28 Ocak 2021 Perşembe

DİRİ ÖLÜDEN KAÇMAK

 Ölünün nesinden korkmalı… Ne canı var, ne birşey… İhtimâl, büyük adamlar: “Ölüden kaçın!” demişlerdir amma, diri ölüden; diri ahlâk ölüsünden.Ölü zamanla kokar. Ahlâk ölüsünün kokusu da etrafına yaptığı fenalıklar ve söylediği sözlerdir.
Ölüleri, kokmasın diye derin çukurlara gömerler. Ölçü olmadığı, ölçü bilinmediği devirlerde bu çukurların derinliğini, mezarı kazanın beline kadar diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu ölçü erkekler içindir. Kadınlar umumiyetle daha yağlı oldukları için, onların mezarını, mezarı kazanın meme hizasına kadar diye tarif etmişlerdir. Maksat, fena kokunun ve mikropların dağılıp yayılmamasıdır.
Eee… Ahlâk ölüsünü nereye gömmeli? O daima gezer ve hastalığını aşılar. Fenâ ve sârî hastalıklara yakalanan bazı kimseler, hastalıklarını başkalarına aşılamak hastalığına da müptelâdırlar; bundan zevk duyarlar… Buna çare bulmak kolay değildir. Onun için, insanlar, konuşacakları kimseleri iyi seçmelidirler. Bir tosunu kesseler, karnını yarsalar, içine kokmuş etten bir topak koysalar, o küçücük parça, iki saat sonra bütün tosunu kokutur. Kötü ahlâk da böyledir. Öyleyse “Diri ahlâklı”yı bulup da onunla ülfet etmeli.
– Kötülüğün sirâyet kabiliyyeti iyilikten daha fazla.– Fazla ki; Neye benzer:  iyi bilirsiniz ki vücuda giren tek bir hastalık mikrobu bütün vücudu istilâ ediyor. Hiç görülmüş mü ki, bir sıhhat mikrobu vücuda girsin de her tarafı istilâ etsin, hastalık mikroplarını öldürsün? Böyle bir şey yoktur… Kötülük bu kadar sârîdir.
Ahlâk bozukluğu kuduzluğa benziyor… Kuduz mutlaka etrafındakileri ısıracak. Kuduz, etrafındakileri ısırdı, onları da kuduz etti diye kendisi kuduzluktan kurtulacak mı? Yok; evvelâ kendisi ölecek. Onun için ille ahlâk, ille ahlâk.
İki kardeş bile, icabında birbirlerine zıd olabiliyorlar; iki, Allah dertlisinin birbirine zıd olduğunu gördün mü? O ister ki öbürü ihyâ olsun; öbürü de ister ki o ihyâ olsun… Onların birbirlerini sevmeleri ebedî hayat demektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder