13 Ocak 2021 Çarşamba

MELAMİ ERENLERİNDEN NUTUKLAR

Bu aşkın kıvılcımı, kendisine değen adamın, kemikleri bile ayrılmaz; kurd ise koyun olur. *** Kendini bilen, bizi bilemez. *** S. – Îsâ: (Birisi size tokat vurursa, ona öbür yüzünüzü de döndürün!) demiş. – Biz ne tokat attırırız, ne de atarız. Biz Îsâ ümmeti değiliz… Kazârâ birisi bize bir tokat atarsa, onu affederiz. Kalbi selîm olan ise, kimseye tokat atmaz. *** – Nefislerin kimi nefîs, kimi ne pis! *** S. – Bizim mahallede kadınlar 100 rekât namaz kılmaya niyet etmişler başlamışlar; fakat altmışıncı rekâtta uyumuşlar. – Namazdan maksat, uyanmak; onlarsa uyumuşlar. Eğer (Bir rekât) kılsalardı, uyanırlardı… İş sayıya binince elbette uyku bastıracak. (Zor)la (Huzûr) olur mu? *** – Hakîkati bilmek borç değil, bildirmek borç. Bilen, kafasını kesseler yine bildirir; çünkü borçlu. Hakîkati anlatmaktan, bildirmekten zor bir şey yok. Dünyada ne kadar insan varsa, onların zoru, bildirenin zoru demektir. Çünkü bildirenin sözünü, herkes kendi aklına göre anlar. Sırra gücü yetmeyene esrâr-ı ilâhiyyeyi söyleme. Onun aklı sırlanmış. Gönlünden onun iyiliğini iste, fakat esrârı söyleme; çünkü hazmedemez, aklı hastalanır. Şefkat, ona esrârı söylemek değil, onun seviyesine inip, anlayacağı şekilde anlatmaktır… Haça tapana şefkat edeceksen, onunla beraber haça tapacaksın ki, onu elinden tutup, sevip, o haçtan kurtarasın. Akîde veremeyeceğin kimsenin akîdesini bozmayacaksın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder