26 Haziran 2020 Cuma

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ

Bediüzzaman Said Nursi hazretleri aleyhine 700 dava açılmıştır. Münevver bir İslam alimi  ve mücadele adamıdır. 1925 den başlayarak vefatına kadar "rejim aleyhtarı "olmak "gizli cemiyet kurmak" gibi suçlamalara maruz kalmıştır. En çok Türk Ceza Kanunu m.163 "devletin temel nizamını dini esaslara uydurmak"la suçlanmıştır. Bu mihvalde "tehlikeli" bulunarak , hapishanelerde sürekli takip edilmiştir. Kendisi, eserlerinde belirttiği zre pek çok zehirlenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. 1925 den sonra ömrünün geri kalanı sürekli sürgünlerde ve hapishanelerde geçmiş ve 1960 yılında Urfa'da vefat etmiştir.
Molla Sadreddin Yüksel'in Said Nursiyle alakalı bir aktarımı şudur:
"Doğu medreselerin yetiştirdiği güzide alimlerden bir olan Sadreddin Yüksel Hoca, Bediüzzaman'ı Emirdağ'da ziyaret eder. Said Nursi onu kucaklar, iltifatlar eder ve daha önce tanıştıkları için uzun uzun hasbıhal ederler. Nihayetinde vedalaşarak ayrılırlar. Sadreddin Hoca tam şehirden ayrılmak üzere iken , Said Nursi tarafından geri çağrılır.Molla Sadreddin bu çağrıya uyarak tekrar Said Nursi'nin yanına gelir. Said Nursi şu tavsiyede bulunur:
"Gel hoca kardeş dedi. Bak mühim bir mesele için seni tekrar görme ihtiyacını hissettim. Çok dikkatli ve ferasetli olmamız gerekiyor. Bu rejim her zaman bu masum ve mazlum Kürd milletini harekete getirmiş, oyunlar tezgahlar kurarak onların liderlerini, önderlerini ve ilim adamlarını yok ederek onları başsız bırakmıştır. Artık onların bu oyunlarını bozmak icab etmektedir. Bunların oyunlarına gelmeyelim, bizler ilme kuvvet vererek kadrolar yetiştirerek bunların oyunlarını bozalım.."(Mahmud Sıddık Şeyhanzade "Nurculuğun Türkcesi ,Medeniyeti islamiyye Tenvir neşriyat ,İstanbul 2003)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder