Kuş iki kanatlı uçar.İki kanadın mevcudiyeti kuşu maksada
ulaştırır.İnsanında kemalata ulaşması ve yaratılış maksadına ulaşabilmesi
için dünya ve ahiret kanadına sahip
olması gerekir.Bu nedenle insanların Din medeniyetine ve dünya medeniyetine
sahip olmaları huzuru getirir.Ancak bu iki medeniyetin kuralları birbirine zıt
olsada bu iki zıtlık birbiri ile barıştırılabilirse mutluluk gelir.
Din medeniyetinin istinad noktası “Hak” dır.Hakk’ın şe’ninin
neticesine razı olmaktır.
Dünya medeniyetinin istinat noktası “Kuvvet”tir.Kuvvetin
şe’ninin neticesi ise boğuşmak,mücadele etmektir.Zalim; aciz kalınca
kuvvete sarılır.O zanneder ki hak kuvvettedir. Halbu ki kuvvet Hak’dadır.Beşeriyet
bu sahaya düşünce yıkım başlar.
Din medeniyetinde hedef:”Fazilet” dir.Faziletin şe’ninin neticesi
;Aslının, Rabbının, meadının rızasıdır.Dünya medeniyetinde hedef “Menfeat”dır.Menfeatın
şe’ninin neticesi ise:-nefsani ihtiyaçlar hiç bir vakit
doymayacağından-boğuşmaktır.Beşer bir işi yapacağı vakit derhal “Ne menfeaatim var?”sorusunu sorar.
Din medeniyetinden hayat:”Yardımlaşmadır.Allahsız bir
zerre olmadığını idrak ile hukuka riayettir.Dünya medeniyetinde hayat ise “cidal/mücadele”
diye tarif edilir.”Nasılsınız?”diye sorduğunda “mücadeleye devam” cevabını
alırsınız.
Dünya medeniyetinde gaye :”Şehvet”tir.
“Din medeniyetinde şehvet yok mudur?” diye bir soru
sorulursa gaye olarak değil ücret olarak vardır.Yani din:”Ey insan oğlu
!Sen kudretin insan dokuma tezgahını hamilsin.İnsan kadar terbiyesi güç ,
kadriniaz bilen bir mahluk yoktur.Sen bu külfeti üzerine alıyorsun, ben de zevk ve
şehveti sana ücret olarak veriyorum” der.
Bu iki medeniyetle ilgili maziye bakarsak;
Din medeniyetleri, dünya medeniyetlerinden daha çok
yaşamışlar ve dini medeniyetler insanlar üzerinde daha fazla icra kudreti göstermişlerdir.
Din medeniyetinde kaynak “vahyy” olup,vahy(ilham)
suretiyle gelen ilmi kaidelerde noksanlık olmaz.Dini medeniyetlerin hayati tanzim
eden usulü, insana daha kolay gelir ve kabul edilmiştir.Dünyevi medeniyetlerde
ise dayanak “his” olduğundan kanunlarını
tayinde beşer hissinden yardım gördüklerinden cemiyetin ufak bir dalgalanması
idari kuvvetlerini derhal çözülüp ayrılmaya uğratmışdır.
Bu ifadelerdeki din medeniyeti “İslam medeniyeti”dir. İslam
dini tamamen akıl ile bağdaşan bir dindir.akıl ile İslam dini arasında arasında
hiçbir vakit zıtlık,mücadele yoktur.Eğer var gibi gösterilmek istenirse ya akıl
sahih değildir veya nakil sarih değildir.Malumatı beşeriye ile menkulatı diniyye
arasında hiçbir vakit hakikatde çekişme olamaz iken , ferdi saltanatların
araya girmesiyle bunlar mütemadiyen birbirleri ile çarpışmışlardır. Batı’da ise
bunun tersi olmuş bu çarpışma kilise dini ile aklın bağdaşmamasından doğmuş ve
Batının akıllıları hidayet yolunu bulacağız diye sürekli çırpınmış, halen
çırpınmaktadırlar.İnsanın manasını saran manevi hastalığın önüne ne göz
kamaştırıcı fenniyle, ne akla hayret verici ilmiyle geçememiştir.Çünkü vahiy
kuvveti , nübüvvet kuvveti beşerin önüne geçmedikçe mutluluk bulunamaz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder