28 Ocak 2021 Perşembe

ŞEYTAN KÖTÜ AHLAKIMIZDIR

 Şeytân diye de ayrı bir varlık yok… Şeytân, bir insanı fenalığa ve felâkete sürükleyecek kötü ahlâktır. Herkesin Şeytânı da Rahmânı da kendinden kendine.
Birşey anlatmışlardı: Vaktiyle adamın biri boyuna: “Allah!” diye bağırırmış. Fakat yanlış yerden aradığı için ne kulağı duyuyor, ne de gözü görüyor. Lâkin birgün “Şeytân!” diye bağırınca karşısına bir ihtiyar geliyor, Selâmünaleyküm! Aleykümselâm!
– Beni niye çağırdın?
– Yanlışın var; ben seni çağırmadım.
– Şeytân! Diye çağırdın ya… İşte geldim. Ne istiyorsun söyle.
– Git yâhu, sen benimle alay mı ediyorsun? Sen zavallı bir ihtiyarsın.
– Gözün görmediği için sen beni zavallı zannediyorsun. Hâlbuki bende ne kuvvetler var… Gel buraya.
Şeytânla beraber gidiyorlar. Şeytân adama:
– Şu bakkaldan bir parmak pekmez al! diyor.
– Ne çıkar bundan?
– Sen görürsün şimdi neler çıkacağını…
– Hadi bakalım aldık.
Adam, bakkalın pekmezinden bir parmak alıyor. Biraz ilerde yan yana iki dükkân varmış; biri berber, biri de kasap dükkânı. Aralarındaki duvarda bir kafes asılı imiş. Kafeste de bir keklik varmış. Şeytan, adama:
– Pekmezi şu kafesin yakınına, duvara sür.
– Ne çıkar bundan?
– Bak sen ne kanlar çıkar bu pekmezden…
Adam pekmezi kafesin yakınına sürüyor. Şeytân ona:
– Benimle beraber gel, şöyle bir kenara çekilelim ki sana bir zarar gelmesin. Şimdi pekmeze bak.
Başlıyor pekmeze sinekler konmağa. Sineklerin konduğunu görünce keklik de onları tutmağa çalışıyor. Birkaç sinek tuttuktan sonra kafası kafesin dar aralığından dışarda kalıyor, çekemiyor. O sırada kasabın kedisi, fırsattan istifâde, kekliğin kafasını koparıyor. Bunu gören berberin çırağı bir satırda kedinin kafasını koparıyor. Kedi de kasap çırağınınmış. Kedisinin öldürüldüğünü görünce satırı kaptığı gibi berber çırağının kafasını ikiye bölüyor… Berber bunu görünce, yakaladığı bir sopayla kasap çırağının kafasını patlatıyor. Kasap da berberin üzerine yürüyor, onu öldürüyor. Derken, her iki tarafın akrabaları tanıdıkları da kavgaya karışıyorlar; kırk elli kafa kopuyor. O zaman Şeytân adama dönüyor:
– Gördün yâ, diyor, ben insanım ama, ahlâkımda Şeytân mevcut. Bir daha beni çağırma!..
Herşey insanda mevcut. Bu kudret, ufacık bir damla pekmezden tonlarla kan döker. Bir de bakarsın, birkaç sözle nice bizim gibi ölüleri diriltir. Ama, dirilmek kabiliyyeti, yâni onun sözünü duymak ve dinlemek lâzım… Dinlemezsek, Şeytâna doğru gidiyoruz demektir.
Dalâlete sevk eden kuvvetle, hidâyete götüren kuvvet aynidir. “Euzû billâhimineşşeytânirracim” derken Şeytân’ın ismi Allah’ın isminin yanında söyleniyor. İnsanoğlu ayıkırsa, Rahmân sıfatının da kendisinde olduğunu anla
r.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder