KABETÜ'L-UŞŞAK BAŞED İN MEKAM
HER Kİ,NA-KES AMED İNCA ŞOD TEMAM.........
Bu makam Aşıkların Kabe'si oldu. Noksan gelen tamamlanır.
ALLAH İÇÜN ALLAH İLE ALLAH'A GİDERSİN
ALLAH'TAN ALLAH İLE ALLAH'A GELİRSİN
13 Ocak 2021 Çarşamba
İLLA AŞK
irfâniyyet ve aşk mevzuunda şunlar söyleNmişti:
– Mûsâ, Allah’a (Yârabbi seni bir kerecik olsun göreyim…) demiş; Allah da:
– Peki, yarın akşam, güneş batarken geleceğim.
diyor. Mûsâ, sevincinden koşa koşa eve geliyor. Ertesi gün oluyor, akşam
oluyor, bir ihtiyar dilenci:
– Yâ Allah! diye kapıyı çalıyor. Mûsâ ona:
– Hadi git, beni avara etme, Allah gelecek.
diyor. Adam yine:
– Şey’en lillâhi! Diyor. Bu sefer Mûsâ:
– Hadi bize bir desti su getir de sana ekmek vereyim.
diyor. İhtiyar suyu getiriyor, bırakıp gidiyor… Mûsâ bekliyor, bekliyor,
Allah yok. Ertesi gün Tur dağına gidiyor, Allah’a:
– Niye gelmedin dün akşam Yârabbi?
diye soruyor, Allah:
– Geldim amma, sen beni koğdun, hattâ sonra bana bir testi de su getirttin…
diyor.
Mûsâ’nın irfâniyyeti ve aşkı yoktu… Allah’ı insanda değil de, başka şeylerde zannediyordu; hâlbuki şu âlemde insandan daha güzel ne var? Ama ölü gözüyle bakarsak, insanı elbette ölü görürüz.
Bütün zâhir ve bâtın ilimleri doğuran kim? İnsan. Allah her yeri muhît olduğu gibi, insanı da muhît değil mi? Kendisinde aşk tecellî eden kimseler Allah’ı insanda ararlar… Zâhirde bile, bir ayna olmasa, yüzümüzü göremiyoruz. Hakîkat de aynen böyledir: (Mânevî bir ayna) olmadıkça hiçbir şey göremeyiz. Fakat bu hâl, sözle anlatılamaz. Konuşmanın bir hududu vardır; aşk ve zevk ise o huduttan sonra başlar. Zevk ve hâl kaleme gelmez. Aklın bildiği, bileceği şey değildir o zevk… Akıl, ancak nefsi ıslaha memurdur. Nefsini ıslah etmeyen de zevke düşemez. Ayağı kırılan, yani acı içinde bulunan bir insan bu mâneviyyatı düşünebilir mi?
Akıl Mevlâ’ya geçince zevk başlar. İlle aşk, ille aşk!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder