30 Ocak 2021 Cumartesi

ANNE KARNINDA KONUŞANLAR

“Dört kişi ana karnında konuşmuştur. Nemrûd, Şeddât, Îsâ ve Hz.Peygamber (sav) Bu dört kişiden ilk ikisi yâni Şeddât ile Nemrûd, analarını daima felâkete sevkederlermiş. Hz. Îsâ ile Hz. Muhammed ise, analarını hep iyiliğe götürürlermiş. İnsan madem ki mecmû-u kâinattır, o halde herşey gibi, Nemrûdlar, Şeddâtlar, Îsâlar, Muhammedler de bizde mevcuttur. Eğer nefsimizin şeddâtlık hâline yüz vermişsek, aklımız ve kalbimiz bizi dalâlete götürür. Çünkü bu vücudumuz da bir ana karnıdır… İçimizdeki Îsâ ile Muhammed’in sözünü dinlersek, onlar bizi râh-ı hidâyet’e götürürler. İçimizdeki İsâ veya Muhammed’le konuşmayı bilmiyorsak,biz müşkillerimizi kimden soracağız? Arapça da bilmiyoruz ki Kur’ân’dan anlayalım. Kur’ân’da da anlayamadığımız yerler çok. O halde yapacağımız bir iş kalıyor; o da müşküllerimizi, Hz. Muhammed’e bitişik olan bir insandan sormak. Hz. Muhammed: “Âlimler peygamberlerin mirâsçılarıdır!” diyor. Sizden soran, ben fakirden söyleyen, Muhammed’in aşkıdır. Biz Peygamberimizi arkada görmeyiz. O dâimâ gönlümüzün ve gözümüzün içindedir. Rehber veya mürebbî arkada kalır mı? İşte ehl-i mezâhir’le bizim farkımız buradadır. İnsan vücudunun gözü, kulağı arkada mı ki, rehber arkada olsun? Akıl ve gönül gözleri de öndedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder