21 Ocak 2021 Perşembe

NEYZEN TEVFİK'İN İKRARNAMESİ

"İKRAR" şöyle tarif edilir:"Tarikata intisap etme, bir şeyhe bağlanma ,biat etme".Neyzen Tevfik ,Sütlüce Münir Baba Bektaşi dergahına girerken "İKRARNAME"isimli bir nutku vardır.Bu nutkun orjinal hali ve nesre çevrilmiş hali şudur: "Vadi-i sevdaya düştü, pür gamıım şahım Ali Kimsesiz kaldım karanlık günde gümrahım Ali Doğmuyor mehr-i ümidim çıkmııyor mahım Ali Gelmiyormu guşuna ba ah u eyvanım Ali Merhamet et halime her şeye agahım Ali Varmı senden başka söyle ilticagahım Ali (Ey benim şahım olan Ali!Sevda vadisine düşmüş durumdayım.Gam ve kederle doluyum,kimsesizim, karanlık günlerdeyim,yolumu şaşırmış vaziyetteyim.Ya Ali ümit güneşim bir türlü doğmuyor,ay'ım meydana çıkmıyor.Ey Ali , benim ahu vahlarım , iniltilerim kulağına gelmiyor mu?Benim herşeyimi bilen Ali, ne olursun bu halime acı.Ya ali , senden başka sığınağım var mı benim?) Ru-siyahım pür-günahım yok yüzüm Peygamber7e İstemem bir türlü gitmek böyle ruz-i mahpşere Eylerim belki tesadüf der iken bir rehbere Düşmüşüm elsiz ayaksız Astan-ı Hayder'e Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Varmı senden başka söyle ilticagahım Ali (Ben yüzü kara biriyim,günahım çok;bu halimle Hz.Peygambere varmaya yüzüm yok.Bu şekilde mahşer gününe gitmek istemiyorum.Belki bir yol göstericiye tesadüf ederim diye düşünürken,elsiz ayaksız yani çaresiz bir şekilde yolum Haydar-ı Kerrar olan senin dergahına düştü.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı,Ya Ali ,senden başka sığınağım var mı benim?) Tuttuğum rah-ı şekavetten hacil oldum hacil Çeşm-i imanım kapandı batınen kaldım alil Halimi hoş görmemek de sence şimdi müstehil Nazar-ı affında çünkü "İnnehu şeyun kalil" Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Varmı senden başka söyle ilticagahım Ali (tuttuğum kötülük ve şekavet yolundan dolayı utancımdan kimsenin yüzüne bakacak durumda değilim.Basiret gözüm kapandı,manen hasta düştüm.Ya Ali, benim halimi hoş görmemenin sence imkansız olduğunu düşünüyorum.Çünkü senin affedici bakışına göre benim durumum basit bir şey sayılır.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.Ya Ali ,senden başka sığınağım varmı benim) Adeta çıldırmışım sahba-yı lal-i yardan Giymişim bir pirehen ki nescolunmuş nardan Beldeki zünnarı teslimiyetimse mardan Çektiğim gamsa sayılmazyardan ağyardan Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Sevgilinin kırmızı şarabını içmekten dolayı adeta çıldırmış gibiyim.Sanki ateşten dokunmuş bir gömlek giymişim.Teslimiyeti temsil eden zünnar(kuşak) olarak belimde bir yılan bağlı.Dost olsun,yabancı olsun , insanlardan çektiğim gam ve kederi saymak mümkün değildir.Benim her şeyimi bilen Ali ,ne olursun bu halime acı.Ya Ali senden başka söyle sığınağım var mı benim?) Çıkmıyor bir an ciğerden derd-i sevda hançeri Pençe-i aşkın esiri olduğum günden beri Ta süveydayı dilimde hecr-i yarın ahkeri Ol kadar yandım yakıldım ki unuttum her yeri Merhamet et halime her şeye agahım Ali Var mı senden başka ilticagahım Ali (Ciğerimdeki sevda hançeri bir an bile çıkmıyor.Aşkının pençesinin esiri olduğum günden beri bu böyle devam ediyor.Yardan ayrı kalmanın kor ateşi gönlümün ta derinliklerinde yanıp duruyor.O kadar yanıp yakıldım ki her yeri,her şeyi unuttum.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı .Ya Ali senden başka sığınağım var mı benim?) Cinnet-i sevda ile bir anda yaptım bir günah Piş-içeşm-i halkda oldum hacil i ru siyah Taş çıkardım adeta şeytana giydirdim külah Pek yazık oldu baharı ömrüme ettim tebah Merhamet et halime her şeye agahım Ali Varmı senden başka söyle ilticagahım Ali (Sevda cinnetiyle nasılsa bir anda bir günah işledim.Böylece halkın gözünde utançlı ve yüzü kara hale düştüm.Bu arada şeytana külah giydirecek ve ona taş çıkartacak işler yaptım.Sonunda ömrümün baharını mahvettim.Doğrusu pek yazık oldu.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.Ya Ali ,senden başka sığınağım var mı benim?) Çok gönül kırdım gücendirdim cevan ü pirden Her nasılsa saptı bir kerre yolum tedbirden Gerçi dönmez mukteza-yı taliim takdirden Himmetin hali değil lakin buna tesirden merhamet et halime her şeye ağahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Çok gönül kırdım genç yaşlı çok kimseyi gücendirdim.Her nasılsa bir kerre yolumu sapıttım, tedbirim şaştı.Gerçi talihim dönmez, ilahi takdir ne ise olur,kaderim değişecek değildir.Lakin senin himmetin bu kadere tesir etmekten hali değildir, onu iyi yönde değiştirebilir.Benim her şeyimi bilen Ali ne olursun bu halime acı.Ya Ali, senden başka sığınağım var mı benim?) İkbas-ı feyz için mihr-i Münir'inden senin İşte ettim asitan-ı aşkına vaz-ı cebin Dergehinden boş çevirmezsin benim kalbim emin Daima ağlar yanar bir bendenim zar u hazin Merhamet et halime her şeye agahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Senin güneş gibi aydınlatıcı olan Münir evladından feyz alabilmek için aşk eşiğine alnımı koydum.dergahından beni boş çevirmezsin.kalbim bundan emindir.Ben senin daima ağlayan, yanan,inleyen, hüzünlü bir kulunum.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.Ya Ali, senden başka sığınağım var mı benim?) Pençe şed şehbaz-ı husnet gerdenemra ez kemin Der dilem peyda şud angeh sad hezar ah u enin Mondeem bi-hod zi lal-i yar-i sevda-aferin Çün şodem bidar kez men mireved iman ü din Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Senin güzellik şahinin pusudan çıkarak boynuma bir pençevurdu.İşte o zaman gönlümde yüzbinlerce ah ve inleme peyda oldu.Sevginin svdalar yaratan dudağından dolayı kendimden geçmiştim.Uyanınca bir de ne göreyim bende ne iman kalmış ne de din!Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.Ya Ali ,senden başka sığınağım var mı benim?) Ahsen-i takvim-i hilkat levh-i didarındadır reng-i rahmet buy-ı şefkat varsa gülzarındadır Her hakikat marifet esrar-ı asarındadır merhem-i zahm-ı dilim desti şifabarındadır Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Hilkatinen güzel yaratılışı senin cemalindedir.Rahmetrengi, şefkat kokusu diye bir şey varsa senin gül bahçendendir.Her hakikat ve marifet senin sırlarında gizlidir.Benim gönül yaramn merhemi de senin şifa saçan elindedir.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.Ya Ali senden başka sığınağım vr mı benim?) Olmaayanlar kaşif-i esrar-ı ders-i "men aref Anlamaz can vermeyi uğrunda ey Şah-ı Necef Kainata nur-u şemsindir veren şan u şeref Teşne-i sahba-yı affım defter-i isyan be-kef Merhamet et halime her şeye ağahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali ("Men Aref" dersinin sırlarında nhaberdar olmayanlar , Necef şahı olan senin uğrunda can vermeyi anlamazlar.Kainata şan ve şeref veren senin güneşinin nurudur.Elimde isyan defteri ben senin af şarabına susamış bekliyorum.Benim her şeyimi bilen Ali, ne olursun bu halime acı.Ya Ali , senden başka sığınağımvar mı benim) İşte benden yüz çevirdi aşinalar büsbütün Bir enisim kalmadı endişeden başka bugün destgirim Neyzen-i bi-çareyi bir dem düşün Nur-ı çeşmin ol imameyn-i güzin başı için Merhamet et halime her şeye agahım Ali Var mı senden başka söyle ilticagahım Ali (Tanıdıklar benden büsbütün yüz çevirdi.bugün endişe,gam, kederden başka dostum kalmadı.Ey elimden tutanım.gözünün nuru olan iki seçkinİmam Hasan ve Hüseyin'in başı için ne olur çaresiz neyzeni bir an düşün.Benim her şeyimi bilen Ali , ne olursun bu halime acı.ya Ali, senden başka sığınağım var mı benim?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder