22 Eylül 2019 Pazar

MAHLUKATIN RIZIKLARI

Efradı mahlukattan her bir mahlukun kendi mertebesine göre bir rızkı vardır ve insanda cisim itibarıyla hayvaniyyet ve ruh itibarıyla melekiyyet mertebeleri birliktedir. Eğer yalnız hayvaniyete ait rızk ile meşgul olursa, hayvan hükmündedir. Ve eğer yalnız melekiyete ait rızk ile, yani riyazet ve ibadet ve taat ile meşgul olursa, melek hükmündedir. Ve eğer Hakk'ın ism-i Zahirine taalluk eden cisminin rızkını itidal dairesinde verip, ruhunun gıdasını bol bol verirse, insaniyet mertebesinin hükmüne riayet etmiş olur ki bu mertebeye riayet hikmet ve irfan olur. Ve mertebe-i insaniyete ait Hakk'ın rızkı olur ve iki tarafın hakkına riayet eden ariften hesap sorulmaz; ve bu rızk akıbette onun boğazında kalmaz.
Vaktaki bu cisim ağzını bağladın ve nefsin hayvaniyyetini kesr ettin, ondan sonra ruhun ağzı açıldı ve ruhun ağzı  da sır lokmalarını ve maarif'i ilahiyye yemeklerini yiyici oldu.
Eğer cismi, nefis şeytanın sütü olan gıda-yı suriden keser ve onu riyazete sevk edersen, onun bu sütünün kesilmesi neticesinde pek çok hikmet ve marifi ilahiyye nimetlerini yersin ve ruhun bu nimetler ile beslenir.
Dünyada nefsin hazzı ve ferahı yaradır ve onun gamı, o yaranın merhemidir. Bundan dolayı Hak-Teala "Ferahlanma, Allah Teala ferahlananları sevmez" buyurur.(Kasas 28/76). Hadisi şerif'dir:"Muhakkak Allah Teala mahzun kalbi sever"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder