24 Eylül 2019 Salı

MELAİKENİN CİSİMLENMESİ

İbn-i Arabi hazretlerinin Fütuhatı Mekkiyyesi veFüsusül Hikem kitaplarında alemi gaybdan bahsedilir. Melaike, alemi his ve şehadette, kesif bir şahıs gibi görünmezler, zira ruhturlar. Alemi hayalde muhtelif suretleri temsil ederek görünürler. Bu temsil ,görenin ahval ve itikadı ile münasebettardır. Hazreti Cebrail, Hazret-i Meryem (a.s)'a genç delikanlı şeklinde, diğer melaike-i kiramın Hz.Lut'a, Hz.İbrahim peygambere ve evliyaya, sülehaya temessül etmeleri vakidir. Onların bu cisimlenmeleri durumunda, Peygamberin, evliyanın, Salih insanın yanındakiler onları göremezler. Zira alem-i hayale dahil olan yalnız Peygamber,evliyadır. Eğer o huzurda alemi hayale dahil olan kimseler varsa onlarda cisimleneni görebilirler. Melaike temessülde müşkül nakıştırlar, görenlere gör ehem hilal gibi zahir,hemde alemi hayale dahil olanlar gördükleri için, kalbde hayaldir.
Kalbe gelen hayal ya alem-i ulviden veya alem-i süfli'den olur. Hayal senin vücudunda tekevvün ettiğin cihetle, her nereye gidersen seninle beraberdir. Şu kadar ki ; alem-i ulviden gelen hayal , hayal-i asli ve sabittir,alem-i süfliden gelen hayal ise, hayal-i batıl olup,peyderpey suver-i alemden münakis diğer süfli hayaller ile bozulur.Yani bir hayal diğer hayali bozar. Alemi ulviden gelen hayal sabit olduğunda, alemi süfliden gelen hayal kaçar(bozulur)...
İbni arabi hazretleri Batılıların merak ettiği islam şahsiyetlerinin en başında gelir. Ancak eserlerindeki sırrı çözemezler. Bir tık öte aleme ancak Mümin olan kimselerden yetkin kılınan şahsiyetler geçebilir. Çünkü Kur'an meydan okumaktadır. Göğün katmanlarını geçmeleri mümkün değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder