Nureddin Cerrahi hazretlerinin el aldığı zattır. Kendisi Köstendili müftüsü olup İstanbul'a daveti üçüncü Ahmet zamanındadır. Padişah, Darüssaade ağası Koca Beşir Ağa'ya sormuştur"Medine'deki iken gördüğü ahvali garibe var mı? diye. Koca Beşir Ağa Medine-i Münevvere'de Şeyhül Harem iken bir vakıaya sahip olmuştu. Efendim, Harem-i Şerifin gece kapıları kapandıktan sonra, bir mübarek zat muvacehe penceresinin önüne doğru gelip, iki üç gecede bir muvacehede bulunurdu. Bir müddet sonra avdet ederdi. Bu esnada gözden kaybolurdu. Bu merakımı mucip oldu. Bir gece gözlemekte idim. Yine aynı zat geldi. Dönüşünde karşıladım, kim olduğunu sordum. Köstendil müftüsü olduğunu, hadis tahkiki için huzuru saadete gelip gittiğini söyledi" deyince Padişah bu zatı İstanbul'a davet fermanı çıkarttı. İstanbul'a geldiğinde Şeyhülislam kendisine padişahın bir maaş tahsis ettiğini söylemesi üzerine hazret bila sebeb beytülmalden maaş almanın mesleğine uymadığını belirterek avdet için müsaade istedi. Şeyhülislam keyfiyeti hünkara bildirerek "İstanbul'da kalması büyük bir zarurettir. Kendisine bir tekkenin meşihatını tevcih etmek suretiyle burada bulunmalarının temini lazımdır" diye rapor edince Padişahın iradesi zuhura gelmiş "Ulül emre itaat gerekir" diye İstanbul'da kalmaya karar vermiştir. Üsküdar'daki Nasuhi dergahı kendisine tahsis edilerek burada irşada devam etmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder