26 Haziran 2020 Cuma

TARİKATLARIN İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ OLMASI

Tarikat terbiyesi içinde olan insanlar bu terbiyeyi ikmal ederken,mürşidin terbiye usulüne göre davranış sergiler. Zühd İslam'da esastır. Bu da dünya ile olan kontrollü ilişkidir. Kontrol mekanizman sağlamsa dünya metaı ile iş tutabilirsin. Bu mekanizma sağlam değilse, dünya metaı senin sırtını yere getirir.
Bugün Ak Parti iktidarı son dönemi itibarı ile Adıyaman/Menzil cemaatine dayandığı konuşulmaktadır. Özellikle Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığındaki personel alımında bu cemaatin referansının etkili olduğu söylenmektedir. İnsan, tarikat ehlidir diye çalışmayacak, devlet memurluğu yapmayacak diye bir kural yoktur. İdare, liyakat esaslı iş yapmalıdır. Osmanlı altı asır süren idaresinde personel ihtiyacını liyakat esası üzerine oturtmuştur. Benim aşiretim, benim meşrebim yahut tarikat arkadaşım diyerek makam dağıtmak vebaldir. Zira bir zamanlar Gülen cemaati sınav sorularını dağıtmak yahut mülakatlarda tüyo vermekle bu vebalde boğulmuştur. Tarikat eğitiminde mürşide karşı itaat ve sorgulamama esastır. Ancak her değerli şeyin sahtesi olduğu gibi tarikat adı altında sahte insanların irşada kıyam etmesi de rastlanan bir durumdur. Müritlerin sorgulamama yönünü bir iktidar kullanabilir mi? mümkündür. Zira, yarın hükumete karşı bir sokak hareketi başlatıldığında, Devletin silahlı emniyet güçlerinin(asker-polis-bekçi) dışında bir gücü kullanma düşüncesi kaos ve hukuksuzluktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder