebced değeri 143'tür.
Söz konusu adamın ismi "Abdullah"ın ebced değeri de 143'tür. Bu bağlamda görülen bu tevafukları kör tesadüf rüzgârlarına havale etmek doğru değildir.
"Eğer seni vefat ettirirsek..”
Kur'an'da, Peygambere hitaben "Eğer seni vefat ettirirsek.." cümlesi üç defa zikredilmiştir.
Bunlardan ilki Yunus suresinin 46. ayetinde geçmiştir.
Ayetin meali "Eğer onları tehdit ettiğimiz (azabın) bir kısmını sana (dünyada iken) gösterirsek (ne a'lâ); yok (onu göstermeden) eğer seni vefat ettirirsek nihayet onların dönüşü de bizedir. (O zaman onlara neler olacağını göreceksin.) Sonra Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir."
Ayette azabın bir kısmının Peygamber'e gösterilebileceği hususu vurgulanmıştır. Mekke'de inen bu surede belirtilen azabın bir kısmı Bedir savaşında gerçekleşmiş ve Peygambere gösterilmiştir.
Ayette ifade edilen Peygamber'in vefat haberi de çok harika bir tarzda ihbar-ı gaybi nevinden sözkonusu yapılmıştır. Şöyle ki: "Eğer seni vefat ettirirsek" cümlesi, Kur’an'da üç defa geçmektedir. Bu cümle açıkça, Hz.Peygamber'in vefatından sözetmektedir.
Geçtiği üç sure ve ayet numaraları da Hz.Peygamber'in ömrü olan, 63'ü gösteriyor. Ayet ve Sure numaraları şöyledir: Yunus 10 /46, Ra'd 13/40 ve Ğafir 40/77. Buna göre, ayet numaralarının toplamı: 163 tür. Sure numaralarının toplamı ise 63’ tür.
"Eğer seni vefat ettirirsek" cümlesinin harfleri 9 dur. 63 sayısı 9'un 7 katıdır. Vefatı haber veren bu cümlenin -harfleriyle beraber- ebced değeri, 632'dir.
Bu da Hz.Peygamber'in, miladi vefat tarihidir. İşte tevafuk penceresinden gaybi haberlerin göz önündeki görüntüsü!
VEDÂ şifresi
Hadis kaynaklarının bildirdiğine göre, Mâide Suresinin, “Bu gün sizin için dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım.” mealindeki üçüncü ayeti ile Nasr Suresi, Vedâ haccında inmiştir. Buna göre:
- Peygamber, bir adı Vedâ’/Tevdî’ olan Nasr Suresi'nin inişinden sonra 81 gün yaşamıştır.
- Hz.Peygamber, Medine’ye hicretinden 9 yıl, 9 ay ve 9 gün geçmiş idi ki, Zilhicce ayının 9. gününde Vedâ hutbesini okumuştur. Ümmeti ile vedalaştığından dolayı, bu hacca Vedâ haccı ve bu hutbeye de Vedâ’ hutbesi denilmiştir. Manidardır ki, Hz.Peygamber'in bundan 81 gün sonra vefat ettiği Vedâ hutbesinin adı olan “Vedâ” kelimesinin ebced değeri de 81’dir.
- Peygamber’in vedâ zamanına işaret eden Nasr Suresi'nin bir adı da Vedâ Suresidir. Kur’an’da, başında şifre bulunmayan (gayr-ı mukattaat) surelerin arasında yer alan Nasr Suresinin, bu sistemdeki sırası da 81’dir.
- Nasr Suresinin harf sayısı da 81’dir.
- Yine manidâr bir tevafuktur ki, Vedâ haccından 72 (8x9) gün sonra, Kur’an’ın en son ayeti olan “Allah’ın huzuruna varacağınız bir günden sakının” mealindeki ayet inmiştir.
Hz. Peygamber (a.s.), bunun Bakara Suresinin 281. ayetine konmasını emretmiştir. Ve bu ayetin inişinden 9 gün sonra vefat etmiştir. Ayetin son iki rakamı 81’dir. Bu sayı 9x9’dur.
Bu ayet, sondan itibaren Kur’an’ın 5949. (661x9) ayetidir. “Yevm=gün” kelimesi, ayette geçen 9. harfi ihtiva etmektedir. Demek, 9 gün sonrasına işaret etmektedir.
- Bakara Suresi, 80 kusur parça halinde inmiş, 9 yılda tamamlanmıştır. Bakara Suresinin tamamlandığı 9. yılda inen şu 281. ayet, Kuvvetli bir ihtimalle 81. parça olarak inmiştir.
Kelimelerin tekrar sayıları ve ebced hesabı
Hz.Süleyman
- “Süleyman“ kelimesinde yer alan harflerin, okuyuşuna göre/tehecci usûlü (Sîn-lâm-yâ-mim-elif-nun) matematik değerleri: 510 olup 30x17’dir.
- Kur’an’da adı geçen peygamberler içerisinde, Hz.Süleyman’ın, tarihteki sırası, 17’dir.
- Mescid-i Aksayı yaparken, Hz.Süleyman’ın yaşı, 17’dir.
- Kur’an’da, Süleyman isminin tekrar sayısı, 17’dir.
- Süleyman isminin ilk defa geçtiği ayet numarası, 102 (2/102) olup, 6x17’dir.
- Süleyman isminin ikinci defa tekrarlandığı ayet numarası 102 ( aynı yer)=6x17’idir.
- Bu ismin sondan 8. (17’nin küçük yarısı) tekrarının yapıldığı ayet numarası 17’dir (27/17).
- Süleyman isminin 15. tekrarının yapıldığı surenin numarası, 34 olup 2x17’dir.
- Süleyman isminin 17. tekrarının yapıldığı ayet numarası, 34 olup 2x17’dir (38/34).
- Söz konusu 17 ayet içreisinde yer alıp, numaraları 17’nin katı olan üç ayet numarasının toplamı (102+17+34): 153’tür. Bu sayı, 1’den 17’ye kadarki sayıların toplamıdır. Bu ise sonsuz bir ilim tarafından yapılan bir dizaynın sinyallerini vermektedir.
“er-Rahîm” kelimesi
Bu kelimenin ebced değeri 289 olup 17x17’dir; Kur’an’daki tekrar sayısı, 34 olup 2x17’dir.
“ecel” Kelimesi
Bu kelimenin matematik değeri. 34’tür. Bu kelime, Kur’an’da 34 defa tekararlanmıştır.
“alâ” kelimesi
Bu kelimenin matematik değeri, 34’ür. Kelime, Kur’an’da 34 defa tekrarlanmıştır.
“fe bi eyyi” kelimesi
Bu kelimenin ebced değeri, 93 olup 3x31’dir. Kelime, Rahman Suresinde, 31 defa tekrarlanmıştır.
“İshak” kelimesi
Ebced değeri, 170 olup 10x17’dir. Kur’an’daki tekrar sayısı, 17’dir.
“eyyuhâ” kelimesi
Ebced değeri, 17’dir. Kur’an’daki tekrar sayısı. 153 olup 9x17’dir. Bu sayı, aynı zamanda, 1’den 17’ye kadarki sayıların toplamıdır.
Kelimelerin tekrar sayıları ve realiteler
Kur’an’da “yevm” (gün) kelimesi, bir yılın gün sayısı kadar (365 defa) geçmektedir.
Kur’an’da “şehr” (ay) kelimesi, bir yılda var olan ayların sayısı kadar (12 defa) tekrarlanmıştır. Nüzul sırası itibariyle 12. tekrarı, Tevbe Suresinin 36 (3x12) numaralı ayetinde yapılmıştır. Bu ayette: “Şüphesiz, Allah katında, ayların sayısı on iki (12)’dir” diye buyurulmuştur.
Bu 12 kelimeden iki tanesi, Sebe suresinin 12 numaralı ayetinde geçmiştir.
Kur’an'daki sıraya göre, “şehr”in 12. tekrarı Kadir Suresinin son ayetinde geçmektedir. Bundan sonraki Kur’an ayetlerinin adedi, 108 olup, 9x12’dir.
İsrailoğullarından elçi olarak gönderilen “on iki (12) Nakîb” tabiri, bütün Kur’an’da yalnız, Maide Suresinin 12 numaralı ayetinde geçmektedir. Kur’an’daki (mansub) şekliyle, “Nekîbâ”nın harfsayısı (5) ile ebced değeri, 168 olup 14x12’dir.
“Biz onları (İsrailoğullarını) oymaklar halinde on iki kabileye ayırdık.” [Araf/160] mealindeki ayette, açıkça İsrailoğullarının 12 kabilesinden söz edilmiştir. “Biz onları yeryüzüne gruplar halinde dağıttık.” [Araf/168] mealindeki ayette ise İsrailoğullarının 12 kabile halinde yeryüzüne dağıtıldığı ifade edilmektedir.
Kur’an-ı Hakim, burada aynı ifadeler kullanmakla beraber, “on iki” tabirini açıkça kullanmamıştır. Bunun yerine işârî yolla on iki sayısını gösteren, güzel bir kaç tevafuk harikasını sergilemiştir.
Birincisi: Bu ifadenin yer aldığı ayet numarası 168 olup, 14x12’dir.
İkincisi: Burada “on iki” ifadesi yerine, önceki ayette olmayan “fi’l-ard” (yeryüzünde) kelimesine yer verilmiştir. Bu kelimenin ebced değeri, 1122’dir. Bu sayı, “on iki” nin arapça ifadesi olan “isnâ aşer” in matematik değeridir.
Üçüncüsü: Söz konusu ayet, Kur’an’ın, 1122. sırasına yerleştirilmiştir. Bu da “on iki” diyor.
Halife Kelimesi
- Halife/hilafet kelimesi, “hilfet” [Furkan/62] kökünden gelir. Bu kelimenin matematik değeri, 1110 olup, 30x37’dir. “Hilafet” kelimesi de bir farkla, 1110 (30x37)’dur.
- Kur’an’da, “Halife” kelimesi, iki defa söz konusu edilmiştir. Bunlardan ilki, Âdem’le ilgidir. “Şüphesiz ben yeryüzünde bir halife kılacağım/yaratacağım.” mealindeki Bakara Suresinin 30 numaralı ayetinde geçmektedir. Peygamber’in “Nübüvvet hilafeti (Raşit hilafet), benden sonra 30 yıldır.” mealindeki hadis ile söz konusu ayetin numarası, otuz sayısında tevafuk etmektedir. Demek, bu sayıda hakiki hilafete bir işaret vardır.
- Bu ayet, genel sıralamada, Kur’an’ın 37. ayetidir. Böylece, ayetin içinde bulunduğu suredeki sıra numarası ile, genel olarak Kur’an’daki sıra numarasında, hilafet kelimesinin gösterdiği sayının iki çarpanı (30-37) da gözetlenmiştir.
- Halife kelimesinin ikincisi, Hz.Davud’la igilidir. “Ey Davud! Muhakkak ki, biz seni yeryüzünde halife yaptık.” mealindeki Sâd Suresinin 26 numaralı ayetinde geçmektedir. Bu ayet, genel sıralamada Kur’an’ın 3996. ayetidir. Bu sayı, 108x37’dir.
- Yukarıda görüldüğü üzere, 37 sayısına göre ayarlanan “Halife” kelimesinin geçtiği Bakara Suresi ile Sad Suresi arasında (ikisi dahil) tam 37 sure geçmektedir. Ve söz konusu 37 sure numaralarının toplam sayısı, 740 olup, 20x37’dir.
Bütün Kur’an’da yalnız iki defa geçen halife kelimesinin, her iki yerde de hilafet kelimesinin ebced değerine uygun olarak 37 sayısını göstermesi elbette manidardır.
Sultan Kelimesi
- Kur’an’da değişik anlamda kullanılan “Sultan” kelimesinin tekrar sayısı, 37’dir. Bu kelimenin 37. tekrarı, kıyametin bir adı olan el-Hakka ismini alan, bir surenin 29 numaralı ayetinde geçmektedir. Ayet meali ise “Saltanatım yıkıldı.” şeklindedir.
- İslam aleminin tarihinde, en büyük kabul edilen iki devlet, Abbasî ve Osmanlı devletidir. Bu iki devletin kaderi, bu ayetin işaretine uygun bir çizgi takip etmiştir. Buna göre,
- Abbasî devletinde, geçen halife/sultanların sayısı, 37’dir.
- Abbasî devletinin 37. Halifesi, lisan-ı haliyle: “Saltanatım yıkıldı.”, dediğinde, tarih 1258’i gösteriyordu. Çünkü bu sayı, 34x37’dir.
- Osmanlı devletinde de, sultan/halife sayısı, 37 sayısını tamamlasın diye, Abdülmecid Efendi’ye hilafet yolunu açmıştı.
- Ve bu zat da, 37. halife olarak “Saltanatım yıkıldı.” dediğinde, tarih 1924’ü gösteriyordu. Çünkü bu sayı, 52x37’dir.
Kur’an’ın açık ifadesini pekiştiren bazı tevafuklar
Nisa Suresi
- “Ehl-i Kitap, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar.” mealindeki ayette yer alan Ehl-i Kitab'ın isteklerine, ebced hesabıyla cevap verilmiştir. Burada onlar, Hz.Peygamber'den kendileri için “gökten bir kitap” indirmesini istiyorlar.
Allah, Kur’an-ı Hakimin gökten inen bir kitap olduğunun kanıtı olarak, “gökten bir kitap” tabirini Nisa Suresinin 153. ayetine yerleştirmiştir. Çünkü “gökten bir kitab”ın Kur’an’daki ifadesi olan “Kitaben mine’s-semâ” nın ebced eğeri, 646’dır. Ve bu ifade bütün Kur’an’da yalnız bir defa ve yalnız burada zikredilmiştir. Söz konusu ayet ise Kur’an’da, 646. sıradadır.
- Ayrıca, 646 rakamı, 38x17’dir. Ayet numarası olan 153 ise 9x17’dir. Ayrıca, 1’den 17’ye kadarki sayıların toplamıdır.
- Bu ayette geçen kitab kelimesinin, buradaki tekrar sayısı, 76 olup 2x38’dir. Bu da 17’nin diğer çarpanıdır. Sema kelimesi ise bu ayetten önce 9 defa geçmiştir. Buna göre, “Kitaben mine’s-semâ”da yer alan bu iki kelimenin tekrar sayısı itibariyle, kitap kelimesi, 85. sıradadır. Ki, bu rakam, 5x17’dir.
- Ayette geçen Ehl-i Kitab kavramının tekrar sayısı 16’dır. 1’den 16’ya kadarki sayıların toplamı, 136 olup 8x17’dir. Ayrıca buraya kadar “el-kitab” kelimesi, 68. (4x17) tekrarını yapmıştır.
Yunus Suresi
“O bir gerçek midir? diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime yemin olsun ki, o şüphesiz bir gerçektir ve âciz bırakacak değilsiniz” (10/53)
- Ayette geçen “haber istiyorlar” mealindeki kelimenin kök harfleri “nbe” dir. Bunun ebced değeri, 53’tür. Ayetin numarası da 53’tür.
- “bir gerçek midir?” mealindeki “e hakkun?” ifadesinin matematik değeri, 109’dur. Bu ayet, Kur’an’ın 1417. ayetidir. Bu sayı: 13x109’dur. Bu tevafuk Kur’an’ın verdiği haberlerin hakkaniyetini/gerçekliğini ispat etmektedir.
Yusuf Suresi
- Yusuf Suresinde, Melik’in gördüğü rüyada yedi semiz ve yedi cılız inek ile, yedi dolgun ve yedi zayıf başaktan söz edilmektedir. Bu yedilerin rüyası ve tabirleri, yedi ayet içerisinde bahis konusu yapılmaktadır.
- Söz konusu yedilerin geçtiği ilk ayete kadar, surede 42 (6x7) ayet geçmiştir.
- Yedilerden bahseden yedi ayetin sonuncusu, surenin 49. (7x7) ayetidir. Bu ayet, sondan surenin 63. (9x7) ayetidir.
- Burada söz konusu edilen “yedi yıl” tabiri, 47 numaralı ayette geçmektedir. Yedinci “yedi” kelimesi de bu ifadede yer almaktadır.
- Bu yedi ayet numaralarının (43–44-45-46-47-48-49) toplamı: 322 olup 46x7’dir. Bu tevafuk her şeyden önce Kur’an’da tevafukların matlup olduğunu göstermektedir.
Sad Suresi
“Bu kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var.” [Sad/23] mealindeki ayette 99 sayısını gösteren bir tablo sözkonusudur. Bu sayısal tablo değişik yönden sonsuz bir ilme işaret ettiği gibi, Kur’an’ın sure ve ayet sıralanışının bir vahiy ürünü olduğunu da göstermektedir.
- 99 sayısı, 3x33’tür. Bunun Kur’an’daki Arapça ifadesi olan “Tis’un ve tis’ûne” nin matematik değeri, 1122 olup, 33x33+33’tür.
- Bu ayet, Kur’an’ın 3993. ayetidir. Bu rakam, 121x33’tür. Bu ayet, surenin sondan 66. ayetidir. Ayetin baştan buraya kadar ki sırası ile, içinde bulunduğu surenin sondan sırasının gösterdiği sayıların toplamı (3993+66=4059), 41x99’dur.
- Doksan dokuz sayısının Arapça ifadesinin gösterdiği 1122 rakamı, aynı zamanda, 17x66’dır. Söz konusu olan ayet, surenin sondan 66. ayetidir.
- “Onun doksan dokuz koyunu var.” cümlesinin Arapça ifadesi olan “lehu- tis’un ve tis’ûne- na’ceten” nin ebced değeri, -üç kelimesi dahil- 1683’tür. Bu rakam, 17x99’dur.
- Ebced değeri, 1683 olan bu cümle yalnız burada geçmektedir. Ve bu ayet, Mekkî mukattaat sureler sistemine göre, 1683. sırada yer almıştır.
Şura Suresi
Bu sure, vahyin durumunu, onun nasıl geldiğini ifade etmekle mümtaz bir yere sahiptir. Burada, bu surede yer alan vahiy kavramının gösterdiği tevafuklar, söz konusu edilecektir.
İlgili ayetin meali şöyledir: “Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahy eder. O yücedir, Hakîmdir.” [Şurâ/51]
- Kur’an’da vahy kavramıyla ilgili geçen kelimelerinin toplamı (fiil:72; mastar:6), 78’dir. Vahy’ın durumunu ortaya koyan söz konusu ayetin son kelimesi, Allah’ın “Hakim” ismidir ki, ebced değeri, 78’dir. Şifreli harflerin sayısı da 78’dir. Sayı anlamındaki “aded” kelimesinin matematik değeri de 78’dir. Demek Kur’an-ı Hakimde her şey, hikmetlidir.
Allah'ın, sonsuz ilmiyle her şeyi nasıl kuşattığını ve her şeyi nasıl bir bir saydığını gösteren tevafuk tablolarını ve kelimelerin aritmetik değerlerinin Kur'an nezdindeki değerini anlamak için Kur'an'ın kendisine bakmak yeterlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder