2 Eylül 2019 Pazartesi

HARAM LOKMANIN GİRDİĞİ HER YER BOZULUR(HAŞİM KILIÇ)


Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Haşim Kılıç sorunları bir konuşmada toplamıştır.Katılmamak mümkün değil;
Gelişmeler demokratik hayatın tabii akışına terk edilmiş olsaydı, dediğiniz şeyler asla vuku bulmayacaktı. Ancak Türkiye’de, siyasi hayatı dizayn etmek isteyenlerin, cumhurbaşkanının kimin olması gerektiği konusunda kafalarına uymayan birinin cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi ciddi anlamda sıkıntı oluşturdu. Tabii burada e-muhtıradan ziyade yargının tutumu çok önemliydi. Anayasa Mahkemesi bu konuda iyi bir sınav vermiş sayılmaz. Meclis’in toplantı nisabının ne olacağı konusunda Anayasa’da ve Meclis iç tüzüğünde çok açık hükümler olmasına rağmen, zorlayarak, dürüst yorum ilkesinden ayrılarak, Meclis’in toplantı nisabının 367 olması gerektiği konusunda bir yorum geliştirildi. Bu yorumun arkasına hem askerler düştü hem de yargı düştü. Meclis’te böyle bir toplantı nisabının olması için gerek Anayasada gerekse Meclis iç tüzüğünde özel bir hüküm olması gerekirdi. Genel kuralda da Meclis’in kaçla toplanacağı çok açık bir şekilde belirtiliyordu. Yani kavga çıkartmanın yollarından bir tanesiydi ve kavga çıkarttılar. Sonuçta hak ekseninden ayrıldığınız zaman halk bunu kendi oylarıyla düzeltiyor ve sonuçta düzeltti de. Zannediyorum o günkü iktidarın oyları 10-12 puan artarak, gereken cevap verildi. Dolayısıyla bu konu hukuk tarihinde yapılmış en fahiş hatalardan bir tanesidir. Keşke hiç olmasaydı, yaşanmasaydı ama maalesef böyle bir durumla karşı karşıya kaldık. Buna sebep olanlar, bu yorumu yapanlar, bu yoruma uygun karar verenler, tarihte yerlerini aldılar ve asla unutulmayacaklar, hayırla yâd edilmeyecekler.
HARAM LOKMANIN GİRDİĞİ HER YER BOZULUR
Geçen aylarda Rekabet Derneğinde düzenlenen ödül töreninde; ‘’Ne yazık ki ahlak ve maneviyat diye başlayan arkadaşlar şu an ne ahlak bıraktılar ne maneviyat’’ şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Bu açıklamalarınızı daha geniş kapsamda değerlendirebilir misiniz?
O gün Rekabet Derneğinin bir ödül töreniydi. Doğrusu orada geniş bir açıklama yapmış değilim, ödül verilirken yapmış olduğum kısa bir konuşmanın sonucudur bu. İhale kanununa bağlı olarak rekabetin nasıl gelişeceğine ilişkin bir arkadaşımızın yaptığı çalışma nedeniyle kendilerine ödülünü ben verdim. Yüzün üzerinde değişikliğe tabi tutulan bir ihale kanununun rekabeti sağlamasının mümkün olmayacağını bu kadar değiştirilmesinin bir tek sebebi olabileceğini, o da daha rahat hareket edebilmek, daha rahat birilerine öncelik vermek, birilerine ayrıcalık tanıma amacıyla bu değişikliklerin yapıldığını ifade ettim. Böylece insanları, toplumu, kurumları, denetlenecek ahlaki kuralların ve pozitif hukuk kuralların ortadan kaldırıldığı bir yerde kontrolü sağlayacak hiç bir şey olmadığından bahsettim. Ahlaki değerlerin bu dönemde erozyona uğraması, hemde insanların doğru, dürüst, kamu yararına uygun şekilde hareket etmesini sağlayacak pozitif kuralların ortadan kaldırılması, hepimizin kulağına gelen yolsuzluk olaylarının vahim boyutlara ulaşmasına neden olmuştur.
Bu minvalde bakacak olursak hukuk düzeninde ki bu aksaklıkların sosyolojik, aile ve toplum yapısının bozulmasına yönelik etkilerini de görebiliyor muyuz?
Haram lokmanın girdiği her yer bozulur. İşin özeti bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder