24 Haziran 2020 Çarşamba

BİR DAHA İŞİN DÜŞMEYECEKSE ADAĞINI YERİNE GETİRME!

Hintliler, Sultan Mahmud'a karşı büyük bir ordu düzmüşlerdi. Padişahın buna canı sıkıldı, rahatsız oldu. Padişah o gün bir adakta bulundu:Eğer bu orduya karşı zafer kazanırsam, buradan elde edeceğim tüm ganimetleri fakirlere dağıtacağım"
Müslümanlar, zorlu mücadeleden sonra savaşı kazandılar. Çok fazla ganimet ele geçti. Ganimetlerin bir kısmı bile yüzlerce alimin hesaplayamayacağı kadar çok ve değerli idi. Adamlarından birini çağırdı:Bu ganimetleri yoksullara ulaştır. Çünkü savaştan önce ben Allah'a adakta bulundum ve ahdime vefa etmem gerekir.
Herkes "Bu kadar mal ve altın bir avuç dünyadan habersiz yoksula nasıl verilir. Askerlere ver ki düşmana karşı daha çok kin beslesinler.
Padişahın kafası karıştı ganimetleri dağıtıp dağıtmamak hususunda tereddüde düştü.
Ebul Hüseyn denilen çok zeki ve cesur bir meczup vardı. Askerlerin arasında onu gördü. Meczubu yanıma çağırıp ona sorayım, meczup garazsız bir şekilde içinden geçeni söyler diye düşündü.
Meczup huzuruna geldi olayı kendisine söyledi. Meczup padişaha dedi ki:"Artık işin iki altına kalmış. Eğer bir daha Allah'a işin düşmeyecekse merak etme, sen altını düşün. Yok eğer zamanı gelirde bir daha ona işin düşerse, utan ve iki altını ondan esirgeme. Hak Tela sana yardım etti, zafer kazanmanı sağladı. O üstüne düşeni yerine getirdi. Sen neden yerine getirmiyorsun?"
Sultan Mahmud rahatladı ve altınların dağıtılmasını emretti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder